Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/565 E. 2022/241 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/565
KARAR NO : 2022/241

DAVA : Genel Kredi Sözleşmelerinden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kredi Sözleşmelerinden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu firma … Ltd. Şti. tarafından; 29/09/1998 tarihinde, … A.Ş. ile imzalanmış Genel Kredi Sözleşmesine, davalılardan …’nun kefil olduğunu, kredi sözleşmesine aykırı davranılarak borcu ödemede temerrüde düşen borçlu ve kefillere 30/04/1999 tarihinde … 6. Noterliği tarafından ihtarname keşide edildiğini, … tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarname ile alacağın muaccel hale geldiğini, borçluların borcunu ödemediklerini, krediyi kullandıran … A.Ş.’nin … tarafından devralınmış olduğunu, banka kökenli tüm alacakların FON alacağı haline geldiğini, 2006 tarihinde ise … tarafından … Iştirika olan … A.Ş.’ne devir ve temlik edildiğini, davalının itiraz dilekçesinde daha önceki takip döneminde bir takım ipotekli taşınmazların satılarak paraya çevrildiğini iddia ettiğini, ancak ipoteğin paraya çevrilmesinden sonra kalan bakiyenin devam ettiğini, takibe konu borcun kapandığına ilişkin davalı yanın elinde ibraname bulunmadığını, davalı tarafın borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ve itirazının bulunduğunu, söz konusu alacağın Fon alacağı hükmünde olduğunu, zira 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 143/3 madde hükmü gereğince …’nin en az %20 hissedarı olduğu varlık yönetim şirketlerinin Fondan devraldığı alacaklarla ilgili olarak aynı kanunun 132. maddesinde Fona tanınan hak ve yetkilerin kullanıldığını, Fon alacaklarında zaman aşımı süresinin 20 yıl olarak hüküm altına alındığını, söz konusu alacağın … tarafından devralınması ve müvekkili şirketin tamamının ….’ye ait olmasından ötürü FON alacağı hükmünde ve kanun icabı zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğunu, zaman aşımı iddiasının yersiz ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek karşı tarafın itirazlarının tüm yönleri ile birlikte iptal edilerek takibe kaldığı yerden devam edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özette; davalıların adresinin Şile olması yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olması sebebiyle huzurdaki davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, GKS’ne dayalı aynı borç sebebiyle … A.Ş. tarafından müvekkilleri aleyhine … 6. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasıyla ilamsız ve müvekkili şirket aleyhine de … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ilamsız takipteki asıl alacağa itiraz edilmemiş olması sebebiyle kesinleşip ipotekli takipte taşınmazların satılıp paraya çevrildiğini, davacının derdest takipler dururken yeniden takip başlatması ve bu takibe dayalı itirazın iptali davası açmasının derdestlik sebebiyle reddinin gerektiğini, kısmi itiraz üzerine itirazın iptaline konu olan kısım yönünden … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas …Karar sayılı ilamı ile karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, bu davaya konu kısım yönünden de kesin hüküm itirazı olduğunu, icra takibi 1.371.617,31 TL üzerinden açılmışken itirazın iptali davasının 22.538,00 TL üzerinden açılmasının HMK 109/2 aykırı olduğunu, itirazda asıl alacağa ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, davacının sadece 22.528,00 TL’lik dava açıp 1.371.617,31 TL’lik itirazın iptalini talep etmesinin kabul edilemez olduğunu, takibe dayanak GKS’nin 29.09.1998 tarihinde imzalandığını, 07.05.1999 tarihinde takibe konu edildiğini, 06.05.2002 tarihinde de takibin devamına karar verildiğini, takibe konu borç için gerek sözleşmenin gerekse de ilamın üzerinden on yıldan fazla süre geçtiğinden zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile … Bank arasındaki ilişkinin 5411 sayılı kanundan değil kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, eski BK 125’teki 10 yıl zaman aşımının geçerli olduğunu, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, takiple talep olunan gecikme zammı ve işlemiş faiz tutarları taraflar arasındaki sözleşmeye ve yürürlükteki mevzuata açıkça aykırı olduğundan reddinin gerektiği belirtilerek yetkili mahkemenin … Ticaret Mahkemesi olması, yetki itirazı, kesin hüküm ve derdestlik itirazları, dava alacak zaman aşımına uğramış olması, kısmi dava açılmasının caiz olmaması yapılan ödemelerin nazara alınmamış olması sebebiyle haksız ve yersiz davanın reddini, haksız ve kötü niyetli takip sebebiyle davacının %20’den aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, Genel Kredi sözleşmesi kapsamında asıl borçlu şirket adına düzenlenen teminat mektubunun tazmini nedeniyle oluşan alacağın, asıl borçlu ve müteselsil kefilden tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası işbu dosya içine alınmış tetkikinden; Takip konusu alacağın davacıya temlikinden önce … A.Ş. tarafından davalılar aleyhine … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 20.000.000.000,00 Eski TL tutarlı teminat mektubunun depo edilmesi ve 2.538.451.000,00 Eski TL tutarlı nakdi kredi alacağının tahsili için başlatılan takibe yalnız nakdi alacak yönünden itiraz edilmesi üzerine … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının açıldığı, yargılama neticesinde 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile nakdi alacak yönünden kısmi itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiği ve verilen kararın kesinliştiği , gayrinakdi alacak yönünden takibe itiraz edilmediğinden takibin gayrinakdi alacak yönünden kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile işbu dosyaya konu takip talebine dayanak gecikme zammı ve teminat mektubundan kaynaklanan alacağın … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu edilmiş olan teminat mektubundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda rapor tanzim edilmesinin istenilmiş bilirkişi… tarafından sunulan 08/09/2021 tarihli raporda özetle; davacı bankanın davalılardan olan alacaklarının tamamen veya kısmen tahsil edilip edilmediğini tespite yarar kayıt ve belgelerin saklama sürelerinin sona ermiş olması ve dayanak icra takip dosyalarının da yine süre nedeniyle imha edilerek ortadan kaldırılmış olmaları nedeniyle; takip dayanağı borcun devam edip etmediğinin belirlenemediğini, ancak mahkemenin tarafımıza görev tevcih eden ara kararında zaten tarafımızdan borcun devam edip etmediği hususunun değil, huzurdaki dava dayanağı, … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki teminat mektubunun, daha önce açılmış olan … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu teminat mektubundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun tespiti görevini verdiğinden, bu yönde yaptığımız inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; dava dayanağı … A.Ş. tarafından açılmış … 8. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasındaki alacak içinde yer alan 20.000,00 YTL’lik teminat mektubu ile daha önceki dönemde … A.Ş. tarafından açılan … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilmiş olan 20.000,00 YTL’lik teminat mektubunun aynı mektup oldukları yönünde görüş belirtildiği görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nun 303/1. maddesi; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” şeklinde düzenleme ihtiva etmektedir.
HMK’nun 114/1-i maddesi uyarınca kesin hüküm dava şartı olup, kesin hüküm oluşturan bir mahkeme kararının varlığının tesbiti halinde, aynı Kanunun 115/2. maddesi gereğince, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerekir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2020/4514 E 2021/7142 K sayılı emsal ilamı”… İcra ve iflas Kanunu’nun 43. maddesine göre; alacaklı başlatmış olduğu takip yolunu bir defaya mahsus olmak üzere değiştirebilir, ancak, takip yolunun değiştirilmesi haciz yolundan iflas yoluna, iflas yolundan haciz yoluna şeklinde gerçekleştirilir. Somut olayda takip alacaklısı davacı önce ilamsız icra takibini, daha sonra yine ilamsız icra takibi yapmıştır. Buradan sonraki ilamsız icra takibi mükerrer-takip olup İİK m 43/2 karşısında mümkün değildir. Böylece sonradan yapılan ikinci takibi geçerli kabul etme olanağı yoktur. Usulüne uygun takip yapılması itirazın iptali davasının şartı olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir…” şeklinde olup temlik alan davacı tarafından daha önce takip konusu yapılan ve itiraz edilmeyerek kesinleşen ve bu davada takip konusu edilen ( depo edilmesi istenen teminat mektubunun tazmininden kaynaklı) alacak ile … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşmiş kararına konu nakdi alacak yönünden yeniden … 8. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, takibe itiraz üzerine iş bu davanın ikame edildiği , teminat mektubunun tazmininden kaynaklı alacak dışında kalan kısım yönünden (önceki tarihli takipteki nakdi alacak yönünden) kesin hüküm bulunduğundan davacının bu kısma yönelik davasının kesin hüküm nedeni ile HMK 114/1-i, HMK 115/2 maddeleri gereği usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Teminat mektubunun tazmin edilmiş olması sebebi ile başlatılan kısım yönünden ise dava konusu takibin , … 6. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında aynı teminat mektubunun depo edilmesinin ve tazmini halinde tazmin tarihinden itibaren faizi ile tahsilinin talep edilmiş olması sebebi ile mükerrer olduğu, tazmin edildiği belirtilen teminat mektubunun depo edilmesi için başlatılan ilk takip olan … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının derdest olduğu, söz konusu ilk takipten vazgeçilmeden aynı alacak ile ilgili yeniden takip yapılması mümkün olmadığı, itirazsız kesinleşmiş ilk takip dosyasının imha edilmiş olması halinde 4473 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca “başka nedenlerle kaybolan icra dosyalarının ihyası” cümlesinden olmak üzere ihya talep edilebileceği, mükerrer takip sebebiyle davanın HMK 114/2 ve HMK 115/2 gereği usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi kapsamında hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili … ve davalı asil … ve davalılar vekili …’nın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/03/2022

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır