Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/461 E. 2020/330 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/461
KARAR NO : 2020/330

DAVA : Sorumluluk /Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sorumluluk /Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş’nin 05.12.2000 tarihindeki değerinin negatif olmasına rağmen küçük yatırımcıların yanıltıldığı , bu sebeple AHİM kararına istinaden dava dışı yatırımc…’e Adalet Bakanlığınca ödenen 4.115,83 TL’nin banka yönetici ve hakim ortağı olan davalılardan rücuen tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif dava ehliyetinin olmadığı, ve davalıların sorumlu tutulamayacağı yönünde savunmada bulunduğu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, … A.Ş’nin 05.12.2000 tarihindeki gerçek değerinin negatif olmasına rağmen küçük yatırımcıların yanıltılması gerekçesine dayanan AHİM kararına istinaden Adalet Bakanlığınca dava dışı yatırımcı …’e ödenen 4.115,83 TL’nin Fon kurulu kararı ile bankanın hakim ortak ve yöneticilerinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
… A.Ş’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin Mülga 4389 Sayılı Bankalar Kanununun 14/3-4 maddesi gereğince 06.12.2000 tarihinde Fon’a devredildiği, devre ilişkin 06.12.2000 tarihli 123 Sayılı BDDK kararının iptali istemiyle açılan davada Danıştay 10. Dairesi tarafından 15.12.2005 tarihinde kesinleşen karar ile devre konu işlemin iptaline karar verildiği, verilen kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Alacağın temliki, alacağı devralanla devreden arasındaki ilişki bakımından sebebe bağlı bir işlem olup bu temel ilişki ortadan kalkar ise temlik de geçerliliğini kaybeder. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2012/4370 Esas 2012/9936 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere … A.Ş’nin …’ye devrine ilişkin kararın Danıştay 10. Dairesinin 2004/8038 Esas 2004/7170 Karar sayılı kararı ile iptali edilmiş olması sebebiyle sebebe bağlı işlem niteliğinde olan alacağın temliki işleminin de geçerliliğini kaybettiği, davacı …’nin alacağı temlik alan sıfatıyla iş bu sorumluluk davasını ikame edemeyeceği anlaşılmaktadır. Esasen davacı da alacağın ,fon alacağı niteliğinde olduğunu iddia etmemiştir. Davacının zarar gören alacaklı olarak ödenen bedeli … T.A.Ş’nin yönetici ve hakim ortaklarından TTK. 553-555. maddesi kapsamında rücu talebi bulunmakla davacı vekilinden hükmedilecek tazminatın kime ödenmesinin talep edildiği hususu 10/09/2020 tarihli duruşmada açıklattırılmış, tazminatın davacı … ye ödenmesinin talep edildiği tespit edilmiştir.
TTK. 553 ve TTK. 556. maddesi kapsamında oluşacak zararlar nedeniyle davalıların ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumlu olduğu, ortaklığın doğrudan zarar görmesi halinde alacaklıların dolaylı zararı olarak sonuç doğuracağından, alacaklı tarafından dolaylı zarar nedeniyle açılan davada hükmedilecek tazminatın kendisi adına değil ortaklığa (… T.A.Ş ye) verilmesi yönünde talepte bulunması gerektiği, somut olayda ise davacı …, tazminatın kendisine ödenmesini talep ettiğinden iş bu davanın dinlenemeyeceği nazara alınarak (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/13409 Esas 2018/6594 Karar sayılı emsal ilamı) davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 3.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/09/2020

BAŞKAN
e-imza
ÜYE
e-imza
ÜYE
e-imza
KATİP
e-imza