Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/318 Esas
KARAR NO : 2019/825
DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; murisin, davalı …’a … A.Ş.’de bulunan şirket hissesinden %5’ni sağlığında muvazaalı olarak devrettiğini, davalı …’ın bu hisse devirleri karşılığından herhangi bir ödeme yapmadığını, hisselerin bedelsiz olarak devredildiğini, her ne kadar burada muvazaalı bir devir varsa ise de muris muvazaası nedeniyle geçerliliğinin söz konusu olmayacağını, zira murisin, mirasçılardan mal kaçırma kastıyla değil, evlatları arasında hakkaniyetli ve adalete uygun paylaşım yapma kastıyla hareket ettiğini, murisin, davalı …’a yaptığı bu bağışlamadan rücu ettiğini, murisin rücu etmesine rağmen bu şirket hisselerini iade etmediğini, bunun üzerine … 21. Noterliği tarafından …tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname düzenlendiğini, davalının, murise ve diğer aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğini, murisin bir çok mektubu ve ses kaydında, davalı …’ın, kendisine ve ailesine karşı maddi ve manevi baskılarını, hakaretlerini ve fiziksel, psikolojik şiddetini dile getirdiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davalı …’a bağışlanan … Ticaret Anonim Şirketi nezdindeki %5 oranındaki hissesine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, hissesinin terekeye iadesine, haksız şekilde elde ettiği tüm kar paylarını terekeye ödemeye ve temerrüt faizi ödemesine, terekenin temerrüt faiziyle karşılanmayan munzam zararlarını ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı cevap dilekçesinde özetle; TBK’nın 297. maddesinde tanmlanan süreler fazlasıyla geçmiş olduğundan, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davaya konu işlemin bir bağış değil, satış yoluyla devir olduğunu, bir an için hukuki işlemin bağış olduğunun varsayılması halinde bağıştan dönme koşullarının oluşup oluşmadığına bakılması gerektiğini, TBK’nın 295. maddesinde tanımlanan koşulların hiçbirinin gerçekleşmediği, söz konusu işlemin yapıldığı tarihlerde yönetim kurulu üyesi olan Davacılar … ve …’ın oy birliği ile alınan 06/05/2010 tarih ve 328 nolu yönetim kararını imzalayarak yapılan devir işlemine rıza gösterdiklerini, dokuz yıl sonra böyle bir dava açmaya yasal olarak haklarının bulunmadığını, ayrıca bu hususun zaman aşınıma uğradığını, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, bağışlanan şirket hisselerinin, murisin bağışlamadan rücu etmesi nedeniyle terekeye iadesi istemine ilişkindir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınarak dosya incelenmiştir.
Bağışlama, bağışlayanın bir karşılık (ivaz) almaksızın bağışlananın malvarlığında bir artış sağlamak amacıyla malvarlığından belirli değerleri ona vermeyi üstlenmesi (taahhüt) ya da vermesi yoluyla bu iki kişi arasında yapılan sözleşmedir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi bağışlama, hukukî işlemlerin bir çeşidi olan sözleşme mahiyetindedir. Bu sözleşmede, yalnızca bağışlayan bağışlanana belirli bir değeri verdiğinden ya da vermeyi üstlendiğinden ve bağışlanan karşılık bir değer vermeyi üstlenmediğinden, bu tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Tek tarafa borç yükleyen bu sözleşme, kendisine değer kazandıran kişiyi (bağışlananı) teberru yoluyla zenginleştirme amacını gütmektedir.
Bağışlananın, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması veya yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemesi durumlarında bağışlayan, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir (TBK madde 295).
Somut olayda, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında görülmekte olan davaya, karşı dava niteliğinde açılan işbu davada, Uyuşmazlığa konu davalıya muvazaalı olarak yapıldığı iddia olunan bağışlamadan rücu istemi, TTK da düzenlenen şirket hisse şirket hisse devrinin şekli ya da koşullarına dayanılarak açılmış bir dava olmayıp, tümü ile Türk Borçlar Kanunundan kaynaklandığından davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Aynı nitelikteki karar için bknz, Yargıtay 20. H.D. ‘nin 06/12/2016 tarih, 2016/12322 E. 2016/11767 K. Sayılı ilamı )
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Dava konusu uyuşmazlık bağışlamadan rücu istemi olup, Türk Borçlar Kanunu’ndan kaynaklandığından davaya bakma görevinin genel görevli ASLİYE MAHKEMESİ’nde olduğu anlaşılmakla MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ İLE; 6100 sayılı kanunun 114/1c ve 115/2f maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI NOKSANLIĞI-GÖREV NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-)Görevsizlik kararının kesinleşmesine müteakiben 2 hafta içerisinde başvurulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ VE YETKİLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
5-)Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
dair tarafların yüzüne karşı, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraf vekillerine tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/11/2019
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır