Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/250 E. 2022/50 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/250 Esas
KARAR NO : 2022/50

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari faaliyet çerçevesinde müvekkili şirkete davalı tarafından her zaman USD olarak ödeme yapıldığını, dolar kurlarının yükselmesi sonucunda davalı tarafından faturada belirtilen USD miktarı fatura tarihindeki kur üzerinden TL olarak yapıldığını ve bu durumun müvekkilinin kur farkı zararına sebep olduğunu, alacağın tahsili için … 32. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, atabuluculuk sürecinin anlaşmazlık olarak sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; davalı itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ticati faize, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;…Davacı tarafın hangi faturalar için kur farkı talep ettiğinin belirtilmediğini, davacı tarafa tün alacakları tam ve eksiksiz ödendiğini, davacı tarafın kestiği faturalarda USD olarak gösterilen bedelin TL karşılığının ödenmiş olduğunu, açıklanan nedenlerle; davacıya taleplerini açıklaması için bir hafta kesin süre verilmesine, süre içerisinde eksiklik tamamlanmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına, dava şartı yokluğu sebebiyle davacının icra inkar tazminatı talebi bakımından davanın usulden teddine, talep miktarimın %20’si oranında kötü niyet tazminatına, yargılama sonunda ispatlanamayan davanın tümden teddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine katar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, … 32.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından fatura alacağından kaynaklı 7.588,70 USD alacağa ilişkin olarak davalının davacı yana borcunun bulunup bulunmadığı ve % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Deliller toplanmış, … 32.İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraflarca ibraz edilen deliller ile toplanılması talep edilen deliller celp edilip incelenmiştir.
… 32.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; icra dosyasından takip borçlusu aleyhine, 11/01/2019 tarihinde toplam 7.588,70 USD tutarında toplam 15 adet fatura ve bunlara ait işlemiş faiz alacağına dayalı ilamsız ödeme emri gönderildiği, takip borçlusunun süresi içinde borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşıldı.
Mahkememizce deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Muhasebe-Finans Uzmanı Bilirkişi …’nun hazırlamış olduğu 20.03.2020 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; taraf şirketlere ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunun ve defterlerin birbiri ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, davacı şirket tarafından satışı yapılan ürünlere istinaden tanzim edilen takip talebine konu faturalarda USD para birimi uygulanacağının ve fatura ödemelerinin davalı şirket tarafından USD para birimi olarak yapılacağının, TL ödeme yapılması halinde TCMB Efektif satış kuru uygulanacağının belirlendiği, davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihi öncesinde yapılan ödemelerin USD para birimi ile yapılmış olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; takip talebine konu, davacı şirket tarafından tanzim edilen toplam 42.430,44 USD bedelli TL karşılığı toplam 167.079,27 TL olan faturalara istinaden davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde 167.079,23 TL olarak ödeme yapılmış olması sebebiyle kur farkından kaynaklandığı, takip talebine konu faturaların ve ödeme tutarlarının, taraf şirketlerin ticari defter kayıtlarında USD bedel ve TL karşılığı olarak kayıtlı olduğu, takip talebine konu faturalar toplamının 42.430,44 USD olduğu, Davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde yapılan toplam 167.079,23 TL ödeme tutarına 21.06.2018 tarihindeki TCMB Efektif satış kuru olan 4,7644 TL uygulanarak USD karşılığı olarak toplam 35.068,26 USD tutarı hesaplandığı, buna göre; faturalar toplamı ile ödeme tutarı arasında(42.430,44–35.068,26=) 7.362,18 USD fark bulunduğu, rapor içerisinde açıklandığı üzere; Davacı şirketin kur farkından kaynaklanan taleple bağlı olarak toplam 7.336,38 USD bakiye fatura alacağına, takip tarihi itibarıyla davalı şirketten toplam 252,32 USD işlemiş faiz olmak üzere Toplam 7.588,70 USD talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları sonrasında Muhasebe-Finans Uzmanı Bilirkişi …’nun hazırlamış olduğu 02.11.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporun sonuç kısmında; “…Taraf şirketlere ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunun ve defterlerin birbiri ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, davacı şirket tarafından satışı yapılan ürünlere istinaden tanzim edilen takip talebine konu faturalarda USD para birimi uygulanacağının ve fatura ödemelerinin davalı şirket tarafından USD para birimi olarak yapılacağının, TL ödeme yapılması halinde TCMB Efektif satış kuru uygulanacağının belirlendiği, davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihi öncesinde yapılan ödemelerin USD para birimi ile yapılmış olduğunun tespit edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; takip talebine konu, davacı şirket tarafından tanzim edilen toplam 42.430,44 USD bedelli TL karşılığı toplam 167.079,27 TL olan faturalara istinaden davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde 167.079,23 TL olarak ödeme yapılmış olması sebebiyle kur farkından kaynaklandığı, takip talebine konu faturaların ve ödeme tutarlarının, taraf şirketlerin ticari defter kayıtlarında USD bedel ve TL karşılığı olarak kayıtlı olduğu, takip talebine konu faturalar toplamının 42.430,44 USD olduğu, Davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde yapılan toplam 167.079,23 TL ödeme tutarına 21.06.2018 tarihindeki TCMB Efektif satış kuru olan 4,7644 TL uygulanarak USD karşılığı olarak toplam 35.068,26 USD tutarı hesaplandığı, buna göre; faturalar toplamı ile ödeme tutarı arasında(42.430,44–35.068,26=) 7.362,18 USD fark bulunduğu, rapor içerisinde açıklandığı üzere; Davacı şirketin kur farkından kaynaklanan taleple bağlı olarak toplam 7.336,38 USD bakiye fatura alacağına, takip tarihi itibarıyla davalı şirketten toplam 252,32 USD işlemiş faiz olmak üzere Toplam 7.588,70 USD talep edebileceği,” kanaati bildirildiği, davalı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan itiraz dilekçesinde özetle; “…Davacı alacağının müvekkili şirket tarafından eksiksiz ödendiğinin müvekkili şirket ticari defter kayıtları ile ispatlanmış olduğu, davacı talebi kur farkına dayandığı için alacağının TL cinsinden olduğu ve USD olarak kur farkı talep etmesinin Yargıtay kararlarına ve yasaya aykırılık teşkil ettiğinden davanın reddi gerektiği, davacının 7.588,70 USD kur farkı talebinin kabul edilemeyeceği, raporda yapılan hesaplamada farklı tarihlerdeki faturalar için tek bir kur baz alınarak hesaplama yapılmış olduğu, fatura tarihlerine göre tek tek hesaplama yapılması gerektiği…” beyan edildiği, rapor içeriğindeki tabloda listelenen 15 adet toplam 42.430,44 USD bedelli faturaların TL karşılığı toplamı 167.079,27 TL tutarında olup, her bir faturanın TL tutarları davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde toplam 167.079,23 TL olarak ödenmiş olduğu, davacı şirket tarafından tanzim edilen USD bedelli faturaların, 2017 yılı içerisinde ve 2018 Ocak-Mayıs dönemi içerisinde davalı şirket tarafından USD döviz cinsi olarak ödenmiş olduğu, takip talebine konu faturalar tarihinden sonra davacı tarafından düzenlenmiş olan 29.06.2018 tarihli 82,60 USD bedelli faturanın da davalı tarafından 02.10.2018 tarihinde 82,60 USD olarak ödenmiş olduğu görülmektedir. Buna göre taraflar arasındaki ticari faaliyet çerçevesinde; 2017 yılı ve 2018/Ocak-Mayıs dönemi içerisinde davalı şirket tarafından USD döviz cinsi ile ödeme yapılmış olduğu ve kur farkından kaynaklanan herhangi bir bedel farkı oluşmadığı, neticede fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin fiili uygulamanın USD döviz cinsi ile yapılmış olduğu anlaşılmakta olduğu, ayrıca taraf şirketler arasında yapılan cari hesap mutabakat yazısında; 30.09.2017 tarihi itibarıyla 30.957,30 USD cari hesap bakiyesinde mutabık olunduğu görülmektedir. Buna göre de; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin USD döviz cinsi olarak dikkate alındığı anlaşılmakta olduğu, ancak takip ve dava konusu davacı tarafından tanzim edilen USD bedelli faturaların ödemesi, davalı tarafından faturaların TL karşılığı olan tutarlar üzerinden yapılmıştır. Bu sebeple davacının, kur farkından kaynaklanan bakiye fatura alacağı bulunmaktadır. Davacı talebinin dayanağı; USD bedelli faturaların, davalı tarafından TL olarak ödenmiş olması sebebiyle kur farkından kaynaklanan USD bakiye fatura alacağı olduğu, taraflar arasında yapılan; USD bedelli ürün siparişlerine ilişkin e-posta yazışmaları ile davacı şirket tarafından sağlanacak ürünler için verilen tekliflere istinaden Genel Şartlar başlığı altında; Tekliflerin USD olarak hazırlandığı, Fatura ödemelerinin teklifte belirtilen para birimi üzerinden yapılacağı, TL ödeme yapılması halinde TCMB Efektif satış kuru uygulanacağı belirtilmekte olduğu, takip talebine konu e-Faturalarda; fatura konusu ürünlerin USD birim fiyat üzerinden hesaplanarak USD döviz cinsi olarak tanzim edilmiş olduğu ve fatura tarihindeki TCMB Döviz Alış kuru ile değerlenerek TL karşılığının belirtilmiş olduğu görülmekte olduğu, ancak takip talebine konu toplamı 42.430,44 USD olan faturalar için, davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde söz konusu faturaların TL karşılığı olan toplam 167.079,23 TL tutarında ödeme yapılmış olduğu, fatura ödemelerinin teklifte belirtilen para birimi üzerinden yapılacağı, TL ödeme yapılması halinde TCMB Efektif satış kuru uygulanacağı, davacı şirket tarafından düzenlenen Teklif ekindeki Genel Şartlarda davalı şirkete bildirilmiş olduğu, kök rapordaki hesaplamada, davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde yapılan toplam 167.079,23 TL tutarına 21.06.2018 tarihindeki TCMB Efektif satış kuru olan 4,7644 TL uygulanarak USD karşılığı hesaplanmış olduğu, davacı şirket söz konusu hesaplamada ve ticari defter kayıtlarında 22.06.2018 tarihinde uygulanan TCMB Döviz satış kuru olan 4,7609 TL kurunu dikkate almış olup, ödeme tutarlarının davalı şirket lehine hesaplanmış olduğu görülmekte olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde; fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin fiili uygulamanın USD döviz cinsi ile yapılmış olduğu tespit edilmiş olduğu, sonuç olarak; kök raporda varılan sonuçta herhangi bir değişikliğe yer olmadığı, davacı şirketin kur farkından kaynaklanan toplam 7.336,38 USD bakiye fatura alacağına, takip tarihi itibarıyla davalı şirketten toplam 252,32 USD işlemiş faiz olmak üzere Toplam 7.588,70 USD talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi kök ve ek raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmeler yerinde bulunmuş olmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın takip talebine konu davacı şirket tarafından tanzim edilen USD bedelli faturalara karşılık davalı şirket tarafından TL olarak ödeme yapılmış olması nedeniyle kur farkından kaynaklanmaktadır. Taraf şirketlere ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu görülmekle, davacı şirket tarafından satışı yapılan ürünlere istinaden tanzim edilen takip talebine konu faturalarda USD para birimi uygulanacağının ve fatura ödemelerinin davalı şirket tarafından USD para birimi olarak yapılacağının, TL ödeme yapılması halinde TCMB Efektif satış kuru uygulanacağının belirlendiği, davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihi öncesinde yapılan ödemelerin USD para birimi ile yapılmış olduğunun tespit edilmesi karşısında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; takip talebine konu, davacı şirket tarafından tanzim edilen toplam 42.430,44 USD bedelli TL karşılığı toplam 167.079,27 TL olan faturalara istinaden davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde 167.079,23 TL olarak ödeme yapılmış olması sebebiyle kur farkından kaynaklandığı, takip talebine konu faturaların ve ödeme tutarlarının, taraf şirketlerin ticari defter kayıtlarında USD bedel ve TL karşılığı olarak kayıtlı olduğu, takip talebine konu faturalar toplamının 42.430,44 USD olduğu, Davalı şirket tarafından 21.06.2018 tarihinde yapılan toplam 167.079,23 TL ödeme tutarına 21.06.2018 tarihindeki TCMB Efektif satış kuru olan 4,7644 TL uygulanarak USD karşılığı olarak toplam 35.068,26 USD tutarı hesaplandığı, buna göre; faturalar toplamı ile ödeme tutarı arasında(42.430,44–35.068,26=) 7.362,18 USD fark bulunduğu, rapor içerisinde açıklandığı üzere; Davacı şirketin kur farkından kaynaklanan taleple bağlı olarak toplam 7.336,38 USD bakiye fatura alacağını talep edebileceği, zira İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 01/10/2020 tarih ve 2018/2577 Esas, 2020/914 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki ticari ilişkide davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların USD bedeli üzerinden tanzim edildiği 2017 yılı içerisinde ve 2018 Ocak-Mayıs dönemi içerisinde davalı şirket tarafından USD döviz cinsi olarak ödenmiş olduğu, takip talebine konu faturalar tarihinden sonra davacı tarafından düzenlenmiş olan, 29/06/2018 tarihli 82,90 USD bedelli faturanın da davalı tarafından 02/10/2018 tarihinde 82,60 USD olarak ödenmiş olduğu görüldüğünden, taraflar arasındaki ticari faaliyet çerçevesinde davalı şirket tarafından USD döviz cinsi ile ödeme yapılmış olduğu ve bu dönem kur farkından kaynaklanan herhangi bir bedele farkı oluşmadığı, neticede bu dönemde fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin FİİLİ UYGULAMANIN USD DÖVİZ CİNSİ İLE YAPILMIŞ OLDUĞU anlaşılmakla yine taraf şirketler arasında yapılan cari hesap mutabakat yazısında 30/09/2017 itibarıyla 30.957,30 USD cari hesap bakiyesi üzerinde mutabık olunduğu, buna göre taraflar arasında cari hesap ilişkisinin USD döviz cinsi olarak kabulünün gerektiği açıkça görülmektedir. Takip ve dava konusu davacı tarafından tanzim edilen USD bedelli faturaların ödenmesi ise davalı tarafından önceki fiili uygulamalara tamamen ters düşecek şekilde faturaların TL karşılığı olan tutarlar üzerinden yapılması nedeniyle davacının kur farkından kaynaklanan bakiye fatura alacağının bulunduğunun kabulü gerekmiş olup, USD bedelli faturaların davalı tarafından TL olarak ödenmiş olması sebebiyle kur farkından kaynaklanan USD bakiye fatura alacağı oluştuğu, taraflar arasında USD bedelli ürün siparişlerine ilişkin e-posta yazışmaları ile davacı şirket tarafından sağlanacak ürünler için verilecek tekliflere istinaden genel şartlar başlığı altında yine TEKLİFLERİN USD OLARAK HAZIRLANDIĞI, FATURA ÖDEMELERİNİN İSE TEKLİFTE BELİRTİLEN PARA BİRİMİ ÜZERİNDEN YAPILACAĞI, TL ÖDEME YAPILMASI HALİNDE TCMB EFEKTİF SATIŞ KURUNUN UYGULANACAĞININ BELİRTİLDİĞİ, takip talebine konu elektronik fatura konusu ürünlerin USD birim fiyatları üzerinden hesaplanarak USD döviz cinsi olarak tanzim edilmiş olduğu ve fatura tarihindeki TCMB döviz alış kuru ile değerlenerek TL karşılığının belirtilmiş olduğu, (faturalarda TL karşılığının da gösterilmesinin yalnıza vergi usul hukuku kapsamında yasal zorunluluk olduğu) ancak takip talebine konu 42.430,44 USD olan faturalar için davalı şirket tarafından 21/06/2018 tarihinde söz konusu faturaların TL karşılığı olan toplam 167.079,23 TL tutarında ödeme yapılmış olduğu, fatura ödemelerinin teklifte belirtilen para birimi üzerinden yapılacağı TL ödeme yapılması halinde TCMB satış kuru uygulanacağı, davacı şirket tarafından düzenlenen teklif ekindeki genel şartlarda davalı şirkete bu hususun bildirilmiş olduğu, bu nedenle bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibari edilerek davalı şirket tarafından 21/06/2018 tarihinde yapılan toplam 167.079,23 TL tutarına 21/06/2018 tarihindeki TCMB efektif satış kuru olan 4,7644 TL uygulanarak USD karşılığının hesaplanması yerinde bulunmuş olup, davacı şirket söz konusu hesaplamada ticari defter ve kayıtlarında 22/06/2018 tarihinde uygulanan TCMB döviz satış kuru olan 4,7609 TL kurunu dikkate almış olduğu anlaşılmış olmakla, ödeme tutarlarının davalı şirket lehine hesaplanmış olduğu açıkça anlaşıldığından taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin fiili uygulamanın USD döviz cinsinden yapılmış olduğuna yönelik bilirkişi tespiti çerçevesinde taraflar arasındaki sözleşmenin USD amerikan doları cinsinden kabulü gerekir. Davalı tarafından yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının mahsubu sonrası davacının takip talebine konu bakiye asıl alacağının bulunduğu anlaşılmakla bu itibarla yabancı para cinsinden düzenlenen faturalar nedeniyle talep edilebilecek takip konusu bakiye alacak yönünden itirazın asıl alacak yönünden iptaline karar verilmesi gerekmiş olup takip öncesi davalı yanı temerrüde düşüren dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddi gerekmiş olmakla, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu itirazının, 7.336,38-USD asıl alacak bakımından iptaline, takibin kabul edilen bu miktar üzerinden devamına, kabul edilen 7.336,38-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesi gereği, fiili ödeme gününe kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden devlet bankalarının yabancı para birimi ile açılmış bulunan 1 yıl vadeli döviz mevduat hesabına fiilen ödediği en yüksek faiz oranından faiz yürütülmesine; fazlaya ilişkin 252,32-USD’lik işlemiş faiz kısmının reddine, İİK m.67/2 kapsamında, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen 7.336,38-USD’lik asıl alacağın icra takip tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL kur karşılığı (1 USD: 5,5155-TL) üzerinden hesaplanan %20’si oranında hesaplanan 8.092,76-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 01/10/2020 tarih ve 2018/2577 Esas, 2020/914 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
2-)Davalının … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu itirazının, 7.336,38-USD asıl alacak bakımından İPTALİNE,
3-)Takibin kabul edilen bu miktar üzerinden DEVAMINA,
4-)Kabul edilen 7.336,38-USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesi gereği, fiili ödeme gününe kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden devlet bankalarının yabancı para birimi ile açılmış bulunan 1 yıl vadeli döviz mevduat hesabına fiilen ödediği en yüksek faiz oranından faiz yürütülmesine;
5-)Fazlaya ilişkin 252,32-USD’lik işlemiş faiz kısmının REDDİNE,
6-)İİK m.67/2 kapsamında, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile kabul edilen 7.336,38-USD’lik asıl alacağın icra takip tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL kur karşılığı (1 USD: 5,5155-TL) üzerinden hesaplanan %20’si oranında hesaplanan 8.092,76-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.995,26 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 567,04 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 2.428,22 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.500,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.508,06 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.438,20 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.390,38 TL yargılama gideri ile 567,04 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı toplamı 2.001,82 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 43,89 TL’nin davacıdan, 1.276,11 TL’nin ise davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
12-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf başvuru ve karar harçları ile istinaf gider avansının tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 28/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 567,04 TL
Karar Harcı : 2.995,26 TL
Noksan Harç : 2.428,22 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans :1.880,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.350,00 TL
Posta Giderleri : 88,20 TL