Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/730 E. 2022/214 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/730 Esas
KARAR NO : 2022/214 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/07/2015
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/12/2010 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak içinde bulunduğu, işleteni … ve sürücüsü … olan …plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle HMK m.107 kapsamında olmak üzere bedensel zarar miktarının tespiti ile şimdilik geçici ve daimi iş göremezlikten kaynaklanan zarar nedeniyle 800,00 TL, tedavi giderleri nedeniyle de 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karıştığı iddia edilen…plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 18/09/2010-18/09/2011 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, iş bu davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa meydana gelen kazayla ilgili ibraname karşılığında 13/03/2014 tarihinde 19.388,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, iş bu ödemeden sonra da 1,5 yıl davacı tarafından bu ödemeye ilişkin bir itirazda bulunulmadığını, trafik kazalarına bağlı giderlerin 25/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Kanun m.59 gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılandığını, iş bu nedenle poliçe teminatında olmayan tedavi ve bakıcı giderleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 12/12/2010 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak içinde bulunduğu işleteni … ve sürücüsü … olan …plakalı otomobilin tek taraflı kaza yapması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından KZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle HMK m.107 kapsamında olmak üzere uğranılan cismani zarar miktarının tespiti ile şimdilik geçici ve daimi iş göremezlikten kaynaklanan zarar nedeniyle 800,00 TL, tedavi giderleri nedeniyle de 200,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Mahkememizin 28/12/2016 tarih,… Esas ve … Karar sayılı kararı ile; “Tüm Dosya kapsamı dikkate alınarak;Her ne kadar davalı taraf özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; dava dayanağı olayın …’ ın sevk ve idaresinde olan… plakalı aracın Batman İli istikametinden Midyat istikametine seyir halindeyken aracın hakimiyetini kaybederek yolun sağ kısmında yoldan çıkarak takla atmak suretiyle araçta yolcu konumunda bulunan davacının yaralanmasına sebebiyet verildiği; Tek taraflı kazada aksi yönde bir iddiasının olmadığı, dava dışı …’ ın %100 oranında kusurlu olduğu,davalı sigorta şirketinin kazaya karışan …plakalı aracın ZMMS kapsamında sigortacısı olduğu hususu sabittir. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1.maddesinde de, “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Bu haliyle sigorta poliçesi uyarınca aracın işletilmesi sırasında 3. Kişilere verilen zararlardan Davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun bulunduğu hususu tartışmasızdır. Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlar ile davacının meydana gelen kazadan dolayı % 7 oranında meslekte kazanma gücünden malül olduğu görülmüştür. Sigorta Şirketi tarafından dava tarihinden önce yapılan ödemenin Makbuz niteliğinde bulunduğu, Aktüerya Bilirkişisi tarafından düzenlenen ve hesaplanan maddi tazminata ilişkin raporun hüküm vermeye elverişli nitelikte bulunduğu anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava ve bedel arttırımdilekçesi doğrultusunda kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davacı tarafından açılan maluliyet tazminat davasının kabulü ile, 78.009,03 TL’nin 13/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafından açılan bakıcı giderleritazminat davasının kabulü ile, 3.164,00 TL’nin 13/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulması neticesinde İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 10/10/2019 tarih, 2017/2087 Esas ve 2019/3521 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar verilerek “Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Dosya kapsamından, davalı… Sigorta tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın tek taraflı gerçekleşen trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır.
2918 sayılı KTK’nın 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
5237 sayılı TCK’nın 89.maddesinde düzenlenen ve somut olayda eyleme uyan taksirle yaralama suçunun ceza zamanaşımı süresi aynı Kanun’un 66/1-e maddesine göre 8 yıl olduğundan açılan dava 8 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir. Bu nedenle davalı vekilinin zaman aşımına ilişkin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında kazaya karışan dava dışı …’a ait … plakalı aracın ruhsat bilgilerinde hususi nitelikte olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bu doğrultuda kazaya sebebiyet veren aracın hususi araç olması ve olayın haksız eylem niteliği dikkate alınarak temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesinde ve dosya içeriğinde davalı tarafından 13/03/2014 tarihinde ödeme yapıldığı ihtilafsız olmakla davalı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihinin ödeme tarihi kabul edilmesinde ayrıca bilirkişi raporunda bakıcı giderinin bürüt asgari ücretten hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığından bu yönleri ilişen davalı istinaf itirazları yerinde değildir.
Dosya kapsamında alınan 28/11/2016 tarihli bilirkişi raporunun 6. sayfasında davacının 4 aylık geçici iş göremezlik tazminat miktarının 2.666,41 TL hesaplanmasına rağmen raporun 8. sayfasında 64.618,21 TL olarak gösterildiği ve bu miktar üzerinden sonuç tazminat miktarının tespit edildiği, yine 5 yıl + 8 aylık işlemiş sürekli iş göremezlik tazminatının da raporun 6. sayfasında 64.618,21 TL olarak gösterilmesine rağmen raporun 8. sayfasında 39.618,34 TL olarak gösterilip % 7 maluliyet oranında hesaplama yapıldığı görülmektedir. Bilirkişi tarafından hükümden sonra 06/03/2017 tarihli dilekçe ile düzeltme beyanı içerir rapor sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde ve yargılama safahatında tazminatın dayandığı olayda hatır taşıması ve davacının müterafik kusuru bulunduğu iddia edilmesine rağmen mahkemece gerekçeli kararda hatır taşıması ve müterafik kusur şartlarının dosya kapsamına göre mevcut olup olmadığı gerekçeleri ile tartışılmadan, davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı yönünde SGK’ na yazılan müzekkere akıbeti araştırılmadan, bilirkişi raporu denetlemeden, davalı iddiaları ve bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden, hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik inceleme ve eksik delil ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı yönünde SGK’ na yazılan müzekkere akıbeti araştırılarak sonucunun dosya kapsamına alınması, davacı tarafından rapor kapsamına itiraz edilmediği ve istinaf talebinde bulunulmadığı gözetilerek davalı lehine usuli kazanılmış hak niteliğinde olan hususlar gözetilerek bilirkişi raporundaki maddi hataları giderecek şekilde başka bir bilirkişiden denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, dosya kapsamında hatır taşıması ve müterafik kusur durumu şartlarının mevcut olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesidir.
Belirtilen nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kararı akabinde mahkememizin … Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada istinaf kararı doğrultusunda SGK’ya yazılan yazıya… SGK Merkezi’nin vermiş olduğu 26/01/2020 tarihli cevabi yazıdan, vaki kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
İstinaf sonrası davacının vaki kazada mütarafık kusuru bulunup bulunmadığı yönüyle kusur bilirkişisi …’tan alınan 16/11/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; vaki kazada …plakalı araç sürücüsü …ın %100 oranında olmak üzere tamamen kusurlu olduğu, kaza sonrası bilgisine başvurulan …’in beyanında davacı…’in arka cam kırılmak suretiyle araçtan çıkarıldığını beyan etmesi karşısında davacının ön koltukta oturmadığının anlaşıldığı ve bu nedenle kendisine kemer veya başka bir sebeple mütarafık kusur atfının mümkün olmadığı, keza davacı … ile araç sürücüsü…’ın “… Mah. …Sok. No:.. Merkez? BATMAN” adresinde birlikte ikamet ettikleri anlaşıldığından taşımada hatır taşımasının da söz konusu olmayacağı tespit edilmiştir.
SGK’nın cevabı ve kusur bilirkişisinden ek rapor alınması akabinde önceki aktüer bilirkişi Y. Mühendis …’tan alınan 16/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; sürücünün %100 kusurlu olduğu ve davacının kusursuz olduğu, davacının muhtemel bakiye ömrü TRH2010 tablosuna göre saptanmak, ATK raporu doğrultusunda maluliyet oranı %7 ve iyileşme süresi 4 ay olmak üzere progresif-rant tekniği uygulanmak ve davacıya daha önce ödenmiş olan 19.388,00 TL miktar mahsup edilmek suretiyle davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararının 2.666,41 TL, daimi iş göremezlikten kaynaklanan zararının 58.316,73 TL, iyileşme süresine tekabül eden bakıcı giderinin ise 3.164,40 TL olduğu ve davalı sigorta şirketinin 13/03/2014 tarihinde temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, istinaf kararı doğrultusunda SGK’dan temin edilen cevabi yazı ve kusur ve aktüer bilirkişiden alınan raporlar ile eksiklikler giderildiğinden ve alınan raporlar denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, keza müterafık kusur olduğu ve hatır taşıması olduğu tespit edilemediğinden bu nedenle herhangi bir indirim yapılmasına gerek olmaksızın davanın kısmen kabulü ile, 2.666,41 TL geçici iş göremezlik, 58.316,73 TL daimi iş göremezlik ve 3.164,40 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 64.147,54 TL’nin ilk ödeme tarihi olan 13/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2.666,41 TL geçici iş göremezlik, 58.316,73 TL daimi iş göremezlik ve 3.164,40 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 64.147,54 TL’nin ilk ödeme tarihi olan 13/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.381,92 TL nispi karar harcından, 27,70 TL peşin harç ve 274,00 TL ıslah harcı toplamı 301,70 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 4.080,22 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.139,18 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.437,35 TL yargılama giderinden, davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.150,04 TL yargılama gideri ile 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvurma harcı ve 274,00 TL ıslah harcı toplamı 1.479,44 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 79,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 15,79 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,

Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/03/2022

Katip

Hakim

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 27,70 TL
Islah Harcı : 274,00 TL
Karar Harcı : 4.381,92 TL
Noksan Harç : 4.080,22 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.475,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 155,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 315,35 TL