Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/641 E. 2021/158 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/641
KARAR NO : 2021/158

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacılardan …Tic. Ltd.Şti. ile davalı banka arasındaki ticari ilişki kaynaklı, bankanın doğmuş ve doğacak kredi ve sair alacaklarının teminat altına alınması amaçlı olarak 400.000,- TL’lik mülkiyeti davacı …’a ait taşınmaz ipoteği verildiği, davacıların ipotekle ilgili olarak bankaya olan bütün borçlarını 29.09.2015 tarihinde ödeyerek davalı bankadan ipotekle ilgili borçlarının kalmadığına dair 05.10.2015 tarihinde hesap kapatma ibranamesi aldıkları, bankaya borç ödenmiş olmasına rağmen, bankanın ipoteği kaldırması yerine, başka vesilelerle davalı eline geçmiş, davacılardan …Tic. Ltd.Şti. nin karşılıksız çıkmış müşteri çeklerinden dolayı, davacılar aleyhine … 10. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip açarak 277.853,59 TL’nin faiz ve masraflarıyla birlikte tahsilini talep ettiği, banka ile arabuluculuk aracılığıyla anlaşma yoluna başvurulmuş ise de anlaşmazlıkla sonuçlandığından bu davanın açılma gereğinin doğduğu, davalı bankanın iddia ettiği zamanaşımına uğramış bir alacağı tahsil etmek için borcu kapatılmış ve ibra edilmiş ipotek hesabı üzerinden tahsile kalkışmak suretiyle hukuka aykırı ve kötü niyetli hareket ettiği, zira bankanın ipotekle teminat altına aldığı alacağını 05.10.2015 tarihinde davacılara verdiği ibra belgesi ile tahsil ettiği halde aradan 4 yıl geçtikten sonra piyasadan topladığı … Tic. Ltd.Şti.nce ciro ve keşide edilmiş çeklerin tahsili amacıyla bu takibi yaptığı, aynca çeklerin üzerinden 3 yıl geçmiş olmakla çek vasfını yitirdikleri ve zamanaşımına uğradıkları için davalının kötü niyetli icra takibi başlatmış olduğundan taşınmaz satışının dava sonuna kadar durdurulması için ihtiyati tedbir kararı talep ettikleri, iddiasında bulunarak, açıklanan nedenlerle imzası davalılarca ikrar edilmiş ibra belgesine istinaden, başlatılmış olan icra takibinin veya ipotekli taşınmazın satışının dava sonuna kadar durdurulması İçin ihtiyati tedbir kararı verilmesi, davacıların davalı bankaya ipotekle teminat altına alınmış borçlarının olmadığının ve dolayısıyla … 10. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı takipten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti, davacılardan …’a alt bağımsız bölüm üzerine konulmuş ipoteğin kaldırılması, davalı bankanın kötü niyetli takip dolayısıyla takip miktarının % 20 sinden az olmayacak miktarda kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın taşınmazın aynına yönelik bir dava olması nedeniyle kesin yetki kuralı gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili oldukları, İİK 72/3 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan davalarda, takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması mümkün olmadığından, ihtiyati tedbir istemine itiraz ettikleri, ayrıca teminat alınması gerektiği, ibraname olduğu İddia edilen yazının davaya konu çeklerden veya ipotekten kaynaklanan bir ibraname olmadığı, bu İbranamenin … Tlc. Ltd.Ştl.ne ait iki adet kredi borcunun ödendiğine ilişkin olduğu, kaldı ki yazıdan da anlaşılacağı üzere borcun bittiği veya tüm borcun ödendiğine dair bîr ifadenin de bulunmadığı, aynca ipoteğin tek kredi borcu için doğmuş borçları değil, doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olarak alındığının ipotek akit tablosundan görüldüğü, müvekkili bankanın yetkili hamil sıfatıyla alacaklı olduğu … Tic. Ltd. Şti. firmasının keşideci olduğu, … Şubesine ait … nolu ve 15.02.2015 keşide tarihli 40.000,-TL. bedelli ve …bank … Şubesine alt … nolu ve 15.03.2015 keşide tarihli 35.000,- TL. bedelli çeklere ilişkin karşılıksız işlemi yaptırıldıktan sonra … 9. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası İle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmış İse de herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, ayrıca müvekkili bankanın yetkili hamil sıfatıyla alacaktı olduğu ve …Tic. Ltd.Şti.’nin ise ciranta sıfatını haiz olduğu, …banka … Şubesine ait … nolu ve 28.02.2015 keşide tarihli 50.000,- TL. bedelli ve …banka … Şubesine ait … nolu ve 30.03.2015 keşide tarihli 50.000,- TL. bedelli, çeklere ilişkin karşılıksız işlemi yaptırıldıktan sonra … 9. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmış ise de herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, bunun üzerine bu 4 adet çek için … 10. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası İle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, ipotek akıt tablosundaki hükümler ve yerleşik yargıtay içtihatlarının taleplerinin geçerli olduklarını gösterdiği savunmasında bulunarak, açıklanan nedenlerle kesin yetki kuralı gereğince açılmış olan davanın usulden reddine, her halükarda haksız ve mesnetsiz davanın müvekkili banka yönünden reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere davacılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı bankanın takibe dayanak çekler ve asıl borçlu şirketin takip ve dava tarihi itibariyle kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunup bulunmadığı hususlarda rapor tanzim edilmesi için dosya bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, 07.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın davalılara vermiş olduğu takip hesabı kapatma yazısı başlıklı yazının, dava konusu alacak dışındaki alacaklarıyla ilgili olduğu savunmasına mesnet herhangi bir ekstre ve belge ibraz etmemiş olması, dava konusu 4 çek için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla … 9. İcra Müdürlüğünün …E. ve … E. sayılı iki dosyası İle 07.08.2015 tarihinde takibe geçtikten sonraki bir tarih olan 05.10.2015 tarihinde takip hesabı kapatma yazısı başlıklı yazıyı vermiş olması, dava konusu 4 adet çekin teminat teşkil ettiği dava dışı son ciranta … …’den; son çek tarihi olan 30.03.2015 tarihi itibarıyla çek anaparaları toplamı olan 175.000,- TL. veya daha fazla bir kredi alacağı bulunduğunu belgeleyememiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde mevcut kayıt ve belgelere nazaran davalı bankanın davacılardan iddia ettiği gibi alacaklı olduğunu belgeleyemediği kabulünden hareketle; davacıların … 10. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespiti talebinin yerinde olduğu, tarafların masraf, ücreti vekâlet, tazminat ve benzeri diğer talepleriyle hukuki mahiyetteki beyan ve itirazlarının Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yargılama sırasında asıl borçlu …Tic. Ltd.Şti. yönünden davanın tefrikine karar verilmiş ve tefrik sonrası dosya mahkememizin 2021/206 esasına kaydedilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, asıl borçlu şirketin kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu bulunmamasına rağmen asıl borçlunun ciranta olarak yer aldığı çekler ve çekleri bankaya temlik eden dava dışı …’ün kredi borcunun bulunması sebebiyle gerçek kişi kefilin sorumluluğunun devam edip etmediği hususlarında toplanmıştır.
Benzer bir uyuşmazlık sebebi ile Hukuk Genel Kurulunun 2017/(19)11-948 E, 2020/933 K sayılı ilamında “
…11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu ipotek senedine göre, davacılara ait taşınmazın dava dışı Teslime Karataş’ın üçüncü kişilerin kullanacağı kredilerden dolayı kefaleten sorumlu olduğu borçların da teminatı olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır:
13. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
14. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir.
15. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.
16. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir.
17. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir.
18. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir.
19. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur.
20. İİK’nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3-1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir.
21. Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek ise, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 881 ilâ 897. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde ipoteğin tanımı yapılmaksızın, ipoteğin amacı ve niteliği (m. 881), kurulması ve sona ermesi (m. 882- 887), hükümleri (m. 888- 891) ve kanuni ipotek hakları (m. 892- 897) ile ilgili hususlar ele alınmıştır.
22. Doktrinde ipotek kavramı, kişisel bir alacağı güvence altına alma amacını güden, kıymetli evraka bağlı olmayan ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesi olanağını sağlayan sınırlı ayni hak olarak tanımlanmaktadır (Akipek, J.G/Akıntürk,T.: Eşya Hukuku, 2009, s. 786; Gürsoy, K./Eren, F./Cansel, E.: Türk Eşya Hukuku, 1984, s. 1032).
23. Taşınmaz rehninin temel ilkelerinden biri olan belirlilik ilkesi gereğince, ipoteğin kurulmasında, taşınmazın ne miktar alacak için güvence teşkil edeceği tapu kütüğünde açıkça gösterilmelidir. Bu husus, TMK’nın 851. maddesinde “Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması hâlinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir.” şeklinde ifade edilmiştir.
24. TMK’nın 851. maddesindeki düzenlemeden de anlaşıldığı üzere ipotek, güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarının belirli olup olmamasına göre iki şekilde kurulabilir. Buna göre, ipotekle güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarı belirli ise anapara ipoteği, belirli değilse üst sınır ipoteği kurulur.
25. Dosyadaki mevcut belge ve delillerden anlaşıldığı üzere, dava dışı Teslime Karataş ile davalı banka arasında 24.000TL bedelli 48 ay vadeli bireysel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Davacılar kredi sözleşmesinde ayrı ayrı 34.500TL’ye kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer almaktadır.
26. Dosya içerisinde yer alan 11.05.2006 tarihli ipotek resmî senedine göre davacıların, adlarına kayıtlı 405 ada 102 parsel sayılı taşınmazda yer alan b blok, 7. kat, 16 nolu bağımsız bölümün, Teslime Karataş’ın kullanacağı krediler için 72.000TL’ye kadar teminat olarak davalı banka lehine süresiz olarak ipotek vermeyi kabul ettikleri anlaşılmaktadır. İpotek senedinin devamında ise, “…İş bu ipoteğin lehine ipotek verdiğimiz borçlunun alacaklı bankaya olan kredi borcunun yanı sıra, kaynağına bakılmazın sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme v.s.’den kaynaklanan asaleten veya kefaleten sorumlu olduğu tüm borçlarının da teminatını teşkil ettiğini kabul ederiz…” cümlesi yer almaktadır.
27. Dava dışı … San. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında ise 19.000TL bedelli genel ticari kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Teslime Karataş, kredi sözleşmesinde 25.000TL’ye kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer almaktadır.
28. … 6. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında, davalı banka tarafından genel ticari kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu … San. Ltd. Şti., kefil … ve diğer kefil … hakkında ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
29. … 6. İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyasında ise, davalı banka tarafından genel ticari kredi sözleşmesine istinaden, asıl borçlu … San. Ltd. Şti. hakkında taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmıştır.
30. Davacılar, dava dışı …’ın kullanacağı kredi için adlarına kayıtlı bağımsız bölüm üzerine davalı banka lehine ipotek konulmasını kabul etmiş olup, 11.05.2006 tarihli ipotek senedi düzenlenmiştir. İpotek senedinin incelenmesinde, her ne kadar senedin “Genel Şartlar” kısmında davacılar adına kayıtlı bağımsız bölümün, borçlu Teslime Karataş’ın alacaklı bankaya olan kredi borcunun dışında, kaynağına bakılmasızın asaleten veya kefaleten sorumlu olduğu tüm borçların da teminatını teşkil ettiği belirtilmiş ise de, ipotek senedinin içeriği taraflarca belirlenecek olup, ipotek akit tablosunun üst kısmında davacıların açıkça Teslime Karataş’ın kullanacağı krediler için ipotek vermeyi kabul ettikleri anlaşılmaktadır.
31. Davacılar ipotek senedine özel hüküm koyarak iradelerinin sadece Teslime Karataş’ın kullanacağı kredilere ilişkin olduğunu açıkça beyan etmişlerdir. İpotek senedine konu kredinin bireysel kredi sözleşmesi olduğu, davacıların iradesinin sadece Teslime Karataş’ın kullanacağı krediler için ipotek verilmesi olduğu anlaşılmaktadır.
32. Bu nedenle davacıların, dava dışı … San. Ltd. Şti.’nin kullandığı kredi nedeniyle söz konusu kredide …’ın kefil olması gerekçe gösterilerek söz konusu kefillik nedeniyle ipotek senedinin bu kredi yönünden de geçerli olduğu kabul edilemez.
33. Dava dışı …’ın davalı bankadan kullandığı bireysel kredi borcunun ödendiği, bireysel krediden dolayı sorumluluklarının ve kefaletlerinin sona erdiği de dikkate alındığında, davacıların ipoteğin fekkini yönündeki taleplerinin kabulü gerekir.
34. Hâl böyle olunca, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup direnme kararının açıklanan bu değişik gerekçeyle onanması gerekir.
35. Ne var ki, davalı vekilinin davacılar tarafından yapılan ıslaha ilişkin temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerle ONANMASINA,
2-Davalı vekilinin davacılar tarafından yapılan ıslaha ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, ancak karar düzeltme yolunun açık olması sebebiyle öncelikle Hukuk Genel Kurulunun kararının mahkemesince taraflara tebliği ile karar düzeltme yoluna başvurulması hâlinde dosyanın Hukuk Genel Kuruluna, başvurulmaması hâlinde ise doğrudan 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Anılan Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği gibi davacı … , iş bu dosyadan tefrik edilen şirketin kullanacağı kredi için adına kayıtlı taşınmaz (… ili … ilçesi 1953 Ada 3 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 5 nolu bağımsız bölüm ) üzerine davalı lehine ipotek tesis edilmesini kabul etmiş ve 16/06/2011 tarihli ipotek senedi düzenlenmiştir. İpotek senedinin incelenmesinde, her ne kadar senedin “Genel Şartlar” kısmında davacılar adına kayıtlı bağımsız bölümün, kredi borçlusu … Tic. Limited Şirketinin alacaklı bankaya olan kredi borcunun dışında, kaynağına bakılmasızın asaleten veya kefaleten sorumlu olduğu tüm borçların da teminatını teşkil ettiği belirtilmiş ise de, ipotek senedinin içeriği taraflarca belirlenecek olup, ipotek akit tablosunun üst kısmında davacıların açıkça …Tic. Limited Şirketinin kullanacağı krediler için ipotek vermeyi kabul ettiği, davacının ipotek senedine özel hüküm koyarak iradesinin sadece …Tic. Limited Şirketinin kullanacağı kredilere ilişkin olduğunu açıkça beyan ettiği, … Tic. Limited Şirketinin davalı bankadan kullandığı kredilerden dolayı bankaya borcunun bulunmadığı, dava dışı… tarafından kullanılan krediler kapsamında davalı bankaya temlik edilen çekte ciranta sıfatı bulunduğundan bahisle davacı … ‘ın kefil olması gerekçe gösterilerek söz konusu kefillik nedeniyle ipotek senedinin bu kredi yönünden de geçerli olduğu kabul edilemeyeceğinden davacının … 10. İcra Dairesinin …E. sayılı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacı …’a ait … ili … ilçesi 1953 Ada 3 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 5 nolu bağımsız bölüm üzerindeki (…bank T.A.Ş lehine tesis edilen … tarih … yevmiye sayılı) ipoteğin fekkine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ın davasının KABULÜ İLE,
Davacının … 10. İcra Dairesinin … E. sayılı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacı …’a ait … ili … ilçesi 1953 Ada 3 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 5 nolu bağımsız bölüm üzerindeki (…bank T.A.Ş lehine tesis edilen … tarih … yevmiye sayılı) İPOTEĞİN FEKKİNE,
2-Kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 27.324,00 TL olduğundan peşin alınan 6.831,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 20.493,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 55,50 TL bilirkişi masrafı 1200,00 TL, mahsup edilen harç 6831,00 TL olmak üzere toplam 8086,50 TL yargılama giderinin davalı tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 36.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/03/2021

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …