Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/531 E. 2023/442 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/531 Esas
KARAR NO : 2023/442

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı banka arasında 15/02/2019 tarihli 800.000,00 TL bedelli ticari kredi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin imzası aşamasında davalı banka tarafından müvekkili şirkete, kredi sözleşmesine dayalı ödeme yapılabilmesi için hayat sigortası yaptırılması gerektiğini, hayat sigortasının yaptırılmaması halinde kredinin onaylanmayacağını bildirildiğini, bunun üzerine krediyi kullanabilmek için müvekkili şirket davalı bankanın kendi kuruluşu olan .. A.Ş. Firmasından 18/02/2019 başlangıç tarihli … sigorta numarası ile başvuru yaptığını, sigorta primi olarak da 7.703,76 TL ödeme gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket yetkilisi … tarafından 27/02/2019 tarihinde banka tarafından yaptırılan hayat sigortası sözleşmesinin iptali ile ödenen primlerin iadesi talep edildiğini, iptal talebi davalı banka tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini, kendilerince gerçekleştirilen yazılı müracaatlara da haklı bir gerekçe gösterilmeksizin ret cevabı verildiğini, sigorta sözleşmesinin akdedilmesinden sonra müvekkili şirket yetkilisine sigorta sözleşmesi ile birlikte hayat sigortası bilgilendirme formu da imza ettirilmek suretiyle teslim edildiğini, sigortanın başlangıç tarihi 18/02/2019 olduğunu, sözleşmenin hem yazılı hem de sözlü olarak fesh edildiği tarih ise 27/02/2019 tarihi olduğunu, dolayısıyla cayma hakkının kullanılması gereken 15 günlük süre zarfında kullanıldığını, açıklanan nedenlerle müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesinin eki olarak akdedilen hayat sigortası sözleşmesinin cayma hakkı süresi içerisinde feshi nedeni ile davalı tarafa ödemesi gerçekleştirilen 7.703,76 TL sigorta prim ödemesinin iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti: davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili banka arasında 15/02/2019 tarihi 800.000,00 TL bedelli ticari kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu kapsamda davacıya kredi kullandırıldığını, davacı müvekkili banka nezdinde kullanmış olduğu krediyi teminat altında almak amacıyla kendi özgür iradesi ve talebiyle dava dışı …ile … poliçesi imzaladığını, davacının dava konusu prim iadesine yönelik talebini sözleşmenin tarafı olan ve primleri tahsil eden sigorta şirketine yöneltmesi gerekmekte ise de tacir olan davacının tüketici kanunundan doğan hükümlere göre hak talep etmesi de zaten mümkün olmadığını, 6102 sayılı Türk ticaret kanununun sigorta hukuku başlıklı bölümünde tacirler arasında düzenlenen sigorta sözleşmeleri ile ilgili tarafların fesih ve cayma hakları açıkça düzenlendiğini ve davacının bu kapsamda cayma hakkını kullanamayacağını, davacı tacir olmakla ticari faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, TTK m.18/2’de düzenlendiğini, işbu kanunun tacirin gerek hukuki gerek fiili faaliyetlerinden sıradan bir insan gibi sorumlu olmadığını, ticari alanda diğer insanlara göre çok daha fazla bilgi ve tecrübeye sahip olduğu için bilgisizliğini ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağını düzenlediğini, dolayısıyla davacı tacir ticari faaliyetleri ile gerekli tüm, kanunları, ticari hayatın gerek ve teamülleri ile ticari örf ve adeti bilmek zorunda olduğunu, açıklanan nedenlerle husumet itirazı nedeniyle kapsamında davanın öncelikle husumetten reddine, davanın … A.Ş. ‘ye ihbar edilmesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-Davalı bankadan celbedilen genel kredi sözleşmesi.
2-Davalı bankadan celbedilen prim iadesine ilişkin evraklar.
3-Bilirkişi raporu.
4-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası, ticari kredi sözleşmesi kurulurken dava dışı sigorta şirketine ödenen hayat sigortası priminin cayma hakkı kullanılarak hayat sigortasının feshi nedenine dayanan iadesi davasıdır.
Dosyaya celp edilen Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 25.02.2020 tarih ve 2020/7001 Karar sayılı kararı ile, 16.09.2020 tarih ve 2020/İHK- 17138 Karar sayılı kararları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararlarının incelenmesinde, davacının yargılama sırasında dava dışı sigorta şirketine karşı prim iadesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğu, Tahkim komisyonunun red kararına yapılan itirazın, cayma hakkının sonuç doğurması için daini mürtehin olan bankanın onay vermesinin şart olduğu gerekçesi ile itirazın kesin olarak reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı banka tarafından dosyaya ibraz edilen kayıt ve belgelerin incelenmesinde, davacı ile davalı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kredi sözleşmesinin aktedilmesi sebebiyle davacının dava dışı … A.Ş. Tarafından tanzim edilen 18.12.2019 tarihli … numaralı poliçe ile hayat sigortası ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığa ilişkin bankacı bilirkişi ile sigorta uzmanı bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının imzaladığı hayat sigortasının dava dışı sigorta şirketi tarafından tanzim edildiği, eş deyişle davalı bankanın sigorta poliçesinin tarafı olmadığı, davalı bankanın düzenlenen hayat sigortasının daini mürtehini olmasının davalıya husumet düşürmeyeceği, davalı bankanın acente olarak kabul edilmesi halinde ise işbu davanın dava dışı sigorta şirketine izafe edilmediği anlaşılmakla davacının davasının pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
Davacının davasının pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcın, peşin yatırılan 131,57 TL harçtan mahsubu ile noksan 48,33 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.703,76 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 131,57 TL
Karar Harcı : 179,90 TL
Noksan Harç : 48,33 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.622,00TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 212,30 TL
Bilirkişi Gideri : 2.400,00 TL