Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2020/497 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/147 Esas
KARAR NO : 2020/497 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/04/2014 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki aracın müvekkili … idaresindeki motorsiklete çarptığını, kaza nedeniyle müvekkilinin sakat kaldığını, müvekkilinin sürekli sakatlığı sebebi ile dava harç ve giderlerini karşılayabilme imkanı bulunmadığını bu nedenlerle adli yardım talebinin kabul edilmesini, müvekkili için 2.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kaza tespit tutanağında hangi oranda bir kusur yüklenip yüklenmediğinin belli olmadığını, Karayolları Tarafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğun zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edilebileceğini, sorumlu olunan miktarın sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza sırasındaki kusur oranı ile sınırlı olacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 15/04/2014 tarihinde sürücüsü davacı … olan … plakalı motosiklet ile sürücüsü … olan … plakalı araçların çift taraflı kaza yapması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle bedensel zararının tespiti ile şimdilik daimi iş göremezlikten kaynaklanan 2.000,00 TL tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir. Ancak somut olay itibariyle davacı da araç sürücüsü olduğundan tarafların sorumluluğunun 6098 sayılı TBK m.49 v.d. maddeleri kapsamında haksız fiil niteliğinde kalmasından dolayı davacı m.50 kapsamında karşı tarafın kusurunu, kendi maluliyet oranını ve uğramış olduğu zarar miktarını ispat yükü altındadır.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan 05/06/2017 tarih – 844 sayılı rapor ile; davacı …’nin daimi maluliyetinin söz konusu olmadığı ve fakat iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay sürebileceği tespit edilmiştir. Kaza tarihi olan 15/04/2014 tarihinde her ne kadar 03/08/2013 tarih – 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte ise de bu yönetmeliğin sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin olması nedeniyle anılan husus dışında bu yönetmeliğin yürürlükte olduğu tarihte meydana gelen kazalardan kaynaklı maluliyet oranının da 01/10/2008 tarih – 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre belirlenmesi gerektiğinden maluliyet oranının usulüne uygun tespit edilmiş olduğu görülmektedir.
Ancak mahkememizin 06/12/2017 tarih 2014/1490 Esas ve 2017/1055 Karar sayılı kararı ile; “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak;Hernekadar davacı taraf, dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere Mahkememizden sürekli işgörmezlik Tazminat talebinde bulunmuş ise de; Tedavi evraklarının film ve garfilerinin temin edilmesini müteakiben Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesine yazılan talimat uyarınca düzenlenen 05/06/2017 Tarihli rapor ile davacının Meydana gelen kaza nedeni ile sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme sürecinin 9 aya kadar uzayabileceği hususunda mütalaada bulunulduğu anlaşılmakla davacı tarafın sürekli maluliyetinin bulunmadığı hususu kesinlik kazandığından davacı tarafın davasının Reddi yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Hernekadar davacı taraf duruşmada geçici iş görmezlik taminatının belirlenmesi için Aktüerya Bilirkişisine dosyanın tevdiini talep etmiş ise de; davacı tarafın dava dilekçesinde sadece sürekli iş görmezlik tazminat talebinde bulunduğu, geçici iş görmezlik Tazminatına ilişkin talebinin olmadığı bu konuda ıslah dilekçeside ibraz edilmediği anlaşılmakla bu konuda karar tesisi yoluna gidilmemiştir. ” şeklindeki gerekçe ile davacının salt sürekli iş göremezlik tazminatı bakımından talepte bulunmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karar aleyhine davacının İstinaf kanun yoluna başvurması akabinde İstanbul BAM 40. HD’nin 10/02/2020 tarih 2019/791 Esas ve 2020/248 Karar sayılı kararı ile; “İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde “alınan rapora göre davacının kaza nedeniyle geçici iş göremezlik durumu söz konusu ise de kalıcı maluliyetinin bulunmadığı ve davacı tarafın dava dilekçesinde sadece sürekli iş görmezlik tazminat talebinde bulunduğu, geçici iş görmezlik tazminatına ilişkin talebinin olmadığı, bu konuda ıslah dilekçesi de ibraz etmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından cevap dilekçesinden de anlaşılacağı üzere geçici iş göremezlik taleplerinin de bulunduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosyada mübrez Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 05.06.2017 tarihli rapora göre davacının kalıcı maliyetinin bulunmadığ ancak kaza bedeni ile iyileşme süresini 9 aya kadar uzayabileceği kanaatinde bulunulmuştur.
Davacının vücudunda araz kalmadan iyileştiği hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.İstinafa konu uyuşmazlık sürekli iş göremezlik talebi ile birlikte geçici iş göremezlik talebinde bulunup bulunulmadığı, sürekli iş göremezlik talebinin geçici iş göremezlik talebini de kapsayıp kapsamadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Yasanın 26. maddesinde, hakimin tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceği düzenlenmiştir.Yine aynı yasanın 141. maddesinde tarafların, dilekçelerin teatisi aşamasında iddia ve savunmalarına genişletebileceği açıklanmıştır.
Dava dilekçesi ve cevap dilekçesinin incelenmesinde, davacının, dava dilekçesinde açıkca, sürekli iş göremezlik talebinde bulunduğu görülmektedir. Ne var ki, davacının süresi içerisinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde, iddiasını genişletmek suretiyle müvekkilinin kazadan sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalarak aylarca hastanede yattığını belirterek bu süre içinde hesaplama yapılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.Davacının bu açıklamaları geçici iş göremezlik talebinde bulunduğu anlamına gelmektedir. Bu durum karşısında ilk derece mahkemesinin kabulünde isabet bulunmamaktadır.
O halde kusur incelemesi yapılarak davalı … tarafından teminat altına alınan aracın kusurlu olduğunun tespiti durumunda geçici iş göremezlik talebi yönünden zarar hesabı yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. ” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosyanın mahkememize gönderilmesi akabinde mahkememizin 2020/147 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada yargılamaya devam olunması neticesinde;
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Kurulu’ndan emekli trafik kazaları kusur uzmanı bilirkişi İsmet Akıl’dan alınan 18/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; vaki kazada … plakalı araç sürücüsü …’nin %25 oranında ve … plakalı araç sürücüsü …’ın ise %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 09/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; davacının iyileşme süresi boyunca ve dosya kapsamıyla davacının başka bir kazancı ispat edilmemiş olduğundan asgari ücret nazara alınmak suretiyle herhangi bir arttırım ve indirim yapılmaksızın kusur oranı nazara alınmak suretiyle maruz kaldığı geçici iş göremezlik zararının 5.951,79 TL olduğu ve davalı … şirketinin dava tarihi olan 13/10/2014 tarihinde temerrüte düştüğü tespit edilmiştir.
Dosya içerisinde örneği bulunan … nolu KZMMS poliçesi ile … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun … – … tarihleri arası sakatlık halinde kişi başı 268.000,00 TL limit ile sigorta güvencesine alındığı, kazanın 15/04/2014 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle kazanın ve kazadan kaynaklanan ve bilirkişi tarafından saptanan 5.951,79 TL zararın davalı … şirketinin sorumluluğunda kaldığı görülmektedir.
Davacı vekili 14/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi tarafından saptanan 5.951,79 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava dosyası, alınmış olan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya yeterli olduğundan, istinaf kararı da nazara alınmak suretiyle davanın kabulü ile 5.951,79 TL’nin 13/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
5.951,79 TL’nin 13/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 406,57 TL nispi karar harcının, 31,40 TL peşin harç ve 54,40 TL ıslah harcı toplamı 85,80 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 320,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.594,60 TL yargılama gideri ile 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ve 54,40 TL ıslah harcı toplamı 1.711,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 31,40 TL
Karar Harcı : 406,57 TL
Islah Harcı : 54,40 TL
Noksan Harç : 320,77 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.880,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.400,00 TL
Posta Giderleri : 244,60 TL