Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/178 E. 2020/455 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/178 Esas
KARAR NO : 2020/455

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 16/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalıya et ve tavuk satışı yaptığını, söz konusu mallarla birlikte faturaları davalıya teslim ettiğini, tarafların karşılıklı olarak BA-BS mutabakatı yaptığını, davalı şirketin cari hesap borcu bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla … 32. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmesine davalı tarafın katılmadığını ve bu nedenle anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle; davalı itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında ticari mal alım satım ilişkisi sonrası kesilen faturalardan kaynaklanan fatura alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dosyaya sunulan Arabuluculuk Son Tutanağı; … Arabuluculuk Numarası ile tanzim edilen Son Oturum Tutanağında; karşı tarafın toplantıya katılmadığı, bu nedenle toplantının görüşme yapılamadığından anlaşmazlık ile sonuçlanmış olduğu görülmektedir.
Dava dosyasına celbedilen … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısının, davalı/takip borçlusu aleyhine 14/12/2018 tarihinde ilamsız yolla ticari alım satım ilişkisi kaynaklanan takip dayanağı cari hesap ekstresinde yer alan faturalardan kaynaklı asıl alacağına dayalı olarak 75.975,88 TL cari hesap alacağının takip borçlusu davalıdan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak asıl alacağına yönelik itirazın iptali ve takibin devamı bakımından işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan Arabuluculuk Son Tutanağı; … Arabuluculuk Numarası ile tanzim edilen Son Oturum Tutanağında; Tarafların müzakereler sonucunda anlaşmaya varamadığı, arabuluculuk görüşmesinin anlaşmazlık ile sonuçlanmış olduğu görülmektedir.
İhtilaf, davacı takip alacaklısının, davalı takip borçlusundan takip tarihi itibarıyla alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti, icra takip dosyası ve dava dosyası içinde yer alan taraf şirketlerin kaşe ve imzasının bulunduğu 14.08.2017 tarihli Hesap Mutabakatı ve eki cari hesap ekstresinde yer alan faturalar nedeniyle alacaklı olduğunu ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; şirket muhasebe ve finans uzmanı …’ ndan alınan 06/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, Davacı şirkete ait ticari defterlerden ; envanter defteri açılış noter tasdikinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, yevmiye defteri ve defteri kebir e-defter beratlarının mevcut olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğu görülmüş olup, davacının ticari defterlerinin usule ve kanuna uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf ise; incelemeye katılmamış, ticari defter ve belge ibraz etmemiştir. Bilirkişi incelemesinde; Davacı şirketin incelemeye ibraz etmiş olduğu ticari defter kayıtlarının tetkikinde; Davalı şirket ile olan ticari faaliyetin 120 1343 no.lu hesap kodu altında takip edilmekte olduğu, Davalı şirket adına tanzim edilen faturaların, bu hesaba borç kaydedilmiş olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin ve davalı tarafından tanzim edilen faturaların bu hesaba alacak kaydedilmiş olduğu, taraflar arasındaki ticari faaliyetin cari hesap ilişkisi çerçevesinde yürütüldüğü, 14.12.2018 takip tarihi itibariyle davalı şirket cari hesabının 75.975,88 TL borçlu durumda olduğu, davacı şirketin kendi ticari defterlerinde, davalı şirketten takip tarihi itibarıyla 75.975,88 TL alacaklı durumda olduğu,
Taraf şirketler arasındaki ticari ilişki çerçevesinde, davalı şirket tarafından tanzim edilen BA Mutabakat Mektubu bildirimlerinde;
2016/Ocak dönemi 17 adet fatura bedeli olarak 6.605,00 TL,
2017/Nisan dönemi 14 adet fatura bedeli olarak 5.904,00 TL,
2017/Aralık dönemi 26 adet fatura bedeli olarak 13.443,00 TL,
2018/Şubat dönemi 22 adet fatura bedeli olarak 11.023,00 TL,
2018/Mart dönemi 26 adet fatura bedeli olarak 12.608,00 TL,
2018/Nisan dönemi 25 adet fatura bedeli olarak 12.384,00 TL,
2018/Mayıs dönemi 26 adet fatura bedeli olarak 13.938,00 TL,
tutarlarının davacı şirket kaşe ve imzası ile onaylanarak, ilgili dönemler için mutabakat sağlanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca taraf şirketlerin kaşe ve imzası ile onaylanmış olan 30.11.2015 tarihli Mutabakat Mektubu yazısında; Davacı şirket nezdindeki davalı şirket cari hesap bakiyesinin 30.11.2015 tarihi itibariyle 69.939,16 TL Borçlu durumda olduğu, Yine 14.08.2017 tarihli Mutabakat Mektubu yazısında; Davacı şirket nezdindeki davalı şirket cari hesap bakiyesinin 14.08.2017 tarihi itibariyle 76.506,27 TL Borçlu durumda olduğunun davalı şirkete bildirilmiş olduğu ve davalı şirket kaşe ve imzası ile onaylanmış olduğu görülmektedir.
Mahkememizce taraf şirketlerin bağlı bulunduğu Vergi Dairesinden BA-BS Formları celp edilmiş olup, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 07.02.2020 tarihli yazısı ekinde, Davacı şirkete ait 2018 yılı BA-BS Formları gönderilmiştir.
Davalı şirket ile 2018 yılı içerisinde gerçekleşen ticari faaliyete ilişkin davacı şirket tarafından;
2018/03 dönemi BS Formunda 26 adet Fatura bedeli toplamı olarak KDV hariç 12.608,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu,
2018/04 dönemi BS Formunda 25 adet Fatura bedeli toplamı olarak KDV hariç 12.384,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu,
2018/05 dönemi BS Formunda 26 adet Fatura bedeli toplamı olarak KDV hariç 13.938,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu,
2018/06 dönemi BS Formunda 24 adet Fatura bedeli toplamı olarak KDV hariç 12.047,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu,
2018/07 dönemi BS Formunda 25 adet Fatura bedeli toplamı olarak KDV hariç 13.000,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu,
2018/08 dönemi BS Formunda 21 adet Fatura bedeli toplamı olarak KDV hariç 9.320,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu görülmektedir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 17.02.2020 tarihli yazısı ekinde, Davalı şirkete ait 2018 yılı BA-BS Formu gönderilmiştir.
Davacı şirket ile 2018 yılı içerisinde gerçekleşen ticari faaliyete ilişkin davalı şirket tarafından; 2018 yılı BA Formunda 195 adet Fatura bedeli toplamı olarak KDV hariç 95.089,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu görülmektedir.
Dosyada mevcut olan davacı şirkete ait Mart-Ağustos 2018 dönemini kapsayan BS Formları ile toplam 147 adet KDV hariç 73.297,00 TL tutarı davacı şirket tarafından bildirilmiş olup, davacı şirkete ait 2018 yılı Ocak ve Şubat dönemi BS Formları dosya kapsamında bulunmamaktadır. Davalı şirkete ait 2018 yılı BA Formuna göre davacı şirket tarafından tanzim edilen toplam 195 adet fatura bedeli olarak KDV hariç 95.089,00 TL tutarının beyan edilmiş olduğu, böylece 2018 yılına ait faturaların davalının kabulünde olduğu ve davalı şirket ticari defter kayıtlarına işlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Taraf şirketler arasındaki ticari ilişki çerçevesinde, davacı şirkete ait incelenen 2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılları ticari defter kayıtlarına göre; davacı şirket tarafından tanzim edilen satış faturalarına istinaden davalı şirket tarafından muhtelif tarihlerde ödemeler yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
Her yıl için davacı şirket tarafından tanzim edilen satış faturalarına karşılık, davalı tarafından yapılan ödemeler tenzil edildikten sonra, yıl bazında kalan davalı şirketin cari hesap borç miktarları ve toplamda takip tarihi itibariyle davalı şirket cari hesap borç miktarını oluşturan bakiye tutarlar aşağıdaki şekildedir.
2012 yılından -2,78 TL Alacak bakiyesi
2013 yılından 28.478,44 TL kalan Borç
2014 yılından 40.115,77 TL kalan Borç
2015 yılından 2.084,97 TL kalan Borç
2016 yılından 4.127,79 TL kalan Borç
2017 yılından 1.081,59 TL kalan Borç
2018 yılından 90,10 TL kalan Borç
TOPLAM :75.975,88 TL davalının takip tarihi itibariyle cari hesap borcu bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirket tarafından onaylanmış olan 30.11.2015 tarihli 69.939,16 TL ve 14.08.2017 tarihli 76.506,27 TL cari hesap mutabakatındaki miktarların, davacı şirket ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirket tarafından tanzim edilmiş olan faturaların davalı cari hesabında kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, söz konusu faturalara karşı davalı tarafından yasal itiraz süresi içerisinde yapılan herhangi bir itiraza dosya kapsamında rastlanılmamıştır. Neticede; davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 75.975,88 TL cari hesap alacağını talep edebileceği sonucuna ulaşıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; takibe ve davaya konu cari hesap ekstresinde yer alan faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD’nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.) Bu nedenle, mahkememizce takip ve dava konusu cari hesap ekstresinde yer alan fatura alacağın varlığına ilişkin davalının bağlı olduğu vergi dairesinden fatura dönemine ait mal ve hizmet alımına ilişkin BA formlarının getirtilerek takibe konu faturaların içeriğini oluşturan mal ya da hizmetin, borçlu olduğu öne sürülen davalıya verilip verilmediği net bir biçimde belirlenmiştir.
HMK 221. maddesinde aynen “Mahkeme, üçüncü kişi veya kurumun elinde bulunan bir belgenin taraflarca ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu olduğuna karar verirse, bu belgenin ibrazını emreder” hükmüne yer verilmiştir. HMK. 221 maddesinde açıklanan “taraflarca ileri sürülen bir hususun ispatı için, getirtilmesi zorunlu olan üçüncü kişi elindeki belge” mahiyetinde görülmesi gerektiği, kaldı ki, davacının gerek dava dilekçesinde ve gerekse delil listesinde açıkça “tarafların ticari defter ve kayıtlara” , “faturalara” ve “hesap mutabakatına” dayandığı görülmekle, adı geçen (BA) formunun da delil olarak dayanılan faturanın vergi dairesine bildirimine ilişkin “dayanak belge” kapsamında mütalaa edilmesi gerektiği, bu belgenin vergi dairesinden getirtilmesinden sonra, davalının davaya ve takibe konu cari hesap ektresindeki faturaları BA formu düzenlemek suretiyle vergi dairesine bildirmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, Faturalara konu mal ve hizmetin davalı tarafça alındığına karine teşkil etmektedir. Davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunun ve defterlerin birbiri ile uyumlu olduğunun tespit edilmiş olması, davacı şirket tarafından tanzim edilmiş olan satış faturalarının, davacı şirket ticari defterlerindeki davalı cari hesabında kayıtlı olduğunun tespit edilmiş ve söz konusu faturalara karşı davalı tarafından yasal itiraz süresi içerisinde yapılan herhangi bir itiraza dosya kapsamında rastlanılmadığından, taraflar arasındaki ticari faaliyetin cari hesap ilişkisi çerçevesinde yürütüldüğü, davacı şirket tarafından 30.11.2015 tarihli ve 14.08.2017 tarihli Hesap Mutabakatı ile bildirilen tutarların davalı şirket tarafından onaylanması, davacı şirketin kendi ticari defterlerinde; davalı şirket cari hesabının takip tarihi itibariyle 75.975,88 TL borçlu durumda olduğu, davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile davaya konu faturaların bildirilmiş olması nedeniyle fatura içeriği malların (et ve tavuk) davalıya teslim edildiğinin kabulünün gerekmesi nedeniyle Davacı vekilinin takibe konu ettiği asıl alacağa yönelik itirazın iptali isteminde bulunduğu anlaşılmakla, tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler yukarıda izah edilen gerekçe ve açıklamalar ile mahkememizce yerinde bulunduğundan, alacağın varlığı sabit görüldüğünden, davacının davasının kabulü ile, davalının … 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu itirazının, 75.975,88-TL bakımından iptali ile, takip tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar 75.975,88-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,50 ve değişen oranlarda yasal fazi uygulanmak suretiyle takibin bu miktar bakımdan devamına, İİK m.67/2 kapsamında, hüküm altına alınan 75.975,88-TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 15.195,17-TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacının davasının KABULÜNE,
2-)… 32. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı borçlu şirketin yapmış olduğu itirazın 75.975,88-TL asıl alacak bakımından İPTALİNE, takibin bu miktar bakımından devamına
3-)Hüküm altına alınan 75.975,88-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,50 ve değişen oranlarda yasal fazi uygulanmasına,
4-)Hüküm altına alınan 75.975,88TL’nin %20’si oranında hesaplanan 15.195,17-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.189,91 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 876,50 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 4.313,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
7-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.676,86 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davacı tarafından yapılan toplam 1.215,70 TL yargılama gideri ile 876,50 TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı toplamı 2.136,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf başvuru ve karar harçları ile istinaf gider avansının tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 876,50 TL
Karar Harcı : 5.189,91 TL
Noksan Harç : 4.313,41 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.350,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
Posta Giderleri : 215,70 TL