Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1 E. 2022/22 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/1 Esas
KARAR NO:2022/22

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/05/2019
KARAR TARİHİ:14/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalıları — …’ın davacı şirket nezdinde adına düzenlenmiş … – sayılı Sağlık Sigorta Poliçesi ” vadesi içinde 02.07.2015 tarihinde serebral anevrizma nedeniyle gerçekleşen tedavisi dolayısıyla 31.10.2016 tarihli 44,785,51TL tutarlı faturanın taraflarınca ödendiğini, bu tutarın %50’sine tekabül eden kısmın 28.743,16 TL olduğunu , Sağlık Sigortası Genel Şartları 12. Maddesi uyarınca davalı sigorta kuruluşunca bu tutarın kendilerine ödenmesi gerekirken ödenmediğini, bu nedenle davalı yan hakkında T.C … 22. İcra Müdürlüğü’nün …./… E sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz olunduğunu belirterek, davanın kabulü ile 31,529,67 TL tutarın 02.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve yargıla giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin itirazları ile, davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu, halen derdest bir icra takibi bulunmakla talebin reddi gerektiği, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığı, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, Esasa ilişkin itirazları ile, davaya konu hastalığın şirketleri ile dava dışı sigortalı arasında aktedilmiş olan poliçe kapsamında olmadığını, şirketlerince adı geçen hasta için düzenlenmiş bir sağlık sigorta poliçesi bulunmadığını, sigortalının ilgili poliçe kapsamında kazanılmış bir hakkı bulunmadığından ilgili poliçenin primlerini yükseleceğini, talebin şirketleri nezdinde var olan sağlık sigorta poliçesi limit sınırını aştığını, aynı poliçede birden fazla sigortacının aynı riske teminat verdiğini, kabul anlamına gelmemek üzere dava dişi sigortalının bireysel sağlık sigortası koasüranslı nitelikte olduğundan tüm katılan şirketler arasında limitler oranında paylaşılması gerektiğini, özel şartlar yolu ile teminat dışında bırakılan haller dolayısıyla sorumluluklarına gidilemeyeceğini belirterek davaya konu sigorta poliçesi kapsamında haklarında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, çifte sağlık sigortası kapsamında ödenen tedavi gideri bedelinin %50’lik kısmının TTK 1466 maddesi ve Sağlık Sigortası Genel Şartları uyarınca davalı sigorta şirketinin sorumluluk miktarınca rücuen tazmini istemine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, Davacı şirket tarafından dava dışı sigortalı … için yapılan tedavi ödemelerinin %50’lik kısmı olan 28.743,16 TL’si ile 2.786,51 TL tutarında işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.529,67 TL’nin Davalı … Sigorta’dan istenebilir olup olmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı-Tazminat Hesap Uzmanı …, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı … ve Sigorta ve Hukuk Uzmanı … tarafından hazırlanan 14.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tıbbi değerlendirmede; … Sigorta A.Ş. …’ın tedavisi için ,… Hastanesine 44.785,51 TL ve …’a 12.700,80 TL olmak üzere ödediği toplam 57.486,31 TL tedavi giderinin %50’si 28.743,16 TL’yi davalı … Sigorta AiŞ.’den talep ettiği, tetkik ve tedavilerin incelenmesi; 18.06.2015 tarihinde … … Hastanesine yapılan Mr anjio,arkus aortografi ve serebral arterigrafi selektif tetkikte,anteriör kominnikan arter lokalizasyonunda sağ karotis sistemden dolum gösteren 5×5 mm boyutlarında geniş boyunlu anevrizma saptandığı, şiddetli baş ağrısı yakınması ile dış merkezde nöroradyolojik incelemeler cerebral anjioda anteriör kominikan arter lokalizasyonunda kompleks irregüler konturlu sakküler anevrizma saptandığı, rekonstruktif endovasküler tedavi için … … … hastanesine yönlendirildiği, Ruptüre olmamış serebral anevrizma tanısı ile 02.07.2015 tarihinde opere olduğu, alınan iki boyutlu üç boyutlu anjiogramlarda sağ anteriör kominikan arter lokalizasyonunda her iki anteriör serebral arterin sağ anteriör serebral arterden dolduğu ve gene her iki anteriör serebral arterin anevrizma boynundan çıktığı geniş tabanlı ileriderecede irregüler konturlu yaklaşık 8×1 mm’lik üzerinde 3 adet bebek anevrizması olan kompleks sakküler anevrizma saptanmış.Sol karotid anjiogramlarda sol karotid arterden sol anteriör serebral arter A1 segmentinin tamamen aplazik olduğu saptanmış.Her 2 anteriör serebral arter anteriör kominikan arter anevrizması boynundan doluş göstermekte olduğu, Anevrizma boynunda çift vasküler rekonstrüksiyon cihazı ile Y stentleme ile anevrizma içi kollebe ve ant komünikan kompleksinin rekonstrüksiyonu yapıldığı, (Anevrizma embolizasyonu) … Prof. Dr….’a Çekirge 01.07.2015 tarih-000911 nolu serbest meslek makbuzu ile anevrizma embolizasyonu operasyonu için 27.000,00 TL ödediği, … Sigorta A.Ş. 27.000,00 TL tutarındaki fatura için …’a 27.07.2015 tarihinde 12.700,80 TL ödediği, … Sigorta A.Ş. … … Hastanesine 01.10.2015 tarihinde …’ın anteriör kominikan anevrizma için serebral anevrizma endovasküler tedavi için 01.10.2015 tarihinde 44.785,51 TL ödediği ve Cerebral arterdeki anevrizma rüptüre olmadığından yapılan tedavi acil değildir. Yapılan tetkikler sonucu saptanmış ve planlı olarak tedavi edilmiştir. Anevrizmanın rüptüre olup olmayacağı veya ne zaman rüptüre olacağı konusunda önceden herhangi bir öngörüde bulunmak mümkün değildir. Dosyadaki tıbbi bilgilere göre cerebral anevrizmanın sigorta yapıldığı 10.03.2010 tarihinden önceki döneme ait bir MR veya anjiografi tetkiki olmadığı için ne zaman meydana geldiği konusunda değerlendirme yapmak mümkün değildir. Yapılan tedaviler tibben uygundur ve tedavi giderleri tedavi olduğu kuruma göre kadri maruf olduğu, sigorta hukuku yönünden değerlendirme; davacı … … Sağlık ve … Sigorta A.Ş tarafından 01.06.2015- 01.06.2015- vadeli … Mutfak San Ve TicA.Ş işyeri … sigortalılarından … sayılı Sağlık Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış bulunan dava dışı sigortalı …’ ’ın tedavisi için poliçe teminatı kapsamında yaptığı ödemeyi davalı sigortacıdan müşterek sigortaya ilişkin TTK’ nda yer aldığı ifade olunan düzenlemeler kapsamında rücuen talep ettiği, uyuşmazlık konusu olup 31.10.2016 tarihinde ödemesi gerçekleştiği beyan olunan hastalık tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı T.T.K nun hükümlerinin tatbiki gerektiği anlaşıldığı, uyuşmazlık konusu olayda davacı sigorta kuruluşu tarafından tanzim olunan poliçenin olay tarihinde geçerli olduğu hususunun tespit olunduğu, derdest davada dosya içerisinde bulunan dava dışı sigortalı …’ adına düzenlenmiş tedavi giderlerine ilişkin dökümanlar incelendiğinde; 23.06.2016 tarihli Özel … … Hastanesi’ nde gerçekleştirilen tedaviler karşılığı 44,785,51 TL tutarlı tedavi giderlerinin yerindeliği, konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşıldığı, buna göre dava dışı sigortalının davacı şirket nezdinde geçerli poliçe vadesi içinde geçirdiği ‘’serebral anevrizma ‘’ neticesi verilen tedavi hizmetlerinin tıbben yerinde ve gerekli tedavi uygulamaları olduğu, davalı sigorta kuruluşu davaya verdiği cevapta poliçelerin ürün planları farklı olduğundan aynı rizikolar için yapılmış sigorta poliçeleri olmadığını , ilgilipoliçe kapsamında talebin şirketleri nezdinde var olan sağlık sigorta poliçesi limit sınırını aştığını, aynı poliçede birden fazla sigortacının aynı riske teminat verdiğini, kabul anlamına gelmemek üzere dava dışı sigortalının bireysel sağlık sigortası koasüranslı nitelikte olduğundan tüm katılan şirketler arasında limitler oranında paylaşılması gerektiğini, özel şartlar yolu ile teminat dışında bırakılan haller dolayısıyla sorumluluklarına gidilemeyeceğini belirterek haklarında açılan davanın reddine karar verilmesini istediği, dava dosyasında yer alan davalı … A.Ş tarafından …- Acil Vakalar Sağlık Sigortası Ferdi Sağlık Sigorta Poliçesinin numarasının … olduğu 10.0.201 başlangıç tarihli poliçede dava dışı sigortalı 02.03.1958 doğumlu Yurdanur Varlık için standart 350.00 TL primle söz konusu sigorta kapsamına alındığı , acil vakalar acil cerrahi ve dahili yatış için yıllık 30.000.00 TL poliçe limiti tanımlanmış olduğu tespit olunduğu, taraflar arasında münakit yürürlük Tarihi: 01.10.1990 olan Sağlık Sigortası Genel Şartları nın ‘’ A.l. Sigortanın Konusu ‘’ başlığını taşıyan düzenlemesi uyarınca’’ İşbu sigorta, sigortalıların sigorta süresi içinde hastalanmaları ve/veya herhangi bir kaza sonucu yaralanmaları halinde tedavileri için gerekli masrafları ile varsa gündelik tazminatları, bu genel şartlarla varsa özel şartlar çerçevesinde, poliçede yazılı meblağlara kadar temin eder. ‘’ denildiği, T.T.K ‘nda Sigorta mukavelesi 1401. maddede tanımlanmış olup ‘’ Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin … süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.‘’şeklinde belirtilmiştir. Sağlık sigortası teminatları başlıklı aynı Kanun Madde 1513 te (1) Sağlık sigortası ile sigortacı;a) Hastalık sonucu gerekli hâle gelen ilaç dâhil, her türlü tıbbi bakım, gebelik ve doğum, hastalıkların erken tanısına yönelik, ayaktaki incelemeler de içinde olmak üzere, sözleşmede kararlaştırılan giderleri,- b) Tedavinin tıbben yatarak yapılmasının gerekli olduğu durumlarda günlük hastane giderleri, c) Sigortalının, hastalık sonucu çalışamaması nedeniyle elde edemediği kazançlar için kararlaştırılan günlük iş görememe parası, d) Sigortalı, bakıma ihtiyaç duyar duruma geldiği takdirde, bakım nedeniyle doğan giderler veya kararlaştırılan gündelik bakım parası,için teminat verir. (2) Teminat, aksi kararlaştırılmamışsa, birinci fıkradaki tutarların tümünü kapsar. ‘’ denildiği, 6102 sayılı T.T.K’ nün 1401 . maddesi uyarınca sigorta sözleşmelerinin zorunlu unsurlarından olan Sigorta Genel Şartlarının tasdikine 5684 sayılı Sigortacılık kanun’ nu Kanunu’ nun11 . maddesi uyarınca T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı (SDDK) yetkili kılınmıştır.Buna göre Sigorta Genel Şartlarının oluşturulması, yayını ve gerek görülmesi halinde yapılacak değişiklikler konusunda adı geçen kurumun yetkili olduğuna işaret edilmiştir. Sigorta Genel Şartları, Poliçe üzerinde açıkça ifade edilmiş, teminatın kapsamı, ek sözleşme ile teminata ilave edilebilecek haller, teminat dışında kalan zararlar, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını içeren koşullar olup,ilgili mevzuatta üzere Genel şartların yanı sıra özel şartlarında akitler arasında hükümlerini doğuracağı ve tazminat ödeme ve/veya rücu aşamasında dikkate alınması gerekeceği anlaşıldığı, genel şartlar tasdike tabi olmasına rağmen Kanunun emredici düzenlemesine göre Özel Şartlar tarafların serbest iradesiyle kararlaştırıldığı için tasdike tabi olmadığından Sigortacının üstüne aldığı rizikoların poliçede tanımlanmış olması halinde ilgili giderlerin talep konusu olabileceği, taraflar arasında münakit SağlıkSigortası Genel Şartlarının Özel Şartlar ‘’ başlıklı ‘’Madde 17- Poliçelere, bu genel şartlara ve varsa bunlara ilişkin klozlara aykırı düşmeyen özel şartlar konulabilir. ’’hükmünü havi olacağı anlaşılmıştır.Davacısigorta kuruluşu ilgili sigorta poliçesi kapsamında geçerli Özel ve Genel Şartların tanımlanması açısından delilleriarasında dava dosyasına sunmamış olup , bu aşamada dava dosyasına ibrazı hususunun mahkememizce değerlendirilebileceği, bilirkişi kurulunca incelenen Ek Sertifika Örneklerinin tetkikinden poliçe vadesi içinde gerçekleşen ‘’ Acil Vakalar ‘’ kapsamında teminat tanımlandığı belli olmuş bu tanıma giren cerrahi ve dahili yatışlar halinde yıllık ödeme tutarının limitsiz ve sigortacının sorumluluğunun % 100 olduğu tespit edildiği, Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil durum olarak tanımlanan hastalık ve/veya kaza halinde, ihtiyacınız olan acil tedavi masraflarını karşılamak üzere nispeten düşük primlerle ve sadece 30.0000.00 TL limit tanımlanılarak yapılmış ( AVS) Sigorta poliçesinin yaşanabilecek ani durumlarda kuvertür sağladığı , diğer bir ifade ile sigortalının sadece acil durum tedavileri ile ilgili hayati tehlikeyi atlatması (stabil hale gelmesi) süresince yapılacak olan masraflar için poliçede gösterilen limit dahilinde tedavi teminatı verilmiş olduğu tespit edildiği, Dünyaya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tanımlanmış olan ve “Acil Durum” olarak değerlendirilen haller:(Suda boğulma-Trafik kazası-Terör, sabotaj, kurşunlama, bıçaklama, kavga vb,Tecavüz-Yüksekten düşme-Ciddi iş kazaları, uzuv kopmaları-Elektrik çarpması-Donma, soğuk çarpması-Isı çarpması-Ciddi yanıklar-Ciddi göz yaralanmaları-Zehirlenmeler-Anafilaktik şok-Omurga ve alt – üst ekstremite kırıkları-Kalp krizi, hipertansiyon krizleri-Akut solunum problemleri-Şuur kaybına neden olan her türlü organik kusur-Ani felçler-Ciddi genel durum bozukluğu-Yüksek ateş (39.5°C ve üzeri)-Diabetik ve üremik koma-Genel durum bozukluğunun eşlik ettiği dializ hastalığı-Akut batın-Akut masif kanamalar-Menenjit (beyni saran zarların iltihabı)-Renal kolik ) olarak tanımlanmış olup, dava dışı sigortalının bir süreden bu yana devam eden ciddi baş ağrıları sonrasında müracat ettiği Özel … … Hastanesi’ nde gerçekleştirilen tedaviyi bu kapsamda saymak mümkün olmadığı, buna karşın davacı … Sağlık ve … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenerek dosyaya ibraz edilmiş olan poliçede … sigortalıları arasında yer alan … için … Sağlık Sigorta Poliçesinde sigortacının Sağlık Sigortası Genel Şartları kapsamında Sağlık Bakanlığı’nca ruhsat verilmiş her tür özel veya resmi sağlık kuruluşunda gerekli olan tedavi giderleri teminat altına aldığı, davacı sigorta şirketi tarafından davalı … A.Ş ‘ne gönderilen rucü talebi ile davalı şirket nezdinde tanzim olunmuş poliçeye kapsamında … Hastanesi’nde gerçekleşen tedavi karşılığı ödenen sağlık gideri faturanın % 50 si olan tutarın iadesi talep olunmuş ise de davalı yanca sigortalıları … için sağlanan himayenin sınırlarının tesbitinin Özel Şartların sağladığı himayenin kapsamı dikkate alınarak yapılması gerektiği, Hastalık ve sağlık sigortasına uygulanacak diğer hükümler’’başlıklı kanun’ un 1519/2. Maddesinde ‘’ Sigortalının uğradığı hastalık, ilaç ve tedavi giderleri için harcama yapılması gibi gerçek zararların sigortacı tarafından karşılanması öngörülen sağlık sigortalarında ise, genel hükümlerin sağlık sigortası hakkında da uygulanacağı hususu hüküm altına alınmıştır.6102 sayılı Kanun’ un ‘’ Koruyucu hükümler ‘’ başlıklı 1520. Maddesinin (2) bendinde 1519 uncu madde hükümlerine aykırı sözleşme şartlarının geçersiz olduğu, dolayısıyla somut uyuşmazlığa konu olayda davacı ve davalı sigorta şirketleri arasında ‘’Müşterek Sigorta’’ başlıklı 1466. Maddesi ’’ nde yapılan tanımlamada yer alan (1)Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, aynı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsi, ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre, sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olur. (2)Sözleşmelere göre sigortacılar müteselsilen sorumlu oldukları takdirde, sigortalı, uğradığı zarardan fazla bir para isteyemeyeceği gibi, sigortacılardan her biri yalnız kendi sözleşmesine göre ödemekle yükümlü olduğu bedele kadar sorumlu olur. Bu hâlde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkı, sigortacıların sigortalıya sözleşme hükümlerine göre ödemek zorunda oldukları bedeller oranındadır.’’ şeklindeki hükmün raporun içeriğinde yer verilen ilgili poliçelerin sağladığı farklı kuvertür yapıları nedeniyle uygulanmasının söz konusu olamayacağının belirlendiği, davalı yanca her ne kadar riziko/ operasyon tarihini kapsayacak şekilde tanzim olunan ilgili Sağlık Sigortası Poliçesi ‘’ sigortalıda bünyeye ve kaltımsal özelliklere bağlı olarak İleri yaş (40 yaş sonrası),Sigara kullanımı: ve Ateroskleroz (damar sertliği)vs sebeplerle oluşan arteriyel kan damarlarındaki genişleme ve balonlaşma sonrası meydana gelen zayıflık sonucu olan serebrovasküler bir bozukluğun bilirkişi heyetince yapılan değerlendirmesinde acil vaka kapsamında sayılması mümkün olmadığı, buna göre sigorta şirketinin halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcudiyeti, sigortalının sözleşmeye dayalı olarak sigortalısına poliçe kapsamı dahilinde bir tazminat ödemesi yapmış olması ve sigortacının dava hakkının mevcut olması ‘’ koşullarının bir arada gerçekleşmesi gerektiği hususları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede ;Hastalık ve kaza giderleri için zarar giderim ilkesi temel olduğundan ardıllık ( Halefiyet ) uygulanabileceği yönündedir (Bozer, A., Sigorta Hukuku s. 109, Ulaş, L, age., s. 12). tehlike gerçekleştikten ve istem hakkı bir kere doğduktan sonra sigortalının giderim hakkını kısmen veya tamamen sigortacıya devredebileceği savunulmaktadır (Karayalçın, Y. Mesuliyet ve Sigorta Hukuku Bakımından Başlıca İşletme Kazaları, …, 1960 s. 48). Yargıtay 11. HD. 16.02.1995 gün 1994/7663-1995/1254 sayılı kararıyla yargısal alanda da sigortacının hastalık sigortası nedeniyle ardıllığı kabul edilmiştir. Olayda sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre çözüm getirilmesi gerektiği, bu kapsamda davacı sigortacının sigortalı zarar görene yapılmış tedavi giderleri harcamalarını davalı yandan uyuşmazlık konusu poliçe kapsamında ‘’ kaldığı hususunun ispat olunmamış olması nedeniyle … Sigorta A.Ş den talep edilemeyeceğinden, sonuç olarak tıbbi yönden; Cerebral arterdeki anevrizma rüptüre olmadığından yapılan tedavinin acil olmadığını, dosyadaki tıbbi bilgilere göre sigorta yapıldığı 10.03.2010 tarihinden önceki döneme ait bir MR. veya anjiografi tetkiki olmadığı için cerebral anevrizmanın ne zaman meydana geldiği hakkında değerlendirme yapılamayacağı, yapılan tedavilerin tbben uygun olduğu ve 44.785,51 TL tedavi giderinin tedavi olduğu kuruma göre kadri maruf olduğunu, sigorta hukuku yönünden; sigortalısı …’ın davacı şirket nezdinde adına düzenlenmiş … sayılı … Sağlık Sigorta Poliçesi ” nin vadesi içinde oluşan tedavi giderinin davalı sigortacı yanca teminat altına alınmış bir halden meydana geldiğinin davacı tarafça ispatı olunmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından bilirkişi heyeti raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmakla dava dışı sigortalı …’a ait 09/01/2015 ile 09/01/2016 yılları arasında geçerli Acil Vakalar Sağlık Sigortası Ferdi Sağlık Sigorta Poliçesinin ve Acil Vakalar Sağlık Sigortalısı Ferdi Sertifikasının dosyada mübrez olduğu ve bilirkişi heyeti raporunda da bu hususun değerlendirildiği görülmekle, ayrıca davacı vekilinin Dava dışı sigortalı …’a ait 09/01/2015 ile 09/01/2016 yılları arasında geçerli Acil Vakalar Sağlık Sigortası Ferdi Sağlık Sigorta Poliçesinin imzalı nüshasının istenmesine yönelik talebinin dosyadaki belgeler dikkate alınarak davaya herhangi bir katkı sağlamayacağı görülmüş olmakla, davacı yanın ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş olup, bilirkişi heyet raporunda yer alan tıbbi yönden yapılan değerlendirmeye itibar edilerek; Cerebral arterdeki anevrizma rüptüre olmadığından yapılan tedavinin acil olmadığının kabulü gerekmiş, dosyadaki tıbbi bilgilere göre sigorta yapıldığı 10.03.2010 tarihinden önceki döneme ait bir MR. veya anjiografi tetkiki olmadığı için cerebral anevrizmanın ne zaman meydana geldiği hakkında değerlendirme yapılamayacağı, yapılan tedavilerin tıbben uygun olduğu ve 44.785,51 TL tedavi giderinin tedavi olduğu kuruma göre kadri maruf olduğu, sigorta hukuku yönünden ise; sigortalısı …’ın davacı şirket nezdinde adına düzenlenmiş … sayılı … Sağlık Sigorta Poliçesi ” nin vadesi içinde oluşan tedavi giderinin davalı sigortacı yanca teminat altına alınmış bir halden meydana geldiğinin davacı tarafça ispatı olunmadığı anlaşıldığından ve davalı sigorta şirketi nezdinde dava dışı …’ın acil vakalar dışında bireysel sağlık sigorta poliçesi bulunmadığından davalı sigorta şirketinin talep olunan tedavi giderinden sorumlu olmadığı kanaati ile davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 538,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 457,75 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
5-)Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 538,45 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Noksan Harç : 457,75 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.031,40 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00 TL
Posta Giderleri : 325,10 TL