Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/635 E. 2022/545 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/635 Esas
KARAR NO : 2022/545

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin tasfiye işlemlerini yürütmesi için görevlendirdiği dava dışı … isimli tasfiye memurunun tasfiye işlemlerini yürütmek üzere davalıdan almış olduğu hizmete istinaden davalının 11/02/2019 ve 04/03/2019 tarihlerinde iki adet toplam 7.080,00 TL’lik fatura düzenlediğini, müvekkili firmanın söz konusu faturalardan kaynaklı borcunun bulunmadığını, tasfiye memuru olarak görevlendirilen dava dışı … ve davalının kanunun tasfiye memuruna yüklediği görevleri yerine getirmediğini, hiç yapılmayan ve gereği gibi yapılmayan işler nedeniyle müvekkili davacı şirketin toplam 947.997,13 TL tutarında zarara uğratıldığını ve bu zararın tazmin edilmesinin istenildiğini, bu çerçevede dava ön şartı olan arabulucuya başvurulduğunu, ancak uzlaşmanın sağlanamadığını, davalı tarafın müvekkili davacıya tasfiye memuru olarak atanmadığını, dava dışı tasfiye memurunun alması gereken ücret için fatura kestiğine dair iddiasının da olmadığını, e-posta mesajında açıkça görüleceği üzere bizzat verdiği tasfiye memurluğu hizmeti nedeniyle fatura karşılığı bedel talep ettiğini iddia ettiğini, atanmadığı herhangi bir görevi yerine getirmesi mümkün olmadığından ayrıca zaten atanmış tasfiye memurunun da davacıya ilişkin hiçbir kanuni görevi yerine getirmemiş olması nedeniyle davalının herhangi bir ücrete hak kazanmasının söz konusu olmadığını, müvekkili davacı şirkete atanmış tasfiye memuru hakkında işbu dava ile bağlantılı olarak müvekkili şirkete vermiş olduğu zararlar yönünden tazminat davası ikame edildiğini belirterek davalının müvekkili şirkete tasfiye memuru olarak atanmamış olması ve tasfiye memurluğu hizmeti verilmemiş olması nedeniyle bu hizmet için talep ettiği 7.080,00 TL borçlu olunmadığının tespitine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili …’e hitaben … 24. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, 947.997,13 TL alacaklarının olduğunu ve bu alacaktan müvekkilinin alacağını mahsup ettikten sonra bakiye tutarın ödenmesinin ihtar edildiğini, akabinde davacı şirketin müvekkilinden 947.997,13 TL alacağı olduğu iddiasıyla arabulucuya başvurduğunu ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat talebi konulu ticari uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi amacıyla tarafların birlikte katılımıyla 30/10/2019 tarihinde görüşmelere başlandığını, tarafların müzakereler sonucu anlaşmaya varamadıklarının belgelendiğini, davacı tarafından işbu arabuluculuk başvurusu referans gösterilerek 08/11/2019 tarihinde müvekkili aleyhinde huzurdaki menfi tespit davasının açıldığını, huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, belirtilen yasal nedenlerle davacı şirketin arabuluculuk şartını yerine getirmeden ikame ettiği huzurdaki menfi tespit davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili tarafından davacı şirkete herhangi bir fatura düzenlenmediğini, bu nedenle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı şirket tarafından keşide edilen ihtarname ile bahis konusu faturalardan doğan borçlarının kabul edildiğinin açıkça ikrar edildiğini, hal böyle iken haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olarak huzurdaki davanın ikame edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddine, bu talepleri kabul edilmediği takdirde davacının davasının esastan reddine, kötü niyetli olması nedeniyle dava değerinin %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, … Ltd.Şti. tarafından davacı şirkete kesilmiş 11.02.2019 tarihli 4.720,00 TL miktarlı ve 04.03.2019 tarihli 2.360,00 TL olmak üzere toplam 2 adet fatura miktarı olan 7.080,00 TL’den davacı şirketin davalı …’e borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, … Ltd.Şti. tarafından davacı şirkete kesilmiş 11.02.2019 tarihli 4.720,00 TL miktarlı ve 04.03.2019 tarihli 2.360,00 TL olmak üzere toplam 2 adet fatura miktarı olan 7.080,00 TL’den davacı şirketin davalı …’e borçlu bulunup bulunmadığı, davalının tasfiye memuru olarak atanıp atanmadığı, ücret için fatura kesip kesmediği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce taraflarca sunulan tüm deliller celbedilmiş ve dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; Ticaret Hukuku Öğretim Üyesi bilirkişi …ve Bağımsız Denetçi Mali Müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan 30/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin …tarih ve … sayılı nüshasında yer alan ilan ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak ilk önce …’ ın atandığı, sonrasında tasfiye memurunun değiştirilerek 22.05.2019 tarihinden itibaren …’ın atandığı ve halihazırda davacı şirketin tasfiye işlemlerinin bu kişi tarafından yürütüldüğü, davalı tarafın davacı firmaya dava konusu 2 adet fatura düzenlediği, söz konusu faturalar muhteviyatında davacı firmaya 2019 yılı ocak-şubat ve mart aylarında tasfiye memurluğu hizmeti verildiği yönünde ibare bulunduğu, davalı tarafın davacı şirkete tasfiye memuru olarak atandığı hususunda dosyada ve ticaret sicil kayıtlarında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, yine aynı şekilde davalı tarafça davacı firmaya tasfiye memurluğu hususunda hangi hizmetlerin verildiği yönünde de davalı tarafin bir açıklaması ile bilgi ve belgenin bulunmadığı, huzurdaki dava konusu 2 adet faturanın davalı tarafça tasfiye memurluğu hizmeti verildiği açıklamasıyla düzenlendiğinin görüldüğü, davalı tarafça davacı adına kesilen 2 adet faturanın davacının yasal defterlerinde kayıtlı olduğu ve huzurdaki dava tarihi itibariyle davalı tarafa söz konusu faturalar yönünden 7.080.- TL borçlu göründüğü, huzurdaki dava tarihi itibariyle tarafların yasal defterlerinin örtüştüğü, ancak huzurdaki dava açıldıktan sonra davacı tarafça davalıya 16.11.2019 tarihinde 7.080.- TL bedelli iade faturası kesildiği ve davalıya olan borcundan tenzil ettiği, söz konusu faturanın davalıya tebliğ/teslimi hususunda dosyada herhangi bir belgenin yer almadığı iade faturasının da davalının yasal defterlerinde kayıtlı olmadığının görüldüğü, açıklanan nedenlerle davalı şirketçe davacıya 2019 yılı ocak-şubat-mart aylarında dava konusu 2 adet fatura yönünden tasfiye memurluğu hizmeti verildiği hususunun bu aşamada ispata muhtaç olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler yerinde bulunmuş olmakla, … Ltd.Şti. tarafından davacı şirkete kesilmiş 11.02.2019 tarihli 4.720,00 TL miktarlı ve 04.03.2019 tarihli 2.360,00 TL olmak üzere toplam 2 adet fatura miktarı olan 7.080,00 TL’den davacı şirketin davalı …’e borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasında taraflar arasındaki ihtilaf,… Ltd.Şti. tarafından davacı şirkete kesilmiş 11.02.2019 tarihli 4.720,00 TL miktarlı ve 04.03.2019 tarihli 2.360,00 TL olmak üzere toplam 2 adet fatura miktarı olan 7.080,00 TL’den davacı şirketin davalı …’e borçlu bulunup bulunmadığı, davalının tasfiye memuru olarak atanıp atanmadığı, ücret için fatura kesip kesmediği hususlarından kaynaklanmaktadır. Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere; davacı şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin …tarih ve … sayılı nüshasında yer alan ilan ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak ilk önce …’ ın atandığı, sonrasında tasfiye memurunun değiştirilerek 22.05.2019 tarihinden itibaren …’ın atandığı ve halihazırda davacı şirketin tasfiye işlemlerinin bu kişi tarafından yürütüldüğü, davalı tarafın davacı firmaya dava konusu 2 adet fatura düzenlediği, söz konusu faturalar muhteviyatında davacı firmaya 2019 yılı ocak-şubat ve mart aylarında tasfiye memurluğu hizmeti verildiği yönünde ibare bulunduğu, davalı tarafın davacı şirkete tasfiye memuru olarak atandığı hususunda dosyada ve ticaret sicil kayıtlarında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, yine aynı şekilde davalı tarafça davacı firmaya tasfiye memurluğu hususunda hangi hizmetlerin verildiği yönünde de davalı tarafin bir açıklaması ile bilgi ve belgenin bulunmadığı, huzurdaki dava konusu 2 adet faturanın davalı tarafça tasfiye memurluğu hizmeti verildiği açıklamasıyla düzenlendiğinin görüldüğü, davalı tarafça davacı adına kesilen 2 adet faturanın davacının yasal defterlerinde kayıtlı olduğu ve huzurdaki dava tarihi itibariyle davalı tarafa söz konusu faturalar yönünden 7.080.- TL borçlu göründüğü, huzurdaki dava tarihi itibariyle tarafların yasal defterlerinin örtüştüğü, ancak huzurdaki dava açıldıktan sonra davacı tarafça davalıya 16.11.2019 tarihinde 7.080.- TL bedelli iade faturası kesildiği ve davalıya olan borcundan tenzil ettiği, söz konusu faturanın davalıya tebliğ/teslimi hususunda dosyada herhangi bir belgenin yer almadığı iade faturasının da davalının yasal defterlerinde kayıtlı olmadığının görüldüğü, açıklanan nedenlerle davalı şirketçe davacıya 2019 yılı ocak-şubat-mart aylarında dava konusu 2 adet fatura yönünden tasfiye memurluğu hizmeti verildiği hususunun ispat edilemediği anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile temlik eden davacının tasfiye memuru olarak atandığı ve davacıya tasfiye memurluğu hizmeti verdiği dosya kapsamında ispatlanamadığından, davacı yanın davalı yana davaya konu iki adet fatura yönünden borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacının davasının kabulü ile temlik eden davacının tasfiye memuru olarak atandığı ve davacıya tasfiye memurluğu hizmeti verdiği dosya kapsamında ispatlanamadığından, davacı yanın davalı yana davaya konu iki adet fatura yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 483,63 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 120,91 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 362,72 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.198,50 TL yargılama gideri ile 120,91 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı toplamı 1.363,81 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
6-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen miktar itibarıyla KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı. 03/06/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç/Masraf Dökümü
Peşin Harç : 120,91 TL
Karar Harcı : 483,63 TL
Noksan Harç : 362,72 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.250,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
Posta Giderleri : 198,50 TL