Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/28 E. 2019/20 K. 21.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/28
KARAR NO : 2019/20

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 18/01/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 10.01.2019 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararla şirket ana sözleşmesinin sermaye başlıklı 6. maddesinin tadil edilmesine karar verildiğini, tadil metnine göre sermaye arttırımı yapılmış olup, hissedarlardan … A.Ş’nin ve … Tic. A.Ş’nin müvekkili şirketten olan toplam 16.327.000,00 TL alacağından karşılanmasına karar verildiğini, ortakların şirketten olan bu alacağının sermayeye eklendiğini, pay sahibinin şirketten olan alacağını bir başka şirketin kuruluşunda ya da bir başka şirketin sermaye arttırımında ayni sermeye olarak koyması durumunda pay sahibinin şirketten olan alacağının varlığının tespitinde TTK’nın 343. maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu Asliye ticaret Mahkemesince atanan bilirkişilerce hazırlanacak rapor ibraz edilmesi gerekli olduğundan TTK. 343. maddesi kapsamında tespit yapılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE /
Davacı şirketin sicil kaydına göre kurulu olduğu adresin mahkememizin yargı çevresinde olduğu ve iş bu davaya bakma konusunda mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf, sermaye arttırım kararında şirketin iki ortağının şirketten olan alacağının sermayeye eklenmesine karar verildiğini ve bu ortakların şirketten olan alacağının TTK. 343. maddesi çerçevesinde tespitini talep etmektedir.
TTK 343 maddesinde; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” hükmü yer almaktadır.
Bu düzenlemeye göre TTK. 343. maddesi uyarınca yapılacak değer biçme işleme kuruluş aşamasına ilişkindir.
Bunun dışında 6102 sayılı TTK. 462. Maddesinde iç kaynaklardan sermaye artırımı düzenlenmiş ve maddenin 1. Fıkrasında, ”Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanabilen kısımları ve mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilir.” denilmiştir. Bu düzenlemeye göre sermayeye eklenecek fonlar arasında şirketin ortaklarından aldığı borçların da sermayeye dönüştürülmesi mümkündür. Nitekim somut olayda şirketin iki ortağının şirketten olan alacağının sermaye artırımında kullanıldığı ifade edilmiştir. Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 72. Maddesi sermaye artırımı başlıklı olup, 73. Maddesinde de , sermaye artırım kararının tescili başvurusunda sicile verilecek belgelerin ne olduğu açıklanmıştır. 73/d maddesi uyarınca, sermaye artırımının iç kaynaklardan yapılması halinde, sermayenin tamamının ödendiğine, ve karşılıksız kalıp kalmadığına ve şirket öz varlığının tespitine, iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporunun sicile ibrazı gerekmektedir. Dolayısıyla iç kaynaklardan sermaye artırımı yapılması halinde şirketin ortaklarının veya ortağının şirketten gerçekten alacaklı olup olmadığı hususunda mahkeme tarafından yaptırılacak bir tespite gerek olmayıp mali müşavir veya denetçi raporu yeterli ve gerekli olduğundan davacı şirketin TTK. 343. Maddesi uyarınca tespit istemi yerinde görülmemiş ve reddi gerektiği kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Tespit talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcı peşin alınmış olmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacılar tarafından yatırılan bakiye gider avansının davacıya ödenmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 21/01/2019

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 44,40 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Noksan Harç : 0,00 TL