Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/122 E. 2022/684 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/122 Esas
KARAR NO : 2022/684
DAVA :İtrazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 12/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın, …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esasına kayıtlı dosyası ile davalı-borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatmış olduğunu, davalı-borçlular kendilerine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz etmeleri neticesinde davaya konu icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili banka ile davalı-asıl borçlu … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı-borçlular …, … ve …’nın usul ve yasaya uygun olarak söz konusu sözleşme ve akdedilecek diğer sözleşmeler çerçevesinde asıl borçlunun bankaya karşı sorumlu olacağı borçlardan ve ferilerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olacağını kabul ve taahhüt ettiklerini, davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi tahtında talep doğrultusunda müvekkili banka tarafından kullandırılan kredi risklerinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediğinin tespit edildiğini, bu sebeple müvekkili banka tarafından tüm davalı-borçlulara, taraflarca imzalanan sözleşmelerin ilgili maddeleri ve İcra ve İflas Kanununun 68/b maddesi gereği …. Noterliği’nin 20.12.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 18.12.2019 tarihi itibariyle kredi ilişkisinin kesildiği ihtar edilerek hesap özetine ilişkin borcun ödenmesinin talep edildiğini, ihtarın tebliğine rağmen itiraz edilmemiş olduğunu, müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine müvekkili banka, davalı-borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esasına kayıtlı dosyası ile esasa geçerek Genel Haciz Yoluyla İlamsız icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibi tahtında düzenlenen ödeme emrinin davalı-borçlulara tebliği üzerine, davalı-borçlular tarafından borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı-borçlu … TİC. LTD. ŞTİ. asıl borçlu sıfatı ile diğer davalı-borçlular …, … ve …’nın ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatına haiz olmakla kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması sebebiyle borçtan sorumlu bulunduklarını, davalı-borçlular takibin yetkisiz icrada başlatıldığına itiraz etmişse de söz konusu yetki itirazının usulüne uygun yapılmadığını, itiraz dilekçesi incelendiğinde davalı-borçlularca sadece yetkiye itiraz edildiğini yetkili icra dairesinin gösterilmediğini belirterek davalılar bakımından borcun tamamı yönünden yapılan itirazların haksızlığının tespiti ile iptaline ve durdurulan takibin devamına, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı-borçluların icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, şirket merkezinin “… Mah. … Apt. No: … İST” adresinde olduğu için davanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesinin talep edildiği, davacının açmış olduğu davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın iddia ettiğinin aksine müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme ve diğer eklere de itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin davacı firmaya herhangi bir borcu olmadığını, davacı şirketin TTK m.20/2’den kaynaklı basiretli tacir gibi davranma borcuna riayet etmediğini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile başlatılan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 17/03/2022 tarihli duruşmaya iştirak etmediği ve herhangi bir mazeret göndermediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 150. Maddesi “usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Dosya kapsamından davacının dosyanın işlemden kaldırıldığı 17/03/2022 tarihli duruşmadan itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde talebini yenilemediği anlaşılmakla HMK 150. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 150 Maddesi gereği yenilenmeyen davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup peşin alınan 9.509,05 TL’den mahsubu ile bakiye ‭9.428,35‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi.12/09/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …