Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 E. 2020/443 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/637 Esas
KARAR NO : 2020/443 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/02/2015
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 17,02.2014 tarihli Leasing Borçlarının Geri Ödenmesine İlişkin Protokol ile … 41.Noterliğinin … tarih, … yevmiye sayılı finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan bakiye borcun tasfiyesinin sağlandığını, protokol gereğince 150.000.- TL. + 27.000.-TL, KDV bedeli toplam 177.000,- TL. nin davalıya ödendiğini, davalının taraflar arasındaki protokole aykırı olarak davacıya 27.03.2014 tarihli … nolu 40.017,96 TL. + 7.203,23 TL. KDV toplam 47.221,19 TL.Tik fatura gönderdiğini, bunun üzerine … 33. Noterliğinin … tarih, … sayılı ihtarnamesinin keşidi edilerek 17.02.2014 tarihli protokole uygun davranıiması, ödenen 177,000,- TL, üzerinden faturanın kesilerek gönderilmesinin talep edildiğini, davalının bu ihtarnameye … 41. Noterliğinin … tarih, … sayılı ihtarnamesi ile 177.000,- TL nın 17.03,2014 tarihinde ödendiğini, 27.03.2014 tarihli … nolu 47.221,19 TL lik faturanın gönderildiğini, başkaca borçlarının olmadığını,bunun üzerine … 32.İcra Müdürlüğü’min … E. sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı itirazın iptaline, takibe konu alacağın % 20’si üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müşterileri olduğunu ve taraflar arasında Finansal Kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davacının muaccel olan borçlarını ödememesi sebebiyle haklarında adli takip süreci başlatıldığını, 27.02.2014 tarihli protokole istinaden ödenmemiş boçların yapılandırıldığını, adli yargı sürecinden feragat edildiğini, davacının 17.03.2014 tarihinde davalı şirket hesabına 177.000,-TL yatırdığını, bu tutarın mutabık kalındığı üzere öncelikle cari borçlara, mevcut faturalarının ancak tahsil edilmemiş kira, sigorta ve diğer masraflar ile bunlar üzerinden hesaplanan KDV tutarlarına, KDV dahil 34.235,10 Euro’sunun ödenmeyen kira borcuna, KDV dahil 487.92 Eurosunun faturalanmış diğer borcuna, 7.49435 Eurosunun ise vadesi gelmiş ancak ödenmemiş sigorta prim borcuna mahsup edildiğini, mahsuplar yapıldıktan sonra arta kalan tutarın 15.281,49 Euro karşılığı 27.03.2014 tarih ve … seri nolu fatura ile KDV dahil 47.221,19.-TL. olarak davacıya faturalandığını, davacının iddiasına uyularak 177.000,- TL.lik fatura düzenlenmesi durumunda mükerrer fatura ve KDV ödemesinin gerçekleşmiş olacağını, bu hususun … 41.Noterliğinin … tarih, … seri nolu ihtarnamesi ve … 32. icra Dairesi Müdürlüğünün … E. sayılı ödeme emrine itiraz edilerek davacıya bildirildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı dava ve tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67’de düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasına celp edilen … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı/ borçlu aleyhine 27/05/2014 tarihinde, ilamsız yolla … 33. Noterliği’nin … sayılı ihtarnamesi ve … tarihli protokol kapsamında eksik düzenlenen 27/03/2014 vade tarihli seri:AL sıra no:… nolu fatura, 128,82 TL bedelli 30/04/2014 tarih ve … 33. Noterliği’nin seri:… sıra no:… nolu makbuza dayalı olarak, 19.796,77 TL eksik ödenen KDV bedeli, 128,82 tL noter ihtarname masrafı, 356,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.281,89 TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %11,75 faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/ borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgeleri ile taraf defterlerinin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi …’den 19/09/2016 tarihinden rapor alınması akabinde 26/12/2016 tarih 2016/987 Karar sayılı karar ile; “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Hernekadar davacı taraf Taraflar arasında 17,02.2014 tarihli Leasing Borçlarının Geri Ödenmesine İlişkin Protokol ile … 41.Noterliğinin … tarih, … yevmiye sayılı finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan bakiye borcun tasfiyesinin sağlandığını, protokol gereğince 150.000.- TL. + 27.000.-TL, KDV bedeli toplam 177.000,- TL. nin davalıya ödendiğini, davalının taraflar arasındaki protokole aykırı olarak davacıya 27.03.2014 tarihli 9164436 nolu 40.017,96 TL. + 7.203,23 TL. KDV toplam 47.221,19 TL.Tik fatura gönderdiğini, bunun üzerine … 33. Noterliğinin… tarih, … sayılı ihtarnamesinin keşidi edilerek 17.02.2014 tarihli protokole uygun davranıiması, ödenen 177,000,- TL, üzerinden faturanın kesilerek gönderilmesinin talep edildiğini, davalının bu ihtarnameye … 41. Noterliğinin … tarih, … sayılı ihtarnamesi ile 177.000,- TL nın 17.03,2014 tarihinde ödendiğini, 27.03.2014 tarihli … nolu 47.221,19 TL lik faturanın gönderildiğini, başkaca borçlarının olmadığını,bunun üzerine … 32.İcra Müdürlüğü’min … E. sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı itirazın iptaline, takibe konu alacağın % 20’si üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; Dosya kapsamına ibraz edilen deliller ve düzenlenen bilirkişi raporu ile davacı ile davalı arasında … 41.Noterliğinin … yevmiye sayılı … Tarih 201 nolu Düzenleme şeklinde ki Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, Tarafların 27/02/2014 Tarihinde Leasing Borçlarının Geri Ödenmesine ilişkin Protokol imzaladıkları, Protokol ile Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanan bakiye borcun (..icra takipleri nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebine dayalı olarak oluşacak tahsil harcı,cezaevi harcı vb.hertürlü harçtan hariç olmak üzere ” nakden ve defaten 17/03/2014 mesai bitimine kadar 150.000.TL.+KDV ödenmesi halinde tamamen tasfiye olunacağının hükme bağlandığı,davacı tarafın süresi içinde borcunun ödemesi üzerine davalının davacı tarafa 47.221,19.TLfatura gönderdiği, bunun 7.203,33.TL.sinin KDV olarak belirtildiği, davacı tarafın talebinin ise 27.000.TL.KDV kesilmesinin gerektiği bakiye kalan kısma ilişkin 19.796,77.TL.lik KDV kaybının tahsiline yönelik olduğu görülmekle Taraflar arasında düzenlenen Protokol uyarınca ödenen bedel sonrasında icra takip dosyaları alacağı, avukatlık ücreti ile ilgili tüm hak ve alacakları yönünden davacı tarafın ibra edilmiş sayılacağı hususunda bir ihtilaf olmadığı, taraflar arasında ki ihtilafın faturada yer alan KDV miktarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen 27/02/2014 Tarihinde Leasing Borçlarının Geri Ödenmesine ilişkin Protokolde nakden yapılacak ödeme miktarının belirlendiği faturalandırmaya ilişkin bir hükmün yer almadığı görülmektedir. Bu haliyle Tarafların iddialarının değerlendirilmesi açısından Mali Müşavir Bilirkişi vasıtası ile yapılan inceleme ile de tespit edildiği üzere; fatura tanzim edilirken kur farkları ve sigorta primlerinin de dikkate alınmasının gerektiği, taraflar arasında düzenlenen Finansal Kiralama Sözleşmesine ilişkin olarak davalı tarafça davacı taraf adına Protokolden önce faturalar kesildiği, davalı tarafın ibraz ettiği faturalarda ve ticari defterlerinde bu kayıtların açıkça yer aldığı, davacı tarafça talep edilen 109.982,04.TLfaturanın düzenlenmesi halinde ticari kayıtlar üzerinde davacı tarafın borçlu duruma düşeceği yönünde ki mütalaası mahkememizce yerinde görülmüş olmakla davacı tarafın davasının Reddi yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde İstanbul BAM 16. HD’nin 25/10/2019 tarih 2017/2718 Esas ve 2019/2248 Karar sayılı kararı ile; “Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında leasing borçlarının kapatılmasına ilişkin 27/02/2014 tarihli protokolün düzenlendiği, protokolde; davacı borçlunun 17/03/2014 tarihi mesai bitimine kadar 150.000,00 TL + KDV’yi ödediği takdirde davacı borçlunun ibra edileceğinin hüküm altına alındığı görülmüştür. Taraflar tacirdir. TTK’nun 18.maddesi uyarınca tacirlerin fiil ve işlerinde basiretli davranmaları gerekir. Söz konusu protokolde ödenecek miktarın 150.000,00 TL + KDV olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla davacı tarafça ödenen 150.000,00 TL’yi aşan miktarın KDV olduğu bir bakıma tarafların kabulündedir. Davalı tarafından ise KDV dahil 47.221,19 TL bedelli fatura düzenlendiği görülmüştür. Davacı taraf, yapılan ödemenin 27.000,00 TL’sinin KDV olduğunu belirtmiş olup şayet 177.000,00 TL bedelli fatura düzenlenmiş olsaydı müvekkilinin bunu vergi dairesine bildireceği ve buna göre de hukuki menfaat elde edeceğini, davalının eksik miktarlı fatura düzenlemesi nedeniyle 19.796,77 TL KDV ödemesini vergi dairesine bildiremediği ve buna ilişkin mali düzenlemelerden faydalanamadığını iddia etmiştir.
Tarafların kabulünde olan protokol uyarınca yapılan ödeme 177.000,00 TL olup bunun 27.000,00 TL’sinin KDV olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davalı tarafça KDV dahil 177.000,00 TL’lik fatura düzenlenmiş olsaydı davacının alacağı vergi iadesi veya başkaca bir mali hak bulunup bulunmadığı hususlarında vergi konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf sonrası mahkememizin 2019/637 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada mali müşavir bilirkişi … ve …’dan alınan 17/02/2020 ibraz tarihli bilirkişi raporu ile; taraflar arasında finansal kiralama ilişkisi olduğu, bu ilişkiden kaynaklanan borcun tasfiyesi için protokol yapıldığı, protokolün 3.A maddesi ile davacının davalıya ödediği 150.000,00 TL ve 27.000,00 TL KDV’nin protokol tarihine kadar leasing borçlarına mahsubu gerektiği, protokol kapsamında 57.281,55 EURO karşılığı ödenmiş olan 177.000,00 TL’nin 48.543,69 EURO ve 8.737,86 EURO KDV olarak ayrıştırıldığında ve borcun dayanağı fatura borcuna mahsup edildiğinde davalı kiralayanın kesmesi gereken fatura miktarının 11.520,90 EURO + 2.073,76 EURO olarak hesaplandığı ancak davalının 12.950,80 EURO + 2.331,14 EURO (KDV) olmak üzere toplam 15.581,94 EURO tutarında fatura kestiği, böylece fazladan fatura kesmiş olduğu tespit edilmiştir.
Ancak bu raporun netice kısmının karışık olması ve hüküm kurmak bakımından yeterli olmaması nedeniyle aynı bilirkişi heyetinden alınan 14/09/2020 tarihli ikinci bilirkişi raporu ile; taraflar arasında … 41. Noterliği’nin … ve … yevmiye numaralı ve toplam bedeli 655.839,41 EURO olan FKS akdedildiği, bu sözleşmeden kaynaklanan borcun tasfiyesi için taraflar arasında 27/02/2014 tarihli “Leasing borçlarının geri ödenmesine ilişkin protokol” imzalandığı, protokolün 2. maddesi ile protokol tarihi itibariyle oluşan bakiye 150,000,00 TL borç ile bakiye KDV’nin 17/03/2014 mesai bitimine kadar ödenmesinin kararlaştırıldığı, protokolden de anlaşılacağı üzere bakiye KDV miktarının protokol ile belirlenmediği ve fakat davalının bildirimi üzerine ve protokol gereği davacının 17/03/2017 tarihinde davalıya 150.000,00 TL ve 27.000,00 TL KDV ödemesi yaptığı, oysa o ana kadara sunulan hizmetler itibariyle davalının davacıya kesmiş olduğu faturalardan kaynaklanan KDV’nin 19.106,37 TL olmasına rağmen davalının KDV toplam miktarını 38.903,14 TL olarak davacıya bildirdiği ve tahsil ettiği, bu kapsamda davalının davacıdan 38.903,14 TL – 19.106,37 TL = 19.796,77 TL fazla KDV tahsilatı yaptığı ve bu nedenle sebepsiz olarak zenginleştiği tespit edilmiştir.
Mübrez protokolün 2. maddesi incelendiğinde protokol tarihi itibariyle bakiye borcun 150.000,00 tl olduğunun kararlaştırıldığı ve ancak bakiye KDV miktarı bakımından herhangi bir tespit yapılmadığı görülmektedir.
Dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu ile davalının sözleşme ilişkisi kapsamında davalıdan KDV alacağı olarak 19.796,77 TL fazla tahsilat yaptığı anlaşıldığından davanın kabulü ile; davalının … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağı yönelik itirazının 19.796,77 TL asıl alacak, 356,30 TL işlemiş faiz ve 128,82 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 20.281,89 TL bakımından iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlarla devamına, İİK m.67/2 kapsamında 4.056,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
Davalının … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağı yönelik itirazının 19.796,77 TL asıl alacak, 356,30 TL işlemiş faiz ve 128,82 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 20.281,89 TL bakımından iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlarla DEVAMINA,
İİK m.67/2 kapsamında 4.056,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.385,46 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 244,97 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 1.140,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.065,00 TL yargılama gideri ile 244,97 TL peşin harç ve 27,70 TL başvuru harcı toplamı 3.337,67 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 244,97 TL
Karar Harcı : 1.385,46 TL
Bakiye Harç : 1.140,49 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.065,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 150,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.900,00 TL
Posta Giderleri : 245,50 TL