Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/627 E. 2022/621 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/627
KARAR NO : 2022/621

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK İİK.177/f.4.))
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Mahkemesi’nin … sayılı kararı uyarınca Davalı … Aş’nin huzurdaki davada taraf olmayan … Şirketi’ne 15.270.975,42 Ruble tutarında ana para ve 16.476.078,83 Ruble tutarında gecikme faizi ödemesine hükmedildiğini; Mezkûr kararın 12.01.2015 tarihinde kesinleştiğini, … Mahkemesi’nin kararıyla hüküm altına alınan söz konusu alacak 20.12.2017 tarihinde müvekkilişirkete devir ve temlik edildiğini; Müvekkili Şirket devir ve temlik aldığı alacağını tahsil etmek amacıyla Türkiye’de tanıma ve tenfiz istemli dava ikame edildiğini, … 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin …E.sayılı dosyasından görülen tanıma ve tenfiz davası sonucunda … Mahkemesinin … sayılı kararının tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini kararın 05.07.2019 tarihinde kesinleşme şerhi alındığını; Alacağın tahsilini teminen … 19.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasında nezdinde devam eden ilamlı icra takibi neticesinde Davalı Şirketin müvekkili şirketin alacağını ödemediğini dava tarihi itibariyle alacağın tahsil edilmediği belirtilmiş; İcra dairesine bir iflas takip talebinde bulunulmadığın doğrudan ticaret mahkemesinde iflas davası açılabileceğini, İİK.177/f.4.hükmü gereğince ilama dayalı alacağın icra emri ile istenildiği halde ödenmemiş olması durumunda alacaklı doğrudan takipsiz iflas davası açılabileceğini, ilamlı icra takibinde borçluya ödeme emrinin 30.11.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borcun ödenmediğini, borçlu şirketin üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz bütün malların değeri parayla ölçülebilir her türlü emtia vs.kıymetin defterinin tutulması ile borçlunun o mallar üzerinde tasarrufu kısıtlanmayacağından ve bu sebeple borçlunun bir zararı doğmayacağından mevzuat gereği taraflarınca herhangi bir teminat yatırılmasının söz konusu olmayacağını,İİK.159/f.II hükmünün açıkça bu şekilde düzenlendiğini, alacağın ilama bağlı olduğu durumlarda mahkemece muhafaza tedbirlerine hükmedilmesi durumunda teminat ödenme şartı aranmayacağını; belirtilen nedenlerle davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmesi, talep ettikleri muhafaza tedbirlerinin kabulünü, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, yurt dışında verilen kararın müvekkilinin savunma hakkı ihlal edilerek verildiğini, bu bakımdan tanınması ve tenfizinin mümkün olmadığını; davacının doğrudan doğruya iflas davası açmaya yetkili olup olmadığının incelenmesinin gerektiğini, İİK.177./f.4’de doğrudan doğruya iflas hakkı tanıyan hallerden birisi alacaklının borcunu, ilama müstenit alacak emriyle istediği halde ödememesi şeklinde belirtildiğini, ancak işbu davada iddia edilen borcun ilama bağlanıp bağlanmadığının muğlak olduğunu, yurt dışında karara bağlandığı kabul edilse dahi Türkiye’de tanıma ve tenfizinin yapılamayacağının aşikar olduğunu bu bakımdan davacının doğrudan doğruya iflas talep etme yetkisinin bulunmadığını; müvekkili şirketin itibarlı bir şirket olduğunu, iflasını gerektirir bir durum olmadığını; yalnızca ekonominin kötü gidişatından etkilenildiğini; müvekkilinin mal kaçırma niyeti olmadığından muhafaza tedbirlerinin Sayın Mahkemece uygulanmasının müvekkilleri şirketin itibarını sarsacağını, alacak tahsilini kötü yönde etkileyeceğini,Rusya uçağının düşürülmesi ile Rusya ile yaşanan siyasi ve ekonomik krizin, Arap ülkelerinde yaşanan iç savaşların ve dünyadaki olumsuz gelişmelerin ülke ekonomisine yansıması neticesinde ,tüm sektörlerde olduğu gibi müvekkili şirketinde içinde bulunduğu inşaat sektörününde çok büyük yaralar aldığını, tüm bunların üzerine ABD.ile yaşanan … krizi ile birlikte döviz kurunda dalgalanma meydana geldiğini, bu dalgalanmanın inşaat sektörünü mağdur ettiğini; dolar kurunun yükselmesi gibi nedenlerle şirket bakımından maddi sıkıntılar yarattığını; davacının alacak iddia ettiği dönemde 1 doların 1 Türk Lirası karşılığının 2,99 iken 7,50 seviyelerine yükseldiğini, dolar borçlarının arttığını, bu durumun göz ardı edilemeyecek ekonomik realite olduğunu; bu ekonomik çerçevede müvekkili şirketin maliyet ve harcamalarında da önemli artışlar olduğunu, ancak buna rağmen müvekkilinin faaliyetine devam ederek eski gücünü kazanmaya çalıştığını; tüm bu mücbir sebepleri göz ardı eden davacının, dava dilekçesiyle müvekkilinin mal varlığını saklamakta borçlarını ödememekle yurt dışına mal kaçırmakla suçladığını; asılsız iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını; müvekkilinin iflasını gerektirir bir durum olmadığını; dava koşullarının gerçekleşmediğinden esasa girilmeden usulden reddi gerektiğini; aksi takdirde ise esastan reddi gerektiğini; belirtilen ve mahkemece resen göze alınacak hususlar çerçevesinde muhafaza tedbir talebinin ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 22/04/2021 tarihli duruşmasının 4 nolu ara kararı gereği “dosyanın nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişi …’e tevdi ile gelecek celse itibariyle depo emrine esas alacak miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verildiği ve bilirkişi … tarafından sunulan 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, … Ticaret Sicili … nosunda kayıtlı; müseccel adresi … olan davalı … A.Ş.’nin; davacı/alacaklıya … 19. İcra Müdürlüğü … E. sayılı kesinleşmiş icra takibinde depo emrine esas toplam borcunun 11.11.2021 tarihi itibariyle 3.999.428,53-TL. olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin 24/03/2022 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereği -Bilirkişi raporunda hesaplama hatası bulunduğundan, Yargıtay 23 hukuk dairesinin 2014/5678 Esas 2015/5377 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere depo kararının verildiği tarih itibariyle efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmesi gerektiğinden -ruble cinsinden alacak mahkememizce depo kararının verileceği tarihte TL’ye çevrileceğinden- bir sonraki duruşma tarihi itibari ile alacak ve ferilerinin hesaplanması için dosyanın öncekinden farklı hesap uzmanı bilirkişi …’e tevdine karar verildiği ve bilirkişi … tarafından sunulan 08/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, mahkemece takibin TL cinsinden açılmış olduğunun kabulü halinde; mahkemenin ara kararı uyarınca yapılan kapak hesabı sonucunda, bir sonraki duruşma günü 02.06.2022 itibariyle depo edilebilecek toplam alacak miktarının 4.153.985,67 TL olduğu, mahkemece takibin döviz cinsinden açılmış olduğunun kabulü halinde; mahkemenin ara kararı uyarınca yapılan kapak hesabı sonucunda, bir sonraki duruşma günü 02.06.2022 itibariyle depo edilebilecek toplam alacak miktarı, TL’sı cinsi alacak miktarı halihazırda: 3.067,20 TL, USD cinsi alacak miktarı halihazırda: 626.201,00 USD, Emsal, Yargıtay 23. HD. 09.07.2015 T. 2014/5678 E. ve 2015/5377 s. K. Uyarınca; depo kararının verileceği 02.06.2022 günü efektif satış kuru………. TL x 626.201 USD = ……….. TL olarak hesaplanacağı, (Bilindiği üzere 02.06.2022 günü 1 USD kuru bugünden belirlenemediği için o tarihte oluşacak efektif satış kuru dikkate alınması gerektiğini, Emsal içtihat bu yöndedir) keyfiyeti, 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HUMK 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve/ münhasıran sayın yargı makamına ait olarak, mahkemenin değerlendirmesi yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin 22/04/2021 tarihli duruşmasının 4 nolu ara kararı gereği “dosyanın nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişi …’e tevdi ile gelecek celse itibariyle depo emrine esas alacak miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verildiği ve bilirkişi …tarafından sunulan 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle”… … Ticaret Sicili …nosunda kayıtlı; müseccel adresi … olan davalı …A.Ş.’nin; davacı/alacaklıya … 19. İcra Müdürlüğü … E. sayılı kesinleşmiş icra takibinde depo emrine esas toplam borcunun 11.11.2021 tarihi itibariyle 3.999.428,53-TL. olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin 24/03/2022 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereği -Bilirkişi raporunda hesaplama hatası bulunduğundan, Yargıtay 23 hukuk dairesinin 2014/5678 Esas 2015/5377 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere depo kararının verildiği tarih itibariyle efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmesi gerektiğinden -ruble cinsinden alacak mahkememizce depo kararının verileceği tarihte TL’ye çevrileceğinden- bir sonraki duruşma tarihi itibari ile alacak ve ferilerinin hesaplanması için dosyanın öncekinden farklı hesap uzmanı bilirkişi …’e tevdine karar verildiği ve bilirkişi … tarafından sunulan 08/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, mahkemece takibin TL cinsinden açılmış olduğunun kabulü halinde; mahkemenin ara kararı uyarınca yapılan kapak hesabı sonucunda, bir sonraki duruşma günü 02.06.2022 itibariyle depo edilebilecek toplam alacak miktarının 4.153.985,67 TL olduğu, mahkemece takibin döviz cinsinden açılmış olduğunun kabulü halinde; mahkemenin ara kararı uyarınca yapılan kapak hesabı sonucunda, bir sonraki duruşma günü 02.06.2022 itibariyle depo edilebilecek toplam alacak miktarı, TL’sı cinsi alacak miktarı halihazırda: 3.067,20 TL, USD cinsi alacak miktarı halihazırda: 626.201,00 USD, Emsal, Yargıtay 23. HD. 09.07.2015 T. 2014/5678 E. ve 2015/5377 s. K. Uyarınca; depo kararının verileceği 02.06.2022 günü efektif satış kuru………. TL x 626.201 USD = ……….. TL olarak hesaplanacağı, (Bilindiği üzere 02.06.2022 günü 1 USD kuru bugünden belirlenemediği için o tarihte oluşacak efektif satış kuru dikkate alınması gerektiğini, Emsal içtihat bu yöndedir) keyfiyeti, 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HUMK 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve/ münhasıran sayın yargı makamına ait olarak, mahkemenin değerlendirmesi yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
… 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası celpedilmiş, 11/10/2018 tarih … E … K sayılı kararın 04/07/2019 tarihinde kesinleşmiş olduğu kesinleşme şerhinden anlaşılmıştır.
… 19. İcra Müdürlüğünün ….E sayılı dosyası celp edilmiş tetkikinden; davacı tarafından davalı aleyhine …nbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/10/2018 tarih … E … K sayılı ilamına dayanılarak ilamlı takip başlatıldığı, davalıya 30/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin ilamın kesinleşmesi üzerine anılan mahkeme kararının ilamlı icraya konulması ve davalıya icra emri gönderilmesine rağmen borcun ödenmediği iddiasıyla İİK. 177/4. Maddesine dayalı olarak açılan doğrudan iflas davasıdır.
Uyuşmazlık, İİK. 177/4. Maddesinde düzenlenen doğrudan iflas koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği , kesinleşmiş ilama dayalı başlatılan takip konusu borcun ödenip ödenmediği , davalı tarafından aynı alacakla ilgili ikame edilen menfi tespit davasının işbu dava yönünden bekletici mesele yapılıp yapılamayacağı hususlarında toplanmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK‘nun 177. maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri“ üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 177/1.fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla,”1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308. maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır.
İİK’nın 177/1-4 bendi uyarınca ilama dayalı alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse, alacaklının talebiyle, iflasa tabi borçlunun iflası istenebilir. Türkiye’de bir yerleşim yeri veya temsilcisi bulunan borçlunun iflas talebi üzerine dinlenmesi gerekir. İİK’nın 178/2 maddesi yollaması ile İİK’nın 166/2 maddesi uyarınca iflas talebi ilan edilmeli, ayrıca İİK’nın 181 maddesi yollaması ile İİK’nın 160 maddesi uyarınca mahkemece, ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesi istenmelidir.
Davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adresin mahkememiz yargı çevresinde bulunduğu, bu nedenle bu davaya bakma konusunda mahkememizin kesin yetkili olduğu , iflas avansının yatırıldığı, işbu davanın açıldığı hususunda ilanların yapıldığı, borçlu şirket temislcisinin dinlenilmesi için davetiye tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, … 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/10/2018 tarih.. E … K sayılı para alacağına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine dair ilamın infazı için … 19. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine başlandığı, icra emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiği, dosyaya sunulan icranın geri bırakılması kararı da bulunmadığı görülmektedir.
İİK’nın 177/4. maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas davası açmak için kural olarak kararın kesinleşmiş olmasının gerek olmadığı, ilam için alınmış icranın geri bırakılması kararı bulunduğunun da ileri sürülmediği, davalı tarafından aynı alacakla ilgili ikame edilen menfi tespit davasının işbu dava yönünden bekletici mesele yapılamaycağı, İİK’nın 177/4 hükmüne dayanan iflas davalarında depo emri tebliğine de gerek bulunmadığı ancak dava tarihinden sonra davalının, 08/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen ve takibin TL cinsinden başlatılmış olduğu dikkate alınarak hesaplanan 4.153.985 TL dosya borcunu mahkememiz veznesine depo ettiği ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, mahkememiz veznesine depo edilen 4.153.985 TL’nin karar kesinleştiğinde re’sen … 19. İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasında davacı alacağı olarak gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememiz veznesine depo edilen 4.153.985 TL’nin karar kesinleştiğinde re’sen … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı alacağı olarak gönderilmesine,
3-Peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi masrafı 3.000,00 TL, ilan masrafı 1.281,13 TL, tedbir kararının infazı için ödenen 2.000,00 TL, mahsup edilen harç 44,40 TL, posta ve tebligat masrafı 1.083,50 TL olmak üzere 7.409,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/06/2022

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP