Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/726 E. 2020/599 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/726 Esas
KARAR NO : 2020/599 Karar

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/07/2019 tarihinde müvekkilinin işleteni ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile işleteni …. ve sürücüsü … olan … plakalı araçlar arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle … plakalı araçta meydana gelen 3.514,00 Euro maddi hasar bedelinin 04/11/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesinde öngörülen faizi ile birlikte tahsilini ve bilirkişi ücreti olarak ödediği 858,23 Euro giderin fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu yönündeki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, vaki kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesini, dava konusu trafik kazası Türkiye’de meydana geldiğinden Türkiye’deki pazar, işçilik ve onarım maliyetlerinin baz alınmasın ve davacı tarafın gerçek zararının hesaplanması gerektiğini, Almanya’da yaptırılan hasar tespit raporunun kabul edilemeyeceğini, raporun Almanya’nın pazar takibine dayanarak değerlendirilen donanımlar ve değeri etkileyen unsurlar, işçilik, saatlik ücretler, KDV vs. dikkate alınarak düzenlendiğini, raporun çok fahiş ve gerçek dışı olduğunu, raporun mahkeme tarafından dikkate alınmamasını ve yeni rapor alınmasını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, araçta meydana gelen maddi hasar bedelinin tahsili davasıdır.
Davacı vekili, 27/07/2019 tarihinde müvekkilinin işleteni ve sürücüsü olduğu …plakalı araç ile işleteni …ve sürücüsü … olan … plakalı araçlar arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle …plakalı araçta meydana gelen 3.514,00 Euro maddi hasar bedelinin 04/11/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesinde öngörülen faizi ile birlikte tahsilini ve bilirkişi ücreti olarak ödediği 858,23 Euro giderin fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir. Ancak somut olay itibariyle her iki taraf da sürücü olduğundan sorumluluğun 6098 sayılı TBK m.49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiil ve kusur sorumluluğuna göre belirlenmesi gerekir. Bu kapsamda davacı karşı tarafın kusurunu ve uğramış olduğu zararı, zarar ile fiil arasındaki illiyet bağını ispat yükü altındadır.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelini tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve meydana gelen zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Adli bilimler ve trafik kazaları kusur, hasar, değer tespit uzmanı makine yüksek mühendisi …’dan alınan 19/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; 27/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı …’ın %25 oranında, davalı … şirketinin işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu sigorta güvencesine aldığı … plakalı araç sürücüsü …’nın ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacının bedelini talep ettiği arızaların ve yapılan tamiratların kazanın oluş şekli itibariyle aracın aldığı darbeler ile uyumlu olduğu, …marka ve 2008 model olan aracın Almanya serbest piyasa koşullarında piyasa rayiç değerinin 6.500,00 Euro olduğu, aracın kaza sonrası sovtaj (hurda) değerinin 2.986,00 Euro olduğu, araçtaki tamir bedelinin işçilik ve parça dahil 5.361,03 Euro olabileceği, bu şekilde tespit edilen tamir bedelinin araç rayiç bedeline yakın olması nedeniyle tamirinin ekonomik olmayacağı ve bu nedenle aracın pert total (kullanılamaz) kabul edilmesi gerektiği, ancak davacı tarafından tahsili talep edilen 3.514,00 Euro tazminatın ödendiği sabit değil ise de bu miktarın saptanan 5.361,03 Euro’dan daha düşük olması karşısında tahsili talep edilen miktardan davalı taraf kusuru oranında sorumlu (3.514,00 Euro X %75 = 2.635,50 Euro) olabileceği, ekspertiz bedeli olarak ödendiği anlaşılan 858,23 Euro bedel ödendiğine dair belgenin dosyaya ibraz edilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Örneği dosyaya sunulmuş olan … numaralı sigorta poliçesi ile davalı … tarafından … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun 17/02/2019 – 2020 tarihleri arası araç başına 36.000,00 TL ile sigorta güvencesine alınmış olduğu ve kazanın 27/07/2019 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle gerek zaman gerekse bilirkişi tarafından belirlenmiş olan hasar miktarı itibariyle rizikonun sigorta güvencesinde kaldığı görülmektedir.
Kaza her ne kadar Türkiye’de meydana gelmiş ise de Yargıtay HGK’nun 06/04/2016 tarih – 2014/17-703 E ve 2016/497 Karar sayılı kararında “… Almanya’da ikamet eden ve geçici olarak getirdiği aracı Türkiye’de trafik kazasında hasara uğrayan davacının, aracının onarımının Türkiye’de yapması konusunda zorlanamayacağının kabulü gerekir. Araç maliki aracını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakkına sahiptir. Araç sahibinin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir etme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine dair gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmelidir… ” şeklinde ifade edilen gerekçeden de anlaşılacağı üzere davacının Türkiye’de maddi hasara uğrayan aracını ikamet ettiği ülkede tamir etmek suretiyle yabancı ülkedeki tamir bedelini talep etmesinde herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı mahkememizce de kabul edilmiştir.
Bu hukuki değerlendirme dışında düzenlenen rapor ile tarafların vaki kazadaki kusuru ve davacı tarafından 3.514,00 Euro tamir bedeli talep edilmesine rağmen bilirkişi tarafından aracın tamir bedelinin 5.361,03 Euro olarak tespit edilmiş olması karşısında taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile, 2.363,50 Euro’nun dava tarihi olan 13/12/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi kapsamında Euro cinsinden paralar için açılmış olan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine ve ekspertiz ücreti olarak ödenmiş olan miktarın ise davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2.635,50 EURO’nun dava tarihi olan 13/12/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi kapsamında Euro cinsinden parayla açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.161,20 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 387,95 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 773,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4,080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 855,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 641,24 TL yargılama gideri ile 387,95 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı ve 5.535,58 TL (858,23 EURO) ekspertiz ücretinin toplamı 6.609,17 TL’nin davalıdan tahsili davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 387,95 TL
Karar Harcı : 1.161,20 TL
Noksan Harç : 773,25 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.007,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 800,00 TL
Posta Giderleri : 55,00 TL