Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/383 Esas
KARAR NO : 2021/682
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin, davalı bankanın … Şubesi nezdinde… No.lu TL cinsi, … no.lu USD cinsi ve …no.lu EURO cinsi hesapları bulunduğu, müvekkil ile davalı banka arasında müşteri ilişkileri vd. konuları düzenleyen imzalanmış hiçbir sözleşmenin bulunmadığını, yani müvekkilin hesapları herhangi bir sözleşmeye bağlı olmadığı, müvekkilin davalı banka nezdindeki 3 adet hesabı kontrol edildiğinde, kanuna aykırı bir şekilde parça parça çok sayıda kesinti yapıldığı, müvekkilin TL cinsi hesabından 02.03.2017 tarihinden itibaren parça parça olmak üzere 236 adet işlemde toplam 957,00 TL izinsiz olarak çekildiği, müvekkilin USD cinsi hesabından 01.03.2017 tarihinden itibaren parça parça olmak üzere 45 adet işlemde toplam 149,80 USD izinsiz olarak çekildiği, müvekkilin TL cinsi hesabından 03.04.2017 tarihinden itibaren parça parça olmak üzere 13 adet işlemde toplam 28,40 EURO’nun izinsiz olarak çekildiği, yukarıda belirtilen haksız kesintilerin iadesi için iadeli taahhütlü posta marifetiyle ihtarname gönderildiği, davalı bankanın cevabi yazısında herhangi bir hukuksuz işlemin olmadığı yönünde cevap verildiği, müvekkilin hesaplarından haksız olarak parça parça alınan toplam 957,00 TL, 149,80 USD ve 28,40 EURO’nun alındıkları tarihlerden itibaren işleyecek AVANS faizi ile birlikte müvekkile İADE edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının hesaplarından alınan ücretlerin bir kısmı davacının kredi kartı ve kredi borçlarının geri ödemeleri iken, bir kısmı davacının gerçekleştirdiği bankacılık işlemleri nedeniyle ödediği işlem ücreti ve komisyonu olduğu, müvekkil banka ile davacı arasında 2006 yılından itibaren devam eden ticari ilişki bulunduğu, bu geçen 15 yıllık süre içinde kredi kullanıldığı ve sayısız bankacılık işlemleri gerçekleştirildiği, Bahse konu ücret ve komisyonların büyük bir kısmı şubesiz internet bankacılığı üzerinden bizzat davacının yapmış olduğu işlemlere dayandığı, Müvekkil ile davacı arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığı, -Örnek, 15 adet işlemin kredi kartı geri ödemesine ilişkin olduğu, -Örnek, USD cinsi hesaptan 6 adet işlemin döviz satış işlemine yönelik olduğu, -Örnek, EURU cinsi hesaptan 07.07.2017 tarihli işlemin döviz satış işlemine ilişkin olduğu, yukarıda belirtilen işlem bedellerini davacının geri istemesinin mümkün olmadığını, diğer işlemlere bakıldığında, davacı tarafından gerçekleştirilen EFT, SWİFT ve havale işlemleri nedeniyle oluşan komisyon, hesap işletim ücreti ve hesap ekstresi gönderim ücreti olduğunun anlaşıldığı, Davacının basiretli bir tacir olarak bu ücretlerin neden alındığını bilmesi gerektiği, davacı dava konusu bu ücretleri şubelerden ve internet bankacılığı sitesinden her zaman öğrenme imkanı bulunduğu, alınan hizmetlerin bir bedeli olacağını bilmeleri gerektiği, Dava konusu işlemlerin internet bankacılığı kanalı ile gerçekleştirildiği, bu yönde sözleşme imzalandığı, bu kanaldan yapılan işlemlerin tamamı davacının onayı ile gerçekleştirildiği, bu sırada sistemsel olarak ne kadar ücreti alındığı ekranda gözüktüğü ve davacının onayı ile bu işlemlerin (EFT, SWİFT, Döviz alım satım işlemleri) gerçekleştirildiği, davacının onayı ile gerçekleşen bu işlemlerin iadesinin istenilemeyeceği, Davacı bir sermeye şirketi statüsünde faaliyet gösterdiği için her yıl gelir ve giderlerini ticari defterlerine işlemekte olduğu, bu defter ve kayıtların şirket yetkililerince denetlendiği ve yönetimin ibra edildiği, Davacı yıllar içinde bu işlemlere itirazı kayıt ileri sürmeksizin icazet verdiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, davacının banka hesaplarından yapılan kesintilerin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizleriyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, Davalı tarafın bankacılık işlemi nedeniyle davacının hesaplarından kestiği bedellerin davacı tarafça iadesini talep etme hakkı olup olmadığı, davacıdan tahsil olunan bedellerin yerinde olup olmadığı ve varsa miktarının ne kadar olduğu hususlarından kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce deliller toplanıp dosya üzerinde bankacı bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmış olup, Bankacı Bilirkişi … tarafından hazırlanan 22.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”Taraflar Arasındaki İlişkinin ve Uzlaşmazlığın İrdelenmesi: Dava konusu işlemler davalı bankanın …Şubesi nezdindeki davacıya ait … no.lu TL cinsi, …nolu USD cinsi ve …no.lu EURO cinsi hesaplar üzerinden gerçekleştirilmiştir. Dosya içeriğinde bulunan tarafların sunmuş oldukları delillere göre aşağıda tespit ve değerlendirmeler yapıldığı, ihtilafın; Davalı bankanın davacıya ticari nitelikli DEK taksitli kredi/ler kullandırmış olduğu, davacıya şirket kredi kartları tahsis edilmiş olduğu, davacının internet bankacılığı şubesi üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Anılan taksitli. DEK ticari kredinin taksit ödemesi sırasında oluşan kur farkı, kredi kartı ödemeleri ve internet bankacılığı üzerinden yapılan çok sayıda işlem nedeniyle alınan ücret ve komisyonlardan dolayı, TL cinsi 236 adet işlem nedeniyle toplam 957,00 TL, USD cinsi 45 adet işlem nedeniyle toplam 149,80 USD ve EURO cinsi 13 adet işlem nedeniyle toplam 28,40 EURO’luk ücret ve komisyonun haksız olarak tahsil edildiği iddia olunarak, bu tahsil edilen ücret ve komisyonların işlemiş faizi ile birlikte davacıya iade edilmesi’nin hüküm altına alınması istenildiği, Sözleşmeler: 1- Genel Kredi Sözleşmesi, davalı bankanın …Şubesi ile davacı kredi lehtarı … LTD. ŞTİ. arasında yukarıda tabloda belirtildiği gibi 100.000,00 USD ile 100.000,00 TL’lık Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Bahse konu işbu sözleşmeleri dava dışı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla 125.000,00 USD ile 125.000,00 TL’lık kefalet limiti dâhilinde imzalamış oldukları açıkça görülmektedir. Kefalet akdi huzurdaki davanın konusu dışında kaldığı için, bu yönde daha fazla bir irdeleme ve değerlendirme yapılmadığı, 2-Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi: davalı bankanın …Şubesi ile davacı kredi lehtarı … LTD. ŞTİ. Arasında 03.08.2015 tarihli Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi imzalandığı, 3-Tüzel Kişi İnternet Bankacılığı Üyelik Sözleşmesi: davalı bankanın …Şubesi ile davacı … ŞTİ. arasında …….2006 tarihli İnternet bankacılığı Üyelik Sözleşmesi imzalanmıştır. Dava konusu işlemler kredi tahsisi ve kullandırımı dışında kalan çeşitli bankacılık işlemlerine (EFT, havale, SWİFT, kredi kartı ödemeler, döviz alım-satım işleri vs) ait olarak tahsil edilen ücret ve komisyonlara dayandığı, (B-1) bendi altında tabloda sunulan … no.lu TL Cinsi hesaptan alınan ücret ve komisyonlar toplam tutarı 957,00 TL olduğu, (B-2) bendi altında tabloda sunulan …no.lu USD cinsi hesaptan alınan ücret ve komisyonlar toplam tutarı149,80 USD olduğu, (B-3) bendi altında tabloda sunulan … no.lu EURO cinsi hesaptan alınan ücret ve komisyonlar toplam tutarı 28,44 EURO olduğu, C-) Sözleşme Koşullarına Göre İrdeleme: taraflar arasında imzalanan sözleşmenin masrafları düzenleyen 6/1. maddesinin ; “…Banka bu sözleşmeye dayanarak açtığı ve açacağı her türlü krediler ile hesaplara ve aldığı teminatlara banka tarafından saptanan en yüksek oranları geçmemek üzere belirleyeceği oranlarda her nevi komisyonları, ücret, masraf ve sair giderleri müşteriye ihbarda bulunmaksızın uygulayarak bunların, gider vergileri ve sair resim ve harçları ile birlikte cari hesabına borç yazabilecektir. Banka uygulamakta olduğu komisyon oranlarını müşteriye önceden ihbarda bulunmak zorunda olmaksızın, tek taraflı olarak, dilediği zaman ve miktarda artırmaya yetkilidir. “; denilmiştir. Ancak, her türlü ücret, masraf ve komisyon ile teminatların ekspertiz (örnek: rehinli aracın ekspertizi ve diğer maddi teminatlar vesair) ücretlerinin müşteriden tahsil edilebileceği, orada, açıkça belirtilmektedir. Bahse konu sözleşme çerçeve niteliğinde Genel Kredi Sözleşmesi olması nedeniyle ücret, masraf ve komisyon miktarına ilişkin kalemler belirtilmemiştir. Çünkü bu tür çerçeve niteliğindeki sözleşmeler ile defalarca kredi kullandırmak mümkündür. Dava konusu bankacılık işlemleri hesabın açılış sırasında yanlar arasında akdedilen Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinde içerik itibariyle daha kapsamlı olarak düzenlenmiş olduğu görülebilecektir. Ancak bahse konu sözleşme 2006 yıllarına sirayet ettiği için davalı bankaca arşivden bulunup dosyaya sunulmamış olduğu anlaşılmaktadır. Bir an için bahse konu sözleşme dosyaya sunulmuş olsa bile sadece havale, EFT, SWİFT, döviz alım satım işlemlerinde komisyon alınacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş olduğu görülebilecektir. Başka bir anlatımla somut olarak nispi ya da maktu bir ücret ve komisyon miktarına yer verilmemiş olduğu, D-) Alınan Ücret ve Komisyonun Dayanağı: 1-Dosya içeriğine göre davalı banka tahsil etmiş olduğu ücret ve komisyonları TC Merkez Bankasına bildirip şube lokallerinde halkın görebileceği alanda teşhir edilen ücret ve komisyon tarifesine dayandırmaktadır. Genel hatlarıyla tahsil edilen ücret ve komisyonların TCMB bildirilen ücret ve koisyonlar kapsamında tahsil edilmiş olduğu, 2-Davacı, dosya içeriğinde bulunan internet bankacılığı başvuru formuna göre 2006 yılından bu yana kurumsal internet bankacılığı üyesi olduğu, bilirkişi raporunda bulunan tablolar dahilinde sunulan işlemlerin hemen tamamı internet bankacılığı şubesi üzerinden gerçekleştirilmiş oldukları görülmektedir. Dava konusu işlemleri genel olarak nev’i itibariyle gruplandırmak gerekirse, kredi kartı, havale, EFT, SWİFT (uluslarası para transferi) ve döviz alım-satım işlemlerine dayanmakta olduğu görülmektedir. Bahse konu işlemlerin internet bankacılığı şubesi üzerinden bizzat davacı tarafından gerçekleştirilmiş oldukları nazara alındığında, beher işlem sırasında daha işlem fiilen gerçekleşmeden önce ekranda ödenecek ücret ve komisyonlar açıkça görülmektedir. Davacı, bahse konu ücret ve komisyonları ekranda bizzat görerek ve bilerek işlemleri onaylamak suretiyle gerçekleştirmiştir. Yani tahsil edilen ücret ve komisyonlar davacının bilgisi ve onayı dahilinde tahsil edilmiş olduğu, 3-Davacı kurumsal bir firma olarak VUK ve TTK’na göre gelir, gider ve tüm işlemlerini ticari defterlerine kaydetmekle yükümlüdür. Davacı aylık olarak mizanları düzenleyip şirketin temsilcisi ile paylaşmaktadır. Yine yıl sonlarında tanzim edilen kesinleşmiş mizan ve bilançoları tanzim edip şirket yetkilisieri ile paylaşmaktadır. Dolayısıyla tahsil edilen ücret ve komisyonlar davacının ticari defter ve kayıtlarında tek tek kayıt edilek zorundadır. Bu durum bile yapılan işlemlerin tek başına davacının bilgisi, icazeti ve onayı dahilinde olduğuna bir karine teşkil etmekte olduğu, E-) Davalı Bankanın Eş Dönemde Emsal Kredi Uygulamaları: davalı banka eş dönemlerde diğer müşterilerinden tahsil ettiği EMSAL masraf ve komisyonlara ilişkin dekontları/belgeleri sunmamış olduğu için emsal uygulamalar bakımından bir değerlendirme yapılamadığı, F-) EMSAL Diğer Banka Uygulamaları: dosya içeriğinde emsal diğer banka uygulamalarına yönelik herhangi bir verildoküman bulunmadığı için bu yönde bir değerlendirme yapılamadığı, H)Konunun TTK, TBK ve Bankacılık K. Yönünden İrdelenmesi durumunda; gerek olaya “zaman yönünden” tatbiki muktezi (bkz. 6103 sa. Kanun md.2) mülga 6762 sayılı mülga TTK’nun (“e.TTK”) gerekse halen mer’i 6102 sayılı TTK’nun 12.md. 1. Ikrasındaki tanıma uygun olarak, davalı banka ticari faaliyette bulunan bir tacirdir. Mezkür e.TTK. 22 m. hükmünde mealen “ Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir….” denildiği (aynı yönde: TTK 20) müşahede olunmaktadır. Bankacılık K. 144 m. “ Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kar ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerden sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebilir. “; denildiği görülmektedir. Bakanlar Kurulunun; Mevduat ve Kredi Faiz oranları ve Katılma Hesapları, Kar ve Zarara Katılma oranları ile özel cari hesaplar dahil bu işlemlerde sağlanacak diğer menfaatler hakkında kararının 4. m. kapsamında Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği’nin kredi faiz oranları ve diğer menfaatler-başlıklı 4. m. Bankalarca reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları da faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve. sınırları serbestçe belirleneceği hükmü düzenlenmiştir. Bilindiği üzere bankalar tahsil edilen ücret ve komisyonu TCMB bildirip şubede görünen bir yerde kamuoyuna deklere etme mecburiyeti bulunmaktadır. Hatta davalı banka anılan ücret tarifesini. ayrıca kendi VVEB Sitesinde deklere de etmiş bulunmaktadır. Davalı, bankanın TCMB bildirip… şubelerinde. halkın. görebileceği. Bir alanda/bölümde ve WEB sitesinde yayınlamış olduğu üçret tarifesinin mevçut olması, anılan ücret tarifesinde açıkça * dava konusu, ücret ve komisyonlara vesaire “ adlar altında ayrı. bir. bölüm.dahilinde bu ücretlerin gösterilmiş olması. diğer yandan keza aynı şekilde diğer bankalarında WEB sitelerinde de benzeri ücret ve komisyonları yayınlanmaktadır. Bu durum karşısında davacı gerek diğer bankaların WEB sitelerinden ve gerekse de bizzat o.bankanın şubelerine müracaatla daha düşük ücret ve komisyon uygulayan bankayı tercih etme hakkı da bulunmaktadır. Davacı bunca seçenek karşısında, davalı bankayı tercih ettiğine göre o dönemde uygulanan ücret ve komisyonu benimseyip kabul ettiği aşikardır. Öte yandan taraflardan en azından birisinin tacir olması gibi hususlar (esasen davacı da kendi nam ve hesabına bir ticari işletme sahibi tüzel kisi olduğu kabul edildiğinde) hep birlikte mütalaa edildiğinde, tahsil edilen üçret ve komisyonun o dönemde davacının bilgisi ve onayı dahilinde tahsil edilmiş olduğu söylenebilecektir. Yukarıda (B) bendi altında da etraflıca irdelendiği gibi, işlemlerin yapıldığı sırada tahsil edilen ücretin/komisyonun alındığı/tahsil edildiği gerek internet bankacılığı bilgisayar ekranı üzerinde, gerek hesap ekstresi üzerinde ve gerekse de verilen dekontlarla tahsil edilen komisyon miktarı açıkça göşterilmiş olup, dolayısıyla dava konuşu. ücret ve komisyonlar davacıdan gizlenmemiş olduğu değerlendirilmektedir. Davacının o dönemde aksi bir iddiasının/itirazının vuku bulması durumunda, internet bankacılığı üyeliğinden vaz geçip, bahse konu bankacılık hizmetlerini davalı bankadan almaması gerekirdi. Başka bir bankadan bu hizmetleri alma tercihinde bile bulunulmayıp, mevcut şartları aynen kabul edilip davalı bankadan mezkur bankacılık hizmetlerini almıştır. Oysa, somut durumda, denilebilinir ki; dosya içeriğine göre, davacı kendisine tahsis edilen internet bankacılığı şifresi ile mezkur bankacılık işlemlerini aynen kabul edip tamamlamıştır. Ezcümle; davacı yan ticari amaçla bahse konu bankacılık işlemlerini gerçekleştirmiş olduğuna göre, bu işlemlerin kendisine maliyetini hesap edebilecek bir konumda ve yetkinliktedir (e.TTK 20/ll.m./”’basiretli davranma yükümünde olan tacir ilkesi”). Öte yandan, dosya içeriğindeki mevcut delillere göre davalı bakaca tahsil edilen ücret ve komisyonlar hem internet bankacılığı şubesi ekranında, hem hesap ekstreleri üzerinde açıkça gösterilmesine ve hem de dekont verilmesine rağmen davacının herhangi bir itiraz-ı kayıt şartını ileri sürmeden ücret ve komisyon tahsillerine adeta sessiz kalmış olması nedeniyle, sözkonusu ücret ve komisyon tahsillerini benimsemiş olduğu bile düşünülebilir. Bu hususun hukuki takdiri sayın mahkemeye aittir. Emsal, Yargıtay 19.HD. 24.02.2014 T. 2014/337 E. ve 2014/3588 s. K. özetle;”….Davacının erken ödeme talebi üzerine davalı banka tarafından ödenmesi gereken toplam borç miktarı davacıya bildirilmiş ve davacı da bildirilen borcu herhangi bir itiraz-ı kayıt koymaksızın ödemiştir. Taraflar tacir olup işlemlerinde basiretli davranmaları asıldır. Davacı tarafından sonradan fazla ödeme iddiasıyla alacak talebinin reddi gerekir. “; denilmiştir. Netice itibariyle, yukarıda belirtilen e.TTK 12. 22. 24. maddeler ile (yeni TTK 18, 19 ve 20 m), Bank.K. 144. M. Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği, taraflar arasında akdedilen her türlü sözleşme ile “ticari nitelikli bankacılık hizmetlerinin alınmış olduğu nazara alınarak”, davalı bankanın tahsil ettiği ücret ve komisyonların tahsilinde başta sözleşmeye ve bundan öte bankacılık teamüllerine ve yasal mevzuata aykırılık bulunmadığı, davalı banka ile davacı arasında “Genel Kredi Sözleşmesi, kredi kartı üyelik sözleşmesi ve internet bankacılığı üyelik sözleşmeleri” akdedilmiştir. Anılan “sözleşme” kapsamında davacı “ internet bankacılığı üyesi “ olmuştur. Dava konusu ücret ve komisyon ile bunların gider vergisi (BSMV) tahsilinin sözleşme koşullarına uygun olarak tahsil edildiği kanaati edinilmiştir. Bunun yanı sıra, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretin başta sözleşme, TTK, BK, Bankacılık K., T.C. Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğu, dolayısıyla bu yönden de, davalı bankanın tahsil ettiği ücret ve komisyonun iade koşullarının oluşmamış olduğu kanaati tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler yerinde bulunmuş ve hükme alınmış olup, davacı tarafa ait hesaplardan yapılan internet bankacılığı işlemlerinden doğan masraf ve kesintilerin davacının bilgisi ve onayı dahilinde yapılmış olması ve mevzuata uygun olması sebepleri ile iadesinin talep edilemeyeceği, davacının Usd ve Euro hesabından yapılan kesinti ve masrafların bankaca TCMB’ye bildirilen kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak ücret, komisyon ve masraflar ile bankacılık hizmet komisyonlarında belirlenen oranlara ve miktarlara uygun olduğu, bu nedenle davalı bankaca yapılan kesintilerin iadesinin talep edilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğinin 13/2 md. Gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.294,13 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
6-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen miktar itibarıyla KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 44,40 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Noksan Harç : 14,90 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1812,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1000,00 TL
Posta Giderleri : 139,80 TL