Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/185 E. 2019/787 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/185 Esas
KARAR NO : 2019/787 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2015
KARAR TARİHİ : 09/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında başlangıç tarihli 5 yılı süreli acentelik sözleşmesi akdettiklerini, davacı … Dinlerden 50.000,00 TL tutarlı bir teminat talep edildiğini, iş bu teminat … tarafından 1. Derecede olmak üzere ipotek tesis edildiğini, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin süresinin 09.04.2015 sona erdiğini, ancak sözleşmenin süresinden sonra davalı tarafından müvekkilinin 50.000,00 TL tutarında borçlu bulunduklarını iş bu borcun 3 gün içinde ödenmesini aksi takdirde yasal işlemlere başlanacağına ilişkin ihtarnamenin gönderildiğini, Davalının acentelik ilişkisinden kaynaklanan nede davacılar aleyhine borç doğurucu başka bir işlemden kaynaklanan her hangi bir alacağının bulunmadığını, İpotek taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 50.000,00 TL asıl alacak için değil tamamen acentelik sözleşmesinin teminatı amacı ile verildiğini, Davacı …’in her hangi bir borcunun bulunmaması nedeni ile tapu sicilindeki ipotek tescili yolsuz hale geldiğini, bu nedenle yolsuz tescilin terkini davası açmak durumunda kaldıklarını, Müvekkilinin acentelik faaliyetleri ile … Kargonun rekabet piyasasında önde yer almasına yol açtığından TTK. 122/1 gereği kendisine şimdilik 5,000,00 TL denkleştirme tazminatı ödemesi gerektiğini, davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini, yolsuz ipoteğin fekkini, davalı tarafından açılacak icra takibinin durdurulması, takip açılmış ise de satış bedelinin davalıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile acentelik sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, hak düşürücü sürenin aşıldığını, davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, menfi tespit, ipoteğin fekki ve 6102 sayılı TTK m.102’den kaynaklanan denkleştirme tazminatının kısmen tahsiline yönelik denkleştirme davasıdır.
Mahkememizin 13/12/2017 tarih, 2015/748 Esas ve 2017/1078 Karar sayılı kararı ile; “Her ne kadar davacı taraf özetle, davacı … ile davalı arasında düzenlenen Acentelik Sözleşmesinden dolayı davalı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını, ipoteğin Asıl Alacak için değil Acentelik Sözleşmesinin Teminatı için verildiğini, davacı tarafın borcunun bulunmadığının tespitine, ipoteğin fekkine ve davacı tarafın davalı tarafın portföyünü genişletmesi ve kazancını arttırması nedeniyle Denkleştirme tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; Davacı taraf ile davalı taraf arasında ki ihtilaf konusunun sözleşmesel dayanağının Davacı … ile davalı arasında düzenlenmiş bulunan 09/04/2010 Tarihli Acentelik Sözleşmesi ve Acentelik Sözleşmesinin Ek protokolü olduğu, davacı …’ in de Sözleşme uyarınca davalı tarafın Acentelik Sözleşmesinden kaynaklanan alacakların teminatı olmak üzere taşınmazının üzerine ipotek tesis ettirdiği görülmüştür. … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan Talimat uyarınca Davacı tarafın Ticari defterlerinde Mali Müşavir Bilirkişi vasıtası ile yapılan inceleme neticesinde düzenlenen rapor ile belirlendiği üzere davacı tarafın Ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olmasına rağmen Tarafların alacak ve borç miktarı yönünden bir yılın kapanışında ki miktar ile diğer yılın açılışında ki miktarın birbirini tutmadığı,2014 yılına ait ticari defterlerde birden fazla kapanış maddesine rastlanıldığı davalı şirketin isminin yer almadığı, açılış ve kapanış kayıtlarının her dönem yönünden silsile olarak devam etmediği, bu haliyle taraflar arasında ki alacak borç ilişkisinin tespit edilmediği anlaşılmakla davacı tarafın Ticari defterleri davacının lehine delil olarak değerlendirilememiştir. Dosya Kapsamında toplanan Deliller ve Mahkememizce dosyanın Tevdi edildiği Bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere ; Taraflar arasında düzenlenen 09.04.2010 tarihli … Hizmetleri Acentelik Sözleşmesinin 2.md. … Firması Acenteyi karayolu ile şehirler arası eşya taşımacılığı konusunda acente olarak tayin ettiği, Sözleşmenin 5.md … kargo taşımacı firma Acenteye acentelik hizmetleri karşılığında Acente nin cirosu üzerinden %32 dağıtım üzerinden ise %12 hak ediş hesaplaması yaparak ödeneceği karşılıklı taahhüt altına alındığı, Taraflar arasındaki çıkacak çekişmelerde ek protokol sözleşmesinin 52 md. … kargonun defter ve kayıtlarının geçerli kesin delil olacağı karşılıklı taahhüt altına alındığı görülmüştür. Sözleşmenin teminatı olarak …’e ait taşınmaz Davalı … kargo adına ve lehine ipotek tesis edilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı olarak davacının … acentesine ait …-…-…- …- …-…-…- …-… nolu faturaların tahsilatlarının üzerine çekildiği, … Firmasının carisinde 3.000.00 TL tutarında sanal çek tahsilatının yapıldığı, … carîsinden 30.000.00 TL tutarında sanal çek tahsilatının girildiği, bu nedenlerle Davalı tarafın 14/05/2014 tarihli yönetim kurulu kararı uyarınca davacı tarafın acentelik sözleşmesinin feshine ilişkin kararın … 21 noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı fesih ihbarı davacı yana tebliğ edildiği bu haliyle davalı tarafın davacının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle Feshinin haklı olduğu görülmüştür. Taraflar arasında düzenlenen 25.10.2014 tarihli devir teslim tutanağında davacının 25.567,81 TL tutarında kasa açığının tespit edildiğini, bu tutanağın davacı ile birlikte imza altına alındığı her hangi bir itirazı kayıt düşülmediği görülmüştür. Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında dosyadaki mübrez bulunan ve tarafların karşılıklı imza altına alınmış tutanaklarda görüldüğü üzere davacının borcunun bulunmadığı yönündeki beyanlarını tevsik edecek belgelere rastlanmadığı, tarafların birlikte imza altına alınmış tutanaklarda da görüldüğü üzere davacı yanının itirazı kayıt düşmeden tüm tutanakları imzalayarak davalının bakiye alacağını ve kasadaki açıklarını teyit eder nitelikte bulunması nedeni ile davacının davalı nezdindeki bakiye borcunun 133,231.86 TL olduğu tespit edilmiş olmakla davacı tarafın Borçlu olmadığına yönelik Menfi tespit davası ve davalının alacağının teminatı olan İpoteğin fekki talebine konu davasının reddine karar verilmiştir. Hernekadar davacı taraf denkleştirme tazminat talebinde bulunmuş ise de; davacının denkleştirme tazminat isteminin yasal dayanağının 6102 Sayılı Kanunun 122.md olduğu, İncelenen Ticari defterler kapsamında davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının tespit edilmesi mümkün olmamakla birlikte yukarıda belirtildiği üzere davalı tarafın Acentelik Sözleşmesi fesh etmesinin acentenin kusuru sebebiyle haklı sebebe dayandığı bu haliyle davacı tarafın 6102 Sayılı Kanunun 122.md/3f uyarınca denkleştirme tazminat talebinde bulunmayacağı anlaşılmakla talebinin Reddine karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti, ipoteğin fekki ve denkleştirme tazminat davalarının reddine karar verilmiştir.
Bu karar aleyhine İstinaf kanun yoluna başvurulması neticesinde İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/1069 Esas dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen 08/03/2019 tarih ve 2019/340 Karar sayılı kararı ve “Dava, sigorta acentelik sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekki ve denkleştirme tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı … ile davalı arasında 09/04/2010 tarihli, 5 yıl süreli acentelik sözleşmesi ve bu sözleşmesinin ek protokolünün düzenlendiği, diğer davacı …’ in de sözleşme uyarınca, davacı … ile davalı arasındaki acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacakların teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettirdiği sabittir.
Dava konusu ipotek akit senedinde, davacı …’e ait … İli, … İlçesi, … mahallesinde 1279 ada, 185 parselde kain üzerinde 2 blok halinde 5 katlı 20 daireli kargir apartman vasıflı taşınmaz üzerinde, davacı …’in davalı … Kargo..AŞ’den almış olduğu acentelik teminatı olarak 1. derecede 50.000 TL bedelle ipotek tesis edilmiş olduğu görülmüştür.
İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HMK.nın 12.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir.
Bu nedenle, davacıların öteki istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca istinafa konu kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile sair istinaf talepleri bakımından herhangi bir inceleme yapılmaksızın ipoteğin fekki davası bakımından HMK m.12 kapsamında taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan bu talep yönünden davanın tefriki ile yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kararı üzerine mahkememizin 2019/185 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören dava üzerinden yürütülen yargılamada 22/04/2019 tarihli duruşmanın 4 nolu ara kararı ile ipoteğin fekkine yönelik davanın tefriki ile başka bir esasa kaydına karar verilmiştir.
İstinaf kararında mahkememizin bidayette 13/12/2017 tarih, 2015/748 Esas ve 2017/1078 Karar sayılı kararı ile “davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti … ve denkleştirme tazminat davalarının reddine” yönelik olarak istinaf incelemesi yapılmadığından davacının borçlu olmadığının tespiti ile denkleştirme tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Menfi tespit ve denkleştirme tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince menfi tespit talebi yönünden alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcı ve denkletirme talebi yönünden alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcı toplamı 88,80 TL’nin peşin yatırılan 937,27 TL harçtan mahsubu ile bakiye 848,47 TL harcın ve kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacılara iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen menfi tespit talebi yönünden hesaplanan 5.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen denkleştirme tazminatı yönünden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 10,00 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/10/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 939,27 TL
Karar Harcı : 88,80 TL
Bakiye Harç : 894,87 TL

Davacı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.800,00 TL

Davacı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.775,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.800,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 319,50 TL