Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/771 E. 2023/375 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/771 Esas
KARAR NO : 2023/375

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı firma arasında nakliye hizmet anlaşması yapıldığı, bu sözleşme kapsamında müvekkil şirketi davalı firmanın ürünlerini davalının depolarına sevkiyat işlerini üstlendiğini, davalı şirket ifa edilen işlerin bedelini sözleşmede belirtilen şartlarda ve sürede ödemediğini, davalı taraf, borçlu olmadığının tespi in menfi tespit davası açmış olmakla, bu davanın takip edilmeksizin düşmüş olması dahi, davalı şirketin itiraz ve iddialarında haksız olduğunu, alacak taleplerinin haklı olduğunu gösterdiğini, müvekkilinin alacağı olan toplamda 288.237,83 TL alacağın tahslli için … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça, borcun 91.429,67 TL tutarındaki kısmı kabul edilmiş ve dosyaya yatırılmış ancak geriye kalan kısmı olan 196.808,16 TL tutarındaki bedele itiraz edildiğini, yetkiye de itiraz edilmiş olması nedeniyle, dosya… müdürlüklerine gönderilmiş, bu kez … 9. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası işe ödeme emri yeniden borçlu şirkete gönderlimiş, davalı tarafça borcun tamamına itiraz edilmiş, borçlu davalı tarafça, borca itiraz edilmesi sonucunda icra süreci durmuş, dava şartı olan arabuluculuk süreci başlatıldığını, davalının bu süreçlerde kötü niyetli, alarak itiraz etmesi nedeniyle, alacağın likit ve belirlenebilir olması doğrultusunda %20’den az olmamak üzere icra İnkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, yukarıda izah olunan sebepler ve Sayın mahkeme’ce resen göz önünde bulundurulacak hususlar doğrultusunda, davalının borca yönelik itirazının reddi ile itirazın iptali ile taklbin devamına, asıl alacağa işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama süreci boyunca davalının malları üzerinde tedbir konulmasına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine yönelik karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karşı tarafın iddialarının aksine, öncesinde açmış oldukları menfi tespit davasının takipsizlik nedeniyle düşmüş olması hukuk sistemimize göre karşı tarafın alacak taleplerinin haklı olduğunun hiçbir suretle kanıtlamadığını, müvekkilinin davacı taraf herhangi bir borcu mevcut olmadığı, müvekkili şirket, davalı tarafın işlettiği araçların sürücülerinin vermiş olduğu zararların bir kısmını ve cezai şart bedellerini vs. alacaklı taraflar arasındaki 18.10.2016 tarihli nakliye hizmet sözleşmesine istinaden faturalandırarak davalının alacaklarından mahsup ederek davalı tarafa yansıttığını, müvekkilinin, davalı firmanın sürücülerinin emniyeti suistimal eylemleri ve teşebbüsleri nedeniyle oluşan zarar alacaklarının bir kısmını ve bu eylemeler bakımından sözleşmenin 6.10. maddesi gereğince tahakkuk eden cezai şart bedeli alacaklarının bir bölümünü anılan nakliye hizmet sözleşmesinin 9. maddesinin ve sair yasa hükümlerinin kendisine tanıdığı takas-mahsup hakkı çerçevesinde mahsup etmiş bulunduğunu, diğer taraftan, karşı tarafın alacak iddialarını kabul ettiğimiz anlamına gelmemek kaydıyla, bir şekilde karşı tarafın alacağı olduğu yönünde karar tesis edilmesi halinde Borçlar Kanunun ilgili hükümleri gereğince takas-mahsup yapılması talebinde bulunma haklarının her halükarda mevcut olup, bu kapsamda dahi anılan nakliye sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart bedeli alacaklarımızın davacı tarafın alacaklarından mahsup edilmesi talebimizin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca, söz konusu sözleşmenin haksız şekilde ve erken feshedilmesi dolayısı ile müvekkili şirkete ilave zararları da tahakkuk etmiş olup, yargılamanın ilerki aşamalarında tespit edilecek bu ilave zararlarımızla ilgili alacaklarımızın da davacı tarafın alacaklarından takas mahsup edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, diğer taraftan, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini, faturalandırma ve mahsup işlemlerini gösteren ekli cari hesap dökümü de incelendiğinde müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı görüleceğini, karşı tarafın ihtiyati tedbir talebine itiraz ettiklerini, müvekkili şirket Türkiye’nin önde gelen Holdinglerinden … (… grubuna bağlı bir firma olup, ayrıca yurt çapında 5000 adedi aşkın mağazasıyla perakende zincir mağazacılık sektörünün lider firmalarında olduğunu, ticari hacmi de oldukça yüksek bir firma olan müvekkilinin mal kaçırması düşünülemeyeceğini, karşı tarafın gerçeklikten uzak kötü niyetli gerekçelerle sunduğu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı taraf, fatura alacaklarının bulunduğu iddiasına istinaden kötü niyetli olarak ve haksız şekilde müvekkil aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış ve itirazımız akabinde işbu haksız davayı ikame ettiğini, kötü niyet tazminatı talebi mevcut olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen ve resen nazara alınacak nedenlerle; davacının haksız ve mesnetsiz ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacının, davada reddolunacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, Karşı tarafın alacak iddialarını kabul ettiğimiz anlamına gelmemek kaydıyla, bir şekilde karşı tarafın alacağı olduğu yönünde karar tesisi edilmesi halinde, takas-mahsup talebimiz gereğince mevcut alacağının ve yargılamanın ileri aşamalarında tespit edilecek müvekkili şirketin erken fesih nedeniyle uğramış olduğu ilave zararlarla ilgili alacaklarının davacı lehine hükmedilebilecek alacaklarla takas mahsup edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili Av. …’nun UYAP’tan göndermiş olduğu 24/04/2023 havale tarihli dilekçesi ile müvekkili ile davalı arasında yapılan sulh sözleşmesi gereği tarafların anlaşması nedeniyle davadan feragat ettiklerini, dava harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti talepleri olmadığını, feragat beyanı doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307. ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcından peşin yatırılan 1.919,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.739,91 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep olmadığından taraflar lehine ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
5-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç :1.919,81 TL
Karar Harcı : 179,90 TL
Bakiye Harç : 1.739,91 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 4.790,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 150,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.600,00 TL
Posta Giderleri : 275,75 TL