Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/574 E. 2022/10 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/574
KARAR NO :2022/10

DAVA: Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ: 20/09/2019
KARAR TARİHİ: 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sermayesinin 2.000.000,00 TL olup, bu sermayenin tamamının ödendiğini, müvekkili …’nun … Anonim Şirketinin %100 pay sahibi, yönetim kurulu başkanı ve tek ortağı olduğunu, müvekkili şirketin tüm borçlarına aynı zamanda müteselsil kefil olduğunu, müvekkillerinin birbirlerine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla destek verdiklerini ve borçlandıklarını, müvekkili şirketin yüksek kapasite ile çalışan, işleyen, üretime devam eden ve ekonomik krize rağmen birçok aileye ekmek kapısı olduğunu, dünya genelinde yaşanan likitide sıkıntısı müvekkili şirketi olumsuz etkilediğini, maliyetlerin artması, piyasa genelindeki talep düşüklüğü, yüksek faiz giderleri müvekkili şirketin finansal dar boğaza soktuğunu, şirketin içinde bulunduğu ekonomik durum ve konkordatoya başvuru nedenlerinin ayrıntılı olarak açıklandığı, ön projenin vade konkordatosu teklifini içerdiğini, alacaklılarla 4 yıl vade konusunda anlaşarak konkordatonun tasdik tarihinden itibaren ödeneceğini ileri sürerek İİK. 287. maddesi uyarınca 3 ay geçici mühlet verilerek geçici komiser ataması yapılmasına ve yasadan kaynaklanan tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
Mahkememizce İİK 286. maddesinde belirtilen belgelerin mevcudiyeti tespit edildikten sonra davacılar hakkında 27/09/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve yasada öngörülen tedbirlerin alındığı, geçici konkordato komiser heyetinin oluşturulduğu ve komiser heyetince toplantıların yapıldığı, ön rapor ve ara raporların ibraz edildiği, 3 aylık süre sona ermeden ara raporun sunulduğu, nihai raporun hazırlanamadığı ve davacılara ek 2 ay geçici mühlet verilmesinin bildirildiği, mahkememizce bu kez geçici mühletin 19/12/2019 tarihi saat 13:30’dan itibaren 2 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, akabinde geçici komiser heyetince uzatma süresi olan 2 aylık süre sona ermeden nihai raporun verildiği, mahkememizce verilen geçici mühlet kararında komiser heyetinin davacıların konkordato ön projesinin başarıya ulaşma ihtimali olup olmadığı yönünde görevlendirildiği, konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 10.02.2020 havale tarihli raporda özetle; ‘davacı borçlu şirketin ve gerçek kişinin geçici mühlet süresi içinde tensip kararı tarihinden rapor tarihine kadar konkordato komiser heyeti tarafından verilen talimatlara uygun hareket ettiği, şirket tarafından sunulan 19.09.2019 ve 31.12.2019 tarihli rayiç değer bilançolarına göre şirketin borca batık olmadığı, borçlu gerçek kişinin tacir olmaması nedeniyle herhangi bir mali tablo sunmadığı, gerçek kişinin malvarlığının gayrimenkul mallardan oluştuğu, borçlu şirketin 31.12.2019 tarihli son mali tablolarına göre brüt ve net kar tutarlarının proforma tutarların üzerinde gerçekleşmiş olduğu, borçlu şirketten toplam 2.679.504,81 TL tutarında alacaklı bulunan 7 adet alacaklısı tarafından konkordato revize projesine olumlu bakıldığı ve yapılacak muhtemel alacaklılar toplantısında olumlu oy kullanılacağına dair beyan yazılarının mevcut olduğu, borçlu şirketin konkordato revize projesi ile gerçek kişiye şirket ortağına ait konkordato ön projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olduğu görülerek mevcut durum itibariyle davacılar yararına kesin mühlet verilmesinin uygun olduğu” yönünde görüş ve kanaat belirttikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce geçici komiser heyetince düzenlenen nihai rapordaki açıklamalar, alacaklı vekillerinin dilekçeleri birlikte incelendiğinde davacıların İİK. 288. maddesi çerçevesinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu kanaatine varılarak davacılar yararına 13.02.2020 tarihi saat 13:13’ten itibaren 1 yıl kesin mühlet verilmesi uygun görülmüştür.
Mahkememizin 13.02.2020 tarihli duruşmasında; komiser heyetince borç miktarının bildirildiği, borç miktarının 125.000.000,00 TL’nin altında olduğu ancak alacaklı sayısının nihai rapor içeriğinden anlaşılamadığı, alacaklı sayısının 250’yi geçip geçmediği nihai rapor içeriğinden anlaşılamadığından komiser heyetinden 1 haftalık kesin süre içinde bu konuda yazılı görüş alınmasına, yazılı görüş alındıktan sonra alacaklılar kurulunun oluşturulup oluşturulmayacağı konusunda bir karar verilmesine denildiği, ara kararı gereğince konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 28.02.2020 tarihli rapor içeriği dikkate alınarak, ibraz edilen 28.02.2020 tarihli raporda, borçlu şirketten alacaklı olan alacaklı sayısının toplam 50 adet, borçlu şirkete ait toplam borç tutarının ise 6.973.779,65 TL olması durumunda alacaklılar kurulunun oluşturulmasına gerek olmadığı belirtildiğinden, Yönetmeliğin 21. ve 22. maddeleri uyarınca Alacaklılar Kurulunun oluşturulmasına yer olmadığına dair 03.03.2020 tarihinde karar verilmiştir.
Yargılama sırasında 7226 Sayılı Kanunun 51. Maddesinin Geçici Madde 1’e göre: Covid 19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanında hak kayıplarının önlenmesi amacıyla 22/03/2020-15/06/2020 tarihleri dahil olmak üzere süreler durmuş olmakla, kesin mühletin 10/05/2021 tarihinde sona ereceği tespit edilmiştir.
Davacılar vekili Av. …UYAP’tan göndermiş olduğu 14.04.2021 havale tarihli dilekçesi ile, gerekçelerini ayrıntıları ile açıklamak suretiyle 14 Nisan 2021 tarihli 31454 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2021/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde COVID-19 salgın sebebi ile “….ulusal ve uluslararası düzeyde kapalı alanlarda düzenlenecek her türlü toplantı veya aktivitenin gerekli güvenlik önlemleri alınmak suretiyle video/tele konferans gibi sesli-görüntülü iletişim sistemleri vasıtasıyla uzaktan yapılmasına özen….” şeklinde yönlendirmesi de gözetildiğinde, müvekkillerinin bu salgın sürecinin yoğunluğu ve genel sağlık risklerini belli ölçüde aşmaya ihtiyacı olduğunu belirterek kesin mühlet süresinin İİK m.289. uyarınca 6 ay süreyle uzatılmasını talep etmiş olduğu, mahkememizin 19.04.2021 tarihli ara kararı ile İİK. 289/5 maddesi uyarınca davacılar vekilinin kesin mühletin uzatılması talebi ile ilgili olarak konkordato komiser heyetinden yazılı görüş alınmasına karar verildiği,
Komiser heyetince sunulan 23/04/2021 tarihli raporda ..”1.Sayın Mahkemenizin 06.10.2020 tarihli ara kararı ile şirketlere verilen kesin mühlet süresinin 10.05.2021 tarihinde sona ereceği,
2. Çekişmeli alacaklıların toplantıya dahil edilip edilmeyeceği, edilecek ise ne oranda dahil edileceğine dair Sayın Mahkemeniz tarafından atanan bilirkişi tarafından bilirkişi raporunun henüz dosyaya ibraz edilmediği,
3. Davacıların çekişmeli hale gelen ve bilirkişi raporu sonrası alacaklılar toplantısında nisaba dahil edilip edilmeyeceği, edilecek ise ne oranda dahil edileceği konusunda Sayın Mahkemeniz tarafından karar verilmesi sonrası komiser heyetimiz tarafından alacaklılar toplantısına ilişkin ilanların yapılması gerektiği,
4. 14.04.2021 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan “kısmi kapanma” genelgesi ile tüm toplantı ve etkinlikler ile otellerde yapılacak etkinliklerin yasaklanmış olduğu, KOVİD-19 ve Pandemi koşullarının ağırlaşarak devam ettiği, bu durumda ancak uygun bir toplantı yerinin tespit edilerek, yasal ilanların yapılması ile toplantı yapılmasının mümkün olabileceği,
5. Alacaklı toplantısı yapılmasına ilişkin davet süreleri, toplantı sonrası alacaklıların 7 günlük iltihak süresi ve 7 gün içerisinde Sayın Mahkemeye ibraz edilmesi gereken konkordato tasdikine ilişkin komiser heyet raporu süreleri de dikkate alındığında, kesin mühletin son günü olan 10.05.2021 tarihine kadar belirtilen iş ve işlemlerin tamamlanmasını mümkün olmadığı,
6. İİK’nunda alacaklı toplantısı yapılmasına ilişkin davet süreleri ile alacaklı toplantısı sonrasında iltihak süresi ve Konkordato Tasdikine ilişkin komiser heyet raporları ibraz süreleri de dikkate alınmak suretiyle alacaklı toplantısı yapılması ve konkordato tasdikine ilişkin komiser raporunun sunulabilmesi için borçlu şirkete verilen kesin mühlet süresinin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 3 ay süre ile uzatılabileceği,
7. Davacıların çekişmeli hale gelen ve bilirkişi raporu sonrası alacaklılar toplantısında nisaba dahil edilip edilmeyeceği, edilecek ise ne oranda dahil edileceği konusunda Sayın Mahkemeniz tarafından karar verilecek borçlarının büyük bir kısmının davacıların … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyasında derdest … İnşaat ve Tic. A.Ş. ile yöneticileri …, …’nun bankalara olan kredi borçlarına ilişkin müteselsil kefalet kaynaklı borçlar olduğu, konkordato süreçlerinin ana borçlular ile davacı şirketler yönünden eş zamanlı yürütülmesinin yararlı olacağına karar verilmesi halinde borçlu şirket vekilinin 6 aylık süre uzatım talebinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu” yönünde görüş ve kanaat belirtilmesi üzerine Mahkememizce İİK. 289/5. maddesi çerçevesinde davacılar yararına 13/02/2020 tarihinde verilen 1 yıllık kesin mühletin 10/05/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 6 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 11.06.2021 tarihli ara kararı ile komiser heyeti tarafından görevlendirilen bilirkişilerce rehinli taşınmazların kıymet takdirine ilişkin rapor tanzim ettirilmesine ve raporun ibraz edilmesine rağmen raporun rehinli alacaklılara tebliğinin sağlanmadığı, durumun mahkememizce tespiti üzerine komiser heyetine bilgi verildiği anlaşılmakla komiser heyetinin görevlerine son verilmesine, yerine yeminli mali müşavir Naci Uzunok ve mali müşavir-bağımsız denetçi Volkan Uzaldı ve hukuk alanında uzman …’in konkordato komiseri olarak atanmalarına karar verildiği anlaşılmıştır.
Konkordato komiser heyetince İİK. 302. maddesi uyarınca yapılan toplantının bitimini takip eden 7 günlük iltihak süresinin sona ermesinden itibaren yasal 7 günlük süreden sonra nihai raporun ibraz edildiği, konkordato komiser heyetince sunulan 22.10.2021 tarihli gerekçeli nihai raporda özetle, … A.Ş.’nin 31.08.2021 tarihi itibariyle kefalet borçlarının dahil edilmediği değerlere göre düzenlenmiş rayiç değer hesaplamasına göre özvarlık tutarının (+) 13.457.320,60 TL olduğu ve borca batık olmadığı, … A.Ş.’nin 31.08.2021 tarihi itibariyle (Şirket’in ticari defterlerinde yer almayan ve alacağı tamamen çekişmeli hale gelip bilirkişi raporları ile alacağının kaynağının kefalet olduğu tespit edilen ve İİK m. 302/VI uyarınca verilen karara göre nisapta yer alan altı alacaklının rayiç değer bilançoda yer almasına göre) kefalet borçlarının dahil edildiği değerlere göre düzenlenmiş rayiç değer hesaplamasına göre özvarlık tutarının (-) 70.796.029,74 TL olduğu ve borca batık olduğu, … A.Ş.’nin konkordatoya tabi olduğu tespit edilen toplam 19 adet alacaklısının bulunduğu, borçlu Şirket lehine kabul beyanında bulunan 3 adet alacaklı bulunduğu, dolayısıyla asgari alacak ve alacaklı sayısı bakımından, İİK m. 302/III-a bendi çerçevesinde, borçlu … A.Ş.’nin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmediği, … A.Ş.’nin tek rehinli alacaklısı Türkiye İş Bankası ile İİK m. 308/h uyarınca herhangi bir anlaşma yapılmadığı, …’nun iflasa tabi kişilerden olmadığı, …’nun konkordatoya tabi olduğu tespit edilen toplam 2 adet adi alacaklısının bulunduğu, borçlu şahıs lehine kabul beyanında bulunan alacaklı olmadığı, dolayısıyla asgari alacak ve alacaklı sayısı bakımından, İİK m. 302/III-a bendi çerçevesinde, borçlu …’nun konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmediği, bu durumda … A.Ş. ve …’nun konkordatosunun tasdik imkanının olmadığı yönünde görüş ve kanaat belirttikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizin 28.10.2021 tarihli konkordato tasdik duruşması tensip tutanağı ile konkordato komiser heyetince tasdike ilişkin nihai gerekçeli raporda tasdik şartlarının oluşmadığı ve davacı borçlu … Anonim Şirketinin 31.08.2021 tarihi itibariyle kefalet borçlarının dahil edilmediği değerlere göre düzenlenmiş rayiç değer hesaplamasına göre özvarlık tutarının (+) 13.457.320,60 TL olduğu ve borca batık olmadığı, 31.08.2021 tarihi itibariyle (Şirketin ticari defterlerinde yer almayan ve alacağı tamamen çekişmeli hale gelip bilirkişi raporları ile alacağının kaynağının kefalet olduğu tespit edilen ve İİK m. 302/VI uyarınca verilen karara göre nisapta yer alan altı alacaklının rayiç değer bilançoda yer almasına göre) kefalet borçlarının dahil edildiği değerlere göre düzenlenmiş rayiç değer hesaplamasına göre özvarlık tutarının (-) 70.796.029,74 TL olduğu ve borca batık olduğu belirtilmekle birlikte … Anonim Şirketi ile dava dışı … Ticaret AŞ. nin grup şirketler olup olmadığı, davacı şirketin pasifinde yer alan aynı kredi (kefaletten kaynaklı) borcunun dava dışı şirketin de pasifinde yer alıp almadığı konusunda celp edilen dosya da incelenmek suretiyle rapor tanzim edilmesi için komiser heyetine bilgi verilmesine, konkordato komiser heyetinden 1 aylık süre içerisinde yazılı görüş sunmalarının istenilmesine ve kesin mühletin 10/11/2021 tarihinde sona ereceği ve komiser heyeti raporu tanzim edilmesi ile ilgili işlemlerin bu sürede tamamlanamayacağı anlaşılmakla tasdik yargılaması kapsamında İİK 304. maddesi kapsamında kesin mühletin 10/11/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Yargılama sırasında davacılar vekili Av. … UYAP’tan göndermiş olduğu 12.11.2021 havale tarihli iki ayrı dilekçesi ile gerekçelerini ayrıntılı olarak belirtmek suretiyle konkordato talebinden feragat ettiklerini, bu yönde karar verilmesini ve müvekkili …’nun tacir olmayıp iflasa tabi kişilerden olmadığını, müvekkili … hakkında dosyanın tefrikine karar verilerek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, Mahkememizin 12.11.2021 tarihli ara kararı ile davacılar vekilinin taleplerinin konkordato komiser heyetinin görüş ve raporlarını sunduktan sonra tasdik duruşmasında değerlendirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Konkordato komiser heyetince sunulan 26.11.2021 tarihli yazılı görüşte özetle, … Anonim Şirketi ile dava dışı … Ticaret A.Ş.’nin grup şirketler olduğu/olmadığı açısından yapılan değerlendirmede, 2018 yılına kadar … … ve … İnşaat’ın şirketler topluluğu olduğu, …’nun eski eşi …’nun … …’nın yönetim kurulunda yer almaması ve daha sonra 2018 yılından itibaren iki şirket arasındaki bağlantının özellikle …’nun … …’nın yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmasıyla zayıfladığı, ancak şirketler topluluğunu ortaya koyan emarelerin (muhasebesel yönetim, hukuki yönetim vs.) hala bulunduğu, iki şirketin grup şirket olup olmadığı konusundaki nihai takdir yetkisinin mahkemeye ait olduğu, davacı şirket …A.Ş.’nin 84.253.350,34 TL tutarında kefalet borcu olduğu, dava dışı … Ticaret A.Ş.’nin pasifinde 74.304.911,18 TL’lik kısmının yer aldığı, dava Dışı … Ticaret A.Ş.’nin pasifinde 9.948.439,16 TL’lik kısmının yer almadığı, elde edilen bilgiler neticesinde yapılan dört alternatifli borca batıklık hesaplaması neticesinde kaydi değerlere göre şirketin özkaynakları 11.168.934,49 TL olup borca batık olmadığı, kefalet borçları dahil edilmemiş rayiç değerlere göre şirketin özkaynakları 13.457.320,60 TL olup borca batık olmadığı, kefalet borçları dahil edilmiş rayiç değerlere göre şirketin özkaynakları (-) 70.796.029,74 TL olup borca batık olduğu, kefalet borçlarından … Ticaret A.Ş. pasifinde yer alan tutarların çıkarıldığı rayiç değerlere göre şirketin özkaynakları (+) 3.508.881,44 TL olup borca batık olmadığı yönünde görüş ve kanaat belirttikleri anlaşılmıştır.
Davacılar vekili Av. … UYAP’tan göndermiş olduğu 09.12.2021 havale tarihli dilekçesi ile müvekkili şirketin borca batıklık hesaplaması yapılırken kefalet sebebiyle borçların şirket pasifinde yer alıp almaması hususunda İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. … ve Prof. Dr. …’dan bilimsel görüş sunulması talebinde bulunulduğunu ve Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … tarafından düzenlenen bilimsel görüşün dosyaya sunulduğu belirtilmiştir.
Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 03.12.2021 tarihli bilimsel görüşte özetle,
”a) Borçlu … A.Ş.’nin 31.08.2021 tarihi itibariyle kaydi ve rayiç değerli bilançolara göre borca batık durumda olmadığı,
b) Uluslararası Finansal Raporlama Standartları ve Türkiye Muhasebe Standartlarına göre, borçlu … A.Ş’nin, grup şirketlerinden … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin banka ve varlık şirketlerine bulunan borçlarından kaynaklı kefalet yükümlülüğü tutarı olan 84.253.350,34 TL’nin “koşullu borç” statüsünde olduğu, bu yükümlük “karşılık” olarak sınıflandırılamayacağından, söz konusu yükümlülüklerin borca batıklık hesabında dikkate alınmaması gerektiği,
c) Borçlarına kefil olunan … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin borca batık olmadığı, nitekim … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından düzenlenen komiser heyeti raporunda, … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin rayiç değerlere göre varlıklarının borçlarından 126.191.114,90 TL daha fazla olduğunun tespit edildiği, ayrıca … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından 02/12/2021 tarihinde … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin konkordatosunun tasdikine karar verildiği, bu durumda, banka ve varlık şirketlerinin … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. den olan alacaklarının tahsil kabiliyeti bulunduğu açık olduğundan, söz konusu borçların … A.Ş.’nin borca batıklık hesabında dikkate alınmaması gerektiği,
d) Bankalardan ve varlık yönetim şirketlerinden … A.Ş.’ye başvuranlar olması durumunda, … A.Ş. kefaletten kaynaklı olarak ödeyeceği tutarlar için … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’ye rücu hakkını kullanacağı, … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’ye karşı doğacak rücu alacağının tahsil kabiliyeti bulunduğundan (ki yukarıda c bendinde belirtildiği gibi, rayiç değerlere göre oluşturulan bilançoya göre … İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin varlıkları borçlarından 126.191.114,90 TL fazla olup aynı zamanda ilgili şirketin konkordatosu tasdik edilmiştir) kefaletten kaynaklı yükümlülüklerin borca batıklık bilançosunda dikkate alınması halinde, rücu alacağının da aktifler arasında gösterilmesinin gerekeceği, bu durumda, aynı tutarın bilançoya hem borç hem de varlık olarak ilave edilmesinin borca batıklık hesabına etkisinin nötr olacağı,
e) 2017 yılından bu yana istikrar kazanan Yargıtay kararlarına göre, grup şirketlerde bir borcun asıl borçlunun pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerektiği, bir mahkemenin grup şirketlerin konkordato talebinin incelendiği bir dosyada verdiği iflas kararı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi tarafından tesis edilen 07.07.2021 tarihli ve 2021/62 E. 2021/741 K. sayılı kararda, Yargıtay’ın istikrar kazanan kararlarına atıf yapılmak suretiyle, konkordatoya başvuran grup şirketlerin borca batıklık hesabında, borcun yalnızca asıl borçlunun borca batıklık bilançosunda dikkate alınması, kefilin borca batıklık bilançosunda dikkate alınmaması gerektiğinin hükme bağlandığı yönündeki tespit, kanaat ve değerlendirmelerimizi, TMK m.1, f.3 ve HMK m.293 uyarınca bilgilerinize sunarız.” şeklinde açıklama yapıldığı görülmüştür.
Davacılar vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde, davadan feragat yetkisinin olduğu tespit edilmiştir.
HMK 307. maddesi gereğince, feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
HMK 310. maddesi gereğince de, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmesi mümkündür.
Dava, konkordatonun tasdikine ilişkin olup, konkordatonun tasdikine ilişkin davadan feragat halinde İİK. 292. maddesinde HMK’da düzenlenen feragatin sonuçlarından farklı bir sonuç öngörülmüştür.
İİK. 292/1-d bendinde, borca batık olduğu anlaşılan bir şirketin konkordato talebinden feragat etmesi halinde mahkemece kesin mühletin kaldırılarak iflasına karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. İİK. 287/5. maddesi uyarınca İİK. 291. ve 292. maddeleri geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacaktır.
Dosyaya ibraz edilen 26.11.2021 tarihli komiser heyeti raporundan … Anonim Şirketi ile dava dışı … Ticaret A.Ş.’nin grup şirketler olduğu anlaşılmaktadır.,
Grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından önem arz etmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale gelmektedir. Bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekmektedir.
Komiser heyetinin 26/11/2021 tarihli raporunda seçenekli hesaplama yapıldığı, borca batıklık hesabına, kefalet borcunun dahil edilmesi halinde davacı şirketin borca batık olduğu, kefalet borçları dahil edilmemiş rayiç değerlere göre ise davacı şirketin özkaynaklarının 13.457.320,60 TL olup borca batık olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. Asıl borçlunun pasifinde de yer alan kefalete konu borcun, kefil olan davacı ( grup) şirketin pasifine dahil edilmemesi gerekir. Dava dışı … Ticaret A.Ş. nin borçlarına kefaletler nedeniyle oluşan borçların hesaplamaya dahil edilmemesi halinde incelemenin yapıldığı tarih itibariyle davacı şirketine borca batık olmadığı komiser heyetinin 26/11/2021 tarihli raporundan anlaşılmaktadır.
Davacıların davadan feragat ettiği, dosyaya ibraz edilen komiser heyeti raporlarından … Anonim Şirketi ile dava dışı … Ticaret A.Ş.’nin grup şirketler olduğu, davacı şirket …A.Ş.’nin 84.253.350,34 TL tutarında kefalet borcunun 74.304.911,18 TL’lik kısmının dava dışı … Ticaret A.Ş.’nin pasifinde de yer aldığı, davacı şirketin pasifinde kefalet borcuna yer verilmemesi halinde davacı şirketin borca batıklığının bulunmadığı anlaşılmış, davacı gerçek kişinin iflasa tabi şahıslardan olmadığı da tespit edilmekle her iki davacı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, mühlet ve tedbirlere son verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı … ANONİM ŞİRKETİ ve … T.C. Kimlik nolu …’nun konkordatonun tasdiki taleplerinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacılar hakkında verilen GEÇİCİ MÜHLET, KESİN MÜHLET VE KESİN MÜHLETE BAĞLI TÜM TEDBİRLERİN KALDIRILMASINA,
3-Komiser heyetinin GÖREVİNE SON VERİLMESİNE,
4-Kesin mühletin ve tüm tedbirlerin kaldırıldığına ilişkin kararın İİK. 288. maddesi kapsamında İİK 166 maddesinde belirtilen usulde ilanların yapılmasına ve ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmesine,
5-Komiser heyetine görev süresi ile orantılı olarak ücretinin ödenmesine,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 36,30 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Dair, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
06/01/2022

BAŞKAN …

ÜYE ..

ÜYE …

KATİP …