Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/773 E. 2020/351 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/773 Esas
KARAR NO : 2020/351

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinden rızası dışında … numaralı hesabından tahsil edilen 02.10.2019 tarihinde … Nakdi Kredi Başvuru ücreti hizmeti 889,92 TL, 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen pos cihazı bedeli 150,00-TL, 02.10.2019 tarihinde 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde 525,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli olmak üzere toplam 9.964,92 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmedilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Bankaların Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olması nedeniyle yukarıda belirtildiği şekilde ücret/komisyon alma hakkı bulunduğunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun “Faiz oranları ile diğer menfaatler” başlıklı 144üncü maddesi; “Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kar ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dahil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankası’ na devredebilir.” hükmünü içerdiğini,16 Ekim 2006 tarih ve 2006/11188 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı,”Bankacılık Kanunu’nun sözü edilen 144’üncü maddesinden aldığı yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu tarafından 16 Ekim 2006 tarih ve 2006/11188 sayılı Kararı yayımlanmıştır. Resmi Gazetenin 22 Kasım 2006 tarih ve 26354 sayılı nüshasında yayımlanan kararın “Diğer menfaatler” başlıklı 4’üncü maddesinde; bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ve bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılmasının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanacak tebliğlerle düzenlenmesi öngörüldüğünü, 2006/1 Sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tebliği,”Bakanlar Kurulunun 2006/11188 Sayılı Kararında öngörüldüğü üzere, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında” 2006/1 Sayılı Tebliğ yayımlanmıştır. Resmi Gazetenin 9 Aralık 2006 tarih ve 26371 sayılı nüshasında yayımlanan 2006/1 Sayılı Tebliğ’in, “Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler” başlıklı 4’üncü maddesinde; bankalar tarafından reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirlenmesi öngörüldüğünü, bu düzenlemeler paralelinde davacı ile müvekkili Banka arasında imza edilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir sözleşme olup; sözleşme serbestliği ilkesi ve ahde vefa kuralları kapsamında ele alınması gerektiğini, Davacıdan tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu mevzuat ve sözleşmelere uygun olduğundan iddia ve beyanlarını kabul etmediklerini,yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce re’sen gözetilecek sebeplerle usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini,” talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesine aykırı olarak davacı şirketten tahsil edildiği ileri sürülen nakdi kredi başvuru hizmeti, post cihazı bedeli, periyodik hizmet komisyonu bedellerine ilişkin olarak toplam 9.964,92 TL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereği 31.taksitten sonra davacı şirketten tahsil edildiği ileri sürülen nakdi kredi başvuru hizmeti, post cihazı bedeli, periyodik hizmet komisyonu bedellerine ilişkin olarak toplam 9.964,92-TL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı bankadan iadesi talebinin yerinde olup olmadığı, davalı bankanın davacı şirket hesabından yaptığı kesintilerin yerinde olup olmadığı, yapılmış ise miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bankacı bilirkişinin 05/05/2020 tarihli raporunda; Davacının … numaralı hesabından davalı banka tarafından tahsil edilen 02.10.2019 tarihinde … Nakdi Kredi Başvuru ücreti hizmeti 889,92 TL, 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen pos cihazı bedeli 150,00-TL, 02.10.2019 tarihinde 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde 525,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli olmak üzere toplam 9.964,92 TL’nin tahsili için diğer bir deyişle davacıdan bu tür masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede bu tür masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin tam sayfa fotokopisi sunulmadığı, ancak davalı bankanın davaya cevap dilekçesinde sözleşme maddelerini yazdığı ve buna göre, Müşteri ile Banka arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin (BHS) 13. maddesinde yer alan “Ücret, Masraf, Komisyon, Sigorta Giderleri ve DiğerYükümlülükler” düzenlemesi ile Genel Kredi Sözleşmesinin (GKS) 8. maddesinde yer alan “Faiz, Komisyon,Vergi, Fon ve Masraflar” düzenlemesi ilgili komisyona ilişkin sözleşme maddeleri olduğunu, 2006/11188 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmesi TCMB’na bırakılan hususlara ilişkin olarak TCMB 09.12.2006 tarih, 26371 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesaplan Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliği” nin “Kredi Faiz Oranları ve Sağlanacak Diğer Menfaatler” başlıklı 4 üncü maddesinde bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak âzami faiz oranlan ile faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve azami sınırlarının serbestçe belirleneceği düzenlenmiştir. İş bu düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, TCMB’na bildirdiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı,sunulan sadece sunulan belgenin banka bünyesinde alınacak masraf ve komisyonlara ilişkin olduğu, ancak daha önce mahkememize sunulan rapor arşivinde bulunan ve bankalarca TCMB na yapılan bildirimlerde alınacak masraf ve komisyonlar listesinde davacıdan 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen başvuru ücreti hizmet 889,92-TL, 02.10.2019 tahsil edilen pos cihazı bedeli 150,00-TL, 02.10.2019 tarihinde 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde 525,00 TL periyodik hizmet komisyonu adı altında yapılan bir birdirim bulunmadığı bilirkişi raporu ekinde yer alan TCMB na yapılan bildirimlerden açıkça anlaşılmaktadır.
10.02.2020 tarih 31035 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, TCMB: Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ (sayı: 2020/4)” (4)Ticari müşterilere sunulacak ürün ve hizmetlere ilişkin sözleşmeler kapsamında her bir ürün veya hizmetin asgari olarak adı ve tanımı, vadesi ya da süresi, tahsil edilecek ücret kalemleri ve tarifesi ile bunların tahsil yöntemi ve geçerli olduğu süre hususlarını içerecek şekilde bilgilendirme formu hazırlanmak zorundadır. Bilgilendinne formu sözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır. Sözleşmenin yazılı olarak kurulması halinde bu formun taraflarca imzalanmış bir nüshasmm ticari müşteriye verilmesi gerekmektedir. Kalıcı veri saklayıcısı ve kayıt altına alman telefon atacılığıyla kumlan sözleşmelerde, ticari müşteri kullanılan araca uygun şekilde bilgilendirilir. İspat yükü bankalara aittir. Sözleşmede ücreti belirlenmiş olan ürün ve hizmetler haricinde bir ürün veya hizmetin banka tarafından ücret karşılığı verilebilmesi için ticari müşteriye bu işleme ilişkin bilgilendirme yapılması ve ticari müşteriden kalıcı veri saklayıcısı veya kayıt altına alınan telefon kullanılarak onay alınması şarttır.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bilirkişi raporunda; Yasa ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı bankanın müşteriden alınacak Periyodik hizmet komisyonunu TCMB’ na bildirimde bulunmadığı gibi BDDK tarafından yayımlanan finansal tüketicilerden alınacak masraf ve komisyonlarda da başvuru ücreti hizmet bedeli 889,92TL, pos cihazı bedeli 150,00TL, 8.400,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 525,00 TL periyodik hizmet komisyonu alınacağı yazılı olmadığından 9.964.92-TL’nin davacıya iadesinin gerektiği, dolayısıyla davacının takip talebinin yerinde olduğu bildirmiştir.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144 üncü maddesi ile bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulayacakları azami faiz oranları, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranları ve bu işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya Bakanlar Kurulu yetkilendirilmiş ve Bakanlar Kurulu’nun bu yetkilerini TCMB’na devredebileceği hüküm altına alınmıştır.
05.11.2014 tarih ve 29176 sayılı RG.’de yayınlanan TCMB’nin 2014/6 sayılı Tebliği ile; 09/12/2006 tarih ve 26371 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/l)”in 1 inci maddesinin birinci fıkrası; ‘Bu Tebliğin amacı: bankaların kredi verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulayacakları faiz oranları ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranları ile tüketici kredileri dışındaki kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlere ilişkin esas ve şartları belirlemektir.” şeklinde değiştirilmiştir. 2006/1 sayılı Tebliğ’in “Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler” başlıklı 4 ‘üncü maddesinde ise: bankalar tarafından reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirlenmesi öngörülmüştür.
Söz konusu hükme dayanılarak çıkarılan “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile özel Cari Hesaplar Dahil Bu işlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında” 2006/11188 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “Diğer Menfaatler” başlıklı 4 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında, Bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranlan ve bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılmasının TCMB’ınca yayımlanacak tebliğlerle düzenleneceği hükme bağlanmıştır. 2006/11188 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmesi TCMB’na bırakılan hususlara ilişkin olarak TCMB, 9.12.2006 tarih ve 26371 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesaplan Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1sayılı Tebliği” nin “Kredi Faiz Oranları ve Sağlanacak Diğer Menfaatler” başlıklı 4 üncü maddesinde bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak âzami faiz oranlan ile faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve azami sınırlarının serbestçe belirleneceği düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası İdare Merkezi’nin 08 Temmuz 2002 tarih ve … sayılı talimatında ise, Bankalarca kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların azami miktar ya da oranlarında değişiklik yapılması halinde değişiklik bilgilerinin, ekte verilen bildirim formatına uygun olarak TCMB’na bildirileceği belirtilmiştir.
TCMB İdare Merkezi’nin 07 Ocak 2011 tarih ve B.02.2.TCM.0.007.00.05 sayılı, 2006/1 ve 2007/1 sayılı Tebliğ Uygulaması hakkında konu başlıklı talimatında da, bankaların reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredi işlemlerinde faiz ve kar payı dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları ile bankacılık komisyonlarının bildirilmesine devam olunacağı belirtilmiştir,
TCMB’nın ilgili düzenlemeleri ile kredilerden tahsil edilecek faiz ve ücretlerin, bankalarca serbest olarak belirlenebileceği ve TC. Merkez Bankası’na bildirilmesi esası getirilmiştir. Bu düzenleme gereğince davalı bankanın TCMB’na yapmış olduğu bildirimlerin dikkate alınması gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay 11.H.D’nin 25.06.2018 tarih ve 2016/13802 E., 2018/4732 K. sayılı ilamında, “Bu itibarla, mahkemece, davalı bankanın, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. maddesi kapsamında, Bakanlar Kurulu’nun 16,10.2006 tarih ve 2006/11188 Sayılı kararına istinaden Merkez Bankası’nın 2006/1 Sayılı Tebliği’nin 4. maddesi uyarınca, bankaların faiz dışında sağlayacakları diğer menfaatleri, masrafların nitelikleri ve sınırlarını serbestçe belirleyeceklerine dair düzenlemelerin de dikkate alınıp, davalı banka tarafından yapılan kesintilere dair olarak önceden bilgilendirme yapılıp yapılmadığı sözleşmenin imzalanması aşamasında miktar ve oranları sözleşmede yer alıp almadığı, davalı bankanın Merkez Bankası’na yapacağı kesinti oran ve miktarlarını bildirip bildirmediği hususları gözetilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.”denildiği,
Yine; Yargıtay 11.H.D’nin E.2016/13911 K.2018/5148 19.09.2018 tarihli ilamı aynen, “Bu durumda, 6098 Sayılı TBK’nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden sonra akdedilmiş olan sözleşme yönünden ise 20. madde ve devamındaki genel işlem koşullarına dair hükümlerinin uygulanmasına dair ilkeler doğrultusunda sözleşmenin genel işlem koşulu denetimine tabi tutulması ve sözleşme hükmünün bu nitelikte olduğunun tespiti ve yazılmamış sayılması sonucuna varılması halinde 09 2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 Sayılı Tebliğ’in 6. maddesi gereğince gerekli ilan ve yayımların yapılıp yapılmadığının da değerlendirilerek ortaya çıkan boşluğun doldurularak varsa davacıdan kesilen fazla masrafların iadesine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yukarda belirlenen ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
Bir diğer bozma ilamı ise; ” ……..davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan, kredi kullanım taahhüt komisyonu adı altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup, karşılaştırılarak, bankanın çeşitli isimler altında kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, yapılan kesintinin sebebi, kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılması, alınan masraflar konusunda 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulunun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararma istinaden Merkez Bankasının çıkarmış olduğu 09.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2006/1 sayılı tebliğin 4. maddesi hükmü de dikkate alınmak ve varsa davalı bankanın Merkez Bankasına yapmış olduğu bildirim de göz önünde bulundurularak belirleme yapılması ve emsal araştırması için bankalara yazılan müzekkere cevaplarına göre bir emsal komisyon tespit edilerek emsal oranı aşacak şekilde komisyon tahsil edilmiş ise aşan kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu itibarla mahkemece, davalı banka tarafından tahsil edilen kredi kullanım taahhüt komisyonunun iadesi talebi yönünden, sözleşme hükümleri ile davalı bankanın ıslah dilekçesi ekinde sunduğu 10.12.2010 tarihli taahhütname, 29.12.2010 ve 02.02.2011 tarihli talimatlar birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekmekte olup, yazılı gerekçe ile iadeye ilişkin hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir..”şeklindedir.(Yargıtay 11.H.D.’nin 20.09.2018 tarih, 2016/11886 E 2018/5490 K sayılı ilam)
Davalı bankanın, davacıdan davaya konu masraf ve komisyon bedellerini tahsil edebilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği Yargıtay içtihatlarında vurgulanmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03.10.2018 tarih ve 2018/3467 E. 2018/5943 K. Sayılı ilamının ise:“………Bankaların müşterilerine sundukları bankacılık hizmetleri nedeniyle hizmet bedeli, kredi kullandırma ücreti masraf gibi adlar altında ücret tahsil etmelerine bir engel bulunmamakla birlikte bu ücretlerin hangi oranlarda ve hangi miktarlarda tahsil edileceğinin somut olayda belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde kredi kullandırma ücreti bedelinin ne oran ve miktarda alınacağına dair bir açıklık yer almamaktadır. Bu bakımdan bankacılık işlemleri hususunda uzmanlığı bulunan bir bilirkişiden rapor alınması diğer bankaların kullandırdıkları benzer kredilerdeki uygulamaları ve aldıkları ücret oranlarının da değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması dahi bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde olduğu,
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 20.10.2014 tarih ve 2014/8733 E., 2014/16023 K. sayılı ilamında; “Dava, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kullandırılan kredi nedeniyle alınan hizmetin bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kredi sözleşmesinin sair kısımları değerlendirilmemiştir. Mahkemece sözleşme, sözleşme öncesi bilgi formu, banka kayıtlarının tamamı celbedilerek dava konusu ücretin davacı tarafından alınabileceğine ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilip eğer bu yönde bir hüküm varsa diğer bankaların da benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek davalıdan tahsil edilen tutarın uygun olup olmadığı …” yönünde davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; Davalı bankanın davacıdan davaya konu masraf ve komisyon bedellerini alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği, fakat taraflar arasında imzalanan sözleşme maddeleri kapsamında davacı müşteri ile Banka arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin (BHS) 13. maddesinde yer alan “Ücret, Masraf, Komisyon, Sigorta Giderleri ve DiğerYükümlülükler” düzenlemesi ile Genel Kredi Sözleşmesinin (GKS) 8. maddesinde yer alan “Faiz, Komisyon,Vergi, Fon ve Masraflar” düzenlemesi ilgili komisyona ilişkin sözleşme maddeleri olduğunu, işbu düzenleme kapsamında davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, TCMB’na bildirdiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, sunulan sadece sunulan belgenin banka bünyesinde alınacak masraf ve komisyonlara ilişkin olduğu fakat bilirkişi raporu ekinde yer alan mahkememize daha önce sunulan rapor arşivinde bulunan ve bankalarca TCMB na yapılan bildirimlerde alınacak masraf ve komisyonlar listesinde davacıdan 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen Başvuru ücreti hizmeti, 02.10.2019 tahsil edilen pos cihazı bedeli, 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen 4.200,00 TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu adı altında TCMB na yapılan yapılan bir birdirim bulunmadığı gibi; BDDK tarafından yayımlanan finansal tüketicilerden alınacak masraf ve komisyonlarda da Periyodik hizmet komisyonu,başvuru ücreti,pos cihazı bedeli alınacağının da yazılı olmadığı, TCMB kayıtlarına göre diğer bankalarda Periyodik hizmet komisyonu adı altında bir komisyon alınacağını ilişkin bir bildirim bulunmadığı görülmekle, Yasa ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı bankanın müşteriden alınacak Periyodik hizmet komisyonunu TCMB na bildirimde bulunmadığı gibi, diğer bankalarda Periyodik hizmet komisyonu adı altında bir komisyon alınacağını ilişkin bir bildirim bulunmadığı, BDDK tarafından yayımlanan finansal tüketicilerden alınacak masraf ve komisyonlarda da Periyodik hizmet komisyonu alınacağının yazılı olmadığından ,davacının rızası dışında … Iban numaralı hesabından davalı banka tarafından 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen … Nakdi Kredi Başvuru ücreti hizmet bedeli 889,92-TL, 02.10.2019 tahsil edilen pos cihazı bedeli 150,00-TL, 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde 4.200,00-TL tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu bedeli, 02.10.2019 tarihinde tahsil edilen 525,00-TL periyodik hizmet komisyonu bedeli olmak üzere toplam 9.964,92-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-) Davacının davasının KABULÜNE,
2-)Davacının 9.964,92-TL alacağının 30/12/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 680,70-TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 170,18-TL harcın mahsubu ile noksan kalan 510,52-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
5-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.119,50-TL yargılama gideri ile 170,18-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı toplamı 1.334,08-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 170,18 TL
Karar Harcı : 680,70 TL
Noksan Harç : 510,52 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.177,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1000,00 TL
Posta Giderleri : 119,50 TL