Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/625 E. 2021/631 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/625
KARAR NO : 2021/631

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı borçlu şirketin …, …,6580 ada, 31 parselde kayıtlı arsa üzerine yapılacak olan… adlı projenin yüklenicisi olduğunu, davacılar ise adı geçen projeden davalı ile sözleşme yaparak daire satın alan tüketiciler olduğunu, buna ilişkin tapu kaydı, sözleşme ve ödeme planlarının ekte olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinin üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen inşaata hiç başlanmadığını, söz konusu arsanın halen boş vaziyette olup üzerinde bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmadığını, bu durumda satışa konu dairelerin süresinde teslim edilemeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, öte yandan taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi niteliğindeki sözleşmelerin şekil şartına aykırılık sebebi ile geçersiz olduğunu, her bir davacının satış bedeline mahsuben şimdiye kadar davalı şirkete 95.000,- TL ödeme yaptığını, davacının yaptığı toplam ödeme miktarının 285.000,- TL olduğunu, bundan başka davalı şirketin kendi mal varlığı üzerindeki hacizlerden de anlaşılacağı üzere borca batık vaziyette olduğunu, buna ilişkin davalı şirketin kendi mal varlığındaki haciz ve takyidatları gösteren tapu kayıt örneğinin de ekte olduğunu, davalı şirket yetkililerinin davacılar gibi 500 den fazla kişiye hayali projeler üzerinden sözleşmelerle daireler satıp, topladıkları 150 milyon TL civarında parayla ortadan kaybolduklarını, davacılar kambiyo senedine bağlanan bakiye satış bedelleriyle ilgili olarak davalı şirket aleyhine menfi tespit davası açtıklarını, bu davaların halen … 1. Tüketici Mahkemesinin …E, … 7. Tüketici Mahkemesinin … E ve … 8. Tüketici Mahkemesinin…E sayılı dosyaları ile derdest olup, bahsi geçen davalarda senetlerin ödenmemesi yönünde teminatsız olarak tedbir kararı verildiğini, gerek satış sözleşmelerinin geçersiz olması, gerekse Davalının sözleşme hükümlerine uymaması sebepleriyle her bir davacının şimdiye kadar ödediği 95.000,- TL ( toplam 285.000,- TL) satış bedelinin davacılara iadesi gerektiğini, bu amaçla davalı şirket aleyhine taraflarınca iflas yolu ile takipte bulunulduğunu, davalı şirketin borcu olduğu halde haksız şekilde takiplere itiraz ettiğini, bu sebeple eldeki davanın açılmasının zorunlu olduğunu belirterek davanın kabulü ile, davalı şirketin borca batık olması sebebiyle, mevcut delil durumu ve dosya kapsamı dikkate alınarak davalı borçlunun tüm mal varlığının üzerine üçüncü kişilere yapılacak devirlerin önlenmesi bakımından teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, davalı şirketin vergi sicil numarası ile sistem üzerinden mal varlığı sorgulaması yapılarak tespit edilecek taşınmazlarının ve araçlarının kayıtları üzerine tedbir şerhi işlenmesine, yargılama sonunda borçlu şirketin yukarıda numaraları belirtilen icra-iflas dosyalarına yapmış olduğu itirazlarının iptali/kaldırılması ile borçlu şirketin iflasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Mahkememizin 05.11.2019 tarihli tensip tutanağı ile davacılar …ve … tarafından açılan davaların işbu davadan tefrikine karar verilmiştir.
Davalının eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin tespiti amacıyla … 6180 ada 31 parsel sayılı taşınmazda 1 fen, 1 mali müşavir, 1 inşaat mühendisi refakate alınmak suretiyle keşif icra edilmesine karar verildiği, mahallinde yapılan keşif sonucu bilirkişiler tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; teknik inceleme ve değerlendirmeye göre, davalının sözleşme ile yükümlendiği edimini zamanında yerine getirmediği, teslimden 6 ay sonra bile inşaat sahasında bir miktar kazı ve istinat duvarı yaptığı, teslim tarihi, göçme olayının olduğu 22.04.2019 tarihi ve 05.11.2019 dava tarihi itibarı ile projedeki gerçekleşme oranın: hesaplamaya yeterli bilgi ve belge sunulmadığı, esasen ilerleme oranına kurulumuzca gerekte görülmediği, Mahkemece uygun görülmesi halinde dosyaya sunulu teknik rapordan faydalanılarak yapılan hesaplamada ilerlemenin 419,03 olarak elde edildiği, davacıya sözleşme ile 295.000,- TL sına satılan (… projesi, 4 kat 54 numaralı dairenin dava tarihindeki rayiç değerinin 400.000,- TL olabileceği, davacının 295.000, TL lık satış bedelinin 95.000,- TL sını ödemiş olduğu, mali inceleme ve değerlendirmeler neticesinde davalı taraf ticari defterlerinin, 6102 Sayılı Kanunun 64. Md. ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 182 ile 220. md. uyarınca usulüne uygun olarak tutulmamış olduğu/tarafımıza sunulamadığı, işbu doğrultuda 6100 Sayılı Kanunun 222.md uyarınca kendi lehlerine delil olma niteliğine haiz olup olmadığı hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, tarafların peşin ve vadeli şekilde anlaşmaya vardığı, dairenin satış bedelinin KDV dahil 295.000,00 TL olarak belirlendiği, dava dosyasına mübrez ödeme planında işbu bedelin, 50.000,00 TL’sı peşin, 40 taksitte olmak üzere aylık 5.000,00 TL ara ödemeli ve 01.09.2018 tarihinde dairenin belirtilen tarihte teslim edilmesi koşuluna bağlı olarak 45.000,00 TL ara ödeme yapılacak şekilde 28.02.2021 tarihinde son ödemeyle tamamlanacak olması projeksiyonuyla kayıt altına alındığı, Taraflar arasındaki anlaşma gereği davacı tarafın yapmış olduğu ödemeler ve işbu ödemelere ait belgelerin dava dosyası içerisinde görülmüş olduğu, davalı taraf banka hesaplarına toplam 95.000,00 TL ödeme gerçekleştirildiği, detayları incelendiğinde peşinat niteliğinde yapılan toplam 50.000,00 TL’sı ödemenin dava dışı … isimli şahıs tarafından davalı şirket banka hesaplarına gönderildiği, 9 adet 5.000,00 TL’lik taksit ödemesinin ise birebir davacı tarafça gönderildiği, ödeme dekontları incelenmiş olup açıklama kısımlarında “…” açıklamasının mevcut olduğu, davalı tarafça, Davacı tarafa ilişkin herhangi bir cari hesap ekstresinin tarafımıza sunulmadığı, davacı tarafça yapılan toplam 50.000 TL’lik ilk 3 ödeme kaydının davalı taraf kayıtlarında görülebildiği, geriye kalan toplam 45.000 TL’lik ödeme hareketlerinin defter ve kayıtlarda görülemediği/rapor içerisinde izah edildiği üzere ilgili yıl ticari defterlerin tarafımıza sunulmadığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde, davacı tarafça yapılan işbu ödemelere ilişkin ihtirazi kayıtlı herhangi bir farklı beyanda bulunmadığı görülemediği, ilgili ödeme dekontları asıllarının bankalardan talep edilmesine yönelik takdirin mahkemeye ait olabileceği, davacı tarafın, davalı şirketin iflasına yönelik talepleri ile borca batık olduğuna ilişkin beyanları konusunda tarafımızca herhangi bir inceleme yapılmadığı, işbu taleplerin mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olabileceği, davacı tarafın işleyecek faiz taleplerinin Mahkemenin değerlendirme ve takdirinde olabileceği, tüm arz ve izah olunan hususların alacak talebine ilişkin ödemeyi gerektirip gerektirmeyeceği konusunda hukuki kanaat ve nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat belirttiği görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, iflas yoluyla yapılan takibe itirazın kaldırılması ve iflas davasıdır.
İflasa tabi şahıslardan olan borçlusunu, para veya teminat alacağından dolayı iflas yoluyla takip etmek isteyen alacaklı, yetkili icra dairesine yazılı veya sözlü olarak iflas yolu ile takip talebinde bulunabilir. Takip talebinde adi haciz yoluyla takip talebinde yer alan kayıtlardan başka, iflas takip yolunun izlenmek istediği de belirtilir (m. 58/b5).
Adi iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3).
Alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde (m.156/son f.) borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesine bir dilekçe ile başvurup, itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini talep edebilir (Muşul T., s. 691).
Adi iflas yoluyla takipte gönderilen ödeme emrine karşı yedi günlük süre içinde itiraz etmiş olan borçlu, ödeme emrine itiraz süresi içerisinde ileri sürmediği diğer itiraz sebeplerini, iflas dava dilekçesinin tebliği üzerine vereceği cevap dilekçesinde ilk defa ileri sürebilir.
İflas davasının açıldığı ticaret mahkemesinde, icra mahkemesindeki gibi sıkı şekil şartlarına tâbi bir yargılama yapılmayıp, 6100 sayılı HMK’nın genel hükümleri uygulanır. Basit yargılama usulünün uygulanacağı iflas davasında borçlu evvelce ödeme emrine karşı ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile bağlı olmaksızın meselâ, takip konusu borcu ödemiş olduğu ya da borcun zamanaşımına uğradığı itirazını cevap dilekçesinde beyan edebilir.
İflas davasında alacaklı alacağını ispat bakımından 2004 sayılı İİK’nın 68. maddesinde tahdidi olarak sayılmış bulunan belgelerle bağlı değildir. Alacaklı normal bir alacak davasında olduğu gibi alacağın varlığını 6100 sayılı HMK’ya göre mümkün olan her türlü delil ile ispat edebilir.
Yapılacak inceleme sonucunda borçlunun borçlu olmadığı kanısına varılırsa iflas davasının reddine karar verilir. İflas davasının reddi kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder ve alacaklı iflas takibi ve davası konusu yapılmış alacak için borçluya karşı yeni bir alacak davası açamaz.
Yapılacak inceleme sonucu alacağın mevcut olduğu kabul edilirse borçlunun itirazının kesin olarak kaldırılmasına karar verilir ve mahkemece aynı zamanda bir depo kararı verir. Bu depo kararı ile mahkeme, borçluya yedi gün içerisinde faiz ve icra giderleri ile birlikte borcunu ifa etmesini veya o kadar miktarı mahkeme veznesine depo etmesini emreder (m.158, II c. 2).
Borçlu yedi günlük depo süresi içerisinde faiz ve giderleri ile birlikte borcu ödemez veya mahkeme veznesine depo etmez ise, mahkemece depo kararından sonraki ilk oturumda borçlunun iflasına karar verilir (Kuru B., s. 957).
İK 166/2. madde doğrultusunda yazılı basında ve sicil gazetesinde davalı hakkında iflas istemli dava ikame edildiğine dair ilanların yaptırıldığı, davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adresin mahkememiz yargı çevresinde bulunduğu, bu nedenle bu davaya bakma konusunda mahkememizin kesin yetkili olduğu, İİK 156/4. maddesi uyarınca, iflas ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde iş bu davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
Taşınmaz mülkiyetini devir borcunu doğuran sözleşmelere ilişkin 4721 sayılı TMK’nın “Hukuki işlem” başlıklı 706. maddesi ; “Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır. Ölüme bağlı tasarruflar ve mal rejimi sözleşmeleri, kendilerine özgü şekillere tabidir” şeklindedir.
Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2001 tarihli ve 2001/13-1021 E., 1101 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere resmî senede bağlanmayan tapuda kayıtlı taşınmaz satımları ile noterde düzenleme biçiminde (resen) yapılmamış olan taşınmaz satış vaadine ilişkin sözleşmeler geçersizdir. Burada kanunun öngördüğü şeklin bir geçerlilik (sıhhat) şartı olarak düzenlendiğini, buna uyulmadan yapılan sözleşmelere “geçersizlik” müeyyidesinin bağlandığını, bunun hukuki mahiyet olarak emredici nitelikte olduğunu, bu nedenle de “geçersizlik” müeyyidesine bağlanan şekil eksikliğinin hâkim tarafından taraflar ileri sürmeseler dahi, yargılamanın her aşamasında resen göz önüne alınması gerektiğini, tarafların konusu geçersiz sözleşme gereğince verdiklerini iade ile mükellef olduklarını belirtmekte yarar vardır .
Bu ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi şekil şartlarını taşımadığı, tarafların geçersiz sözleşme kapsamında verdiklerini iade ile yükümlü oldukları , davacı tarafından davalıya ” …” açıklaması ile toplam 95.000 TL ödeme yapıldığı, davacının 95.000 TL nin iadesini talep edebileceği anlaşılmakla bu amaçla başlatılan takibe itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, davalı vekiline … 12. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasına konu, asıl alacak ve işlemiş faiz tutarı 100.130,00 TL (95.000,00 TL + 5.130,00 TL), tahsil harcı 4.325,70 TL, başvuru harcı 44,40 TL, vekalet ücreti 12.981,68 TL , masraf miktarı 6,40 TL olmak üzere toplam 117.488,18 TL davacı alacağının İİK. 158. maddesi gereğince 7 günlük kesin süre içinde davacıya ödenmesi veya mahkememiz veznesine depo edilmesi gerektiği hususunda ihtar yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığı anlaşılmış, İİK 166.maddesi gereğince ilanların yapılmış olması üzerine davaya müdahale ederek borçlunun iflasını gerektiren bir hal bulunmadığı yönünde yapılmış bir itiraz bulunmadığı ve depo emrinin davalıya tebliğine rağmen kesinleşen borcun davalı tarafından ödenmediği anlaşılmakla İİK 158. maddesi gereği davalının iflasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İİK 155. ve İİK. 158. maddesi gereği davalı … ŞİRKETİ’nin (… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı) İFLASINA,
İflasın 30/09/2021 tarihi saat 15:27 itibariyle açılmasına,
Kararın derhal … İflas Müdürlüğüne bildirilmesine,
2-Davacı tarafından depo edilen iflas avansının … İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 59,30-TL olduğundan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat masrafı ile keşif harcı 418,90 TL ilan ücreti 873,50-TL, bilirkişi masrafı 4.500,00 TL toplamı 5.792,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili… ve davalı vekili…’ın yüzlerine karşı, tefhimden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/09/2021

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP