Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/303 E. 2020/620 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/303 Esas
KARAR NO : 2020/620 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan esas ve birleşen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/11/2012 tarihinde davacı müvekkillerinin çocuğu olan …’nun yaya olduğu bir esnada sürücüsü … olan … plakalı aracın …’na çarpması neticesinde çocuk …’nun vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik vefat nedeniyle yoksun kaldıkları destek tazminat miktarının tespiti ile davacı anne … için 250,00 TL, davacı baba … için 250,00 TL olmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminatın yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dava dilekçesinde iddia edildiği üzere %100 olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının tespiti için Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, ayrıca kusur yönünden dava konusu kaza ile ilgili olarak Ceza Mahkemesince verilecek kararın kesinleşmesinin de beklenilmesini, davacının gerçek zararının tespit edilmesini, davanın açılmasına sebep olmayan müvekkil şirketten temerrüt faizi, masraf ve vekalet ücreti talep edilemeyeceğinden bu yöndeki taleplerinin reddi ile masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan etmişlerdir.
BİRLEŞEN DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/11/2012 tarihinde davalıya sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü, dava dışı …’ın kusuru neticesinde meydana gelen kazada müvekkillerinin evladı ve destekçisi …’nun vefat ettiğini, davaya konu edilen trafik kazası ile ilgili olarak, davalı … aleyhinde daha önce … 39. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, anılan dava dosyasından verilen kararın temyiz incelemesi neticesinde bozulduğunu ve dava dosyasının … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrolarak … Esas sırasına kaydedildiğini, … …Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, mahkemesince yaptırılan aktüer incelemesi neticesinde oğullarının vefatı nedeni ile …’nun 72.439,89 TL, …’nun ise 49.783,54 TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğunun tespit ve rapor edildiğini, ancak bozma sonrasında bedel arttırım dilekçesi verilemeyeceğinden müvekkillerinin toplam 122.223,43 TL maddi tazminat taleplerinin karşılanması bakımından bu davanın açıldığını beyan ile 122.223,43 TL maddi tazminatın davalının temerrüt tarihi olan 12/06/2020 tarihini talip eden 15. günden itibaren işleyecek yasal ve ticari faizi ile birlikte davalıdan tazminini ve tahsilini ve dosyanın … 1. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların mahkeme kararını temyiz etmemesi nedeniyle müvekkili şirket lehine usulü müktesep hak oluştuğunu, davacıların iş bu birleşen davadaki tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, iş bu davaya dayanak 26/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda olduğu gibi 2020 yılı verilerine göre hesaplama yapılamayacağını, askerlik süresinin 12 ay olarak hesaplanması gerektiğini, hesaplanan tazminattan müteveffanın yetiştirilme giderlerinin düşülmesi gerekirken davaya dayanak bilirkişi raporunda bu hususun dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlilikte ve nitelikte olmadığını, davacıların ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.53 kapsamında ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır.
Davacı vekili, 01/11/2012 tarihinde davacı müvekkillerinin çocuğu olan …’nun yaya olduğu bir esnada sürücüsü … olan … plakalı aracın …’na çarpması neticesinde çocuk …’nun vefat ettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik vaki vefat nedeniyle yoksun kaldıkları destek tazminat miktarının tespiti ile davacı anne … için 250,00 TL, davacı baba … için 250,00 TL olmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminatın yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Davacıların müteveffanın anne ve babası olması nedeniyle müteveffa yaşasa idi davacılara destek olacak olduğu, böylece desteklik durumunun var olduğu mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacıların yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Kusur bilirkişisi makine mühendisi…’den alınan 24/03/2014 tarihli bilirkişi raporu ile; vaki kazada … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’nun ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’tan alınan 24/04/2014 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı … tarafından her ne kadar davacı baba …’na 22/02/2013 tarihinde 7.932,31 TL, davacı anne …’na ise 24/04/2014 tarihinde 8.353,62 TL ödeme yapılmış ise de yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra davacı …’nun bakiye 15.796,49 TL, davacı …’nun 24.599,85 TL tazminat alacağı olduğu tespit edilmiştir.
… SGK Merkezi tarafından gönderilen … tarih ve … sayılı yazı ile; davacılara vuku bulan vefat nedeniyle herhangi bir gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Dosya içerisinde örneği bulunan … sayılı sigorta poliçesi ile davalı … şirteti tarafından … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun 12/07/2012 – 2013 tarihleri arası sakatlık ve ölüm halinde kişi başı 225.000,00 TL olmak üzere toplam 2.250.000,00 TL sigorta bedeli ile sigorta güvencesine alınmış olduğu görülmektedir.
Mahkememizce tüm bu deliler hep birlikte değerlendirildikten sonra 17/06/2015 tarih 2014/1214 Esas ve 2015/369 Karar sayılı karar ile; Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak;Her ne kadar davalı taraf özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; dava dayanağı olayın … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile seyir halindeyken kara yolunun dışında oyun oynamakta olan yaya …’na aracın sol arka teker kısmı ile altına alması sonucu tek taraflı kazayla … ölümüne sebebiyet verdiği,%100 oranında kusurlu olduğu,davalı … şirketinin kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS kapsamında sigortacısı olduğu hususu sabittir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Yasa’nın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, 85/ son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1.maddesinde de, “sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Bu haliyle sigorta poliçesi uyarınca aracın işletilmesi sırasında 3. Kişilere verilen zararlardan sorumluluğunun bulunduğu poliçe limitinin 225.000,.. TL olduğu, davacı tarafın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının bilirkişi raporuyla sabit olduğu anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davacıların davasının kabulü ile davacı … (…) … için 15.796,49 TL’nin, … için 24.599,85 TL’nin 22/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı taraflara verilmesine karar verilmiştir.
Davalı tarafın bu karar aleyhine temyiz kanun yoluna başvurması neticesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 18/10/2018 tarih 2015/16236 Esas ve 2018/9276 Karar sayılı kararı ile; mahkememiz hükmü “Dosya kapsamına göre davacılar murisi kaza tarihinde 7 yaşındadır.
Hayatın olağan akışına göre çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14 er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken, desteğin davacı anne ve babasına evlendikten sonra bakiye yaşamı boyunca sabit bir oranda destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yönde bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
3-Aktüer hesabında desteğin askerlik süresi/dönemi içerisinde gelir elde edip edemeyeceği gibi hususlar yönünden bir değerlendirme yapılması gerekirken askerlik süresi değerlendirilmeksizin hazırlanan aktüer hesabı da hatalı olup, mahkemece, desteğin askerlik hizmet süresi içinde gelir elde edemeyeceği gözetilerek bu sürenin hesaplanan tazminattan indirilmesi yönünde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulmak üzere de kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile bozulmakla gönderilen dosya mahkememizin 2019/303 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt görmüştür.
Bozma ilamı doğrultusunda aktüer bilirkişi …’den alınan 26/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda askerlik süresi ve daha önce yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra davacı anne …’nun bakiye tazminat alacağının 88.236,38 TL, davacı baba …’nun bakiye tazminat alacağının ise 74.383,39 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf alınmış olan son bilirkişi raporu doğrultusunda mevcut davada ikinci kez ıslah suretiyle miktar arttırılamayacağından … 5. ATM’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yeni dava açmak suretiyle davacı … için 72.439,89 TL, davacı … için 49.783,54 TL’nin 12/06/2020 tarihini takip eden 15. günden itibaren yasal veya ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş ise de mahkeme 31/08/2020 tarihli ve 2020/337 Karar sayılı kararı ile bu davanın mahkememizde görülmekte olan 2019/303 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar vermiştir.
Tüm dosya kapsamı, daha önceki hüküm, Yargıtay bozma ilamı ve birleşen davadaki talepler hep birlikte değerlendirildiğinde esas dava ve birleşen davaya konu edilen miktar her ne kadar bozmaya konu edilen karar ile hüküm altına alınan miktardan fazla ise de Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bedensel zararlarda zarar görenlerin zararlarının hükme en yakın tarihte alınacak olan bilirkişi raporunun hazırlandığı dönemdeki veriler nazara alınmak suretiyle tespiti gerektiğinden bu durum aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilmeyerek esas davanın kabulü ile, davacı … için 15.796,49 TL’nin, davacı … için 24.599,85 TL’nin 22/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, birleşen davanın kabulü ile, davacı … için 72.439,89 TL’nin, davacı … için 49.783,54 TL’nin taleple bağlılık ilkesi gereği 27/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Esas davanın KABULÜ İLE;
Davacı … için 15.796,49 TL’nin, davacı … için 24.599,85 TL’nin 22/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
2-Birleşen davanın KABULÜ İLE;
Davacı … için 72.439,89 TL’nin, davacı … için 49.783,54 TL’nin taleple bağlılık ilkesi gereği 27/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
Esas dava yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.759,47 TL nispi karar harcının, 25,20 TL peşin harç ve 136,30 TL ıslah harcı toplamı 161,50 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 2.597,97 TL harcın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.051,52 TL nispi vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan toplam 1.357,45 TL yargılama gideri ile 25,20 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı ve 136,30 TL ıslah harcı toplamı 1.544,15 TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Birleşen dava yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 8.349,08 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 417,46 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 7.931,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 15.561,253 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan toplam 25,00 TL yargılama gideri ile 417,46 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcı toplamı 496,86 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Esas Dava
Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 25,20 TL
Karar Harcı : 2.759,47 TL
Islah Harcı : 136,30 TL
Noksan Harç : 2.597,97 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.357,45 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 200,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.196,15 TL
Posta Giderleri : 292,05 TL
Birleşen Dava
Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 417,46 TL
Karar Harcı : 8.349,08 TL
Noksan Harç : 7.931,62 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 690,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 25,00 TL