Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/183 E. 2022/434 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/183
KARAR NO : 2022/434

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2019
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirket, davalı şirkt … ‘nden soda külü cinsi emtia satın almak istemiş ve davalı şirkete 10.05.2018 tarihli 27.750,00-USD bedelli ve 03.07.2618 tarihli 53.625,00-USD bedelli proforma faturalara ilişkin ödeme göndermiş, ancak davalı şirket tarafından ürünlerin davacı şirkete gönderilmediği, davacı şirketin bir süre malların gönderilmesini beklediğini ancak davalı şirketin iletişimi kestiğini ve davacı şirketin para iadesi taleplerini yerine getirmediğini, iş bu süreçte davalı ve davacı şirketler arasındaki maillerden borcunu kabul ettiği ve en kısa zamanda ödeme yapacağını söylediği halde faturalar karşılığı ödenen bedelleri iade etmediği, iş bu ödemelerin tahsili amacıyla … 32. İcra Müdürlüğü … E. numarası ile icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra takibinin durduğunu, davacı şirketin davaya konu takip için … Bürosuna başvurduğu, arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşmaya varılamadığı, davalı-borçlunun haksız ve kötü niyetli olduğundan dolayı itirazın iptalini talep etme zorunluluğunu belirtmiş ve asıl alacakla birlikte, alacağın üzerine işlemiş faiz, icra giderleri, vekalet ücreti, tahsil harcı, masrafları ve asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İstanbul … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş tetkikinden; davacı tarafından davalı aleyhine, borcun sebebi olarak ” 10/05/2018 ve 03/07/2018 tarihli proforma fatura karşılığı ödenen bedelin iadesi” gösterilmek suretiyle 81.375,00 USD asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
…Bankası … şubesine müzekkere yazılarak davacının yurtdışı hesabından lehtar olan davalı … ŞİRKETİ’nin (…) hesabına para gönderilmesine ilişkin swıft işleminin açıklama kısmında hangi bilgilerin yer aldığının tespiti amacıyla bu işleme ilişkin dekont vb. belgelerin gönderilmesinin istenilmiş müzekkere cevabının tetkikinden havale işlemi sırasında açıklamaya yer verilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 04.02.2020 tarihli ara kararı gereğince tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller ve tarafların ticari defter ve kayıtları ve mail yazışmaları birlikte incelenerek davacı tarafından bedeli ödendiği ancak malların teslim edilmediğinin ileri sürüldüğü fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, davalı defterlerinde faturaların kayıtlı olup olmadığı ve bu fatura içeriği emtiaların davalı tarafından davacıya teslim edilip edilmediği buna göre davacının takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı, varsa miktarının tespiti için mahkememizce resen seçilen bilirkişiler …, … ve … vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi heyetince sunulan 09.06.2020 tarihli raporda, “…Sayın Mahkemenin kararı doğrultusunda heyetimizin mali bilirkişi üyesi tarafından inceleme yapılabilmesi için belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı-borçlu şirket adına herhangi bir ticari defter ve kayıtların sunulmaması, yerinde inceleme yönünde bir talebin de vaki olmaması nedeniyle davalı taraf ticari kayıtları üzerinde herhangi bir inceleme yapılamamıştır.
Dava dosyasına sunulu olan mail yazışmalarına göre, Davacı-alacaklı şirket, davalı-borçlu …’nden soda külü satın almak istediğini belirten mail gönderdiği, davalı şirket tarafından da aşağıda detayları verilen proforma faturaların düzenlendiği ve davacı şirket tarafından fatura şartları gereği ön ödeme tutarları davalı şirkete transfer edildiği tespit edilmiştir.
1. 10.05.2018 tarih, … numaralı proforma faturaya göre, …,- USD/MT birim fiyatından toplam 111.000,00-USD tutarında, …- …’da imal edilmiş, 25 kg lık paketlerde, Rusya menşeli hafif soda külü cinsi emtia … limanında boşaltılmak ve … limanından güvertede teslim (FOB) şekliyle, 2018 mayıs sonu … hattı deniz yolu ile nakliyatı yapılmak ve fatura tutarının % 25’i ön ödeme kalan % 75’i nakliye senedi olan konişmentonun ibrazından sonra 30 gün içerisinden ödenmek üzere, toplam 25 adet 20DC konteynerden müteşekkil olduğu tespit edilmiştir. Bu proforma faturaya istinaden dosyaya sunulu olan swift mesajına göre; davacı şirket tarafından 24.05.2018 tarihinde DBS bank aracılığı ile, yukarıdaki fatura detayları belirtilmek suretiyle, davalının Bankası olan …Bankası A.Ş.’deki … IBAN numaralı hesabına aynı gün valörlü olmak üzere, 27.750,00-USD tutarındaki ön ödemenin transfer edildiği tespit edilmiştir.
2. 03.07.2018 tarih,… numaralı proforma faturaya göre, …,- USD/Mt birim fiyatından toplam 222.000,00-USD tutarında, …’da imal edilmiş, 25 kg lık paketlerde, Rusya menşeli hafif soda külü cinsi emtia … limanında boşaltılmak ve … limanından güvertede teslim (FOB) şekliyle, Temmuz 2018 tarihinde … hattı deniz yolu ile nakliyatı yapılmak ve fatura tutarının yüzde 25’i ön ödeme kalan yüzde 75’i nakliye senedi olan konişmentonun ibrazından sonra 30 gün içerisinden ödenmek üzere, toplam 25 adet 20DC konteynerden müteşekkil olduğu tespit edilmiştir. Bu proforma faturaya istinaden dosyaya sunulu olan swift mesajına göre; davacı şirket tarafından 09.07.2018 tarihinde … bank aracılığı ile, yukarıdaki fatura detayları belirtilmek suretiyle, davalının bankası olan … Bank’daki … IBAN numaralı hesabına aynı gün valörlü olmak üzere, 53.625,00-USD tutarındaki ön ödemenin transfer edildiği tespit edilmiştir.
Dış ticaret teamüllerinde, satıcı tarafından emtiaya ait özelliklerin, birim fiyatının, emtia miktarının, teslim, nakliye ve ödeme şekillerinin açık olarak belirtildiği proforma faturalar satış sözleşmesi niteliğinde olup, düzenleyen tarafından ön ödeme tutarının belirtilmesi ve alıcı tarafından da belirlenen ön ödemenin gerçekleşmesini müteakiben karşılıklı icap ve kabulün gerçekleştiği bir satış sözleşmesi niteliği taşımaktadır.
Dava konusu olayda, dosyaya sunulu olan mail yazışmalarından da anlaşıldığı üzere, davalı tarafın ön edimini yerine getirmesine rağmen davalı tarafından edimlerin yerine getirilmediği, davalı tarafın edimini yerine getirmediğinin kendi ikrarı ile sabit olduğu görülmektedir. Davacının davalının edimini yerine getirmemesi karşılığında – satış sözleşmesinde yerine getirdiği ödemelerin iadesini davalıdan talep ettiği, davalının da bunu kabul ettiği ancak, kendisine yapılan ödemeleri imalatçı firmaya transfer ettiğini ve karşı taraftan geri ödeme geldiği zaman kendisinin geri ödeme yapabileceğini belirttiği görülmüştür.
Ancak davalı firmanın, davacı tarafından kendisine gönderilen ödemeleri imalatçı firmaya transfer ettiğine dair bir delile dosya içerisinde rastlanmamıştır. Davalı tarafından ticari kayıtlar sunulup incelenemediği için, davalının bu iddiası ispat edilememiştir. Kaldı ki, alıcı olan davacının muhatabı olan davalı satıcı firma olduğundan, davalının kendisine gönderilen ön ödemeyi tasarruf şekli, davacı alıcının gönderdiği avansları iade etmesine engel olmamalıdır.
Dosyaya sunulu olan evraklar üzerinden detaylı olarak yapılan incelemeler sonucunda, davacının birer satış sözleşmesi niteliğinde olan proforma faturalar tahtında yapmış olduğu ödemeleri, edimini yerine getirdiği ispat edilmeyen davalıdan geri istemesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulu olan mail yazışmalarına göre de alınan avansların iade edileceği davalı tarafından kabul edilmiş olup, tutarı belli olan iadeler yapılmamıştır. Bu nedenle davacının yukarıda detayları verilen … 32.İcra Dairesi nezdinde başlatmış olduğu toplam 81.375.USD tutarındaki takibe davalının yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı sonuç ve görüşüne ulaşılmıştır. Ancak davacının başlatmış olduğu takip tarihi olan 11.01.2019’da geçerli olan bir gün önceki döviz kuru 1 USD- 5,4806TL olduğu (TCMB Bülten No: 2019/7), buna bağlı olarak da asıl alacak tutarı olan 81.375,USD’nin takip tarihindeki TL karşılığının 81.375,-USDXS5,4806TL = 445.983,83TL olması gerektiği, davacının takipteki hesabında ise 448.888,91TL olarak hesap edildiği, dolayısı ile TL cinsinden 2,905,08 TL fazla bir hesaplamanın yapıldığı tespit edilmiş olup, bu konuda nihai takdir Sayın Mahkemenindir.
Kural olarak TBK 117/gereği; “muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bugünün geçmesiyle…” temerrüdün başlayacağı kabul edilir.
Somut olayda, davacı tarafından takip öncesi faiz talep edilmediği, dava dilekçesinde belirtilen asıl alacak üzerinden harç yatırıldığı faizin talep edilmediği anlaşıldığından, takip öncesi faiz talebine ilişkin değerlendirme yapılmamıştır. Ancak, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunan asıl alacağı için USD cinsinden olduğu için 3095 s.k m.4/a kapsamında yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında faiz talep edebileceği değerlendirilmiştir. Bu nedenlerle davacının takipte talep etmiş olduğu faiz türünün yerinde olduğu sonuç ve görüşlerine ulaşılmıştır.
Dosyaya sunulu olan mail yazışmalarından, davalının geri ödemekle yükümlü olduğu tutarı herhangi bir hesaplamaya gerek kalmaksızın bildiği ve geri ödemeyi kabul ettiği tespit edildiğinden davacının alacağının likit olduğu tespit edilmiştir. Sonuç itibarı ile likit olan borcunu bilmesine rağmen, takipte likit olan borcunu kabul etmeyen davalıdan, davacı talebi olan %20’den az olmayan icra-inkâr tazminatı koşullarının gerçekleştiği sonuç ve görüşlerine ulaşılmıştır.
SONUÇ :
Davalı tarafından düzenlenen satış sözleşmesi niteliğindeki iki adet proforma faturaya dayanarak davacının davalıya dava konusu asıl alacak tutarı olan toplam 81.375,-USD ödemeyi davalıya yapmış olduğu, satış konusu emtianın teslim edildiğine ilişkin bir delil dosya kapsamında bulunmadığı için davalının yapmış olduğu ön ödemeleri geri talep etme hakkının olduğu, bu hakkın davalı tarafından da kabul edildiği ancak ödemenin yapılmadığı, bunun üzerine davacı tarafından … 32. İcra Dairesi nezdinde … Esas dosyası ile başlatılan takibin yerinde olduğu, davalı borçlunun takibe yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı,
Her ne kadar davacı tarafından takip öncesi faiz talep edilmemişse de, dava dilekçesinde belirtilen asıl alacak üzerinden harç yatırıldığı, faizin talep edilmediği anlaşıldığından, takip öncesi faiz talebine ilişkin değerlendirme yapılmadığı, ancak, mahkemenin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, fakip sonrasında hükmolunan asıl alacağı için USD cinsinden olduğu için 3095 s.k m.4/a kapsamında yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında faiz talebinin yerinde olduğu,
Alacağın likit olduğunun tespit edildiği bu nedenle icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu, takdir Mahkemeye ait olmak üzere davacının davalı tarafından… 22. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, hükmolunacak davacı alacağı yönünden iptalini isteyebileceği… ” yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, avans olarak havale edilen bedelin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalı hesabına havale edilen bedelin satım sözleşmesi kapsamında gönderilip gönderilmediği, soda külü satın alınması amacıyla proforma faturada yer alan ürün bedellerinin ön ödemesinin yapılmasına rağmen davalı tarafından satım konusu malların teslim edilip edilmediği hususlarında toplanmıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan dekontlar ile … Bankası … Şubesine yazılan müzekkere cevabından davacı şirket hesabından davalı şirket hesabına toplam 81.375,00 USD gönderildiği, swift işleminin açıklama kısmında herhangi bir açıklama yer almadığı tespit edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 555. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe (tıpkı onun özel biçimlerinden biri niteliğindeki çek gibi) bir ödeme vasıtasıdır. Eş söyleyişle, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (HGK’nın 9/6/2004 tarihli ve 2004/4–362 Esas 2004/347 Karar sayılı kararı).
Somut olayda; bu yasal karine nedeniyle davacı, dava konusu havalelerin, bir borcun ödenmesinden başka bir amaca yönelik bulunduğunu kanıtlama yükümlülüğü altındadır.
Davacı dava dilekçesi ve delil listesinde isticvap, yemin, ticari defter ve kayıtlar, faturalar, irsaliyeler, banka kayıtları, vergi dairesi kayıtları,tanık ve mailleri delil olarak bildirmiştir.
6100 sayılı HMK 171.maddesinde, isticvabına karar verilen kimseye isticvaba konu vakıalar gösterilmek suretiyle bizzat davetiye gönderilip, belirlenen gün ve saatte isticvap olunmak üzere hazır bulunması gerektiği, geçerli bir özürü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği takdirde, isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağının ihtar edilmesi ve çağrılan tarafın özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde mahkemece sorulan soruları ikrar edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı tarafından sunulan 3 temmuz 2018 ve 10 mayıs 2018 tarihli proforma faturalar HMK 171. maddesine uygun olarak davalıya isticvap için tebliğ edilmiş olup davalının davete icabet etmediği ve mazeret de bildirmediği dosya kapsamı ile sabit olduğundan artık proforma fatura içeriği ve proforma faturada yer alan imzanın davalı tarafından ikrar edildiğinin kabulü gerekir. (Emsal İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesinin 2020/719 Esas 2022/290 K sayılı kararı)
Davalıya 2018 yılına ait ticari defter ve belgelerin HMK. 219- HMK. 222. maddeleri kapsamında bilirkişi incelemesine hazır edilmesi amacıyla mahkememize ibraz etmek üzere 2 hafta kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde ibrazı talep eden davacı beyanlarına itibar edilerek yargılamaya devam edilebileceğinin tebligata şerh edilmesine rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği ,ticari defterlerin şirket merkezinde incelenmesi için talepte bulunmadığı ve mazeret beyan etmediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa gönderilen tebligatlarda, ticarî defterlerin ibraz edilmemesi hâlinde ortaya çıkacak sonuçların ihtar edilmiş olması ve davalı tarafça ibraz etmeme nedenine ilişkin herhangi bir mazeretin sunulmamış olması karşısında davacı tarafından sunulan 3 temmuz 2018 ve 10 mayıs 2018 tarihli proforma fatura içeriklerine ve maillere itibar edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafından sunulan 3 temmuz 2018 ve 10 mayıs 2018 tarihli proforma faturalar incelendiğinde; proforma fatura özelliği gereği davalı satıcı firmanın davacıya yaptığı teklifi içerdiği, bu kapsamda mal teslim şeklinin FOB, ödeme şeklinin ise %25 i ön ödeme (Advance TT ) şeklinde belirlendiği, bu teklife uygun olarak davacı şirketin, 3 temmuz 2018 ve 10 mayıs 2018 tarihli proforma fatura bedeli ile uyumlu şekilde toplam 81.375,00 USD tutarındaki satış bedelini davalı şirket hesabına gönderdiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle yapılan havale, davacı şirket tarafından satım sözleşmesindeki anlaşmaya uygun olarak peşin ödeme özelliği içermektedir. Taraflar arasındaki satım sözleşmesi gereği peşin ödemenin yapıldığı davacı tarafından ispat edilmiş olup satım sözleşmesine konu malların davacıya teslim edildiğini ispat külfeti davalı tarafa geçmiştir. Davalı ön ödemesi gönderilen malları teslim ettiğini iddia ve ispat edemediğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalının … 32. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına,
Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si oranında 89.196,76 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 31.228,92 TL olduğundan peşin alınan 5.435,99 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 7.807,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.985,70 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen harçlar toplamı 13.243,22 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 199,90 TL posta ve tebligat masrafı, 6.000,00 TL bilirkişi masrafı, 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 6.243,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 39.908,24 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/04/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …