Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/145 E. 2019/698 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/145 Esas
KARAR NO : 2019/698

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … A.Ş’den olan cari hesap alacağının tahsili maksadıyla …’a 10.000,00-TL danışmanlık ücreti verdiğini, …’da müvekkili … A.Ş’den olan ticari cari hesap alacağın tamanının 01/03/2017 tarihine kadar tahsilini sağlayacağını, alacak belirlenen tarihe kadar tahsil edilemezse … aldığı danışmanlık ücretini kayıtsız şartsız olarak iade edeceğini, müvekkili 27/12/2016 tarihinde vekili Av. … vasıtasıyla …’a ait … IBAN numaralı banka hesabına 10.000,00-TL ödeme yaptığını, …’tan olan alacağın tahsili için 01/03/2017 tarihine kadar beklendiği, fakat aradan geçen zamana rağmen herhangi bir tahsilat gerçekleşmediğini, davalı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir geri dönüş ya da bilgilendirilme yapılmamış olduğunu, ödenen 10.000,00-TL’nin iade edilmediğini, bu sebeplerden dolayı müvekkili tarafça davalı/borçlu aleyhine … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı yanın haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, açıklanan sebeplerle davalının ekli belge ile iadesini taahhüt ettiği, ancak iade etmediği sebepsiz zenginleşilen bedele ilişkin icra takibine karşı haksız ve kötüniyetli olarak yaptığı itirazın iptali ve %20’den aşağı olmamak kaydıyla inkar tazminatın kendisinden tahsili maksadıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkil, vekillik görevini Türk Borçlar Kanununun 389. ve devamı maddelerinde gösterilen ve adı geçen Kanunun 390. maddesinde de belirtilmiş olduğu müvekkile karşı vekaleti sadakat ve özenle ifa etme borçlarını yerine getirdiği, müvekkil … hiçbir kusurlu davranışta bulunmamış ve davalı yanla güven ilişkisini sarsmadığı, sürelere uymuş ve hiçbir süreyi kaçırmamış olduğu, duruşmalara katıldığı, disiplin ve cezai soruşturma gerektiren hiçbir fiil gerçekleştirememiş olduğu, yapılması gereken masrafları en kısa sürede müvekkiline bildirmiş olduğu, hasımın vekili olarak menfaat çatışmasına sebep olmadığı, müvekkilin bilgi alma ve hesap isteme hakkını kısıtlamayıp yerine getirdiği, vekalet ilişkisi sürerken müvekkil hakkında icra takibine girişmemiş olduğu azli haklı kılacak hiçbir fiil gerçekleştirmediği, bu nedenle Avukatlık Kanunu madde 174 dolayısıyla avukatın haksız olarak azli halinde ücretin tamamının azledilen vekile verilmesi gerektiğini, müvekkil davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığı, taraflar arasındaki hesap hareketlerinin incelenmesi sonucu ortaya çıkacağını, davacı tarafından açılan dava haksız ve mesnetsiz olup, işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, söz konusu davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu sebeple öncelikle mahkemenizin görevsizlik kararı verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen, taraflar arasında kurulan vekalet ilişkisi gereği takip borçlusu davalı avukata ödenen ücretin iadesi amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasına celbedilen … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelendi.
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda; davalı avukat aleyhine, takip talebinin açıklama kısmında yazılı olduğu üzere, 27/12/2016 tarihli belge kapsamında dava dışı … AŞ den olan cari hesap alacağının tahsil edilmesine yönelik hizmetin görülmesi/alacağın tahsil edilememesi nedeniyle ödenen ve iadesi kararlaştırılan bedelin iadesi talebinin, yani işbu belgede takip borçlusu-davalı avukata danışmanlık ücreti adı altında ödendiği yazılı olan bedelin (mahkememizce vekalet ücreti kapsamında değerlendirilen bedelin) iadesi amacıyla davacı şirket tarafından başlatılan takibe davalı avukatın vaki itirazın iptalini istemiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Davacı şirket ile davalı avukat arasında kurulan vekalet ilişkisi kapsamında davalı avukat, davacı şirket takip ve dava dosyalarında temsil etmeyi üstlenmiştir. O nedenle davalı avukat mesleki faaliyetini ifa etmektedir. Bu durumda taraflar arasındaki ilişki TTK m. 4 kapsamında da ticari dava değildir. Anılan yasa hükmü gereği, davalı avukatın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Hal böyle olunca, Mahkememizin taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakmakla görevli olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde, genel görevli mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemelerince görülüp, sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
İddia, savunma ve dosya kapsamından anlaşıldığına göre davacı şirket ile davalı avukat arasında vekalet ilişkisi kurulmuştur. Bu ilişki kapsamında davalı avukat, davacı şirket takip ve dava dosyalarında temsil etmeyi üstlenmiştir. O nedenle davalı avukat mesleki faaliyetini ifa etmektedir. Bu durumda taraflar arasındaki ilişki TTK m. 4 kapsamında da ticari dava değildir. Diğer yandan TKHK m. 3 kapsamında tüketici işlemi de sayılamaz, Zira sözleşmenin tarafı olan davalı avukat tacir konumunda değildir. Bu durumda davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, mahkememizin görevsizliği yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davanın Görev-Dava Şartı Yokluğundan-Usulden Reddine,
2-)Mahkememizin görevsizliğine,
3-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulması halinde, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-)HMK 331/2 md. gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı takdirde harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
6-)Süresi içinde dosyanın gönderilmesi için mahkememize başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf başvurma ve karar harçları ile istinaf gider avansının tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır