Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/424 E. 2022/351 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/424 Esas
KARAR NO : 2022/351

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve müvekkili … ile davalı şirket arasında 06/05/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere imzalanan ve müvekkil …’un kefil olarak imzasının bulunduğu Mayıs ayında süresi dolan Franchise sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 2.maddesinde, aylık Franchise bedeli olarak 4.aydan itibaren başlamak üzere %8 ciro bedelinin ödeneceği, 1.500,00 USD ‘nin %8 ciro bedelinin altında kalması halinde 1.500,00 USD + KDV’nin ödeneceği, %8 cironun 1.500,00 USD’nin tekabül ettiği TL miktarından fazla olması durumunda bu miktarın ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalı tarafa 2014 yılından itibaren her ay 3.000,00 TL + KDV olarak 3.540,00 TL ödeme yapıldığı, davalının bu miktarı yıllardır kabul ettiği, düzenlenen senetleri müvekkile iade ettiği, müvekkilin franchise giriş bedeli, sözleşme kapsamındaki ürün ve cihazların alınması, 4.aydan başlamak üzere vadesi gelmiş aylık 3.000,00 TL + KDV franchise bedelini her ay düzenli olarak banka aracılığı ile davalı şirkete ödediği, karşılığında bu ürünlere ilişkin düzenlenen senetlerin müvekkile iade edildiği, franchise sözleşmesi kapsamında 52.000,00 TL ödemenin banka aracılığı ile davalıya ödendiği, franchise sözleşmesi uyarınca düzenlenen ve davalıya teslim edilen ve ancak bankalara ve 3.kişilere ciro edilen senetler ödenerek senetlerin iade alındığı, davalının hiçbir borca dayanmayan teminat amaçlı kendisine verilen senetleri icraya koyduğu, müvekkillerin davalı tarafa hiçbir borçlarının olmadığı, izah olunan nedenlerle sunulan ödeme dekontları dikkate alınarak teminatsız bu talebin kabul edilmemesi halinde takdir edilecek teminat karşılığında takibin durdurulmasına, … 32. İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasından borçlu olunmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli olarak takip yapılması nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflara arasındaki franchise sözleşmesi nedeniyle başlayan ticari ilişkinin bu sözleşmenin sonuna kadar kesintisiz 5 yıl sürdüğü, taraflar arasındaki ilişkinin sadece franchising sözleşmesine dayalı olmadığı, kira sözleşmesinde de kaynaklandığı, davacıların müvekkiline halen senet borcu ve kira borcu bulunduğu, taraflar arasındaki her türlü ödeme ilişkisinin senede bağlanmadığı, davacıların işbu dava tarihi itibariyle müvekkile herhangi bir borcu olmadığını ifade etmesine rağmen işbu davanın açılış tarihinden sonra bakiye kira borcuna istinaden müvekkili 22/07/2019 tarihinde 10.000,00 TL tutarında ödeme yaptıkları, bu ödemeden sonra dahi davacıların müvekkile bakiye borcu bulunduğu, işbu dava konusunun … 32. İcra Dairesinin …Esas sayılı takibi taraflar arasındaki mal alım satımı nedeniyle keşide edilen senetlere dayalı olduğu, açıklanan nedenlerle ve fazlaya dair her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, müvekkilinin zararının İİK m.72/4 gereğince %20’den az olmamak üzere takdiri ile davacılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 2004 sayılı İİK m72. Kapsamında icra takibinden sonra açılmış senetten kaynaklı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, icra takibine konu senet bedellerinin davalı yana ödenip ödenmediğini, icra takibi nedeniyle davacının davalı yana borçlu bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan 21/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraf şirketler arasında akdedilen 06/05/2014 tarihinde imzalanan Pronail Franchise Sözleşmesi’nin konusunun “Franchising sisteminin ve Pronail marka ve logosunun franchise alan tarafından münhasıran manikür, pedikür, protez tırnak bakımı ve sağlığı, kalıcı makyaj, cilt bakımı ve franchise verenin sektördeki ihtiyaçlar doğrultusunda ekleyeceği yeni hizmetlerin verileceği salon olarak kullanılması ve işletilmesi ile ilgili şartların karşılıklı olarak belirlenmesi ve belirlenen yükümlülüklerin karşılıklı olarak taahhüt edilmesi olduğu, sözleşmenin 2.maddesinde, aylık Franchise bedeli olarak 4.aydan itibaren başlamak üzere %8 ciro bedelinin ödeneceği, 1500 doların %8 ciro bedelinin altında kalması halinde 1500 dolar+kdv’nin ödeneceği, %8 cironun 1500 doların tekabül ettiği TL miktarından fazla olması durumunda bu miktarın ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 5.maddesi ile Franehise alanın işbu sözleşme süresince Franchise Veren’e salondan elde ettiği aylık toplam cironun yukarıda belirtilen miktarını marka ve franchising sistemi kullanım bedeli olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, sözleşmenin süresinin tanzim ve imza tarihinden itibaren 5 yıl olduğu, taraflarca sözleşme süresi dolmadan 1 ay önce sözleşmenin uzatılacağı bildirilmedikçe sözleşme süresi bitiminde otomatik olarak sona ereceğinin belirlendiği, kira sözleşmesi hususunda; taraflar arasında 01/09/2014 tarihinde imzalanan kira sözleşmesinin konusunun, “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine görce Kiraya veren ve Kiracı arasında kabul ve imza edilen aşağıdaki 3.maddede belirtilen “Kiralanan Yer’e” dair olan bir kira sözleşmesi olduğu, kira sözleşmesinin 3.maddesinin, bu sözleşme ile … Aadresindeki … mağazasında zemin katta 91.06 m2 büyüklüğündeki ekte planda gösterilen alan … markasıyla kullanılmak üzere kiralandığı, alt kiraya verenin davalı kiracının davacılar olduğu, kira sözleşmesinin 9.maddesinde ciro esasına dayalı kira bedelinin belirlendiği,”Aylık kira bedeli kiracının kiralanan alanda faaliyet gösterecek satış mağazasının bir takvim ayına ait net satışının “45’i olduğu, net satışın satışlardan elde edilen meblağdan katma değer vergisi çıktıktan, satış iadeleri ve satış indirimleri düşüldükten sonra kalan meblağı ifade ettiği, aylık cironun tespitinde kiracının her ay bir sonraki ayın 5 günü içinde Kiraya Verene resmi muhasebe kayıtlarına dayanarak yapacağı yazılı bildirimin esas alınacağı, tarafların Kiraya Verenin alacağı asgari aylık kira bedelinin 5.500.- TL olması hususunda mutabık kaldıkları, kira sözleşmesinin 10.maddesinde. Kiracının sözleşmenin imza anında bu sözleşmeden doğacak borçları ve Kiraya Verenin her türlü zararlarının teminatı olarak 6.000.-USD bedelli depozitoyu nakit veya teminat mektubu olarak vermeyi kabul ettiği hususlarının belirlendiği, cari hesap ekstresi hususunda; davalı tarafından dava dosyasına sunulu cari hesap cekstresinin davacı … Merkezi Perakende’ye ait olduğu, cari hesap ekstre döneminin 01/01/2019-17/07/2019 tarihleri arası olduğu, toplam borç tutarının 83.073,35 TL toplam alacak tutarının 62.196,28 TL olduğu, borç bakiyesinin 20.877.07 TL olduğu tespit edilmiştir.¸
Yukarıdaki tabloda dökümü yapılan dekontlar üzerindeki ödemelerin davacılardan … tarafından davalı …adına “…” açıklaması ile yapıldığı, yukarıda yer alan kaparo ödemelerinin davacı ticari defterlerinde, 02/10/2014 tarih 5 nolu yevmiye kaydı ile 8.000,00 TL, 02/10/2014 tarih 5 nolu yevmiye kaydı ile 9.000,00 TL, 02/10/2014 tarih 5 nolu yevmiye kaydı ile 9.000,00 TL, 02/10/2014 tarih 4 nolu yevmiye kaydı ile 12.000,00 TL, 01/10/2014 tarih 3 nolu yevmiye kaydı ile 14.000,00 TL olarak kaydının yapıldığı, 2014 yılı ticari defterlerinin noter açılış tasdik tarihinin 01/10/2014 olduğu, ¸
Davalının dosyaya sunduğu iki dekontun da aynı olduğu, EFT’nin davalı … Ltd. adına davacı … Merkezi tarafından gönderildiği, işbu ödemenin davacı ticari defterlerinde … tarih … yevmiye numarası ile kayıtlı olduğu, ihtarnameler hususunda; davacı vekilinin … 23.Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, muhatap/davalıya konusu “işbu ihtarname gereğince ihtar çekenlerin imzasının bulunduğu 3 adet bononun ve taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin bitim tarihinden sonrasını kapsayan ciro prim senetlerinin iadesinin, kira sözleşmesinin sona ermesi halinde 6.000.- dolar depozito bedelinin iadesinin ihtaren bildirilmesi”olan bir ihtarname keşide ettiği, davacı vekilinin … 23.Noterliği’nin… tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile muhatap/davalıya konusu “karşı tarafça … 31.Noterliği aracılığı ile … yevmiye numaralı cevabi ihtarnameye karşı cevapların sunulması” olan bir ihtarname keşide ettiği, icra dosyası üzerinden yapılan inceleme hususunda; davalı/alacaklı’nın davacılar/borçlular adına … 32.İcra Dairesi’nden … – tarihli … E dosyası ile başlattığı takibin dayanağını 22.000,00 TL Senet (vade tarihi 10/04/2017 keşide tarihi 09/09/2014 No:3), 22.000,00 TI. Senet (vade tarihi 10/05/2017 keşide tarihi 09/09/2014 No:2), 22.000,00 TL Senet (vade tarihi 10/06/2017 keşide tarihi 09/09/2014 Na:1) olan üç adet senet oluşturduğu, 22.000,00 TL senet alacağı(10/04/2017), 6.517,24 TL işlemiş faiz (Ticari), 22.000,00 TL senet alacağı(10/05/2017). 6.340,97 TL işlemiş faiz (Ticari), 22.000,00 TL senet alacağı(10/06/2017), 6.158,79 TI işlemiş faiz (Ticari) olmak üzere toplam 85.017,03 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (yıllık 419,50 (ticari)değişen oranlarda) faizi ile tahsili talebi olduğu (fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep haklarının saklı olduğu), TBK 100 md.gereğince kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve fer’ilere mahsup edilecektir şeklinde olduğu görülmektedir. ¸¸
Davalı ticari defter incelemesi hususunda; davalı, mahkeme tarafından belirlenen 10/01/2020 tarihinde saat 14:00’da yapılan incelemede hazır bulunmamış, 10/02/2020 tarihinde davalı vekili … yerinde inceleme için aranmış, davalı vekili davalının ticari defter sunmayacağını söylemiş olduğundan davalı ticari defter incelemesi yapılamadığı; davacı 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 yılları ticari defter incelemesinde, işbu ticari defterlere ait noter – açılış tasdiklerinin yliTK 64/3.maddesi gereği kanuni süresi içinde yaptırıldığı, 2014,2015,2016,2017 yılları yevmiye defterlerine ait noter kapanış tasdiklerinin kanuni süresi içinde yaptırıldığı, 2018 yılı yevmiye defterinin noter kapanış lasdikinin bulunmadığı ve defter-i kebir defterine yazdırıldığı, 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin haziran/2020 sonuna kadar süresinin bulunduğu, ticari defterlerin 2018 yılı haricinde sahibi lehine delil teşkil edebileceği davacı ve davalı hesap incelemesi hususunda yapılan incelemede; davacı hesap incelemesi hususunda; davacı hesap incelemesi franchise – işyeri kira – mal alım satımları, demirbaş, elektrik,su vs. olmak üzere üç başlık altında incelenecek olup davalı icra takibine konu 3 adet senedin dayanağı tespit edilmeye çalışılacağı, davacı kira, franchise fatura ve ödemelerinin yapılan incelemeleri, yıllar itibariyle 31/12/… tarihlerinde oluşan davalı cari hesaplarının (320-Satıcılar, 329-Diğer Ticari Alacaklar) bakiyeleri aşağıdaki gibidir.
Yıl Bir Sonraki Yıla Deyreden Bakiye
2014 30.995,85 TL(31/12/2014- …yevmiye no)
2015 5.495,09 TL (31/12/2015 — … yevmiye no)
2016 11.676,72 TL (31/12/2015 — … yevmiye no)
2017 93.256,26 TL(31/12/2017 — … yevmiye no)
2018 14.878,17 TL(31/12/2018 — … yevmiye no)
2019 30.951,54 TL (29/05/2019 Takip tarihindeki bakiye)
2019 41.280,58 TL (03/07/2019 dava tarihindeki bakiye)
2019 20.075.14 TL(31/12/2019 Tarihli bakiye — … yevmiye no)
Yukarıda ticari defterler üzerinden incelemesi yapılan … ve … cari hesaplarında takip edilen davalı Zeren’e davacının 2014, 2015, 2016 yıllarında kira ve franehise faturalarını ödediği, bir sonraki yıla devreden bakiyelerin devreden yıl içinde ödendikleri, 2017 yılına gelindiğinde davacının kira ve franchise faturaları için ağırlıklı olarak ödeme yapmadığı, sene sonu itibariyle oluşan 93.256,26 TL bakiye için 2018 yılı içinde verdiği senetlerle ve banka havaleleri ile işbu bakiyeyi kapattığı, 2018 yılı sonunda davalıya olan borç bakiyenin 14.878,17 TL olduğu, 2019 yılına gelindiğinde 29/05/2019 takip tarihindeki davalıya borcun 30.951,54 TL olduğu, 03/07/2019 dava tarihindeki bakiyenin 41.280,58 TL olduğu, 31/12/2019 tarihli davalıya borç bakiyenin 20.075,14 TL olduğu, davacı 2019 yıl sonu bakiyesini 28/08/2019 tarihi itibariyle oluşturduğu yıllar itibariyle 31/12/… tarihlerinde oluşan borç senetleri (321- 421) bakiyeleri aşağıdaki gibidir.
Yıl Bir Sonraki Yıla Devreden Bakive
2014 141.224,10TL
2015 80.624,10 TL
2016 46.308,00 TL
2017 —————
2018 68.400,00 TL
2019 43.674,00 TL

Yukarıda ticari defterler üzerinden incelemesi yapılan 321-421 hesaplarda takibi yapılan borç senetlerinin vadelerinin yıllara yayıldığı, her yıl yenilerinin verildiği, vadesi gelen senetlerin ödendiği, sık olmamakla birlikte bazı senetlerin iade edilerek yerine yenilerinin verildiği, takibe konu 09/09/2014 düzenleme tarihli her biri 22.000,00 TL bedelli 3 adet senedin 2014 ve takip eden yıllara ait ticari defter kayıtlarında bulunmadığı, 2016 yılından devreden 2016 ve 2017 vadeli toplam 46.308,00 TL’lık 10 adet senedin nakit olarak 30/09/2017 tarihinde ödendiği, (yevmiye madde no:197), 2017 yılı ticari defterlerinde vadeleri 2017 yılı olan takibe konu 3 adet senect ödemesine de rastlanmadığı, 2017 borç senedi bakiyesinin bulunmadığı, 2018 sene sonu bakiyesi olan 68.400,00 TL.lık senedin 2019-2020 vadeli 19 adet senetten oluştuğu, her bir senedin 3.600 TL bedelli olduğu, 2019 sene sonu bakiyesinin ise (3.600 TL*9 adet senet — 32.400 TL) 11/2019, 12/2019, 01/2020, 02/2020, 03/2020, 04/2020, 05/2020, 06/2020, 07/2020 vadeli senetler ile 15/09/2019 vadeli senet kalanı 11.274,00 TL toplamı olduğu, işyeri kiraları hususunda; davacı ticari defterlerinde işyeri kiralarının Genel Yönetim Giderlerinden 770.01.01 hesap kodunda “İşyeri Kira” hesap adıyla takip edildiği, davalının 2014, 2015, 2016 yıllarıdan 320.01.02 cari hesap koduyla takip edildiği, 2017,2018. 2019 yıllarında 329.01.001 cari hesap kodunda takip edildiği, franchise ve kira ödemelerinin aynı cari hesap kodlarında takip edildiği, yukarıda incelemesi yapılan ürün, malzeme, demirbaş, dekorasyon faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, vadeli senetler verilmek suretiyle ödeme yapıldığı, sonuç olarak, davacı 2014, 2015, 2016, 2017. 2018, 2019 yılları ticari defterlerine ait noter açılış tasdiklerinin YTTK 64/3.maddesi gereği kanuni süresi içinde yaptırıldığı, 2014,2015,2016,2017 yılları yevmiye defterlerine ait noter kapanış tasdiklerinin kanuni süresi içinde yaptırıldığı, 2018 yılı yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin bulunmadığı ve defter-i kebir defterine yazdırıldığı, 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin haziran/2020 sonuna kadar süresinin bulunduğu, ticari defterlerin 2018 yılı haricinde sahibi lehine delil teşkil edebileceği, … bedellerinin toplamda 52.000 TL olarak ödendiği, ödemelerin davacı ticari defterlerine kaydedildiği, davacı kiralarınının her ay davalı tarafından faturalandırıldığı, kira faturalarının davacı tarafından ticari defterlere kaydedildiği, her ay itibariyle (bazen gecikmeli) ödendiği, davalının sözleşmede geçen ciro prim/franchise bedelleri için davacıya her ay fatura düzenlediği, faturaların davacı ticari defterlerine kaydedildiği. davacının her ay vadeli veya her ayda birden fazla vadeli olacak şekilde toplu olarak kısa ve uzun vadeli sencetler düzenlediği, senetlerin ticari defterlere kaydedildiği, senetlerin ödendiği, davacının davalıdan 2014-201 5-2016 yılları haricinde ürün alışının bulunmadığı, takibe konu her biri 22.000,00 TL bedelli 3 adet senedin davacı ticari defterlerinde kaydının bulunmadığı, işbu senetlerin dayanağı taraflar arasında ticari bir ilişki sonucu düzenlenen herhangi bir belgeye rastlanmadığı, davacı ticari defter kayıtlarında davalı ile olan her bir ticari ilişkisinin tek bir cari hesapta izlendiği (2014-2015-2016 yıltarında 320 cari hesap kodunda, 2017-2018-2019 yıllarında 329 cari hesap kodunda), davacı ticari defterlerinde 31/12/2019 tarihinde oluşan davalı cari hesap alacağının 20.075,14 TL olduğu, işbu bakiyenin 07/2019-08/2019 kiraları ile diğer küçük bir bakiyeden kaynaklandığı, davacının 11/2019, 12/2019, 01/2020. 02/2020, 03/2020, 04/2020. 05/2020, 06/2020, 07/2020 vadeli her biri 3.600,00 TL bedelli toplam 32.400.00 TL senet ile 15/09/2019 vadeli senetten kalan 11.274,00 (senedin tamamı 15.274,00 TL) TL bakiyeyi ödemediği, böylece davalıya ödenmeyen senetten kaynaklı 45.674,00 TL borcunun bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 06/05/2014 tarihinde başladığı, süresinin 5 yıl olduğu, süre uzatımına dair ek sözleşme veya protokole rastlanmadığı, davacının davalıya olan cari hesap ve senetten kaynaklı borcunun takibe dayılı senetlerden kaynaklanmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-821 E. 2019/58 K sayılı 05/02/2019 tarihli ilamı; “…Bonoda şekil şartları TTK’nın 688. maddesinde sayılmıştır. Bunlar; “Bono” ya da “…” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senedin bono niteliği kaybolur. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir.
Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden yada malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir (Poroy,R.: Kıymetli Evrak Hukuku Esasları 11. Bası, İstanbul 1989, s. 237 vd.).
Yerleşik Yargıtay içtihatları ve öğretide kabul edildiği üzere, bonolara özgü seçimlik unsurlardan biri de temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik “bedel kaydı”dır. Yinelemek gerekirse “bedel kaydı” kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehdarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar. Aslında kambiyo senetleri hukuku yönünden bu kayıtların bir anlamı ve önemi yoktur. Çünkü kambiyo senedinin düzenlenmesiyle, mücerret bir borç ilişkisi yaratılmaktadır. Bu nedenle de karşı edimin elde edilip edilmediğinin önemi de bulunmamaktadır. Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel defi nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır.
Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehdarı, artık senedin “kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu” yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır.
Borç ikrarını içeren bir belge aleyhine kanıt sunulabilir. Ancak; ikrar borcun nedenini içeriyorsa, sadece bu nedenin gerçekleşmediğinin kanıtlanması gerekir (12/4/1933 gün ve 1933/30-6 sayılı YİBK ).
Bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Ancak senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır (HMK’nın m. 191/1, TMK m. 6). Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, buna senedin talili denmektedir. Bu anlamda talil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir ve bu hâlde ispat yükünün kaydın aksini iddia edene ait olacağında kuşku bulunmamaktadır…” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler yerinde bulunmuş olmakla; 2004 sayılı İİK madde 72. kapsamında icra takibinden sonra açılmış 3 adet senetten kaynaklı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasında, taraflar arasındaki ihtilaf, icra takibine konu senet bedellerinin davalı yana ödenip ödenmediğini, icra takibi nedeniyle davacının davalı yana borçlu bulunup bulunmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Takibe ve davaya konu bonolar, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu sebeple bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu somut olayda da teminat senedi olarak verildiğini ileri süren tarafa aittir. Senetlerde borcun sebebi “malen” olarak belirtilmiş olduğundan, davalının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır (HMK’nın m. 191/1, TMK m. 6). Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, buna senedin talili denmektedir. Talil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) sebebine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir ve bu hâlde ispat yükü kaydın aksini iddia edene ait olup davacılar senedin taraf şirketler arasında akdedilen Franchise sözleşmesi sözleşmesinin teminatı amacıyla davalı şirkete verildiğinin iddia etmektedirler. Menfi tespit davalarında ise ispat külfeti kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafa aittir. Davalı taraf iddiasını dava konusu üç adet bonoya dayandırmıştır. Bonolar üzerine malen kaydının düşüldüğü tespit edilmiştir. Bonolar, yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak, usulüne uygun düzenlenmeleri koşulu ile mücerretlik ilkesi uyarınca, temelindeki hukuki ilişkiden ayrık olarak, tek başına alacağın varlığını ispata yeterlidir. Davaya konu bonolarda alacaklı davalı olup, bonoları sunmak suretiyle alacağının varlığını ispat etmiştir. Davacılar ise bonoların teminat olarak verildiğini, bedelsiz kaldığını belirtmek suretiyle, bono metninde bulunmayan teminat amacıyla düzenlendiğini belirtmek suretiyle aksini iddia ettiğinden, (talil ettiğinden) yerleşmiş Yargıtay uygulamaları gereğince ispat külfeti senedi talil eden tarafta olup, bu hali ile ispat külfeti yer değiştirmediğinden, ispat külfeti davacılara aittir. Davacı taraflar senetlerin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak nitelikteki iddiasını HMK madde 200 ve 201. maddesi gereği ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir. Sunulan senetlerin metinlerinde malen verildiğine dair bir ibare bulunduğundan, senetlerin bu sebeple düzenlenmediğini yani teminat amacıyla verilmiş olduğunu, davalı taraftan sadır olmuş yazılı belge ile kanıtlamak zorunda olup, davacı tarafça bu yönde belge sunulmamıştır.
Her ne kadar davacı şirketin ticari defterleri incelenmişse de, davacı taraflar delil olarak münhasıran davalının ticari defterlerine dayanmadığından, davacı ticari defterleri yukarıda belirtilen anlamda kesin delil niteliğini taşımayacak olup, bu defterlerde davalıdan alacaklı olarak gözükmesinin dahi dava konusu senetlerden dolayı borçlu olmadığını kanıtlayacak kuvvette yazılı ve kesin delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Somut olayda, davacının ticari defter ve kayıtlarında davaya konu senetler kayıtlı olmayıp, üstelik bilirkişi raporunda davacının davalı yana 43.674,00-TL borçlu durumda olduğu tespit edilmiş olmakla, davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığından, diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu senetlerin teminat olarak verildiğini, bedelsiz kaldığını ispat yükü kendisinde olan davacının aynı kuvvette yazılı ve kesin delille kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında bono düzenlenerek teminat amacıyla davalıya verileceği yönünde bir hüküm yer almadığından, senetlerin sözleşme ile bağlantılı olarak düzenlendiği anlaşılamamış olup, kıymetli evrak olan malen kaydı bulunan bonoların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmamasının bonoların geçerliğini etkilemeyeceğinden, yukarıda ayrıntılı olarak yazılı bulunan gerekçelerle, davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacıların davasının REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 1.451,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.371,18 TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.852,21 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-)Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.451,88 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Bakiye Harç : 1.371,18 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.524,000 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans :00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 176,90 TL