Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/218 E. 2019/417 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/218 Esas
KARAR NO : 2019/417

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 26/04/2019

İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/03/2019 tarihli 2018/350 Esas – 2019/94 Karar sayılı görevsizlik kararıyla Mahkememize tevzi edilen ve yukarıdaki esasa kayıtlı olan, İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davacı sigorta sirketi nezdinde … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile 20.11.2015-04.11.2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, sigorta poliçesinin Davalı … ile Davacı sigorta şirketi arasında tanzim edildiğini 11.11.2015 tarihinde sigortalı aracın sürücü …’ın hakimiyetinde olduğu esnada araç sürücüsünün yaya …’a çarpması neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğinin tespit edildiğini, kaza tespit tutanağı uyarınca sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğu, yaya …’ın ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde yayanın vefat ettiğini, murisin mirasçıları tarafından müvekkili şirkete başvuruda bulunarak murisin desteğinden yoksun kalan …’ın tazminat ödenmesini talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından destekten yoksun kalma tazminatı olarak hesaplanan 76.529,00.-TL tazminat bedelinin 05.04.2016 tarihinde ödendiğini, bu kez müvekkil şirketin kazanın meydana gelmesinde sorumluluğu bulunan kişiden tazminat bedelini rücuen tazmin etme imkanı hasıl olduğunu, davalı sigortalısından aracın ehliyetsiz kullanılması nedeniyle ödenen tazminat bedelinin rücuen tazmininin talep edildiğini, davalı sigortalı aleyhine … 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu, yapılan itiazın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan aracını …’a devrettiğini ve bu tarihten sonra da adı geçen araçla herhangi bir şekilde fiilen bir hak ya da alacağının kalmadığını ve bu taihten sonra da tüm sorumluluk ve mesuliyetin …’a geçmiş bulunduğunu, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE /
Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta sözleşmesine dayalı olarak sigortacının kendi akidi aleyhine rücuen alacak talebine ilişkin başlatmış olduğu ilamsız icra takibine, takip borçlusu-davalı sigortalının yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamı için açmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Davanın, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına karşı açtığı rücuen tazminat davası olması ve iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; taraflar arasında akdi bir ilişki olduğu, davalı hususi araç maliki sigortalı gerçek kişinin sorumluluğunun kaynağının taraflar arasında ki trafik sigorta sözleşmesi olduğu, davanın ticari dava olmadığı, sigortalı aracın … marka aracın ticari araç olmadığı, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunduğu , 6502 sayılı Tüketici Yasasının yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davanın açılmış olmasına göre mahkememizce uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi’nce sonuçlandırılması gerektiği, Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, yasal sürede başvurulması halinde görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ ne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Nitekim, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 26.04.2017 gün ve 2016/10515 E. , 2017/4601 K. sayılı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 22.12.2016 gün ve 2016/13955 E. , 2016/11812 K. Sayılı kararları da aynı doğrultudadır.
HMK 114. maddesinde, dava şartları sayılmış ve mahkemenin görevli olması hususu da dava şartı olduğu ifade edilmiştir. HMK 115. maddesinde dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerektiği açıklanmıştır. HMK 138. maddesinde ise dava şartlarıyla ilgili olarak duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilebileceği belirtilmiştir. Anılan düzenlemeler çerçevesinde işbu davaya bakma görevinin mahkememize ait olmayıp tüketici mahkemesinin görev alanında bulunduğu anlaşılmakla davanın dava şartı – görev yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) HMK’nın 20’inci maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süre içinde başvuru halinde dosyanın YETKİLİ VE GÖREVLİ İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, süresi içinde talep edilmediği takdirde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde HMK 345. maddesi gereğince istinaf yolu açık olmak üzere üzere karar verildi. 22/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır