Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/314 E. 2022/345 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/314 Esas
KARAR NO : 2022/345

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sigorta A.Ş. tarafından poliçe altına alına … plakalı aracın, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca 27.03.2018 tarihinde çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, … plakalı araç sürücüsü …’ın kırmızı ışıklı trafik işaretinde veya yetkili memurun dur işaretinde geçme kuralını ihlal etmesi sonucu 1. derece tek asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza neticesinde … Bilimleri Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 12.11.2018 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporu ile %14 oranında sürekli tüm vücut fonksiyon kaybına uğradığının tespit edildiğini, kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Hazırlık – … Karar numarası ile soruşturma yapıldığını ve … plakalı araç sürücüsü …’ın kazada tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini fakat müvekkilinin şikayetçi olmaması nedeniyle soruşturma dosyası şikayete bağlı suç bakımından takipsizlik kararı verilerek sonlandırıldığını, tüm bu nedenlerle müvekkilin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik …’ın sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00-TL ve geçici iş göremezliği dolayısıyla 100,00-TL ve kaza nedeniyle ortaya çıkan bakım ve bakıcı giderleri için 50,00-TL( olmak üzere toplamda 250,00-TL maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde 6100 sayılı Yasa m.107 kapsamında tahsilde tekerrüre yer olmamak kaydıyla poliçe limiti dahilinde davalı tarafından tazmin edilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, trafik kazasından kaynaklı geçici ve sürekli iş göremezlik ve bakım bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, Davacının yaralanmasının ve iş gücü kaybına uğramasının davalı tarafından sigortalı aracın şoförünün kusurlu hareketi nedeniyle oluşup oluşmadığı, geçici ve sürekli iş görmezlik oranın ne kadar olduğu, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakım ve bakıcı giderlerinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği ve talep edilebilir olması halinde miktarının ne kadar olduğu hususlarından kaynaklanmaktadır.
Deliller toplanmış, taraflarca ibraz edilen deliller ile toplanılması talep edilen deliller celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizce dosyamız tümü ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek; ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan, davacının kazadaki yaralanması ile sonraki tarihli muayene sonuçları değerlendirilmek suretiyle, 27/05/2020 karar tarihi ve 6793 karar sayılı adli tıp raporunda mevcut belgelere göre; … oğlu, 1961 doğumlu …’ın 27/03/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanamsı sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” e göre; Kas-İskelet Sistemi, Üst ekstremiteye ait sorunlar, Tablo 2.14-Periferik sinirlerin motor, duyu veya birleşik kayıplarının üst ekstremitede neden olduğu özürlülük oranları radial sinir %38 x 1/5 = 7.6 olup Tablo 2.3’e göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının: % 5 (beş) olduğu, Periferik sinir hasarına bağlı iyileşme süresinin 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyamız tümü ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek; ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan, davacının kazadaki yaralanması ile sonraki tarihli muayene sonuçları değerlendirilmek suretiyle, 31/03/2021 karar tarihi ve 6120 karar sayılı adli tıp raporunda mevcut belgelere göre; … oğlu 1961 doğumlu …’ın 27/03/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr 1 VII (19E…..47)A %51 x 1/5 = %10.2 E cetveline göre %12.2 (yüzdeonikinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, Periferik sinir hasarına bağlı iyileşme süresinin 18(onsekiz)aya kadar uzayabileceği, 27/03/2018 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası nedeniyle başka birisinin yardımına ihtiyaç duymayacağı, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Malüliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce dosyamız tümü ile davacının vaki kazada tazminata esas kusur oranının tespiti için Adli Tıp Kurumuna gönderilerek; ATK Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan raporda; yava konusu olayın 27.03.2018 günü saat 11:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobille … yönünden Arnavutköy istikametine seyir halinde iken olay mahalli ışık kontrollü kavşağa geldiğinde kendisine hitapla yanan sarı ışıkta seyrini sürdürürken istikametine göre sağ tarafındaki benzinlik çıkışından yola katılım yapan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyona çarpmamak için yaptığı manevra sonucu orta refüjdeki direğe çarpması neticesi, … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralanmasına konu trafik kazası meydana geldiği, Trafik kazası tespit tutanağı ve ekli basit kroki incelendiğinde; olay mahallinin meskun içi üç yönlü T kavşak olduğu, platform genişliği 13 metre olan yolun yatayda düz düşeyde eğimsiz, bölünmüş asfalt kaplama cadde olduğu, hız sınırının 30km/h olduğu, vaktin gündüz havanın açık zeminin kuru olduğu belirtildiği, dosya kapsamı, trafik kazası tespit tutanağı ve ekli kroki, dava dilekçesi, olay mahalli şartları, olay anını gösteren video kaydının bulunduğu CD içeriği, 06.05.2018 tarihli CD İzleme ve Çözümleme Tutanağı, ifadeler ve dosya içerisindeki tüm veriler dikkate alındığında kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı şekilde meydana geldiği anlaşılmakla; aşağıdaki şekilde rapor tanzim edildiği, mevcut verilere göre; Sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobille seyir halinde iken mahal şartlarını dikkate alarak seyretmesi, olay mahalli ışıklı kavşakta kendisine hitapla yanan sarı ışığı dikkate alarak hızını azaltması ve her an tedbir alacak vaziyette kavşağa giriş yapması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, mevcut hızı ile kavşağa giriş yapması sonucu meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu, Sürücü …, sevk ve idaresindeki kamyonla olay mahallinde bulunan benzinlik çıkışından bölünmüş yola katılım yapmadan evvel yolu yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi, yaklaşan araçlara ilk geçiş hakkını vermesi, yolun müsaitlik durumuna göre kontrollü bir şekilde yola çıkış yapması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, otomobil sürücünün seyir istikametini kapatacak şekilde kontrolsüzce yola çıkış yaptığı sırada meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu, sonuç olarak olayda; Sürücü …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dosya üzerinde mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, Tazminat Hesap Uzmanı Bilirkişi … tarafından hazırlanan 21/12/2020 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; kusur durumu hususunda; ATK Trafik İhtisas Dairesinin 22.11.2019 tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde; … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ ın %20 oranında kusurlu olduğu, Davalı tarafa sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ ın %80 oranında kusurlu olduğu, hesaplama yöntemi hususunda; 26.04.2016 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı torba yasada 01.06.2015 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına atıf yapılmakta ve anılan Genel Şartlarda ve ekinde cismani zarar hesaplarının TRH-2010 tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılacağı belirtilmektedir. Ancak; 09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ve 2918 sayılı KTK’ nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “…… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…..” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edilmiştir. Hal böyle olunca; davacının maddi zararı TRH-2010 %1,8 teknik faiz yöntemine göre değil, PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemine göre hesaplanacaktır. davacının yaşı ve muhtemel bakiye ömür süresi hususunda; 01.01.1964 doğumlu olan davacı … 27.03.2018 kaza tarihi itibariyle (57) yaşında olup, P.M.F.1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (17) yıl ve muhtemelen (74) yaşına kadar yaşayacağı, davacının kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin belge bulunmadığı, Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi (3) yıl olduğu, davacının (60-73) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi (14) yıl olduğu, davacının geçici ve sürekli işgücü kaybı (maluliyet) durumu hususunda; Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 03.06.2020 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; tüm vücut engellilik oranının %5 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin (18) ay olduğu, davacının işlemiş aktif devredeki (bilinen dönem) kazançları hususunda; davacının kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin belge bulunmadığı, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırmasında davacının çalışadığı, evli ve (18) yaşın altında 3 küçük çocuğu olduğu belirtildiği, bu nedenle; evli ve 3 çocuklu çalışanlar için uygulanan asgari ücretler hesaba esas alınacağı,
27.03.2018 – 27.03.2020 arasındaki (2) yıllık işlemiş aktif devrede net kazançlar:
27.03.2018 – 27.09.2019 arasındaki (18) aylık işlemiş aktif devrede net kazançlar:¸
2) 27.09.2019 – 27.03.2020 arasındaki (6) aylık işlemiş aktif devrede net kazançlar:¸
Davacının işleyecek aktif ve pasif devre kazançları hususunda; 27.03.2020-den itibaren işleyecek devre sonuna kadar geçecek süre için Yargıtay 9., 10., 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki Yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacağı, Kazalının işleyecek aktif devre başındaki hesaba esas net aylık ücreti 2.479,21 TL ve hesaba esas aylık net işleyecek pasif devre kazancı 2.103,98 TL olduğuna göre davacının;İşleyecek aktif devre başında yıllık net kazanç = 2.479,21 TL x 12 Ay = 29.750,52 TL olduğu, işleyecek pasif devre başında yıllık net kazanç = 2.103,98 TL x 12 Ay = 25.247,76 TL olduğu,
1 Yıllık İşleyecek Aktif Devrenin Peşin Değeri:¸
14 Yıllık İşleyecek Pasif Devrenin Peşin Değeri:¸
Davacının maluliyeti nedeniyle maddi zararı hususunda; davacının ilk (2) Yıllık Maddi zararı 27.03.2018–27.03.2020 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre geçmiş (2) yıllık işlemiş aktif devredeki maddi zararlar herhangi bir ıskontoya tabi tutulmayacağı, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı aşağıdaki gibi tespit edildiği, ¸
İndirim gerektiren hususların değerlendirilmesi hususunda; davacı maddi zararını BK madde 62 ve 66 kapsamında müşterek ve müteselsil olarak talep ettiğinden ve olayda davacı kusursuz olduğundan kusur indirimine yer bulunmadığı, SGK … Sosyal Güvenlik Merkezinin 01.11.2019 tarihli müzekkere cevabında davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtilmektedir. Bununla birlikte; somut olay iş kazası olmadığından ve davacının malûliyeti %10 oranının altında kaldığından davacıya SGK tarafından davacıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi 5510 sayılı yasanın 19. Maddesine göre mümkün değildir. Bu durumda; rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmadığı, davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair dosyada belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığı, davacının nihai ve gerçek iş göremezlik maddi zararı hususunda; yukarıda açıklandığı üzere indirim gerektiren bir husus bulunmadığı, davacının geçici iş göremezlik maddi zararı = 34.739,46 TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı = 19.854,50 TL olduğu, poliçe teminatı; … plakalı araç 22.05.2017-22.05.2018 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı dosyada mevcut poliçeden görülmüştür. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenen teminat limitleri sakatlık için 360.000,00 TL ve tedavi giderleri için ise 360.000,00 TL olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 26.04.2018 T. , 2015/7731 E. , 2018/4542 K. Sayılı kararında özetle; “….Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri istemine ilişkindir. Kazaya karışan aracın neden olduğu zararlardan sorumlu olan davalı, tedavi giderlerinde 150.000,00 TL teminat limiti ile davacıya karşı sorumludur. Kazada yaralanan kişi için bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarını tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere talep edebilir….” denilerek hüküm kurulduğu, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 34.739,46 TL olup, 360.000,00 TL tutarındaki tedavi gideri teminat limitinin altında kaldığı, davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 19.854,50 TL olup, 360.000,00 TL tutarındaki sakatlık teminat limitinin altında kaldığı, temerrüt tarihi ve faiz hususunda; Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denildiği, davalı sigorta şirketine gerekli tüm belgelerle birlikte ihtarın 27.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği ihtarname üzerindeki tarih kaşesinden görülmüştür. Bu durumda; 27.11.2018 tarihinin (8) iş günü sonrası olan 10.12.2018 tarihi temerrüt başlangıcını teşkil edeceği, sigortalı aracın poliçesinde kullanım amacının hususi otomobil olduğu belirtildiğinden faiz nev’i yasal faiz olduğu, sonuç olarak Anayasa Mahkemesinin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 17.07.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. Maddesi ve 2918 sayılı KTK’ nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “…… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…..” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği; bu durumda; Özürlülük ölçütüne göre değil, meslekte kazanma gücü kaybı oranı esas alınarak maddi zarar hesabı yapılması gerektiği; davacı Gülşah Topal’ın sakatlığına ilişkin dosyadaki tek belgenin Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca “Özürlülük Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe Göre” düzenlenen 03.06.2020 tarihli raporu olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen başka bir rapor bulunmadığından ve mahkemece hesaplama yapılmak üzere dosya tevdii edildiğinden bizzarur davacının Tüm Vücut Engellilik Oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 34.739,46 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 19.854,50 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 10.12.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, davacının bakıcıya ihtiyacı olduğu sürenin tespiti yapılmamış olduğundan bakıcı giderinin hesaplanamadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce 31/03/2021 tarihli ATK raporu alınması üzerine dosyanın yeniden aktüer bilirkişiye tevdine karar verilerek, Tazminat Hesap Uzmanı Bilirkişi … tarafından hazırlanan 14/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 22.11.2019 tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde; … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ ın %20 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın %80 oranında kusurlu olduğu hesaplama yöntemi hususunda; 09.10.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin E. 2019/40, K. 2020/40, T. 05.03.2020 sayılı kararı ile 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı kanunun 3. maddesi ve 2918 sayılı KTK’ nun 90. maddesinin 1. cümlesinde yer alan “…… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…..” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14.01.2021 T. 2020/2598 E. 2021/34 K. sayılı kararında özetle; “…….Gerçek zarar hesabı özü itibarı ile varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birlik sağlanması açısından yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında Dairemizce de 2020 yılı Aralık ayı itibarı ile tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH-2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.…..davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşan sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilerek hüküm kurulduğu, yukarıda anılan Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 T. 2020/2598 E. 2021/34 K. sayılı kararı dikkate alınarak; davacının muhtemel bakiye ömrünün TRH-2010 yaşam tablosu ile belirlenerek, davacının maddi zararı %10 artış, %10 ıskontolu progresif rant yöntemine göre hesaplandığı, Davacının yaşı ve muhtemel bakiye ömür süresi hususunda; 01.01.1964 doğumlu olan davacı … 27.03.2018 kaza tarihi itibariyle (57) yaşında olup, TRH-2010 Erkek yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (20) yıl ve muhtemelen (77) yaşına kadar yaşayacağı, davacının kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin belge bulunmadığı, Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edildiği, bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi (3) yıl olduğu, davacının (60-73) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi (17) yıl olduğu, davacının geçici ve sürekli işgücü kaybı (maluliyet) durumu hususunda; Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 03.06.2020 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; Tüm vücut engellilik oranının %5 olduğu, Tıbbi iyileşme süresinin (18) ay olduğu belirtildiği, Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 14.04.2021 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle; meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %12,2 olduğu Tıbbi iyileşme süresinin (18) ay olduğu, Yargıtay 17 HD 14/12/2020 T., 2020/4594 E. , 2020/8383 K. sayılı kararında özetle; “…..Davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve hükme esas alınan İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 26/07/2018 tarihli raporda başvuranın (davacının), Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre %15 oranında maluliyeti bulunduğunun tespit edildiği, davacının sigorta şirketine başvurusu sırasında 30/03/2018 tarihli, Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Kurulu Raporunda, Engelli Sağlık Kurulu raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre başvuranın %9 oranında özürlü olduğunun belirlendiği, hükme esas alınan rapor arasında açıkça ve büyük oranda mübayenet bulunduğu anlaşılmakla maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması isabetli değildir. Bu durumda, mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden, davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği” hükümlerine uygun, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir….” denilerek hüküm kurulduğu, Yargıtay 17 HD 14/12/2020 T., 2020/4594 E. , 2020/8383 K. sayılı kararı nazara alındığında tüm vücut engellilik oranının maddi zarar hesabında esas alınması gerektiği kanaatine varılmış olmakla birlikte; Sayın Mahkemece Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre de rapor alındığından takdir Sayın mahkemeye ait olmak üzere 2 seçenekli hesaplama yapılacağı, davacının işlemiş (bilinen) aktif dönemdeki kazançları hususunda; davacının kaza tarihi itibarı ile yaptığı iş ve elde ettiği kazançlara ilişkin belge bulunmadığı, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırmasında davacının çalışamadığı, evli ve (18) yaşın altında 3 küçük çocuğu olduğu belirtildiği, bu nedenle; evli ve 3 çocuklu çalışanlar için uygulanan asgari ücretler hesaba esas alınacağı, 27.03.2018 – 27.03.2022 arasındaki (4) yıllık işlemiş aktif devrede net kazançlar:
27.03.2018 – 27.09.2019 arasındaki (18) aylık işlemiş AKTİF devrede net kazançlar:
Tarihler Net Asgari Ücret Süre Toplam Tutar
27.03.2018 01.01.2019 1.709,67 TL X 9,1 AY = 15.558,00 TL
01.01.2019 27.09.2019 2.155,22 TL X 8,9 AY = 19.181,46 TL
(18) aylık işlemiş aktif devredeki net kazançlar 18 Ay = 34.739,46 TL
27.09.2019 – 27.03.2021 arasındaki (18) aylık işlemiş AKTİF devrede net kazançlar:
Tarihler Net Asgari Ücret Süre Toplam Tutar
27.09.2019 01.01.2020 2.155,22 TL X 3,1 AY = 6.681,18 TL
01.01.2020 01.01.2021 2.479,21 TL X 12 AY = 29.750,52 TL
01.01.2021 27.03.2021 3.013,72 TL X 2,9 AY = 8.739,79 TL
(18) aylık işlemiş aktif devredeki net kazançlar 18 Ay = 45.171,49 TL
27.09.2019 – 27.03.2022 arasındaki (1) yıllık işlemiş PASİF devrede net kazançlar:
Tarihler Net Asgari Ücret Süre Toplam Tutar
27.03.2021 01.01.2022 2.557,59 TL X 9,1 ay = 23.274,07 TL
01.01.2022 27.03.2022 4.253,40 TL X 2,9 ay = 12.334,86 TL
(1) yıllık işlemiş pasif devredeki net kazançlar 12 Ay = 35.608,93 TL
Davacının işleyecek (bilinmeyen) aktif ve pasif dönem kazançları hususunda; 27.03.2022-den itibaren işleyecek devre sonuna kadar geçecek süre için Yargıtay 9., 10., 17. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki Yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı-ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı ayrı %10 iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacağı, kazalının işleyecek pasif devre başındaki hesaba esas net aylık ücreti 4.253,40 TL olduğuna göre davacının; işleyecek pasif devre başında yıllık net kazanç = 4.253,40 TL x 12 Ay = 51.040,80 TL olduğu, peşin değer hususunda;
16 Yıllık İşleyecek Pasif Devrenin Peşin Değeri:¸
Davacının maluliyeti nedeniyle maddi zararı hususunda; davacının ilk (4) Yıllık Maddi zararı 27.03.2018–27.03.2022 tarihleri arası geçmiş yılları kapsamakta olup, Yüksek Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre geçmiş (4) yıllık işlemiş aktif devredeki maddi zararlar herhangi bir ıskontoya tabi tutulmayacağı, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı aşağıdaki gibi tespit edildiği, ¸
Davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararı aşağıdaki gibi tespit edildiği,
1. SEÇENEK: %5 tüm vücut engellilik oranına göre:¸
2. SEÇENEK: %12,2 meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre:¸
İndirim gerektiren hususların değerlendirilmesi hususunda; davacı maddi zararını BK madde 62 ve 66 kapsamında müşterek ve müteselsil olarak talep ettiğinden ve olayda davacı kusursuz olduğundan kusur indirimine yer bulunmadığı, SGK Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezinin 01.11.2019 tarihli müzekkere cevabında davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtilmektedir. Bununla birlikte; somut olay iş kazası olmadığından ve davacının malûliyeti %10 oranının altında kaldığından davacıya SGK tarafından davacıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi 5510 sayılı yasanın 19. Maddesine göre mümkün olmadığı, bu durumda; rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmadığı, davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair dosyada belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığı, davacının nihai ve gerçek iş göremezlik maddi zararı hususunda; Yukarıda açıklandığı üzere indirim gerektiren bir husus bulunmadığı, davacının geçici iş göremezlik maddi zararı = 34.739,46 TL olduğu, Davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı aşağıdaki gibidir.
1. SEÇENEK: %5 tüm vücut engellilik oranına göre = 44.871,66 TL
2. SEÇENEK: %12,2 meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre = 109.486,85 TL
Poliçe teminatı hususunda; … plakalı araç 22.05.2017-22.05.2018 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı dosyada mevcut poliçeden görülmüştür. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenen teminat limitleri sakatlık için 360.000,00 TL ve tedavi giderleri için ise 360.000,00 TL olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 26.04.2018 T. , 2015/7731 E. , 2018/4542 K. Sayılı kararında özetle; “….Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri istemine ilişkindir. Kazaya karışan aracın neden olduğu zararlardan sorumlu olan davalı, tedavi giderlerinde 150.000,00 TL teminat limiti ile davacıya karşı sorumludur. Kazada yaralanan kişi için bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarını tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere talep edebilir….” denilerek hüküm kurulduğu, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 34.739,46 TL olup, 360.000,00 TL tutarındaki tedavi gideri teminat limitinin altında kaldığı, davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 1. seçenekte 44.871,66 TL ve 2. Seçenekte 109.486,85 TL olup, her iki seçenekte de 360.000,00 TL tutarındaki sakatlık teminat limitinin altında kaldığı, temerrüt tarihi ve faiz hususunda; Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denildiği, Davalı sigorta şirketine gerekli tüm belgelerle birlikte ihtarın 27.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği ihtarname üzerindeki tarih kaşesinden görülmüştür. Bu durumda; 27.11.2018 tarihinin (8) iş günü sonrası olan 10.12.2018 tarihi temerrüt başlangıcını teşkil edeceği, sigortalı aracın poliçesinde kullanım amacının hususi otomobil olduğu belirtildiğinden faiz nev’i yasal faiz olduğu, sonuç olarak taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 34.739,46 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının;
1. SEÇENEKTE: %5 tüm vücut engellilik oranına göre 44.871,66 TL olduğu,
2. SEÇENEKTE: %12,2 meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre 109.486,85 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 10.12.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 14.04.2021 tarihli raporunda kazalı davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle davacının bakıcıya ihtiyacının bulunmadığı belirtildiğinden bakıcı gideri hesabına yer olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 02/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde aynen:”14.01.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamalar dikkate alınarak dava dilekçemizde belirttiğimiz alacak kalemlerini şu şekilde arttırmaktayız. İlgili arttırma bilirkişi ek raporuna karşı sunmuş olduğumuz beyanda belirttiğimiz gibi davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile riziko altına aldığı … plakalı sürücü …’ın %80 kusuruna denk gelen şekilde hesaplama yapılmak suretiyle yapılacaktır. Bu kapsamda;100,00 TL olan geçici iş göremezlik maddi tazminat talebimizi 27.691,56 TL arttırarak toplamda 27.791,56 TL’ye ıslah ettiğimizi ve davalı tarafın temerrüte düştüğü 10.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile;100,00 TL olan sürekli iş göremezlik maddi tazminat talebimizi 87.489,48 TL arttırarak 87.589,48 TL’ye ıslah ettiğimizi ve davalı tarafın temerrüte düştüğü 10.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile olacak şekilde arttırıyoruz.”
şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı alınmış olan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporlarına itibar edilerek; kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre aktüer bilirkişi raporundaki 1. seçenekteki davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 34.739,46 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının; %5 tüm vücut engellilik oranına göre 44.871,66 TL olduğu, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 22.11.2019 tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde; … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ ın %20 oranında kusurlu olduğu, davalı tarafa sigortalı … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ ın %80 oranında kusurlu olduğu dikkate alınarak, sigorta şirketinin de sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu gözetildiğinde % 20 oranında tenzil edilmesi gerektiği ve Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’nun 14/04/2021 tarihli raporunda davacının bakıcıya ihtiyacının bulunmadığı belirtildiğinden bakıcı gideri talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacının 27.791,56 TL geçici iş göremezlik ile 35.897,32 TL daimi iş göremezlik tazminat olmak üzere 63.688,88 TL tazminat alacağının (davalı sigorta şirketinin) temerrüt tarihi olan 10/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin 51.692,16 TL’lik daimi iş göremezlik ve 50,00 TL’lik bakıcı gideri talebi olmak üzere toplam 51.742,16 TL’lik talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,
2-)Davacının 27.791,56 TL geçici iş göremezlik ile 35.897,32 TL daimi iş göremezlik tazminat olmak üzere 63.688,88 TL tazminat alacağının (davalı sigorta şirketinin) temerrüt tarihi olan 10/12/2018 tarihinden itibaren İşleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Davacının fazlaya ilişkin 51.692,16 TL’lik daimi iş göremezlik ve 50,00 TL’lik bakıcı gideri talebi olmak üzere toplam 51.742,16 TL’lik talebinin reddine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.350,59 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 44,40 TL ve 393,40 TL ıslah harcı toplamı 437,80 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 3.912,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.079,55 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.526,48 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.775,30 TL yargılama giderinden davanın kabul ret miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 979,51 TL yargılama gideri ile 44,40 TL peşin harç, 393,40 TL ıslah harcı ve 44,40 TL başvuru harcı toplamı 1.461,71 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 728,30 TL’nin davalıdan, 591,70 TL’nin ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
9-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/04/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 65,60 TL
Karar Harcı : 370,96 TL
Noksan Harç : 305,36 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.120,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00 TL
Posta Giderleri : 212,50 TL