Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/690 E. 2019/1001 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/621
KARAR NO : 2019/717

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 05/07/2017
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA/
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında bir ticari iş ilişkinin olduğunu, bu ilişkide müvekkili şirket cari hesap alacağının tahsili amacıyla … 19. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başladığını, ve davalının bu takibe itiraz ettiğini, her ne kadar davalının itiraz dilekçesinde böyle bir borcu olmadığını iddia etse de müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalı şirketin 31.025,62 TL borçlu olduğunun anlaşıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı davalarının kabulünü, davalının haksız itirazlarının iptalini, icra takibinin devamını ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın matbaa ve ofset baskı işlemleri faaliyetinde bulunan ve bu nedenle sektörel bazda ticari iş ve iştigali gereği piyasadan kağıt ve baskı malzemeleri tedarik eden bir tüzel kişilik olduğunu, bu nedenle davacıdan bazı dönemler itibariyle ticari mal aldığını ve işbu ticari ilişkiden mütevellit bütün borçlarını ödediğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacı yana cari hesap ilişkisinden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA/
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında bir ticari iş ilişkisinin olduğunu, bu ticari ilişkide müvekkili şirketin cari hesap alacağının 31.025,62 TL’sinin tahsili amacıyla … 19. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başladığını, davalının itirazıyla takibin durması sebebiyle itirazın iptali için … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosya ile dava açıldığını, daha sonra müvekkili şirketin hesap alacağının bakiye 25.087,80 TL’lik kısmı için … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başladığını ve davalının bu dosyaya da itiraz ederek takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, her ne kadar davalının itiraz dilekçesinde böyle bir borcu olmadığını iddia etse de müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalı şirketin borçlu olduğunun anlaşıldığını, tüm bu nedenlerden dolayı öncelikle dosyanın tarafları aynı olan … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, devamında davalarının kabulünü, davalıların itirazlarının iptalini, icra takibinin devamını ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın matbaa ve ofset baskı işlemleri faaliyetinde bulunan ve bu nedenle sektörel bazda ticari iş ve iştigali gereği piyasadan kağıt ve baskı malzemeleri tedarik eden bir tüzel kişilik olduğunu, bu nedenle davacıdan bazı dönemler itibariyle ticari mal aldığını ve işbu ticari ilişkiden mütevellit bütün borçlarını ödediğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacı yana cari hesap ilişkisinden kaynaklanan herhangi bir borcu bulunmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/681 esas, 2018/209 karar sayılı ve 01.03.2018 tarihli kararı ile adı geçen dosyanın iş bu dosyamız üzerinden birleştirilmesine karar verilmiştir.
Esas ve birleşen davaya dayanak icra dosyaları, cari hesap ekstreleri, fatura suretleri, e-mail yazışma çıktı suretleri ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, davacının ticari defterleri sunulmuş, davalıya ticari defterlerini sunması için HMK 219 ve 220 maddeleri gereğince kesin süre verilmiş, esas ve birleşen dosya bakımından takip tarihi itibari ile gerçek alacak miktarları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
Esas davaya dayanak … 19. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından 07/06/2017 CARİ HESAP ALACAĞI açıklamalı 31.025,62TL CARİ HESAP ALACAĞI ve 16,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.042,20 TL alacak için takibe geçildiği, davalının takibe, borca ve faize itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacı tarafça davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptalinin istendiği ve de takibe yapılan itirazın süresinde yapıldığı ve açılan itirazın iptali davasının da İİK 67.madde de öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davaya dayanak … 14. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından CARİ HESAP ALACAĞI açıklamalı 25.087,80 TL CARİ HESAP ALACAĞI için takibe geçildiği, davalının takibe, borca ve faize itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacı tarafça davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptalinin istendiği ve de takibe yapılan itirazın süresinde yapıldığı ve açılan itirazın iptali davasının da İİK 67.madde de öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Esas ve birleşen dava itirazın iptali davası olup, her ikisinde de uyuşmazlık taraflar arasında ticari ilişki (satım sözleşmesi) kapsamında davacının davalıdan cari hesaba dayalı davalıdan alacaklı olup olmadığı ile alacak miktarının ne olduğu noktasında itirazın iptali davaları olduğu anlaşılmıştır.
Esas ve birleşen dosyaya ilişkin bilirkişinin davacı yanın ticari defterlerini incelemek sureti ile tanzim ettiği 31.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı defterlerinin yasa ve usulüne uygun tutuldukları, davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, yanlar arasında güvene dayalı ticari ilişki bulunduğu ve bu ilişkinin 2015 yılında başlayıp 11.07.2017 tarihine kadar devam ettiği, davacı tarafından tanzim edilen ürün faturaları ile ilgili olarak taraflar arasındaki mail ortamındaki yazışmalardan davalının tüm faturaları aldığı faturaların davalı tarafından teslim ve tesellümlerinin yapıldığı tanzim edilen fatura ve münderecatı ile ilgili 6102 sayılı YTTK 21/2 fıkrası uyarınca itiraz ve iadesine ilişkin belge ve kayda rastlanmadığı, davacının ticari defterleri ve dayanağı belgelerin tetkikinde davacının 09.06.2017-05.07.2017 takip tarihi itibari ile cari hesaptan kaynaklanan alacak miktarının 56.113,42 TL olduğu iş bu miktarın halen ödenmediği, davacı tarafından gerek … 19.İcra Müdürlüğü gerekse 20.İcra Müdürlüğü vasıtası ile yapılan takiplerdeki alacak miktarlarında mükerrerlik bahis konusu olmadığı, … 19.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyada 31.025,62TL için 09.06.2017 ve de … 20 (14.) İcra Müdürlüğü … (…) esas sayılı dosyada 25.087,80 TL için 05.07.2017 takip tarihlerinden itibaren avans faiz talep edilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.Davalı yanca beyan ve itiraz sunulmadığı görülmüştür.
Satım sözleşmesinde, satıcının, sözleşmeyi, sözleşmeye konu malı teslim ettiğini, satış bedelini, alıcının da bedeli ödediğini kanıtlaması gerekmektedir.
Davalı yan ödeme emirlerine borcu olmadıklarını beyan etmiş ancak esas ve bileşen dosya cevap dilekçelerinde taraflar arasında davacıdan bir kısım ticari mal aldıklarını ancak bütün borçlarını karşı yana yani davacıya ödediklerini, şirket yetkilisi imzası tahtında ticari defter ve kayıtlara işlenmiş hukukça muteber bir belgeye imza atılmadığını beyan etmiştir.Davalı ticari ilişkiyi kabul etmiş olup, ödeme iddiasındadır.
Esas ve birleşen dosyada; denetime açık, dosya kapsamı ile uyumlu ve gerekçeli rapora itibar edilmiştir.Zira davalının ticari ilişkiyi kabulü, itiraz edilmeyen mail yazışmaları ve faturalar kapsamında bilirkişi raporu ile de belirlendiği üzere davacının davalıdan alacaklı olduğu değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. 6102 sayılı TTK. m.21 uyarınca fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine, adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir.Faturanın davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafta olup, davacının bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez, TTK.m.21 uyarınca sekiz günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, davalı tarafa aittir. TTK’nın 21. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını HMK’nın m.222 madde hükümleri uyarınca ispatlamış olur.Bu şartlarda takibe konu olan faturaların davalıya ulaştığının ve faturalara konu mal tesliminin yapıldığı hususunun davalı tarafça kabul edildiği sonucuna varılmalıdır. Bu suretle faturaların davalıya tebliğ edildiği, itiraza uğramadığı, sekiz günlük itiraz süresinin de geçmiş olduğu, faturaların içeriğinin de taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği, fatura içeriğinin davalı yönünden kesinleştiği hukuki kabulü karşısında faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığı ve kesinleşmediği hususunun kanıt yükü davalıya geçtiği halde davalı tarafından bu hususun ispatlanamadığı, aynı zamanda faturaların iade edildiğinin dahi savunulmadığı gibi kanıtlanamadığı, ödmenin de kanıtlanamadığı bu durumun ise mutlak anlamda davalı aleyhine sonuç doğurduğu sonucuna varılmıştır.
Zira Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın 220. maddesindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir.Önemle vurgulanmalıdır ki; bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK’nın 220. maddesi anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen 6762 sayılı TTK’nın 82. maddesindeki (HMK’nın m. 222.) hüküm, “I -Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddesi uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır (HMK m. 222/4).(Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi 2018/17 esas, 2018/16 karar sayılı 15/11/2018 tarihli kararı)
Davacı taraf delillerinde ticari defterlere de dayanmış olup, mahkememizce HMK 219 ve 220 maddesi ihtaratlı ve kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunması konusunda yapılan ihtarata rağmen davalı taraf ticari defterleri sunulmadığından bu durumda HMK 220 maddesi gereğince davacının usulüne uygun tutulmuş olan ticari defterlerindeki kayıtların doğru olduğunun kabul edilmesi gerektiği ( benzer yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13366 esas, 2018/4806 karar sayılı ve 26.06.2018 tarihli kararı), davacı ticari defterlerine göre de davacının alacağının bulunduğunun anlaşılması ve mahkememizce denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Esas davada; davalının temerrüde düşürüldüğü belirlenmediğinden davanın kısmen kabulü ile … 19. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 31.025,62 TL asıl alacak (cari hesap alacağı) bakımından iptaline, takibin belirtilen bu miktar üzerinden devamına, hüküm altına alınan asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ve %9,75 oranını geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olduğu nazara alınarak davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 31.025,62 TL nin %20’si oranında 6.205,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen dosyada; davanın kabulü ile … 14. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 25.087,80 TL asıl alacak (cari hesap alacağı) bakımından iptaline, takibin belirtilen bu miktar üzerinden devamına, hüküm altına alınan asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ve %9,75 oranını geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına, alacağı likit olduğu nazara alınarak davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 25.087,80 TL nin %20 si oranında 5.017,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
Esas davanın KISMEN KABULÜNE,
… 19. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 31.025,62 TL asıl alacak (cari hesap alacağı) bakımından İPTALİNE,
Takibin belirtilen bu miktar üzerinden devamına,
Hüküm altına alınan asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ve %9,75 oranını geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 31.025,62 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
Birleşen davanın KABULÜNE,
… 14. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 25.087,80 TL asıl alacak (cari hesap alacağı) bakımından İPTALİNE,
Takibin belirtilen bu miktar üzerinden devamına,
Hüküm altına alınan asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ve %9,75 oranını geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 25.087,80 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ESAS DAVADA
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.119,36 TL nispi karar harcının peşin yatırılan 374,92 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 1.744,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.723,07 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 16,58 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 675,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 674,63 TL yargılama gideri ile 374,92 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 1.080,95 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL 5. ATM 2017/681 E. SAYILI DAVADA
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.713,75 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 303,00 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 1.410,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.010,54 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 70,00 TL yargılama gideri ile 303,00 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı toplamı 404,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/09/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)
ESAS DAVA/
Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 374,92 TL
Karar Harcı : 2.119,36 TL
Noksan Harç : 1.744,44 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 765,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 75,00 TL

BİRLEŞEN DAVA/
Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 303,00 TL
Karar Harcı : 1.713,75 TL
Noksan Harç : 1.410,75 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 165,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 70,00 TL