Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/601 E. 2021/599 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/601 Esas
KARAR NO : 2021/599 Karar

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ile davacı müvekkil şirket arasında 03.06.2008 tarihinde sözleşme başlıklı temizlik malzemeleri alım satımına dayalı ticari aiış veriş yapma taahhüdü içeren bir akit imzalandığını, bu sözleşme ile davalıların mal alma yükümlülüğüne müvekkil şirketinde bu şartlarla mal satma ve bir kısım promosyon verme yükümlülüğüne girdiğini, hizmet bedeli faturası karşılığında davacı müvekkil şirket bayiince 10.200 USD+KDV değerinde iki adet 1000lik bir adet 5001ük bir adet 250lık bulaşık makinesi ve 3.000.00 USD+KDV değerinde 50 koli havlu 50 koli kağıt ürünün promosyon olarak verildiğini müvekkilin yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiği ancak davacıların sözleşme koşullarına uymadığını, davalıların sözleşmeye aykırı davranışları üzerine … 1.Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarı İle … tarihinde aykırılıkların giderilmesi yönünde uyarıIdığını, ancak ihtarlarına rağmen sözleşmeye aykırılıkların giderilmediğini, davacı şirketin haklı sebeple 03.06,2008 tarihinde akdi fesh ettiğini, sözleşmenin 9. Maddesinden kaynaklanan 15.576 USB cezai şartın, dava tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USB bazında açılmış mevduat hesaplarına uygulanan faiz oranı uygulamak sureti ile ödeme günündeki döviz kuru üzerinden TL’sı olarak davalılardan tahsiline, davacı şirketin cezai şart dışında oluşan ve oluşacak diğer zararlarına ilişkin talep hakkının saklı tutmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında tazim edilen 03.06.2008 tarihli sözleşmenin geçerli bir sözleşme olmadığını ve hüküm doğurmayacağını, davalıların o tarihte sözleşme konusu ürünlere ihtiyacı bulunduğunu, davalıların müzayaka halinde olduklarından, davacının sözleşmede ileri sürdüğü tüm şartları kabul ettiklerini, her üç davalının, sözleşmenin imzaladığı tarihle bu ürünleri tüketme kapasitesi olmadığını, zorunlu ihtiyaçları bulunduğundan, önlerine sunulan sözleşmedeki tüm ağırlaştırtcı koşulları kabul ederek sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşme tarafların serbest iradesi ile imzalanmadığından geçersiz olduğunu, her ne kadar sözleşme üç davalı ile birlikte yapılmış ise de, davalılardan … A.Ş nin 2009 yılında ticari faaliyetini durduğunu ve tasfiye edildiğini, verilen taahhüdün üç davalı için olduğunu, diğer davalıların elinde olmayan nedenlerle, … A.Şt.’tinin ticari hayatına son verilmiş olmasının, sözleşmedeki ürünlerin belirtilen miktarlarda alınmasını imkansız hale getirildiğini, borcun gereği gibi yerine getirilememesi borçluya yükletilmeyen sebeplerden ileri gelmiş ise de cezai şartın koşullan yerine gelmemiş olacağından talep edilemeyeceğini, bu nedenle davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, sözleşmenin feshi ve feshedilen sözleşmenin davalı tarafından ihlal edilmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şartın davalıdan tahsili davasıdır.
Mahkememizin 17/07/2016 tarih 2014/789 Esas 2016/95 Karar sayılı kararı ile; “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Her ne kadar davalı taraf Taraflar arasında tazim edilen 03.06.2008 tarihli sözleşmenin geçerli bir sözleşme olmadığını ve hüküm doğurmayacağını, davalıların o tarihte sözleşme konusu ürünlere ihtiyacı bulunduğunu, davacının sözleşmede ileri sürdüğü tüm şartları kabul ettiklerini, her üç davalının, sözleşmenin imzaladığı tarihle bu ürünleri tüketme kapasitesi olmadığını, zorunlu ihtiyaçları bulunduğundan, önlerine sunulan sözleşmedeki tüm ağırlaştırtcı koşulları kabul ederek sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşme tarafların serbest iradesi ile imzalanmadığından geçersiz olduğunu, her ne kadar sözleşme üç davalı ile birlikte yapılmış ise de, davalılardan … A.Ş nin 2009 yılında ticari faaliyetini durduğunu ve tasfiye edildiğini, verilen taahhüdün üç davalı için olduğunu, diğer davalıların elinde olmayan nedenlerle, … A.Ş.’nin ticari hayatına son verilmiş olmasının, sözleşmedeki ürünlerin belirtilen miktarlarda alınmasını imkansız hale getirildiğini, borcun gereği gibi yerine getirilememesi borçluya yükletilmeyen sebeplerden ileri gelmiş ise de cezai şartın koşullan yerine gelmemiş olacağından talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş,davacı taraf ise Sözleşmenin karşı tarafın kusuru ile fesih edildiğine karar verilmesinin yanında cezai şart talebinde de bulunmuş ise de; Taraflar arasında ki hukuki ihtilafın Sözleşmesel dayanağının 03/06/2008 tarihli Protokol olduğu; davacı tarafın iddiasının davalı tarafın sözleşme şartlarına davalı tarafın uymadığı iddiasına dayandığı, davalı tarafın vekili aracılığı ile ibraz ettiği dilekçe ile sözleşmenin şartlarına uyduğuna ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, aksine her üç davalının, sözleşmenin imzaladığı tarihle bu ürünleri tüketme kapasitesi olmadığını, zorunlu ihtiyaçları bulunduğundan, önlerine sunulan sözleşmedeki tüm ağırlaştırtcı koşulları kabul ederek sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşme tarafların serbest iradesi ile imzalanmadığından geçersiz olduğunu belirttiği, bu haliyle bilirkişi raporu ile davalı tarafın kabulü ile Sözleşme şartlarının davalı tarafça yerine getirilmediği hususunun sabit bulunduğu görülmüştür. Davalı tarafın savunmasının dayanağının yasal dayanağı dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 Sayılı Kanunun 21.md olduğu; davalının talebi 818 Sayılı kanunun 19.md ifadesini bulan ”Taraflar akdin konusunu kanunun getirdiği sınır dairesinde serbestçe tayin edebilirler. ” hükmünün istisnası niteliğindedir.Tacir olan davalılar BK.nun 21. maddesinde belirtilen hiffet veya tecrübesizlik hallerine dayanmazsa da müzayaka halinden istifade suretiyle meydana gelen edimler arasında açık bir nisbetsizlik bulunan hallerde akdi feshedilebilir.Taraflar arasında düzenlenen Sözleşme uyarınca davacı tarafın sözleşme uyarınca promosyon yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın 1 yıl içinde 6.000.Kg. 3 yıl içinde 18.000.kg ürün alması gerekirken 1 yıl 19 gün içinde toplam 1.371,40Kg ürün almak suretiyle sözleşmeye uymadığı;davacı tarafça Sözleşmeye aykırılık giderilmesi için … 1.Noterliğinin … yevmiye ve … tarihli ihtarnamesi ile bildirimde bulunulduğu ancak davalı tarafın aykırılıkları gidermediği ve ihtara yanıt vermediği; davalı taraf muzayaka ya dayanmasına rağmen promosyonları aldığı ve iade etmediği gibi sözleşmenin yeniden uyarlanması ve fesih edilmesi yönünde bir talebinin de bulunmadığı, mahkememizce incelenen sözleşme kapsamında muzayaka olarak değerlendirilebilecek bir durumun tespit edilemediği ve davalı tarafın bu iddiasını kanıtlar delilde ibraz edemediği anlaşılmakla davacı tarafın haklılığı sebebiyle Sözleşmenin feshine karar verilmiştir.Her nekadar davacı taraf aynı zamanda cezai şart talebinde de bulunmuş ise de;düzenlenen Bilirkişi raporu ile davalı tarafın cezai şartı ödemesi halinde mahvına sebep olacağı tespit edildiğinden davacı tarafın cezai şart davası reddedilmiştir.Cezai şart davası reddedilmiş olmakla birlikte toplanan deliller çerçevesinde cezai şarta hak kazandığı ancak cezai şartın ödenmesi halinde davalı tarafın mahvına sebep olunacağı göz önünde bulundurularak davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.” şeklindeki gerekçe ile davacı ile davalılar … LTD.ŞTİ. ve … arasında akdedilmiş olan sözleşmenin feshine ve ancak davalılar aleyhine açılmış olan cezai şartın tahsili davasının ise reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin bu karar aleyhine Temyiz kanun yoluna başvurması neticesinde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 22/02/2019 Tarih ve 2019/32 E. 2019/710 Karar sayılı kararı ile; “Dava, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağına ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının cezai şart alacağının bulunduğu kabul edilmiş ise de, cezai şarta hükmedilmesinin davalıların ekonomik açıdan mahvına sebep olacağından bahisle bu miktarın tamamen tenziline karar verilmiştir. Mahkemece davalıların mali durum araştırması sonucunda ödenecek bedelin ekonomik açıdan davalıların mahvına sebep olacağı kanaatine varılması halinde yapılacak iş, makul oranda bir indirim yapılmasından ibaretken tamamen ret kararı verilmesi isabetsiz olup bu durum bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma akabinde mahkememizin 2019/601 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada 18/12/2019 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile usul ve esas bakımından yasaya uygun bulunan Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 22/02/2019 Tarih ve 2019/32 E. 2019/710 Karar sayılı bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda talep edilen cezai şartın davalıların ekonomik mahvına neden olup olmayacağı ve bu doğrultuda mahkemece takdiren belirlenecek indirim oranının belirlenmesi için daha önceki bilirkişi …’dan alınan 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davalılardan … Ltd. Şti.’nin kurumlar vergisi mükellefi olarak sürekli zarar ettiğini, bu nedenle talep edilen cezai şartın aynen tahsili halinde davalıların ekonomik mahvına neden olacağı tespit edilmiştir.
Mahkememizce 18/12/2019 tarihli duruşmada Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olması ve bu durumun davacı bakımından usuli kazanılmış hak teşkil etmesi nedeniyle davanın kabulü ile davacı … ile davalılar …, … arasında yapılmış olan sözleşmenin feshine keza bozma kararı ile talep edilen cezai şartın tümden reddi yerine bu cezai şarttan indirim yapılmasının karar altına alınmış olması durumununda yine davacı bakımından usuli kazanılmış hak teşkil etmesi hususu nazara alınmak suretiyle bozma sonrası bilirkişiden alınan son raporda nazara alınmak suretiyle davacının talep etmiş olduğu cezai şart alacağının tahsili davasının kısmen kabulü ile 15.576,00 USD cezai şart alacağından 10.576,00 USD indirim yapılmak suretiyle takdiren 5.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi kapsamında Amerikan doları cinsinden yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davacı … ile davalılar …, … arasında yapılmış olan sözleşmenin FESHİNE,
2-Davacı tarafından talep edilen cezai şarta yönelik davanın KISMEN KABULÜ İLE;
5.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi kapsamında Amerikan doları cinsinden yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 577,22 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 390,95 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 186,22 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.373,40 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 761,87 TL yargılama gideri ile 390,95 TL peşin harç ve 18,40 TL başvurma harcı toplamı 1.171,22 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 390,95 TL
Karar Harcı : 577,22 TL
Noksan Harç : 186,22 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.390,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.850,00 TL
Posta Giderleri : 523,40 TL