Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/12 E. 2023/270 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/12
KARAR NO : 2023/270

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava şartı olarak arabulucuya başvurulmuşsa da arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, müvekkilleri ile davalı şirket arasında TTK 102/1 maddesi uyarınca Acentelik Sözleşmesi bulunduğunu, müvekkillerinin davalı ile … ve civarında davalı ürünlerinin satışı konusunda sözleşme imzalandığını, ürün satışı konusunda müvekkillerinin aracılık ettiğini ve bu faaliyeti meslek edindiğini, davalının mobil hatları, mobil telefon temdili olarak satışı internet paketi ve mobil cihaz gibi ürünlerini müvekkillerinden …’nun toptan, …’ın ise parekende olarak sattığını, 2013 yılından beri aynı bölgede faaliyetlerinin devam ettiğini, … 2013 sonarı davalıya ait 365.943 mobil hat sattığını, diğer müvekkil …’ın 73.741 mobil hat ve diğer ürünleri satarak müşteri portföyünü kazandırdığını, TTK 122 maddesi kapsamında denkleştirme isteminde bulunduklarını, istemde bulunmak için sözleşmenin sona ermiş olmasının, davalının müşteri çevresinde önemli menfaatler elde etmesinin, denkleştirme isteminin hakkaniyete uygun olması gerektiğini bununla birlikte sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesinin gerekli olduğunu, müvekkillerinin kazandırdığı çevre ile davalının düzenli olarak menfaat elde etmeye devam edeceğini, … çevresinde itibarının arttığı ve ticari çevre edindiğin, 439.684 kişinin kazandırıldığını ve bu nedenle ciddi kar elde edileceğini, aynı zamanda bu müşteri çevresi ile davalının marka değerinin de artacağını, bu nedenle hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiğini, Yargıtay emsal kararlarında da aynı yönde tespitlerin yer aldığını, belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’lik denkleştirme tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile hükmedilmesini talep ve talep etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların tüzel kişilikleri farklı olduğundan davanın her bir davacı ile ayrı ayrı sözleşmeler akdedildiğinden davacılar yönünden ayrı ayrı açılması gerektiğini, TTK 122 madde kapsamında davanın 1 yıl içinde açılması gerektiğini, … LTD. Şti. ile imza edilen sözleşmenin 01.01.2014 tarihli Ürün Dağıtım Sözleşmesinin 03.03.2017; …Ltd.Şti ile imza edilen sözleşmenin ise 21.08.2018 tarihinde kendi talebi ile feshedildiğini, TTK 122/3 maddesi kapsamında sözleşmenin feshinin haksız fesih olmadığını, sözleşmenin davacıların talebi ile 21.08.2018 tarihinde sona erdirildiğini, bu halde davacıların kendi talepleri ile sona eren sözleşme nedeni ile denkleştirme tazminatı talep edilemeyeceğini, davacıların fesih sonrası müvekkili şirketi ibra ettiklerini ibra metni dilekçeye alındığını, prim alacakları dışında her ne nam altında olursa olsun tazminat talebinde bulunmayacaklarını beyan ettiklerini, sözleşmede münhasır satış hakkı tanınmadığından somut olayda portföy tazminatı talep edilemeyeceğini, TTK 122 maddesi koşullarının somut olayda oluşmadığını, kanunun hükmünün yürütülebilmesi için, belli bölgede tekel satış yetkisi tanınması gerektiğini, yeni bir müşteri çevresi yaratılmış olması gerektiğini, sözleşmenin feshi nedeni ile sözleşme devam ediyor olsaydı elde edeceği ücreti isteme hakkını kaybetmiş olması gerektiğini, sözleşme sonra erdikten sonra müşteri çevresinden yararlanmanın devam etmesi gerektiğini, somut olayda koşulların yerine gelmediğini, abonelik işlemlerinin yapılması sonrası davacılara prim ödendiğini ve bunun dışında müşteri ile müvekkili şirket arasında abonelik ilişkisi devam ettiği sürece davacı tarafa ödenen herhangi bir ücret bulunmadığını, davacıların kazandırdıklarını iddia ettikleri portföy nedeni ile müvekkili şirketin önemli ölçüde menfaat elde etmesi şartının da somut olayda gerçekleşmediğini, belirtilen müşteri portföyünün kazandırıldığının ve bu portföy yönüyle müvekkili şirketin önemli ölçüde gelir elde ettiğinin ispatı yükünün davacılarda olduğunu, davacıların bu yönde belge de sunmadıklarını, davanın reddini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… 21. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
2-Bilirkişi kök ve ek raporu,
3-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacı şirketlerin davası, acentelik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle denkleştirme tazminatının davalıdan tahsiline ilişkindir
Davalı vekili, davanın süresi içinde açılmadığını, sözleşmenin davalıların talebi üzerine feshedildiğini, davacıların fesihten sonra davalı şirketi ibra ettiklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile davacının ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişisi aracılığı ile inceleme yaptırılmış, mali müşavir, nitelikli hesap uzmanı ve elektronik ve haberleşe uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyeti raporunu dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen 17.02.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin tamamının, taraflar arasında gerçekleştiği beyan edilen fesih talep yazışmaları ve ibranamelerin, davalının davacı firmalara 2013 yılından sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar ödenen ücret, komisyon ve/veya prim (aylık/yıllık/satış bazlı) adı altında belirlenen ödemeleri gösterir belgelerin ve bunların müşteri ve/veya ürün bazında konsalide edilmiş hallerinin ayrı ayrı belgelerinin ,davacılar tarafından 2013 yılından bu yana oluşturulan müşteri protföyünün isim/ ürün bazlı listesinin dosyaya ibraz edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
08/04/2022 tarihli celsede Taraf vekillerine talimat bilirkişi heyeti ön raporunda istenilen belgelerin tamamının mahkememize sunmak üzere 1 aylık kesin süre verilmiş, kesin sürenin sonuçları hatırlatılmış, davacılar vekiline ihtar yerine geçmek üzere duruşma zaptından bir suret tebliğ edilmiştir.
Taraf vekillerince dosyaya sunulan bir kısım belgeler nazara alınarak uyuşmazlığa ilişkin aynı bilirkişi heyetinden alınan 10.11.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davaya dayanak teşkil eden sözleşmenin eksik olduğunu, sözleşmenin yürürlük tarihi kısımlarının mevcut olmadığını, davacılarca yapılan işin tek satıcılık sözleşmesine dayanıp dayanmadığını, yapılan işin belirli bir bölgeyi sürdürülüp sürdürülmediği, prim sisteminin nasıl işlediği, davacıların sözleşmenin feshedilmemesi halinde ilave kazan elde edip etmeyecekleri hususunda gerekli ve yeterli belgenin dosyada mevcut olmadığı bildirilmiştir.
Davacılar vekili, bilirkişi raporuna itiraz etmemiştir. Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların iddialarına dayanak teşkil eden vakaları usulüne uygun ispatlayamadığı ve iddia olunan alacağını ispata yarar delil sunmadıkları anlaşılmakla davacıların davasının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacıların davasının ayrı ayrı REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 161,65‬ TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, Davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/03/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 341,55 TL
Karar Harcı : 179,90 TL
Bakiye Harç : 161,65 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 11.545‬,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 9.000,00 TL
Posta Giderleri : 257,5‬0 TL