Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/612 E. 2022/129 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/612
KARAR NO : 2022/129

DAVA : Konkordatonun Tasdiki
DAVA TARİHİ : 31/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, … TİC. AŞ.’nin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil no ile kayıtlı olup merkez adresinin … olduğunu, şirketin, 12/06/2002tarihinde tescil edilmiş olup, “…” meslek grubunda faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, şirketin, “…” markası ile ayakkabı satışı hususunda mağazacılık alanında faaliyetini sürdürmekte olduğunu, şirketin bünyesinde 30.10.2019 tarihi itibarıyla … kişi istihdam edildiğini, şirketin 30.10.2019 tarihi itibariyle tescilli sermayesinin 29.150.000,00TL olup ortakların sermaye taahhütlerinden dolayı borçları bulunduğunu, şirketin öz kaynaklarının 31.07.2018 tarihi itibariyle raporlanan kaydi değerler üzerinden 24.879.484,03 TL düzeyinde olduğunu, TTK 376/3. Maddesinde tanımlanan aktiflerin muhtemel satış fiyatı esasına göre değerleme yapıldığında ise, öz kaynaklar toplamı 148.367.779,72 TL olarak hesaplandığını, aktiflerin muhtemel satış değerleri esasına göre şirketin borca batık olmadığını, İİK’nın 285. Maddesinin ilk fıkrasına göre teklifin hem tenzilat hem vade konkordatosu olduğunu, imtiyazlı olmayan alacaklıların alacaklarından %20 tenzilat yapılarak ödenmesi planlandığını, tenzilat yapıldıktan sonra kalan kısım bakımından ise borçların işbu tarihten başlanarak 8 ay öteleneceğini, …’nın ön projede detayları yer alan toplam değeri 33.325.633,66 TL’ye tekabül eden farklı şehirlerde 13 adet gayrimenkulü bulunduğunu, ortağı ve yöneticisi olduğu şirketin borçları karşılığında bu gayrimenkullerin bir kısmının üzerinde ipotek bulunmakta, yine banka borçlarına şahsi kefaletinden kaynaklı firmanın banka borçlarından şahsi malvarlığıyla sorumluluğu bulunduğunu, bu kapsamda banka kredilerinden kaynaklı borç riskinin 65.861.933,96 TL olduğunu, müvekkilinin konkordato kapsamında firmanın borçlarını ödemesi halinde tüm borçlarından kurtulacağını, firmanın borçlarını ödeyememesi durumu için öngörülen yapılandırma vade ve tenzilat konkordatosu olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin borçlarından %50 tenzilat halinde kalan %50 miktara tekabül eden 32.930.966,95 TL’yi konkordato mühletini ödemesiz geçerek, tasdikten 6 ay sonra başlamak şartıyla 3 yılda eşit taksitler halinde faizsiz olarak ödeyebileceğini belirterek, şirketin içinde bulunduğu ekonomik durum ve konkordatoya başvuru nedenlerinin ayrıntılı olarak açıklandığını belirterek İİK. 287. maddesi uyarınca 3 ay geçici mühlet verilerek geçici komiser ataması yapılmasına ve yasadan kaynaklanan tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK. 286 ve devamı hükümlerinden kaynaklanan konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
Konkordato, borçlunun, kanunda öngörülen çoğunluktaki alacaklılar ile yapacağı ve ancak mahkemenin tasdiki ile borçlu ve alacaklılar bakımından (konkordatoya tabi ve ancak borçlu ile anlaşmaya varmayan alacaklılar dahil) bağlayıcı hale gelen bir cebri icra anlaşmadır. Konkordato kurumu, elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve ekonomik durumu bozulan veya bozulma ihtimali olan dürüst borçluları, iflastan korumak (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara: Adalet Yayınları, 2013 s.1443-1444) ve ödeme güçlüğü çeken borçlulara borçlarını yeniden yapılandırarak, işletmelerini iyileştirmelerine olanak sağlamak için ihdas edilmiştir. Konkordato kurumu ile borçluya, alacaklıların çoğunluğu ile anlaşarak borçlarını ödeme ve böylelikle iflastan kurtulma imkanı sağlanmak istenmiştir. Borçlu yapılacak olan anlaşma doğrultusunda borçlarını ödediğinde tüm borçlarından kurtulmuş olur. İsviçre doktrininde, konkordato sürecinde verilen konkordato kesin mühleti borçlunun mali durumunu iyileştirmesinin bir aracı olarak görülmektedir. İsviçre’deki kanun değişikliklerinin bir çoğunda açıkça iyileştirme kavramına yer verilmiştir. Konkordatoda alacaklıların menfaati olmakla birlikte esasen borçlunun menfaati daha ön plandadır. Adi konkordatoda, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda olduğu gibi malvarlığının tasfiyesi değil borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanır.(Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Yasa Çerçevesinde KONKORDATO, İstanbul: Vedat Kitapçılık 2018, s.3 ve6)
Adi konkordato, geçici mühlet, kesin mühlet, konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı ile başlayan tasdik aşamalarından oluşmaktadır.
Geçici mühlet aşamasında; geçici mühlet kararı verilebilmesi için davacının İİK. m. 286 gereği, dava dilekçesi ekinde, konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Mahkemece, bizzat veya bilirkişi marifetiyle yapacağı inceleme neticesinde bu belgelerin tam olduğunun tespit edilmesi halinde İİK. m. 287/1 gereği borçluya derhal üç ay geçici mühlet verilmesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda İİK. m. 287/4 gereği 3 aylık geçici sürenin 2 ay uzatılmasına karar verebilir.
Dosyada İİK. 286. maddesinde yer alan belgelerin eksiksiz sunulduğu anlaşılmakla mahkememizce 04/11/2019 tarihi itibariyle davacılar lehine üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş ve geçici komiser heyeti görevlendirilmiştir.
Uzatma süresi sona ermeden önce geçici konkordato komiser heyeti tarafından 20.01.2020 havale tarihli nihai rapor rapor dosyaya ibraz edilmiştir. İİK. 289/1. maddesi uyarınca kesin mühlet hakkındaki kararın geçici mühletin içinde verilmesi gerektiği, 3 aylık geçici mühlet süresinin 04.02.2020 tarihinde dolacağı gözetilerek bu süre dolmadan önce İİK. 289/2. maddesindeki düzenleme uyarınca duruşma açılmış ve itirazda bulunan alacaklıların dilekçeleri de dikkate alınarak kesin mühlet hakkındaki talep duruşmalı yapılarak değerlendirilmiştir.
Geçici konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 20.01.2020 havale tarihli raporda özetle; ”şirketin geçici komiser heyetinin talimatlarını yerine getirerek konkordato ön projesini tadilat ettiği, olağan faaliyetlerine devam etmekte olmasına rağmen esas faaliyetlerinden henüz kar yaratamadığı ancak potansiyelinin revize projede sıralanan tedbirlerin hayata geçirilmesiyle mümkün olabileceği ve bu sürecin verilen görev devam ettiği sürece heyetçe izlenerek mahkemeye ilerleyen raporlarda sunulacağı, davacı şirketin konkordato revize ön projesinin temel iyileştirme adımlarından biri olan kar yaratma potansiyeli düşük mağazaların kapatılması işleminin komiser heyetinin gözetiminde yürütüldüğü, davacı şirketin gerek kaydi gerekse de rayiç değer bilançosuna göre borca batık olmadığı, revize ön projede belirtilen süreler bakımından sunulan teklifin uygulanabilirliğinin hukuken mümkün olduğu, konkordato teklif eden şirketin tadilat gören revize ön projesinde toplam 205.135.250,15 TL olan konkordato borçlarını konkordatonun tasdikinden sonra 2021 yılı başından itibaren 36 ay vadede belirlenen taksitler halinde ödenmesini talep ettiği, davacı şirketin kesin mühlet içerisinde revize konkordato ön projesinde sıraladığı tedbirlerin tamamının mahkemece verilen görev devam ettiği sürece hassasiyetle izleneceği ve revize ön projeye aykırı hususların oluşması durumunda bu durumun derhal mahkemeye bildirileceği, davacı …’nın şahsi gayrimenkullerinin satışı ile elde edilecek gelirle … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin finans kuruluşlarına olan borç ödemelerinde ve şirkete dış kaynak sağlamak üzere kullanacağı belirtilerek davacılar yararına kesin mühlet verilmesinin uygun olduğu” açıklanmıştır.
Mahkememizce konkordato geçici komiseri tarafından düzenlenen nihai rapordaki açıklamalar, alacaklı vekillerinin dilekçeleri birlikte incelendiğinde davacıların İİK. 288. maddesi çerçevesinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu kanaatine varıldığından davacılar yararına kesin mühlet verilmesi gerektiği kanaatine varılarak 23/01/2020 tarihi itibari ile bir yıllık kesin mühlet kararı verilmiştir.
Mahkememizin 23.01.2020 tarihli celsede verilen ara karar doğrultusunda 11.02.2022 tarihli ara karar ile Konkordato Komiserinin Niteliklerini ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesi ve 22. maddesi uyarınca tedarikçiler grubundan … Limited Şirketi, hizmet sağlayıcıları gurubundan … Şirketi, kira alacaklıları yönünden … Anonim Şirketi, rehinli alacaklılardan İş Bankası Anonim Şirketi ve banka alacakları yönünden Halkbankası Anonim Şirketi’nin bulunduğu 5 kişilik Alacaklılar Kurulunun oluşturulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendinde yer alan ”9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla,bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır.Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.” şeklindeki düzenleme kapsamında kesin mühlet sürecinde, 30.04.2020 tarihli 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 29/04/2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla durma süresinin 15/06/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatıldığı, 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi ve yukarıda zikredilen Cumhurbaşkanı kararı gereğince davacı borçlular yararına verilen kesin mühletin 23/01/2021 tarihinde dolacağı ancak 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi gereğince bu sürenin 22/03/2020 tarihinden 15/06/2020 tarihine kadar durdurulduğu, buna göre, durma tarihi olan 22/03/2020 ile durma tarihinin sona ereceği 15/06/2020 tarihleri (bu tarihler dahil) 86 günlük sürenin mühlete eklenmesi gerektiği, o halde, kesin mühlet süresinin dolacağı 23/01/2021 tarihinden itibaren 86 günlük sürenin eklenmesiyle kesin mühletin 19/04/2021 tarihinde sona ereceği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 15.03.2021 tarihli ara kararı ile komiser heyetinde görevli finans uzmanı … ve mali müşavir …’in görevlerine son verilmesine, yerine yeminli mali müşavir-bağımsız denetçi … ve yeminli mali müşavir …’in konkordato komiseri olarak atanmalarına karar verilmiştir.
Davacılar vekili UYAP’tan göndermiş olduğu 19.03.2021 havale tarihli dilekçesi ile, dosya kapsamında 23.01.2020 tarihinde müvekkilleri hakkında kesin mühlet kararı verildiğini, müvekkillerinin mahkemece verilen tedbir kararı itibariyle, atanmış komiser heyetinin denetim ve gözetiminde iş ve işlemlerini usul ve yasaya uygun şekilde sürdürdüklerini, Müvekkili firmanın ülke çapında 87 mağaza, 627 çalışan ve 1000’e yakın tedarikçisi ve hizmet vereni ile ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ettiğini, perakende sektörünün pandemi sürecinde en çok zarar gören dallardan biri olduğunu, dünya çapında hem ekonomik hem de sosyal olarak büyük darbe vuran pandemi sebebiyle 2,5 ay süre ile AVM’lerin kapandığını, daha sonra ise vaka sayılarına göre yapılan değerlendirmelerle; sokağa çıkma yasakları getirildiğini, AVM çalışma gün ve saatlerinin kısaltıldığını, en çok satış yapılan hafta sonları çalışılamadığını, pandemi sebebiyle halen kısıtlamaların farklı illere göre vaka sayılarına istinaden yapılan kısıtlamaların devam ettiğini, müvekkili firmanın ülke çapında mağazaları bulunduğundan her biri için ayrı ayrı olacak şekilde etkilendiğini, müvekkili firmanın 2019 yılını zararla kapatmasına rağmen, 2020 yıl sonu itibariyle kara geçtiğini, diğer davacı müvekkili …, projesine uygun şekilde iki adet gayrimenkul satımını rayiç değerlerine uygun şekilde sattığını, müvekkillerinin mühlet sonrası borçlanması olmadığını, dünya çapında etkileri olan bu sürecin getirdiği tüm bu değişimlerin, perakende sektöründeki müvekkili firmanın projesini revize etme gerekliliğini ortaya koyduğunu, uzmanlar tarafından pandemi etkilerinin en az 2 yıl daha farklı yoğunluklarda süreceği yönündeki birbirleriyle tutarlı analizleri bu gerekliliği zorunluluk haline getirdiğini, müvekkili firma yönünden hazırlanan revize proje pandemi sürecinin etki süreleri dikkate alınacak şekilde ve 30.01.2021 tarihli mali tabloları esas alacak şekilde hazırlandığını, müvekkili …’nın münhasır ön projesi de, her iki müvekkilinin borçlanmalarının İzmir BAM 8. Hukuk Dairesi kararında da açık şekilde belirtildiği üzere, davacı diğer müvekkili firma ile davalarının aynı nedenden kaynaklanması, dava sebeplerinin, kefili bulundukları banka borçlarının benzer ve aynı ilişkilerden kaynaklanmış olması sebepleriyle diğer davacı müvekkili firmanın hazırlanan projesiyle uyumlu olacak şekilde revize edileceğini, 04.03.2021 tarihinde oluşturulan ara kararla komiser heyeti tarafından sunulan çekişmeli alacak raporunu da değerlendirecek şekilde çekişmeli alacak raporu için bilirkişi incelemesine karar verildiğini, incelemenin 29.03.2021 tarihinde yapılacağını, çekişmeli alacaklara ilişkin karar verilmeden önce toplantıda oy kullanmaya hakkı olan alacaklıların belirlenmesinin iş bu karardan önce alacaklılar toplantısına ilişkin iş ve işlemlere başlanması mümkün olmadığını, 7101 sayılı kanunla değişen İİK 300, 301 ve 302. maddeleri gereği alacaklılar toplantısına ilişkin ilan ve tebligatlar ile iltihak süreleri ve komiser heyetince nihai raporun sunulması için kanunda belirlenen süreler dikkate alındığında, somut dosya kapsamında 19.04.2021 tarihinde dolacak kesin süre içinde, kanunda belirlenen iş ve işlemlerin tamamlanmasının mümkün olmadığını, kanun koyucu bu tür durumlar için İİK. 289 maddesinin 5. fıkrasıyla düzenleme getirildiğini, perakende sektöründe pandemi sebebiyle yaşanan mücbir sebep ve etkileri, müvekkili firmanın büyük hacimli olması çok sayıda şubesi ve çalışanı bulunması, alacaklılarıyla olan hukuki ilişkisinin yoğun olması ve en önemlisi 550’den fazla alacaklısının bulunması ve bu alacaklılarla görüşmeler yapılması gereği ile diğer davacının da müvekkili firmayla dava sebeplerinin aynı olması, kefili bulundukları banka borçlarının benzer ve aynı ilişkilerden kaynaklanmış olması sebepleri dikkate alındığında müvekkilleri hakkında verilen kesin sürenin 19.04.2021 tarihinden itibaren 6 ay süreyle uzatılmasını talep etmiş, kesin mühletin uzatılması talebi konusunda konkordato komiser heyetinden ve alacaklılar kurulundan yazılı görüş alınmasına karar verilmiştir.
Komiser heyetince sunulan 31.03.2021 havale tarihli yazılı görüşte; çekişmeli alacakların alacaklılar toplantısında ne oranda nisaba dahil edileceğine ilişkin heyet değerlendirmesi, atanan bilirkişilerin sunacakları raporun akabinde Mahkeme tarafından verilecek karara göre belirleneceğinden, bilirkişilerin raporunu sunmaları ve bu konudaki kararını vermeleri belirli bir süreyi gerektireceğinden, çekişmeli alacaklıların henüz İİK m.302 hükmü gereğince tespit edilememiş olması nedeniyle bunlara ilişkin tebligatların ve alacaklılar toplantısına ilişkin ilanların kesin mühletin sona erme tarihi olarak görülen 19.04.2021 tarihi itibariyle tamamlanmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin, davet ve ilanların herhangi bir eksikliğe sebep vermeksizin süresi içerisinde yapılabilmesi, konkordato sürecinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının belirlenmesi amacıyla davacıların sahip olduğu malvarlıklarının fiili güncel/rayiç değerlerinin tespitinin yapılmasının uygun olacağı değerlendirildiğinden, rayiç değer tespitini yapacak bilirkişilerin çalışmalarını sağlıklı bir şekilde yapabilmeleri için kendilerine uygun bir sürenin tanınması, borçlu şirketin mahkemeye revize proje sunacağını belirtmesi nedeniyle konkordatonun başarıya ulaşmasına katkı sağlayacak revize projenin hazırlanarak mahkemeye sunulabilmesi ve komiser heyetinin değerlendirmelerinin de revize proje üzerinden yapılabilmesi amacıyla 2004 sayılı İcra İflas Kanunu m. 289. f.5 uyarınca kesin mühletin 19.04.2021 tarihinden itibaren 6 (altı) ay uzatılmasının uygun olacağı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22.03.2021 tarihli ara kararı ile davacılar vekilinin kesin mühlet süresinin uzatılması talebine ilişkin İİK. 289/5 maddesi uyarınca alacaklılar kurulunu oluşturan …Limited Şirketi, … Şirketi, … Şirketi, … Bankası Anonim Şirketi ve …bankası Anonim Şirketi vekillerine ayrı tebligat çıkarılmıştır.
Alacaklı … Şirketi vekili … UYAP’tan göndermiş olduğu 12.04.2021 havale tarihli dilekçesiyle konkordato borçlularının İİK. 292. maddesindeki saikle hareket etmediklerini, vaat ettikleri ve dosyaya ibraz ettikleri projeleri uygulamadıklarını, konkordato koruması ve gölgesi altında sadece kendi ticari faaliyetlerine devam ettikleri ve alacaklıların alacağına kavuşmasına yönelik elle tutulur bir aksiyon almadıklarını, kendilerine tanınan bu süreci ve süreyi kötü niyetli olarak geçirdikleri kanaatinde olduklarından kesin mühlet süresinin uzatılması talebine itiraz ederek davacıların kesin mühlet süresinin 6 ay süre ile uzatılmasına yönelik talebin reddini talep etmiştir.
Alacaklı … Şirketi vekili … UYAP’tan göndermiş olduğu 12.04.2021 havale tarihli dilekçesiyle konkordato kurumunun amacı dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların alacaklarına kavuşma olanağı yaratmak olduğunu, bu anlamda borçlu ile alacaklıların menfaatleri arasında dengenin gözetilmesi gerektiğini, bu nedenlerle konkordato kesin mühletinin 6 ay uzatılması yönündeki talebin uygun olup olmadığı hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.
Alacaklı … Şirketi vekili … UYAP’tan göndermiş olduğu 09.04.2021 havale tarihli dilekçesiyle konkordato talep eden borçluların kesin mühlet boyunca projesini gerçekleştirmek için pek bir şey yapmadıklarını, kesin mühlet kabul edilmeden önce alacaklılara borçlarını ödemek üzere ortaya koydukları öz kaynaklarına hiçbir şekilde dokunmadıklarını, dürüst ve iyi niyetli bir borçlu olarak projenin alacaklıları zarara sokma kastından ari olması gerekirken, şirketin olağan işleyişini koruyarak borçlarını ödeme yoluna gittiklerini, davacı şirketin mali verileri incelendiğinde iflası durumunda bile cebri icra yoluyla varlıklarının satışı gerçekleşse dahi alacaklıların, alacaklarının tamamına kavuşabilme imkanına sahip olduğunu, hali hazırdaki konkordato projelerinde herhangi bir tenzilat talep edilmemişse de, günümüz enflasyonist ortamında paranın zaman değeri dikkate alındığında Mahkemenin vereceği 6 aylık ek süre alacaklıların aleyhine sonuçlar doğuracağını, bu nedenle varlık yapısı kuvvetli olan davacı şirketin alacaklılarının, davacı şirketin talebinin reddiyle korunması gerektiğini, konkordato talep eden borçlunun kesin mühletin 6 ay süreyle uzatılması talebinin reddini talep etmiştir.
Alacaklı … Anonim Şirketi vekili … UYAP’tan göndermiş 07.04.2021 havale tarihli dilekçesiyle kesin mühlet süresinin 6 ay süre ile uzatılmasına yönelik talebin reddini talep etmiştir.
Alacaklı … Bankası Anonim Şirketi vekili tebligata rağmen süresi içinde dilekçe sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 13.04.2021 tarihli ara kararı ile çekişmeli alacaklıların henüz İİK m.302 hükmü gereğince tespit edilememiş olması, bunlara ilişkin tebligatların ve alacaklılar toplantısına ilişkin ilanların kesin mühletin sona erme tarihi olarak görülen 19.04.2021 tarihi itibariyle tamamlanmasının mümkün görülmediğinden İİK. 289/5. maddesi çerçevesinde davacılar yararına 23.01.2020 tarihinde verilen 1 yıllık kesin mühletin 19.04.2021 tarihinden itibaren 6 ay uzatılmasına karar verilmiştir.
Konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı aşamasında; komiser heyeti tarafından konkordato kesin mühleti içinde (bir yıl veya uzatılmış altı ay içinde) konkordatoya tabi alacaklıların tespit edilerek alacaklılar toplantısının yapılması ve 7 günlük iltihak süresini takip eden 7 gün içerisinde raporun hazırlanması ve mahkemeye sunulması gerekir.
Bunun için komiser heyetince bilançoda görünen alacaklar tespit edildikten sonra, İİK m.299 kapsamında bilançoda kayıtlı olmayan alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edilmesi ve bu davetin İİK m.288 kapsamında ilan edilmesi, bu kapsamda bildirilen alacaklar bakımından borçlunun beyana daveti ile borçlu tarafından kabul edilmeyen çekişmeli alacaklar bakımından, alacaklının ibraz etmiş olduğu belgeler ile borçlunun defter ve belgeleri incelendikten sonra kendi görüşünü içeren raporu mahkemeye sunması ve İİK. m.302/5 kapsamında çekişmeli alacakların nisaba dahil edilip edilmeyecekleri hususunda mahkemeden karar alması gerekir.
Bu kapsamda komiser heyetince bildirilen çekişmeli alacaklar konusunda karar verilmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılması cihetine gidilmiş, alacağın varlığı konusunda yaptırılan yüzeysel inceleme neticesinde nisaba dahil edilmesi gereken alacak miktarı konusunda (maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek kaydıyla) 20/09/2021 tarihli ara karar oluşturulmuştur.
Komiser heyetinin, alacaklılar toplantısının bitimini takip eden yedi günlük iltihak süresinin (m. 302/7) bitmesini takip eden yedi gün içinde, konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğini ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair kendi görüşünü içeren gerekçeli raporu (m. 302/8) ve dosyayı (m304/1) mahkemeye tevdi etmesi gerekir.
Tasdik aşamasında; komiser heyetinin tasdike ilişkin raporunu sunması ile tasdik yargılaması süreci başlamış olmaktadır. Konkordatonun tasdiki yargılamasını, geçici veya kesin mühlet kararını veren Asliye Ticaret Mahkemesi, konkordato şartlarını içerik olarak incelemek suretiyle konkordato talebinin tasdikine veya reddine karar verir. Bu aşamada mahkemenin yapacağı iş dosyanın kendisine tevdinden önce yapılması gereken işlerin kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek ve İİK. m. 305’te öngörülen konkordato tasdik şartlarının mevcut olup olmadığını tespit etmektir. (Mahmut Coşkun, Konkordato ve İflas, 2. Bası, Ankara: Seçkin, 2018, s. 195; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.355) Bu şartlar kapsamında; teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçecek miktardan fazla olması(m. 305/a), teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (m. 305/b), teklif edilen tutarın m. 302’deki çoğunlukla kabul edilmiş olması (m. 305/c) İİK. m. 206 birinci sıra imtiyazlı alacakların ve komiserin izni ile akdedilmiş borçların kural olarak ödenmiş olması veya teminata bağlanmış olması (m. 305/d), yargılama harç ve giderlerinin depo edilmiş olması (m. 305/e) ve kanunda açıkça yazılı olmasa da konkordato teklifinin dürüstlük kuralına uygun olması gerekir.
Konkordato komiser heyetince, İİK. 302. maddesi uyarınca alacaklılar toplantısının yapıldığı, toplantıyı takip eden 7 günlük iltihak süresinin geçmesinden sonra yine yasa gereği en geç 7 günlük süre içinde nihai raporun dosyaya ibraz edildiği, Konkordato Komiserinin iltihak süresi sonunda sunduğu 05/10/2021 havale tarihli nihai gerekçeli raporunda;
Borçlu …Ticaret Anonim Şirketi yönünden borçlu şirketin 31.08.2021 tarihi itibariyle kaydi özkaynaklarının 34.490.227,93 TL, rayiç değerli özkaynaklarının ise 136.159.860,25 TL olduğu, bu kapsamda şirketin hem kaydi değer bilançosuna göre hem de rayiç bilançoya göre borca batık durumda olmadığı, projede yer verilen ödeme kaynakları ile şirket borçları karşılaştırıldığında, öngörülen kaynakların yaratılması durumunda projede belirtilen vadelerde, tüm borçların tamamının ödenebileceği, mevcut durum itibariyle, sunulan 15.04.2021 tarihli nihai projenin alacaklıların çoğunluğu tarafından kabul gördüğü de dikkate alındığında, söz konusu projenin hayata geçirilebileceğinin kabul edilmesi gerektiği, iflas halinde adi alacaklıların alacaklarına kavuşma oranının yaklaşık %55.11 olduğu, borçlunun sunduğu nihai projeyle, alacaklıların alacağının tamamının faizsiz bir biçimde, her bir alacaklının alacak tutarının ilk taksiti 2021 Aralık/2021’den başlamak üzere, 3’er aylık eşit taksitlerle, Eylül/2028 sonuna kadar, konkordatoya tabi borçların %100’ünün faizsiz bir şekilde, 1. yıl borcun %10’u, 2. yıl borcun %10’u, 3. yıl borcun %10’u, 4. yıl borcun %10’u, 5. yıl borcun %20’si, 6. yıl borcun %20’si, 7. yıl borcun %20’si olmak üzere, her yıl her bir alacaklıya 30.000,00 TL’den az olmamak koşuluyla, yıl içerisinde üçer aylık eşit taksitler halinde ödenmesinin teklif edildiği, iflas tasfiyelerinin ortalama 5 yıl sürdüğü hususu da dikkate alındığında, konkordatonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğunun tespit edildiği, şirketin yaklaşık 7 yıllık süreçte borç ödemesinde kullanılmak üzere yaratmayı öngördüğü kaynak toplamı 31.08.2021 tarihli rayiç bilançoda 341.426.805,94 TL, ödenmesi planlanan borç tutarı ise 325.691.437,59 TL olduğu, 15.735.368,35 TL gibi bir fazlalık gözükse de, 7 yıllık süreçte meydana gelecek sapmaların da muhtemel olduğu düşünüldüğünde, şirketin adi alacaklılarına faizli ödeme yapması veya teklif ettiği Aralık 2021’den itibaren 7 yıllık dönemden daha kısa bir vadede borçlarını ödeyebilmesi mümkün gözükmediği, bu kapsamda heyetimiz tarafından yapılan incelemede teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, başka bir ifade ile şirketin borçlarını daha kısa bir vadede veya faiziyle birlikte ödemesine imkan bulunmadığı, borçlu şirket Borçlu …Tic. A.Ş.’nin konkordatoya tabi alacaklı sayısının 426, bu alacaklıların alacaklarının toplamının ise 199.275.912,66 TL olduğu, borçlu şirketin konkordato teklifinin 290 (%68.08) alacaklı tarafından kabul edildiği, kabul eden bu alacaklıların alacaklarının toplamının ise 151.215.422,01 TL (%75.88) olduğu, bu verilere göre borçlu şirketin, İİK m.302 hükmünde konkordato projesinin kabulü için öngörülen kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini şeklindeki her iki alternatifli çoğunluğu da sağlaması nedeniyle İİK m. 302 hükmünde yer alan her iki nisap ile de kabul edilmiş olduğu, rapor içeriğinde ayrıntılı nisap açıklamaları yer aldığı üzere, sayın mahkemece Y.15.HD’nin 16.02.2021 2021/1389E. 2021/275K. sayılı kararı kapsamında üçüncü kişi rehinlerinin adi alacak kapsamında değerlendirilmesi halinde dahi, borçlu şirket Borçlu …Tic. A.Ş.’nin konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen “…kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklıların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini…” şeklinde her iki alternatifli çoğunluğu da sağlaması nedeniyle İİK m. 302 hükmünde yer alan her iki nisap ile de kabul edilmiş olduğu, davacı firmanın İİK m.308/h kapsamında rehinli alacaklılarına konkordato teklifinde bulunmadığı tespit edildiğinden bu konuda heyetimizce taleple bağlılık çerçevesinde rehinli alacaklara ilişkin alacaklılar toplantısı yapılmadığından bu şartın sağlanıp sağlanmadığına ilişkin heyetimizce herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, İİK.m.206 kapsamında imtiyazlı alacakların tamamının ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması şartına ilişkin yapılan inceleme neticesinde gerekçeli raporun tanzim tarihi itibariyle, iş akdi halen devam etmekte olan personele ödenmemiş bir borç bulunmadığı, iş akdi sonlanan personellerin tahakkuk eden işçilik alacakları (kıdem ve ihbar tazminatları da dahil) bakımından ise, yalnız bir adet personelin ödenmemiş haklarının bulunduğu, taraflar arasında yapılan sözlü mutabakat kapsamında kıdem tazminatı tutarının belli bir kısmının ödendiği, 31.08.2021 tarihi itibariyle ise ödenmemiş 63.047,92 TL tutarında işçilik alacağı bulunduğu, konkordato süresi boyunca borçlu şirketin ticari faaliyeti kapsamında komiserliğimiz onayı kapsamında haftalık olarak 3-4 milyon TL olmak üzere aylık bazda yaklaşık olarak 15 milyon TL tutarında ödeme yaptığı önceki raporlarımızda Mahkemenin bilgisine sunulduğu, borçlu şirket ile tedarikçiler arasında düzenlenen ve ödeme vadesi 6 ila 8 hafta arasında değişen sözleşmelere bağlı olarak, belirli bir ticari döngü içerisinde cari borçların doğduğu ve sözleşme hükümleri çerçevesinde bu borçların da ödendiği, bu kapsamda şirketle tedarikçiler arasında yapılan sözleşmelerdeki ödeme vadesine uygun olarak her bir taksit bazında fatura ve ürünlerin alındığı ve yine taksit bazında komiser heyetimizce ödeme onayı verildiği, gerekçeli raporun tanzim tarihi itibariyle, komiserliğimizce mühlet içerisinde izin verilerek oluşturulmuş yeni bir borç kalemi bulunmadığından yukarıda belirtilen 63.047,92 TL tutarında işçilik alacağı dışında bu hüküm kapsamında teminat sunulması gerekmediği, borçlu şirketin 63.047,92 TL tutarında işçi kıdem ve ihbar tazminatları borçları nedeniyle teminat gösterilmesi gerektiği, konkordatonun tasdik edilebilmesi için, borçlu … A.Ş. tarafından Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre (199.275.912,66 TL’nin binde 2,27’si) 452.356,32 TL tutarında harcın mahkeme veznesine ödenmesi gerektiği, belirtilen konkordatonun tasdiki için gerekli teminat ve konkordato tasdik harç tutarlarının yatırılması halinde konkordatonun tasdiki talebi yönünden gerekli şartların İİK m. 305 hükmü kapsamında gerçekleşmiş olacağı, borçluların toplam rehinli borçlarının üstünde olacak şekilde bir ya da birkaç gayrimenkulü üzerinde ipotek bulunması nedeniyle şirket tarafından taşınmazların rayiçleri üzerinden satılarak banka borçlarının ödenmesi ve firmaya nakdi kaynak sağlanması hedeflendiğinden bu hedef doğrultusunda, borçlu şirketin rehinli malların satışının ertelenmesi talebinin bulunmakta olduğu, İİK m. 307/c hükmünde yer alan şartların her ikisinin de taşınmazların satışının ertelenmesi yönünden gerçekleşmemiş olduğu,
Borçlu … yönünden, borçlu … gerçek kişi olup, tacir vasfına haiz olmadığı, borçlu gerçek kişinin defter tutma yükümlülüğü olmadığından, alacaklıları ve alacak rakamlarının tespiti için konkordato projesindeki beyan ettiği alacaklılar, alacak rakamları ve bu alacağı oluşturan dayanakların incelendiği, projede yer verilen ödeme kaynakları ile şirket borçları karşılaştırıldığında, öngörülen kaynakların yaratılması durumunda projede belirtilen vadelerde, tüm borçların tamamının ödenebileceği, mevcut durum itibariyle, sunulan 15.04.2021 tarihli nihai projenin alacaklıların çoğunluğu (aşağıda e bendinde yer aldığı üzere) tarafından kabul gördüğü de dikkate alındığında, söz konusu projenin hayata geçirilebileceğinin kabul edilmesi gerektiği, borçlunun sunduğu nihai projeyle, alacaklıların alacağının tamamının faizsiz bir biçimde, her bir alacaklının alacak tutarının ilk taksiti 2021 Aralık/2021’den başlamak üzere, 3’er aylık eşit taksitlerle, Eylül/2028 sonuna kadar, konkordatoya tabi borçların %100’ünün faizsiz bir şekilde olmak üzere, her yıl her bir alacaklıya 30.000,00 TL’den az olmamak koşuluyla, yıl içerisinde üçer aylık eşit taksitler halinde ödenmesinin teklif edildiği, 20.09.2021 tarihli mahkemenin nisabın kesinleşmesine ilişkin kararı doğrultusunda üçüncü şahıs kefaletleri rehinli borç olarak dikkate alındığında ödenmesi teklif edilen borç tutarı 3.093.833,03 TL olup borçlunun konkordato projesinde 14 adet gayrimenkul karşılığında rayiç değeri 45.138.019,00 TL malvarlığı bulunmakta olduğu, bu tutarın 23.016.572,00 TL’lik kısmının borçlu … A.Ş’nin kredi borçlarına ipotek verildiği, kalan 22.121.447,80 TL’lik tutarın teklif edilen borç tutarını fazlasıyla karşıladığı, mahkemece, borçlu …’nın üçüncü şahıs kefaletlerinin imtiyazlı borç sayılması ve nisaba dahil edilmemesi halinde; borçlu şirketin konkordatoya tabi alacaklı sayısının 7, bu alacaklıların alacaklarının toplamının ise 3.093.833,03 TL olduğu, borçlu şirketin konkordato teklifinin 2 (%28,57) alacaklı tarafından kabul edildiği, kabul eden bu alacaklıların alacaklarının toplamının ise 2.686.233,42 TL (%86.83) olduğu, bu verilere göre borçlu şirketin, İİK m.302 hükmünde konkordato projesinin kabulü için öngörülen “…kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların …” şeklinde nisap ile kabul edildiği, dolayısıyla somut olayda, borçlu …’nın dosyaya sunduğu 15/04/2021 tarihli konkordato projesinin kabul edilmiş durumda olduğu, mahkemece, borçlu …’nın üçüncü şahıs kefaletlerinin adi borç sayılması ve nisaba dahil edilmesi halinde; borçlunun nisaba esas teşkil edecek borç tutarının 3.093.833,03 TL’den 26.110.405,03 TL’ye yükseleceği, borçlu …’nın konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen “…kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklıların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini…” şeklinde belirlenen her iki nisap ile de kabul edilmemiş olacağı, böylece, üçüncü şahıs kefaletlerinin sayın mahkemece adi alacak tutarı olarak dikkate alınması durumunda İİK.m.302 kapsamında bu şartın gerçekleşmeyeceği, davacı gerçek kişi borçlu … İİK m.308/h kapsamında rehinli alacaklılarına Konkordato teklifinde bulunmadığı tespit edildiğinden bu konuda heyetimizce taleple bağlılık çerçevesinde rehinli alacaklara ilişkin alacaklılar toplantısı yapılmadığından bu şartın sağlanıp sağlanmadığına ilişkin heyetimizce herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, davacının gerçek kişi olması ve ticari faaliyetinin bulunmaması sebebiyle raporumuzun tanzim tarihi itibariyle, konkordato süresi içerisinde yeni bir cari borç oluşmadığından teminat gösterilmesini gerektiren bir tutarın bulunmadığı, Mahkeme tarafından üçüncü şahıs kefaletlerinin imtiyazlı borç sayılması ve nisaba dahil edilmemesi halinde konkordatonun tasdik edilebilmesi için, Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre (3.093.833,03 TL’nin binde 2,27’si) 7.023,00 TL tutarında harç yatırılması gerektiği, mahkemece üçüncü şahıs kefaletlerinin imtiyazlı borç sayılması ve nisaba dahil edilmemesi halinde, yukarıda belirtilen gerekli konkordatonun tasdik harcı tutarının mahkeme veznesine yatırılması koşulu ile borçlu … yönünden konkordatonun tasdiki şartlarının oluşacağı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için m. 305’te öngörülen şartlar kamu düzenine ilişkin olup bu şartların tamamının sağlanması gerekir. Mahkeme her ne kadar komiserin raporu ile bağlı değil ise de konkordatonun tasdiki veya reddi hakkında bir karar verirken komiserin beyanlarını ve kanaatini dikkate alması gerektiğinden eksiklik veya çelişki varsa mahkemenin eksiklik ve çelişkileri tasdik duruşmasından önce gidermesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin lüzumu halinde komiserden ek rapor alması ve bilirkişi incelemesi yaptırması mümkündür. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını da isteyebilir.(m. 305/son)(Kuru, İcra ve İflas Ders,s.510)
Mahkeme, duruşmada komiseri ve itiraz eden alacaklıları dinler. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s.1489; Uyar, Yeni Konkordato, s.120) Ancak alacaklı sayısı çok ve dinlenmeleri uzun sürecek ise alacaklıların yazılı itirazları ile yetinebilir.(Uyar, Yeni Konkordato, s. 120) Mahkeme, komiseri, alacaklıları ve borçluyu dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her halde kesin mühlet içinde konkordato hakkındaki kararını verir.(m.304/1-c.2) (Kuru, İcra ve İflas Ders,s. 509; Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 117) Mahkeme kararını kesin mühlet içinde vermek zorundadır.(Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 355 ve 358)
Mahkememizin 18/10/2021 tarihli konkordato tasdik duruşması tensip tutanağı gereğince kesin mühletin 19/10/2021 tarihinde sona ereceği ve bilirkişi raporu tanzim edilmesi ile ilgili işlemlerin bu sürede tamamlanamayacağı anlaşılmakla tasdik yargılaması kapsamında İİK 304. maddesi kapsamında kesin mühletin 19/10/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği ve her bir davacı bakımından İİK. 305/a,b,c maddelerindeki koşulların oluşup oluşmadığı, özellikle davacı şirket yönünden; konkordato komiser heyetinin “konkordato tasdikine dair gerekçeli raporlarının” içeriğinin bu açıdan denetlenmesi, bilirkişi kurulunun “raporlarını hazırlayacakları tarih itibariyle” İİK m.305/f.l-bend (a),(b) ve (d) hükümleri çerçevesinde konkordato tasdikine dair şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, konkordato nisap oranlarının borçlu şirket lehine oluşup oluşmadığı, İİK 305/f.1-(e) hükmü çerçevesinde yatırılması gereken harç tutarı hususlarının da gerekçeli ve denetime elverişli şekilde ele alınması, borçlu şirket açısından mevcut mali tablolar, borçlu şirketin mevcut dönen ve duran varlıkları, stoklar, borçlu şirketin Kurumlar Vergi Beyannameleri ve bilanço gelir tablosu mali verilerinin, firmanın faal olup olmadığının, mükellefiyetle ilgili güncel genel bilgilerin, beyanname verme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin, işyeri adresinde yapılan son işyeri yoklama tutanağının, işyerinin, dükkan, depo, şube gibi işyeri olup olmadığının, muhtasar beyannamede yer alan toplam işçi sayısı ve fiilen borçlu şirketin borca batık olup olmadığını tespit etmeye yarayacak tüm aktif ve pasiflerin rayiç değerleri ile ilgili inceleme yapılması, gerek komiser heyeti gerek dosyada bilgisine başvuruluna diğer teknik bilirkişi raporları denetlenerek ve gerekirse yerinde inceleme yapılarak güncel fiili borca batıklığın tespiti ile borçlu şirketin borca batık durumda olup olmadığı, batık ise hangi tutarda batık olduğu hususlarının fiili ve güncel olarak tespitinin araştırılması, ayrıca davacı gerçek kişinin iflasa tabi şahıslardan olup olmadığı konularında bilirkişi incelemesi yapılmasına, mahkememizce resen seçilen bilirkişiler …, SMMM … İcra İflas Hukukunda uzman … ile borçlu şirkete ait stokların rayiç değerinin belirlenmesi ve şirketlerin elinde bulundurması gereken asgari stok miktarının tespiti konusunda tekstil mühendisi … ve sektör konusunda uzman …’un, borçlu şirkete ait maddi (taşınmazlar hariç) ve maddi olmayan duran varlıkların rayiç değerinin belirlenmesi konusunda makine yüksek mühendisi …’ın, borçlulara ait taşınmazların rayiç değerinin belirlenmesi konusunda SPK Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …’ın görevlendirilmesine, bilirkişilerce (YMM …, SMMM …, İcra İflas Hukukunda uzman …) borçlunun ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle bilançosunda gösterdiği alacaklarla, konkordato başvurusunda bildirdiği alacakların birbiriyle uyumlu olup olmadığı, ayrıca bilançoda gösterilen ya da konkordatoda kabul edilen alacakların ticari defter ve kayıtları ve dayanaklarıyla birbirini teyit eder nitelikte bulunup bulunmadığı, borçlunun konkordatoya tabi aktifinin ve pasifinin belirlenerek öncelikle konkordatoya tabi borçları karşılaması mümkün olan net aktiflerin tespiti gerektiğinden; rapor tarihi itibariyle güncel malvarlığındaki tüm aktiflerden, konkordatoya tabi olmayan ve tamamen ödenmesi zorunlu olan, imtiyazlı, rehinli ve kamu borçlarının (SGK, Vergi, işçi alacakları, leasing, ipotek, taşınır rehni vs) tenzili ve şirketin faaliyet alanı gözetilerek bu kapsamda elde etmesi muhtemel gelirlerinin ve bunun dışında beklenen hakları olup olmadığının tespiti ile aktifine eklenmesi ve konkordatoya tabi borçlarının belirlenerek, borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutar ile mevcut malvarlığının orantılı olup olmadığı, ayrıca konkordatoda teklif edilen miktarın, iflas haline nazaran alacaklıların eline geçmesi muhtemel bedelden fazla olup olmadığının ayrıntılı ve denetime olanaklı bir şekilde ortaya koyan gerekçeli rapor hazırlanmasına hazırlanmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 20.10.2021 tarihli ara kararı ile, 18.10.2021 tarihli konkordato tasdik duruşması tensip zaptı 5 nolu ara kararı gereğince YMM … ve SMMM … görevlendirilmiş ise de, adı geçen bilirkişilerin … Bilirkişilik Bölge Kurulunun bilirkişi listesinde olmadığı, bilirkişinin harici olarak eklenmesinin talep edildiği ancak İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulunca eklenme talebinin reddedilmiş olduğu anlaşılmakla, YMM …’un yerine yeminli mali müşavir-bağımsız denetçi … ve SMMM …’nın yerine bankacı-mali müşavir …’ın görevlendirilmelerine karar verilmiştir.
Davacılar vekili … UYAP’tan göndermiş olduğu 20.10.2021 havale tarihli dilekçesi ile 18.10.2021 tarihinde oluşturulan tensip zaptı ile komiser heyetince nihai rapor sunulduğundan tasdik yargılamasına geçilmesine karar verildiğini, konkordato kesin mühletin 3 ay süre ile uzatılmasına ve 06.01.2022 tarihine duruşma açıldığını, 18.10.2021 tarihli tensip zaptının 3. bendinde personel borcu ve kıdem tazminatının 63.047,92-TL olduğunun tespit edildiğinin belirtildiğini, söz konusu kıdem tazminat borcunun müvekkili şirketin eski personeli …’a ait kıdem tazminat borcu olduğu ve 06.10.2021 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirketin eski çalışanına yapılan ödemenin 0,50 kuruş eksik yapıldığı anlaşıldığından 19.10.2021 tarihinde yeni bir ödeme yapıldığını, dilekçe tarihi itibariyle müvekkili şirketin teminatlandırması gereken konkordato sonrası borcu bulunmadığını belirterek 18.10.2021 tarihli tensip tutanağının 3. nolu bendinde belirtilen borç miktarının teminatlandırılması yönündeki ara karardan rücu edilmesi talebi karşısında mahkememizin 22.10.2021 tarihli ara kararı ile davacı şirketin teminatlandırması gereken konkordato sonrası borcu bulunup bulunmadığı hususunda komiser heyetinden yeniden yazılı görüş ibraz edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Konkordato komiser heyetince sunulan 05.11.2021 havale tarihli yazılı görüşte, borçlu şirketin ticari faaliyetinin gereği olarak tedarikçi firmalarla ödeme vadesinin 6-8 hafta arası değişen sözleşmeler yapmakta olduğu ve bu sözleşmelere bağlı olarak sürekli olarak cari borcun ortaya çıkmakta olduğu ve sözleşmede belirtilen ödeme vadelerine uygun olarak heyetimiz onayı kapsamında yapılan ödemeler neticesinde de cari borçların kapatılmakta olduğu, 91 adet mağaza ve 1 adet depoya ait güncel kiraların fatura tarihinden itibaren 2-3 hafta içerisinde ödendiği, bu durumun sürekli olarak birbirini izleyen bir ticari döngü içerisinde gerçekleştiğinden şirketin önce sözleşmeye bağlı olarak borçlanıp sonrasında vadesinde yapılan ödeme ile borçların kapatılması nedeniyle uzun vadede ödemesi yapılmamış herhangi bir borç tutarının kalmaması nedeniyle borçlu şirketin ticari faaliyet döngüsü içerisindeki bu durum dikkate alınarak şirketin konkordato sürecinde oluşan cari borçları için teminat gösterilmemesi gerektiği, borçlu şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde borçlu şirket tarafından banka kanalıyla 06.10.2021 ve 19.10.2021 tarihlerinde toplam 63.048,42 TL’nin “Kıdem Tazminatı” açıklaması ile … adına ödeme yapılması nedeniyle borçlu şirketin teminatlandırılması gereken herhangi bir borcunun kalmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmakla konkordato komiser heyetinin 05.11.2021 tarihli görüş yazısından davacı borçlu şirketin teminat yatırmasını gerektiren bir durum kalmadığı anlaşılmakla 18.10.2021 tarihli konkordato tasdik duruşması tensip tutanağının 3. bendinde teminat yatırılmasına ilişkin ara karardan rücu edilmesine karar verilmiştir.
Konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığı, komiser heyetinin raporununu denetlenmesine dair 10.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
… Şirketi açısından, raporumuzun ilgili bölümlerinde bahsedildiği üzere; borçlu şirket bakımından konkordatonun tasdiki koşullarının gerçekleştiği, borçlu şirketin faal olduğu, tüm vergi beyannamelerini verme yükümlülüklerini yerine getirdiği, mevcut durum itibariyle 663 çalışanı olduğu ve merkeze bağlı 91 adet şubesi bulunduğu, teklif borçlunun iflası halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olduğu, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, üçüncü kişi rehinleriyle teminat altına alınan alacakların adi alacak statüsünde değerlendirilmesi durumunda dahi nisabın, İİK m. 302’de öngörülen her iki alternatife göre de sağlandığı, işçi alacağı bakımından 63.047,92 TL “nin teminata bağlanması gerektiği, gerekçeli raporda her ne kadar sürekli bir borç ilişkisi çerçevesinde ödemelerin düzenli yapıldığı belirtilmiş ise de bu konuda detay bir çalışmaya yer verilmediği, bir başka ifadeyle, altı-sekiz hafta öncesine ait mühlet içinde doğmuş ve henüz ödenmemiş bir borç bulunup bulunmadığı, belirtilen ticari döngü kapsamında olmayan bir borcun olup olmadığının net bir şekilde ortaya konmadığı, buna göre, olası bir tasdikten önce teminat açısından komiser heyetinden ek bir görüş ile açıkladıkları şekilde bir ticari ilişki kapsamında olmayan borçların listesi istenerek bu alacakların teminata bağlanmasının talep edilebileceği, bu konuda takdirin Mahkemede olduğu, konkordato başvurusunda bildirdiği alacakların birbiriyle uyumlu olduğu, ayrıca bilançoda gösterilen ya da konkordatoda kabul edilen alacakların ticari defter ve kayıtları ve dayanaklarıyla birbirini teyit ettiği, şirketin, 31.08.2021 tarihli mali tablolarında kaydi değerlere göre özvarlığının (+) 34.490.227,93 TL olduğu, komiser heyeti tarafından tespit edilen rayiç değerin (+) 136.159.860,30 TL olduğu, bilirkişi heyetimizce tespit edilen rayiç değerin ise (+) 132.489.530,82 TL olduğu ve borca batık olmadığı, bu durumda, konkordato talep eden şirket tarafından sunulan son revize tasdik projesinde teklif edilen ödeme planının ödenebilmesinin mümkün görüldüğü,
… açısından, borçlu …’nın tacir vasfını haiz olmadığı, komiser heyeti tarafından oluşturulan nisap listesinin ve borcun kabul edilmesi durumunda teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, ancak, üçüncü kişi rehni bulunmadığının kabul edildiği duruma göre oluşturulan nisap listesinin ve borcun kabul edilmesi durumunda teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığı, birtakım alacakların üçüncü kişi rehniyle teminat altına alındığı ve bu alacakların rehinli alacaklı olarak değerlendirilip nisapta yer almayacağının kabul edildiği durumda nisabın İİK m.302’de öngörülen “…kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini… ” alternatifine göre sağlandığı, ancak gerçek kişi açısından üçüncü kişi rehni olmadığının kabul edildiği duruma göre oluşturulan nisap listesine göre İİK m. 302’de öngörülen çoğunluğun sağlanmadığı, teminat gösterilmesi gereken bir tutarın bulunmadığı, komiser heyeti tarafından hazırlanan ilk nisaba itibar edilmesi durumunda harç miktarının 7.023,00 TL olduğu, ancak, … açısından üçüncü kişi rehni bulunmadığı kabul edilirse İİK m. 302’de öngörülen nisap sağlanmadığından harç alınmasına gerek bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
İİK. 304/1 maddesi yollamasıyla İİK. 288. maddesi uyarınca duruşma gününün ilan edilerek konkordato komiser heyeti adına duruşma gününün bildirir davetiye tebliğ edilmiş ve 06/01/2022 tarihli duruşmada tasdik yargılamasına başlanılmıştır.
06.01.2022 tarihli duruşmada revize projede borcun ödenmesi teklif edilen sürenin mevcut ekonomik koşullarda alacaklılar aleyhine bir durum oluşturabileceği dikkate alınarak projenin vade yönünden revize edilmesi için davacılar vekiline süre verilmiş, Davacılar vekilinin süresinde konkordato teklifini vade yönünden revize ettiği, revize teklifte ödeme süresinin 84 aydan 60 aya çekildiği, bununla birlikte davacılardan … adına kayıtlı iken mahkememizce bedeli alacaklılara ödenmek üzere nemalandırılmak koşuluyla satışına izin verilen taşınmazdan elde edilen satış bedeli yaklaşık 31.000.000,00 TL’nin davacı şirkete sermaye olarak ödenmesine izin verilmesinin talep edildiği, komiser heyeti ve son bilirkişi raporunda belirtilen nisap üzerinden eksik 7.419,58 TL harcın tamamlandığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili tarafından davacı şirketin sermayesinin 31.000.000 TL artırılmasına ilişkin ödemenin yapılması için onay verilmesini talebi karşısında Mahkememizin 08.02.2022 tarihli ara kararı ile tasdik koşullarının oluşup oluşmadığına dair tanzim ettirilen komiser heyeti raporunda davacı gerçek kişi … yönünden nisabın oluşmadığı yönünde görüş belirtildiğinden bu aşamada taşınmaz satış bedelinin diğer davacı şirketinin sermaye arttırımında kullanılmasına izin verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı borçlu şirket projesinde davacı gerçek kişiye ait taşınmazların satışından elde edilecek gelirlerin konkordato kaynağı olarak kullanılacağı belirtilmiş ise de davacı gerçek kişinin davacı şirket borçlarına kefaleti nedeni ile taşınmaz bedelinin rehinli alacaklara mahsup edilmesi halinde davacı şirketin aynı tutarda pasifinde azalma meydana geleceğinden projenin uygulanma ihtimalini etkilemediği kanaatine varılmıştır.
Komiser heyeti tarafından sunulan nihai gerekçeli rapor ile tasdik koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda tanzim ettirilen 10.12.2021 tarihli bilirkişi raporu arasında; rehinli alacak olarak değerlendirilmesi gereken nisap konusunda çelişki oluştuğu, yine mahkememizin 20.09.2021 tarihli ara kararında özellikle kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacakların adi-rehinli alacak miktarları ile farklı nisapların esas alınmasının sebeplerinin belirtilmemiş olması da nazara alınarak komiser heyetinde yer alan hukuk alanında uzman komiser …’ın görevine son verilmesine, komisere görev süresiyle orantılı olarak ücretinin ödenmesine, yerine icra iflas hukuku alanında uzman …’ın görevlendirilmesine karar verilmiştir.
İİK. 295. maddesi ve İİK. 45. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, İİK. 302/4 maddesinde belirtilen rehinli malların, borçlunun kendisine ait mallar olduğunun kabulü zorunludur. Bununla birlikte iş bu davada iki ayrı borçlu bulunduğu dikkate alınarak her bir davacı-borçlunun borç miktarının ve rehinli alacak miktarının ayrı ayrı hesaplanması gerektiğinden rapordaki bu çelişkilerin giderilmesi, mahkememizin 20.09.2021 tarihli ara kararında belirtilen rehinli alacak miktarı ve ipotek akit senetleri de incelenerek …’nın geçici mühlet tarihi itibariyle toplam borcu belirlendikten sonra (varsa mühlet sonrası ödemeler düşülerek) üzerlerinde rehin bulunan ve …’ya ait taşınmazların kıymet takdirlerinin üzerinde kalan kısımlarının adi alacak olarak; rehinli taşınmazın kıymeti takdiri dahilinde kalan kısmının rehinli alacak olarak hesaplanması, davacı şirketin geçici mühlet tarihi itibariyle toplam borcu belirlendikten sonra (varsa mühlet sonraki ödemeler düşülerek) üzerlerinde rehin bulunan ve davacı şirket adına kayıtlı taşınmazların kıymet takdirlerinin üzerinde kalan kısımlarının adi alacak olarak; rehinli taşınmazın kıymet takdiri dahilinde kalan kısmının rehinli alacak olarak hesaplanması, Mahkememizin 20.09.2021 tarihli çekişmeli alacaklara ilişkin kararı ile farklılık oluşması halinde adi ve rehinli alacak miktarlarındaki farklılığın sebebinin belirtilmesi ve hangi miktarların esas alınması gerektiği de belirtildikten sonra her bir davacı yönünden İİK. 302. maddesinde belirtilen çoğunlukla teklifin kabul edilip edilmediği konusunda rapor tanzim edilmesi için komiser heyetine 2 hafta süre verilmiştir.
Konkordato komiser heyetince sunulan 27.01.2022 tarihli yazılı görüşte özetle, davacı … Anonim Şirketi yönünden davacı şirketin geçici mühlet tarihi itibariyle toplam borcunun (mühlet sonrası ödemeler düşülerek) 285.113.295,03 TL olduğu, bu borç toplamından imtiyazlı alacaklar ile ortağa olan borç düşüldüğünde davacı şirketin konkordatoya tabi adi borçları ile rehinli borçları toplamının 230.190.010,03 TL olarak hesaplandığı, davacı şirketin kullanmış olduğu toplam 31.018.488,47 TL tutarındaki banka kredileri nedeniyle rehinli borçları toplamının 27.645.558,00 TL olduğu, davacı şirket adına kayıtlı taşınmazların ipotek bedelleri ve bunların kıymetleri (rayiç değerleri) borç toplamının üzerinde olduğundan, rehinli taşınmazlar karşılığında kullanılan toplam 27.645.558,00 TL tutarındaki banka kredi borcunun tamamı rehinli borç olarak kabul edildiği, davacı şirketin banka borçlarından kaynaklanan 3.372.930,47 TL ile tedarikçi firmalardan kaynaklanan 199.171.521,56 TL olmak üzere toplam 202.544,452,03 TL adi borcunun olduğu, heyetimizin gerekçeli raporunda 3. şahıs ipotekleri ile teminat altına alınan alacaklar yönünden rehinli ve adi borç olarak iki farklı şekilde nisap değerlendirmesi yapıldığından, davacı şirket açısından yukarıda tespiti yapılan 27.645.558,00 TL tutarındaki rehinli borç toplamı ile 202.544.452,03 TL tutarındaki adi borç tutarları ile ilgili olarak Mahkemenizin 20.09.2021 tarihli çekişmeli alacaklara ilişkin kararı ile herhangi bir farklılığın oluşmadığı, netice itibariyle, davacı şirket açısından üçüncü kişi rehinlerinin adi alacak ya da rehinli alacak olarak değerlendirilmesi hallerinin her ikisinde de davacı şirketin konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen “…kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklıların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini…” şeklinde belirlenen her iki nisap ile de kabul edildiği, davacı … yönünden davacı …’nın geçici mühlet tarihi itibariyle borcunun (mühlet sonrası ödemeler düşülerek) 33.742.930,40 TL olduğu, davacı …’nın rehinli borçları 6.786.466,37 TL, adi borçları ise 26.956.464,03 TL olarak hesaplandığı, davacı …’nın 33.742.930,40 TL toplam borcunun 31.018.488,47 TL’lik kısmını ise davacı şirketin banka kredi borçları dolayısıyla vermiş olduğu kefalet borcundan oluştuğu, heyetimizin gerekçeli raporunun 45. sayfasında üçüncü şahıs kefaletlerinin adi borç sayılması durumunda nisaba esas teşkil edecek borcun 26.110.405,03 TL olacağı ifade edildiği, ancak davacı gerçek kişinin adi borç toplamı 26.956.464,03 TL olarak hesaplandığı, oluşan farklılığın sebebinin ise gerekçeli rapordaki adi borç hesaplanırken rehinli taşınmazların ipotek bedeline kadar olan kısımlarının rehinli borç, ipotek bedelini aşan kısımların ise adi borç olarak kabul edilmişken, işbu rapor kapsamında yapılan borç hesaplamasında Mahkemenin 18.01.2022 tarihli ara kararına uygun olarak rehinli taşınmazların kıymet takdirlerine kadar olan kısımlarının rehinli borç, kıymet takdirini aşan kısımlarının ise adi borç olarak kabul edilmesi olduğu, heyetimizin gerekçeli raporunda da ifade edildiği üzere üçüncü şahıs kefaletlerinin rehinli alacak tutarı olarak dikkate alınması durumunda davacı …’nın konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen “…kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini…” şeklinde nisap ile kabul edildiği, ancak üçüncü şahıs kefaletlerinin adi alacak tutarı olarak dikkate alınması durumunda ise davacı …’nın konkordato teklifinin, İİK m.302’de öngörülen “…kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklıların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini…” şeklinde belirlenen her iki nisap ile de kabul edilmediği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. Maddesinde” Konkordatonun tasdiki Şartları “ düzenlenmiştir.
Madde 305-“ 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması ( bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ).
c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.
Konkordato komiser heyetince sunulan 27.01.2022 tarihli rapor ile dosya kapsamından, davacı gerçek kişi … yönünden konkordato teklifinin İİK m.302’de öngörülen her iki nisap şekli ile de kabul görmediği, davacı gerçek kişi yönünden tasdik koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davacı borçlu …’nın konkordato tasdiki talebinin reddine, … yönünden verilen tüm tedbir kararlarının, tüm mühlet kararlarının kaldırılmasına, tedbirlerin ve kesin mühletin kaldırıldığının İİK. 288. Maddesi gereğince ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı borçlu şirket yönünden ise teklif edilen İİK 302. maddede belirtilen nisapla kabul edildiği, tasdik harcının yatırıldığı, davacı şirket yönünden teminat yatırılması gereken tutarın bulunmadığı, vadenin tüm borçluları eşit olarak kapsadığı,teklifin alacaklılar tarafından kabul edildiği, teklif edilen tutarın şirketin mal varlığı ile orantılı olduğu ve tasdik koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davacı borçlu, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı … ANONİM ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK m.305 hükmü uyarınca tasdikine, adi konkordatoya tabi alacaklıların faiz alacaklarından vazgeçmiş sayılmalarına, kararın kesinleşmesi beklenmeksizin konkordato tasdikinin 15/02/2022 günü saat 14:52 itibariyle sonuçlarını doğurmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı borçlu, … T.C Kimlik Nolu …’nın konkordato tasdiki talebinin REDDİNE, … yönünden verilen tüm tedbir kararlarının, tüm mühlet kararlarının KALDIRILMASINA, tedbirlerin ve kesin mühletin kaldırıldığının İİK. 288. Maddesi gereğince ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
2-Davacı borçlu, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı … ANONİM ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK m.305 hükmü uyarınca TASDİKİNE,
Davacının adi konkordatoya tabi olan borçlarının İİK m.306 kapsamında tenzilat yapılmadan konkordatoya tabi borcun %100’ünün faizsiz bir şekilde 15.02.2022 tarihinden başlamak üzere,
1. yıl her bir alacaklının alacağının %20’si,
2. yıl her bir alacaklının alacağının %20’si,
3. yıl her bir alacaklının alacağının %20’si,
4. yıl her bir alacaklının alacağının %20’si,
5. yıl her bir alacaklının alacağının %20’si olmak üzere, yıl içerisinde her bir alacaklıya yıllık toplamda 50.000,00 TL’den az olmamak koşuluyla, yıl içerisinde aylık 12 eşit taksitler halinde ödenmesine, adi konkordatoya tabi alacaklıların faiz alacaklarından vazgeçmiş sayılmalarına,
İş bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin konkordato tasdikinin 15/02/2022 günü saat 14:52 itibariyle sonuçlarını doğurmasına,
3-Mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının ve tüm mühlet kararlarının tasdik karar tarihi olan 15/02/2022 günü saat 14:52 itibariyle kaldırılmasına,
4-Konkordato komiserlerinin görevlerine 15/02/2022 günü saat 14:52 itibariyle son verilmesine,
5-Mevcut alacak miktarı, alacaklı sayısı ve proje içeriği karşısında İİK m.306 hükmü çerçevesinde tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini alması amacıyla aynı zamanda komiserlik tecrübesi olan yeminli mali müşavir …’in kayyım olarak tayin edilmesine,
Kayyıma kayyımlık görevi süresi boyunca aylık 5.000,00 TL ücret takdir edilmesine,
Kayyımlık ücretinin her ayın son iş günü itibariyle mahkememiz veznesine ödenmesine ve ücretlerin konkordato talep eden şirket tarafından mahkememiz veznesine depo olunmasına,
6-Kayyımın görevinin 15/02/2022 günü saat 14:52’den itibaren başlamasına,
7-Kayyımın davacı borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca davacının borçlarını ödeme kabiliyetinin muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir, ödeme planına riayet etmemesi halinde ise derhal tasdik kararını veren mahkememize gerekçeli raporunu sunmasına,
8-Telafisi imkansız bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla ve takdiren İİK m.308/b hükmü uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair karar verilmesine yer olmadığına,
9-İİK m.308/b hükmü gereği çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair ara karar oluşturulmadığından çekişmeli alacaklılara dava açmaları için ayrıca süre verilmemesine, ancak geçici mühlet tarihinden önce doğan alacaklarla ilgili alacaklı olduğuna dair tespit veya eda hükmü içeren mahkeme kararının ibraz edilmesi halinde, ibraz eden alacaklıya tasdik kararı kapsamında ödeme yapılması gerektiğinin borçlu ve kayyıma ihtarına (davacı vekiline ihtar edildi, ihtar yerine geçmek üzere kayyıma iş bu duruşma zaptının tebliğine)
10-İİK m.308/c hükmü uyarınca bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce doğan alacaklar ile komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğuna,
İİK. 206’ncı maddesinin birinci fırkasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 Sayılı Kanun kapsamındaki Amme Alacakları Hakkında adı geçen İİK m.308/c-f.2 hükmünün uygulanmamasına,
11-Konkordato komiserlerinin görevlerinin sona erdiğinin … Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine,
12-Mahkememizce oluşturulan hüküm fıkrasının İİK m.288 hükmü uyarınca ticaret sicili gazetesinde ve Basın – İlan kurumunun resmi portalında ilan olunmasına ve kararın derhal Türkiye Noterler Birliğine, İlgili Tapu Müdürlüklerine, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne, İlgili Vergi Dairesine, … Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, … Sanayi Odasına, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne, PTT Genel Müdürlüğüne, SGK’ya bildirilmesine,
Dair, konkordato hakkında verilen karara karşı konkordato talep eden borçlu yönünden kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/02/2022

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP