Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/193 E. 2021/970 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/193
KARAR NO : 2021/970

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı/alacaklı müvekkili adına yukarıda esas sayısı belirtili … 2. İcra Müdürlüğü nezdinde ilamsız haciz takip yolu takip başlatılmış ve davalı/borçluya usulüne uygun tebligat yapıldığını, ancak borçlu yan tarafından usulüne uygun gönderilen icra takibine, haksız ve kötüniyetli olarak, “uhdesinde hiç bir hak ve alacağı yoktur”, gerekçesi ile, tüm borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz edilmiş ve bunun neticesinde takibin durdurulduğunu, itirazın tamamen haksız ve kötüniyetli olup, kaldırılması gerektiğini, müvekkili şirket ağırlıkla nakliye alanında faaliyet gösteren bir şirket olup, davalı şirkete ait navlunları …’dan …’e, dilekçe ekinde sunulu faturalarda plakaları belirtilen araçlarla taşıma işini yüklendiğini, davalı şirket, borcu kabul etmekle birlikte, icra takibi öncesi ve sonrasında borcunu ödeme vaadi ile uzun süre sürüncemede bırakmış, bu arada konkordato ilan ederek, tüm icra takiplerini durdurduğunu, ilk icra takibinin başlatıldığı yetkisiz … 23. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyasında borçlu/davalı şirket tarafından … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayı ve 14.12.2018 sayılı kararı ile adi konkordato talebine binaen geçici mühlet kararı ile birlikte ihtiyati tedbir verildiği, yetkisiz icra müdürlüğünde takip başlatıldığı, mevcut borcun 50.286 USD olduğu iddia edilerek borcun kısmen ödenmiş olması sebebi ile takibin 45.664 USD kısmına itiraz edildiği iddia edilerek takibin durdurulduğunu, borçlu şirketin, geçici mühlet süresi dolmadan adi konkordato talebinden, şirketin mali durumunda iyileşme ve borçlarını ödedikleri gerekçesiyle feragat ettiğini, bu talebin Mahkeme tarafından kabul edildiğini, borçlu şirket tarafından adi konkordatodan feragat edilerek geçici mühletin kaldırılması sonucu tarafımızca dosyada işlem başlatıldığını, dosya yetkili … İcra Dairesine gönderildiğini, yeniden usulüne uygun ödeme emri ile tebligat yapıldığını, müvekkili başlatılan takipteki 95.550,00 USD alacağın 36.550,00 USD kısmından feragat ederek 4.629,64 TL feragat harcını da yatırmış ve takibe kalan 59.400,00 USD üzerinden devam ettiğini, borçlu şirket ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini, ancak borçlunun söz konusu itirazı incelendiğinde borcun tamamına, faizine ve ferilerine itiraz etmiş olduğunun görüleceğini, açıkça kötü niyet ve haksız menfaat temin etme amacı bulunduğunu, arz edilen dosyalar celp edilerek incelendiğinde davacının borcu kısmi kabul etmesinin ardından yetkili icra müdürlüğünde tamamına itiraz ettiği açık ve net şekilde görüleceğini, borçlu, alacaklılardan mal kaçırma, hukuku kötü niyetli şekilde dolanma, haksız maddi menfaat temin etme yoluna giderek müvekkilini oyaladıklarını, itirazın iptali davasını açabilmek adına dava şartı olan arabuluculuk aşamasının tamamlandığını, 19/03/2019 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmesinde davalının isteği ile ikinci bir arabuluculuk gününün 29/03/2019 tarihine alındığını, taraflar herhangi bir anlaşmaya varamadıklarını, işbu sebeple de eldeki davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu belirterek … 2. İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasıyla başlatılan takibe borçlu tarafından haksız olarak yapılan itirazın iptaline, 95.550,00 USD değerindeki takibin 59.400,00 USD üzerinden devamına, %20’den az olmamak koşulu ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine … 2. İcra Müdürlüğü’nün …Esas numaralı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış, müvekkili şirket tarafından söz konusu haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan bu icra takibine 20.02.2019 tarihinde itiraz edildiğini, bunun üzerine davacı tarafça itirazımızın iptali talep edilerek huzurdaki dava ikame edildiğini, davacı, 95.550,00 USD değerindeki bir kısmından feragat ederek 59.400,00 USD üzerinden takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmamakla davacının iddiaları somut delillere dayanmadığını, davacı şirketin, müvekkili şirketten tüm alacaklarını almış olmasına rağmen somut olmayan iddialarla tarafına borç yüklemekte olduklarını, iddiasını ispat ile mükellef olan davacı taraf dava dilekçesi ekinde fatura ve müvekkilin ödemelerine ilişkin kayıtları sunduğunu ifade etmişse de dilekçe ekinde bu evraklara rastlanılamamış, herhangi bir ek tarafına iletilmediğini, davacı kötü niyetli davranarak var olmayan bir borcu varmış gibi göstermeye çalışarak Mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, davacı tarafın haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, HMK’nın madde 190 hükmü uyarınca; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Davacı şirketin takip konusu alacak miktarı için dosyaya sunduğu delil mahiyetinde sunduğunu iddia ettiği fatura ve dekontlar tek başına ispat için de yeterli olmadığını, müvekkili şirket davacı şirketten almış olduğu hizmetlerin karşılığını ödemiş olup davacının söz konusu tek taraflı düzenlediği faturalara dayanak herhangi bir hizmet almadığını, davacının söz konusu hizmetlerin verildiğini ve bu hizmete ilişkin taraflar arasındaki sözleşmeyi ispatlaması gerektiğini, davacının hizmet verildiğine ilişkin iddiaları somut hiçbir delile dayanmadığını, icra takibine konu edilen faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, davacının faturaların müvekkili şirkete tebliğ edildiğini ve itiraza uğramadığını ispatlaması gerektiğini, iddia eden iddiasını ispatla mükellef olup davacı taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ve gerçeğe aykırı düzenlenen faturalara dayanak hizmetin verildiğini de ispatlamak durumunda olduğunu, davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerektiğini belirterek müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığından, davacı tarafça iddia edilen hizmetler müvekkile verilmemiş olduğundan ve davacı hizmetin verildiğini ve borcun ödenmediği ispat edememiş olduğundan davacının haksız ve hukuka aykırı davasının tümden reddine, davacının iddia ettiği alacak likit olmadığından haksız icra inkar tazminatı talebinin reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibine girişilmiş olması nedeniyle davacı aleyhine alacak değerinin %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, kara taşımacılığından kaynaklanan navlun alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından navlun bedeli içerikli 51 adet toplam 95.950 USD tutarlı faturaya istinaden davalı hakkında genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, davalı tarafından süresinde 27/12/2018 tarihli dilekçe ile borcun yalnız 45.664,00 USD’lik kısmına itiraz edildiği, bu kez davacı tarafından icra dosyasına sunulan 03.04.2019 havale tarihli dilekçe ile takip miktarının 36.500 USD’lik kısmından feragat edildiği, iş bu dava ile takibin 69.400 USD üzerinden devamı için itirazın iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
… Asliye (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, davacı şirketin 2018-2019 yılları ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle takipte dayandığı faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, bu faturalar karşılığında ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne miktarda yapıldığı, ayrıca fatura içeriğinde navlun bedeli istendiğinden bu faturalar içeriğindeki navlun bedeline dayanak olan taşımalara ilişkin kayıtlarında incelenmesi ve fatura bedellerinin kadri maruf olup olmadığının belirlenerek davacının takip tarihi itibariyle davalıdan bu faturalar neticesinde alacaklı olup olmadığı, varsa miktarı, takiple dava arasında ödeme olması halinde bu ödemelerin tarihi ve miktarının gösterilmesi, ayrıca dava tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti konusunda resen seçilecek mali müşavir ve taşıma konusunda uzman iki kişilik bilirkişi heyeti vasıtasıyla rapor aldırılması istenilmiş ve … ve … tarafından sunulan 29.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı … Ticaret Limited Şirketi’nin Ticari defteler ve belge kayıtlarının incelenmesi neticesinde davacı …Ticaret Limited Şirketi’nin, davalı … A.Ş’ye 95, 950,00-USD karşılığı olan 439.332,96-TL tutarında nakliye hizmeti sunduğu, davalı … A.Ş’nin aldığı hizmet karşılığında tabloda görüldüğü gibi 228.179,41-TL tutarındaki meblağı muhtelif tarihlerde ve muhtelif bankalardan ödediği, davacı firma olan …Ticaret Limited Şirketi’nin yasal defter kayıtları uyarınca da 67.808,91- TL tutarındaki meblağı ise nakit olarak tahsil ettiği, raporda açıklandığı üzere davacı firmanın yasal defterlerine kayıt olarak aldığı ve tahsil ettiğini bildirdiği 67.808,91- TL tutarındaki meblağın, davalı … tarafından banka kanalıyla gönderilen 228.179,41-TL tutarının bir parçası mı yoksa ayrıca elden ödenen ekstra bir tutar mı olduğunun anlaşılamadığı, zira 67.808,91- TL tutarındaki meblağ yasal defter kayıtlarına göre nakit olarak ödenmiş göründüğünden ve banka yoluyla gönderilen 228.179,41-TL tutarındaki meblağ ile ilgili de yasal defter ve belgelerinde herhangi bir kayıt yer almadığından tarafımızca elden (nakit ve banka kanalıyla toplam (67.808,91 TL + 228.179,41 TL) = 295.988,32-TL tutarında bir meblağın davacı şirkete belirtilen şekilde ödendiği ve böylece davacı şirketin davalı şirketten (439.332,96-295.988,32) = 143.344,64-TL tutarında alacağının bulunduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Takip konusu faturaların yurtiçi kara taşımacılığından kaynaklanan hizmet kapsamında düzenlendiği anlaşılmakla dosyanın lojistik ve taşımacılık konusunda uzman bilirkişi … ile birlikte bir mali müşavir bilirkişi …’ye tevdi ile talimat mahkemesince tanzim ettirilen bilirkişi raporundaki kayıtlar ve dosya kapsamı değerlendirilerek davacının takip tarihi itibariyle alacak miktarının TL ve USD cinsinden belirtilmesi suretiyle davalı defterleri incelenerek rapor tanzim edilmesi istenilmiş ve bilirkişiler …ve … tarafından sunulan 06.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davalı defterlerinin 6102 sayılı TTK 64.maddesi ve 213 sayılı VUK 221. maddesine göre sürelerinde usulüne uygun tasdik ettirdiği ve kendi lehine delil vasfı taşıdığı, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, süreklilik arz edecek şekilde davalının davacı yana taşıma hizmetleri vermesi şeklinde sürdürüldüğü, davacı kayıtları üzerinde, talimat mahkemesince tanzim ettirilen bilirkişi heyetinin raporu da dikkate alındığında, davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve davalı tarafından da defterlere kayıt edilen fatura tutarları (davacı tarafça kayıt yapılmayan 25.04.2018 tarih ve … seri numaralı 7.965,36 TL. tutarlı fatura hariç olmak üzere) ve yapılan ödemelerin her iki taraf kayıtlarında birbirleri ile uyumlu olduğu, yukarıdaki C/H ekstresinden de görüldüğü üzere davalı tarafından tutulan kayıtlarda fatura bedellerinin TL. üzerinden kayıt edildiği ve yapılan ödemeler düşüldükten sonra 213,214,55 TL, borçlu göründüğü, davalı kayıtlarına göre, düzenlenen faturaların USD cinsinden olması nedeniyle raporun 3-d bölümünde gösterildiği üzere işlemlerin dolara çevrilmesinin mahkemece uygun görülmesi halinde davalının davacıya 62.740,36 USD tutarında borçlu göründüğü, davacının talebinin 59.400,00 USD olduğu, sonuç olarak nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere TL. cinsinden yapılan davalı yan kayıtları esas alındığı takdirde, davacı … Tic. A.Ş.’nin davalı …A.Ş.den 213.214,55 TL. alacaklı göründüğü, raporun 3-d bölümünde gösterildiği üzere işlemlerin dolar üzerinden dikkate alınması halinde ise 08.04.2019 tarihli Merkez Bankası Kurlarına göre 62.740,36 USD davacının davalıdan alacaklı göründüğü ancak bu tutarın davacının talebi olan 59.400,00 USD ile sınırlanması gerektiği, Tarafların diğer talep ve isteklerinin değerlendirme ve takdirinin mahkemenin yetkisinde kaldığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafından USD cinsinden düzenlenen navlun faturaların davalı defterlerine kaydedildiği, süresinde itiraz edilmeyen fatura tutarları yönünden davacının davalıya taşıma hizmeti verdiğinin kabulü gerektiği, davalı tarafından davacıya toplam 36.550 USD ve ( 24.000,00 TL karşılığı) 4.625 USD ödeme yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 62.740,36 USD alacaklı olduğu ancak davalının icra takibine kısmi itirazda bulunduğu ve yalnız 45.664 USD için itiraz dilekçesi sunduğu, 45.664 USD’yi aşan kısım için (itiraz bulunmadığından) özel dava şartı bulunmadığı anlaşılmakla davalının itiraz ettiği kısım olan 45.664 USD’lik miktar yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABÜLÜ ile;
Davalının … 2. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına vaki kısmı itirazının 45.664 USD yönünden iptaline, takibin 45.664 USD’ye devlet bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına,
Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 49.134,46 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
Davacının 13.736 USD’lik kısım yönünden davasının usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.736,07 TL nispi karar harcından peşin alınan 3.208,98 TL’nin mahsubu ile bakiye 14.527,09 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 3.208,98 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan talimat masrafı 1.657,00 TL, bilirkişi masrafı 2.000,00 TL, posta ve tebligat masrafı 361,50 TL olmak üzere toplam 4.018,50 TL yargılama giderinden kabul oranına göre 3.089,23 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk faaliyeti nedeniyle sarf edilen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 26.624,87 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 10.953,20 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …’nin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/12/2021

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP