Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2020/307 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/454 Esas
KARAR NO : 2020/307

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 18.02.2016 tarihinde … 48. Noterliği’nce “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin EK-1’inde proje teslim tarihi 30.09.2018, sözleşme tarihi ise 18.02.2016 olduğunu, sözleşmenin 8. maddesinde satıcı belirtilen teslim tarihini sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçmemesi kaydı ile 6 aya kadar tazminatsız olarak erteleyebileceğinin belirtildiğini, açıkça en geç 18.02.2019 tarihine kadar gayrimenkulün teslim edileceğinin imza altına alındığını, proje teslim tarihi olan 30.09.2018 tarihinde müvekkiline sözleşme gereği verilmesi taahhüt edilen evin teslim edilmediğini, sözleşmenin 8.maddesi uyarınca müvekkilinin sözleşme tarihinden 36 ay olan 18.02.2019 tarihine kadar iyi niyet ile gayrimenkulün kendisine devrini beklediğini, sözleşme gereği müvekkilinin 19.02.2019 tarihinden itibaren gayrimenkul satış bedeli üzerinden %0.25 tutarındaki kira bedelinin tazminat alacağı … 37.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, dosyaya davalılar tarafından itiraz edildiğini, davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sözleşme ile yüklendiği edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, taşınmazı 24.06.2019 tarihli ”Teslim Tutanağı” ile davacıya teslim ettiğini, sözleşmenin 10.maddesinde ” herhangi bir mücbir sebebin oluşması halinde söz konusu durumun devam ettiği süre teslim sürecine eklenir, olağanüstü hava şartlarından oluşan olumsuz değişiklikler sebebiyle çalışılmayan günler de teslim süresine ilave edilecektir” şeklinde hükümle açıkça düzenlendiğini, dolayısıyla … için her yılı 01 Ocak ile 01 Mart tarihleri arasında toplam 60 gün inşaat işlerinde çalışılmayan gün olarak kabul edildiğinden ve sözleşmeni 10.maddesinde çalışılmayan günlerin sözleşme süresine ekleneceği açıkça düzenlendiğinden teslim tarihinin buna göre belirlenmesi gerekeceği, bun ek olarak 15.07.2016 tarihinde ülkemizde meydana gelen darbe girişimi nedeniyle hayatın bir süre durduğunu 23.07.2016 tarihinde ilan edilen OHAL ile bu durum kontrol altına alınmaya çalışıldığını, bu tür durumların mücbir sebep olarak değerlendirileceği, bu sürenin de teslim süresine eklenmesi gerektiğini, tüm bu sebeplerden dolayı davanın reddine, davacının haksız bulunan talep miktarının %20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sözleşme ile yüklendiği edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, taşınmazı 24.06.2019 tarihli ”Teslim Tutanağı” ile davacıya teslim ettiğini, sözleşmenin 10.maddesinde ” herhangi bir mücbir sebebin oluşması halinde söz konusu durumun devam ettiği süre teslim sürecine eklenir, olağanüstü hava şartlarından oluşan olumsuz değişiklikler sebebiyle çalışılmayan günler de teslim süresine ilave edilecektir” şeklinde hükümle açıkça düzenlendiğini, dolayısıyla İstanbul için her yılı 01 Ocak ile 01 Mart tarihleri arasında toplam 60 gün inşaat işlerinde çalışılmayan gün olarak kabul edildiğinden ve sözleşmeni 10.maddesinde çalışılmayan günlerin sözleşme süresine ekleneceği açıkça düzenlendiğinden teslim tarihinin buna göre belirlenmesi gerekeceği, bun ek olarak 15.07.2016 tarihinde ülkemizde meydana gelen darbe girişimi nedeniyle hayatın bir süre durduğunu 23.07.2016 tarihinde ilan edilen OHAL ile bu durum kontrol altına alınmaya çalışıldığını, bu tür durumların mücbir sebep olarak değerlendirileceği, bu sürenin de teslim süresine eklenmesi gerektiğini, tüm bu sebeplerden dolayı davanın reddine, davacının haksız bulunan talep miktarının %20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasında imzalanan “18/02/2016 tarihli düzenleme şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi’nin 8.1 m. gereği tazminat -kira bedeli” alacak talebine ilişkin davacı takip alacaklısının başlatmış olduğu ilamsız icra takibine, takip borçluları-davalıların yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamı için açmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, … 37. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından “18/02/2016 tarihli düzenleme şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi’nin 8.1 m. gereği tazminat -kira bedeli” alacağına ilişkin (02/2019, 03/2019, 04/2019 aylarına ait) 4.014,00-TL asıl alacak ile 113,73-TL işlemiş yıllk %21,25 ticari temerrüt faizi olmak üzere Toplam 4.127,73-TL tutarında alacağa ilişkin olarak davalının davacı yana borcunun bulunup bulunmadığı ve % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK.’nın 4/1 fıkrasında ticari davaların tanımı yapılarak “her iki tarafında ticari işletmesinden kaynaklanan davaların ticari dava olduğu” düzenlenmiş, devam eden fıkrasında, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacak işler arasında “bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve diğer ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan kaynaklanan davalar” da sayılmıştır. Kanunun 5. maddesinde ise, ticari davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu düzenlenmiştir.
Ancak 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-ı maddesinde ise; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçla hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı biçimde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. fıkrasında da “tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. fıkrasında da; “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi olmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, uyuşmazlığın “18/02/2016 tarihli düzenleme şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi ve eki 24/06/2019 tarihli ek prokolden kaynaklandığı, söz konusu sözleşmenin konusunun konut olduğu, davacının tüketici olduğu, davalı tarafından da duruşmada dava konusu ihtilafın tüketici sözleşmesinden kaynaklı olduğunun beyan edildiği görüldü.
Davanın konusunun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren Tüketici Kanunu kapsamında tüketici sözleşmesinden kaynaklı olduğu ve davanın ise Tüketici Kanununun yürürlüğe girdiği tarih olan 28.05.2014 tarihinden sonra 12/07/2019 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu, görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen incelenebileceğinden mahkememizin görevsizliği yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-) Davacı tarafın davasının dava dilekçesi ekinde sunulu gayrimenkul satış vaadi sözleşme ve eklerinde konut olarak görüldüğü ve davacının tüketici olduğu anlaşılmakla, davaya bakma görevinin TÜKETİCİ MAHKEMESİNDE olduğu bu nedenle mahkememizin görevsizliği dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine,
2-)Görevsizlik kararının kesinleşmesine müteakiben 2 hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-)Yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı takdirde harç, yargılama gideri, vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
5-)Süresi içerisinde dosyanın gönderilmesi için mahkememize başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasınını hususunun ihtarına,
dair, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır