Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/14 E. 2020/49 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/14
KARAR NO : 2020/49

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizin 2018/537 E sayılı dosyasından tefrik edilerek yukarıdaki esasa kayıtlı İtirazın İptaline ilişkin dava dosyasında yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankayla dava dışı kredi borçlusu … Ltd. Şti arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil olduğunu, ayrıca başkaca dava dışı şirketlerin de müteselsil kefaletlerinin bulunduğunu, kredinin geri ödemesi yapılmadığından hesabın kat edilerek … 2. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın tahsili amacıyla … 30. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek anılan icra dosyasında 3.522.321,81 TL nakit, ile 32.000,00 TL gayri nakdi alacak yönünden itirazın iptaline, takibin devamına ve nakit alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dairesinin yetkisiz olduğunu, yetki icra dairesinin müvekkilinin ikametgahı olan Pendik ilçesinin bağlı olduğu İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü olduğunu, banka yararına müvekkili adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde ipotekler tesis edildiğinden … 10, İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı gibi taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla da … 5. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasıyla yapılmış takibin bulunduğunu, bu derdest takiplere rağmen huzurdaki davaya esas ilamsız takibin yapılmasının usul hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, haksız davanın reddine ve yapılan ödemelerin borçtan mahsubuna, alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davaya esas icra dosyası, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere ilişkin … 10. İcra Müdürlüğünün … E ve … 5. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyaları, takibe dayanak genel kredi sözleşmeleri, kat ihtarı, hesap ekstreleri, ödemelere ilişkin belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ve banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak kök ve iki ayrı ek rapor alınmış, deliller toplanmıştır.
Davacı banka tarafından … 30. İcra dairesinin … E sayılı dosyasındaki itirazın iptali için davalı … ve dava dışı … Ltd. Şti’ye karşı açılan davanın, mahkememizin 2018/537 E sayılı dosyasına kaydedildiği, yapılan yargılamada davalı … Ltd. Şti’nin icra dosyasındaki itirazının, yasal süreden sonra yapılması nedeniyle icra takibinin kesinleştiği, bu nedenle adı geçen davalıya karşı açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi yönünde 22/01/2018 tarihinde karar verildiği ve davalı … hakkındaki davanın aynı tarihli kararla 2018/537 E sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkememizin iş bu esasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
… 30. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasında; alacaklı bankanın davalı … ve dava dışı asıl borçlu ve müteselsil kefillere karşı kullandırılan ticari kredi ve gayri nakdi DBS riski ve teminat mektubunun tazmin edilerek nakdi alacağa dönüşmesi nedeniyle oluşan 2.618.292,97 TL asıl, işlemiş faiz ve ferileriyle birlikte 2.687.150,60 TL, kredili mevduat hesabı kredisinden kaynaklanan 1.057.410,86 TL asıl, işlemiş faiz ve ferisiyle birlikte 1.076.626,46 TL ile şirket kredi kartından kaynaklanan 9.997,43 TL asıl, faiz ve %5 BSMV’den oluşan 10.193,78 TL nakdi alacağın ve çek yaprağı sorumluluk bedeli 40.000,00 TL ve DBS riskinden kaynaklanan 19.960,84 TL gayri nakdi alacağın deposunu teminen ilamsız icra takibi yaptığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve takibin devamının sağlanması amacıyla İİK 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, icra takibinin 3.522.321,81 TL nakdi ve 32.000,00 TL gayrinakdi alacak üzerinden huzurdaki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Banka kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 09/05/2019 tarihli raporda özetle; banka ile dava dışı kredi lehtarı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalının 5.000.000,00 TL limitle müteselsil kefil olduğu, takip tarihi itibariyle, taksitli ticari kredi, rotatif kredi ve tazmin olunan teminat mektubu ile DBS’den kaynaklanan asıl alacağın 2.618.292,97 TL olup, faiz ve BSMV ile birlikte 2.648.922,68 TL, kredili mevduat hesabı yönünden 1.057.410,86 TL asıl, işlemiş faiz ve BSMV ile birlikte 1.074.605,42 TL, kredi kartından kaynaklanan asıl alacağında 9.997,43 TL, faiz ve BSMV’nin eklenmesiyle oluşan tutarında 10.160,00 TL miktarında bulunduğu, gayri nakdi alacak bakımından da 20 adet çek yaprağından kaynaklanan alacağın her bir çek için 1.600,00 TL’den olmak üzere 32.000,00 TL ve DBS kredisinden kaynaklanan 19.960,84 TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta deposunun istenebileceği, dava tarihinden sonra bankanın 2.035.853,51 TL tahsilat yaptığı” açıklanmıştır.
Davacı tarafın rapora karşı itirazlarının karşılanması ve müteselsil kefil olan davalının, asıl borçlunun borcu ve temerüdünün sonuçlarından kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğu ilkesi dikkate alınarak öncelikle dava dışı asıl borçlunun borcunun belirlenmesi, buna göre davalının sorumlu olduğu miktarın tespiti bakımından aynı bilirkişiden ek rapor alınma yoluna gidilmiş ve 26/09/2019 tarihli birinci ek raporda; icra takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlunun borcu tespit edilerek davalı müteselsil kefilinin limit dahilinde sorumlu olduğu miktar belirlenmiş ve davalının kefalet limitinin 5.000.000,00 TL olduğu gözetilerek tespit edilen banka alacağının tamamından sorumlu olduğu, Kredi Garanti Fonunun kefaletiyle kullandırılan kredi borcuna karşılık anılan bankaya ödeme yapıldığı, bu ödemelerin borçtan tenzili konusundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, ancak KGF ile banka arasındaki protokol kapsamında, tanzim edilen bu bedelin davalıdan tahsil edilmesinde bankanın yetkili ve sorumlu olduğu, buna göre tanzim edilen bedel bakımından da bankanın takibe devam etme yükümlülüğünün bulunduğu ” açıklanmıştır.
İcra takibi ile dava tarihi arasında ve dava tarihinden sonra bankanın borca mahsuben tahsilatlar yaptığı anlaşıldığından bu ödemelerin TBK 100. maddesi uyarınca öncelikle faizden tenzil edilerek dava tarihi itibariyle banka alacağının belirlenmesi gerektiğinden aynı bilirkişiden ikinci kez ek rapor alınmıştır. 05/12/2019 tarihli ikinci ek raporda; ” icra takibinin yapıldığı 26/04/2018’den sonra ancak davanın açıldığı 14/06/2018’den önceki bir tarih olan 21/05/2018 tarihinde 520.000,00 TL, dava tarihinden sonra 07/08/2018 tarihinde 22.000,00 TL, aynı tarihte 63.000,00 TL, 28/08/2018 tarihinde 160.000,00 TL, 23/10/2018 tarihinde 78.887,11 TL ki toplam 323.887,11 TL tahsilatın yapıldığı, bunun dışında yine dava tarihinden sonra 15/02/2019 tarihinde 347.768,47 TL, 07/03/2019 tarihinde de iki ayrı kalemde sırasıyla 382.088,52 TL ve 462.109,40 TL olmak üzere … A.Ş.’den tahsilat yapıldığı, tüm tahsilat toplamının 2.035.853,50 TL olduğu, icra takibinden sonra ancak davadan önce yapılan 520.000,00 TL tahsilatın, icra takibinde taksitli, rotatif kredi ve teminat mektubuyla DBS riskinin tazmininden kaynaklanarak nakdi alacağa dönüşen 2.618.292,97 TL asıl, işlemiş faiz ve ferileriyle birlikte toplam 2.687.150,60 TL olarak talep edilen ticari kredi alacağından TBK 100. maddesi gözetilerek mahsubunun yapıldığı, bu krediden kaynaklanan ve davalının sorumlu olduğu asıl alacak icra takip tarihi itibariyle 2,684,890,10 TL olarak belirlenmesi karşısında sözleşmeye göre belirlenen %50 oranındaki temerrüt faizinin işletilmesi neticesinde işlemiş 90.912,95 TL faiz, 4.545,65 TL %5 BSMV’nin eklenmesiyle oluşan tutar 2.780.348,70 TL’den 21/05/2018 tarihinde yapılan 520.000,00 TL tahsilatın tenzili sonucu, 21/05/2018 tarihi itibariyle asıl alacağın 2.260.348,70 TL olarak tespit edildiği ve bu alacağa dava tarihi olan 14/06/2018 tarihine kadar hesaplanan faiz ve %5 gider vergisinin eklenmesiyle dava tarihinde bu krediden kaynaklanan alacağın 2.339.460,88 TL olduğu, kredili mevduat hesabı ve şirket ticari kredi kartından kaynaklanan alacaklardan mahsup edilecek bir tutarın kalmadığı, icra takip tarihi itibariyle belirlenen asıl alacağa dava tarihine kadar yıllık %30,24 oranında temerrüt faizin ve %5 oranındaki gider vergisinin eklenmesiyle dava tarihi itibariyle kredili mevduat hesabından kaynaklanan toplam alacağın 1.123.265,32 TL, kredi kartından kaynaklanan toplam alacağın da 10.620,05 TL olup, dava tarihi itibariyle icra takibinde 3 ayrı kalem olarak talep edilen nakdi kredi alacağının 3.473.346,25 TL olarak belirlendiği” açıklanmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen ve birbirini teyit eder nitelikte bulunan kök ve iki ayrı ek rapordaki açıklamalar ve hesap şekli benimsenmiştir. Ancak ikinci ek raporda, takiple dava arasında 21/05/2018 tarihinde yapılan 520.000,00 TL tahsilatın icra takibinde ticari krediden kaynaklanan nakdi alacak olarak talep edilmiş bulunan miktardan tenzil edilirken takipte bu alacağın 2.618.292,97 TL asıl, 60.841,27 TL işlemiş faiz ve faizin %5 oranındaki 3.042,02 TL ki toplam 2.682.176,26 TL olarak istendiği gözönüne alınmaksızın takipteki talebi aşar şekilde toplam alacağın 2.684.890,10 TL alınması nedeniyle mahkememizce bu krediden kaynaklanan toplam alacak (icra takibinde ihtarname masrafı dışında talep edilen toplam alacak 2.682.176,26 TL olup, ihtarname masrafıyla birlikte toplam 2.687.150,60 TL olarak talep edilmiştir) 2.682.176,26 TL olarak dikkate alınıp, hesaplama yapılmış ve ikinci ek rapordaki hesaba bu anlamda itibar edilmesi mümkün görülmemiştir.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti arasında 22/02/2016 tarihinde 5.000.000,00 TL limitli sözleşme akdedilmiştir. Davalı … bu sözleşmeyi aynı limitle müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Banka tarafından bu sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin geri ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek … 2. Noterliğinden … tarihli ihtarnamenin gönderildiği, ihtarın dava dışı asıl borçlu şirkete 09/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalıya tebliğinin sağlanamadığı ve davalının icra takibiyle temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
TBK 589. maddesine göre, kefil, asıl borçlunun temerrüdünün yasal sonuçlarından kefalet limiti dahilinde sorumludur. Her ne kadar davalı icra takibiyle temerrüdü düşmüş ise de, dava dışı asıl borçlu şirketin, kat ihtarının tebliğ edildiği 09/04/2018 tarihi ve verilen ödeme süresine nazaran 11/04/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, kefilin, asıl borç ve asıl borçlunun temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğu nazara alınarak birinci ek raporda yapılan hesaplamaya göre, bankanın, temerrüd tarihi 11/04/2018 itibariyle taksitli ticari krediden kaynaklanan asıl alacağının 2.394.284,33 TL, tazmin edilen DBS kredisi nedeniyle 74.008,64 TL ve nakde dönüşen 150.000,00 TL miktarındaki teminat mektubundan kaynaklanan toplam asıl alacağın 2.618.292,97 TL olduğu, ticari krediye uygulanması gereken akdi faizin yıllık %18,70 olup, temerrüd tarihine kadar bu orandan hesaplanan akdi faizin 8.705.88 TL miktarında bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesinde TCMB’ye uygulanacağı bildirilen en yüksek kredi faiz oranının %100 faiz oranının temerrüd faizi olarak uygulanacağının kararlaştırıldığı, banka kayıtlarında yapılan incelemeye göre TCMB’ye bildirilen ve uygulanan en yüksek kredi faizinin yıllık %30 olup, bunun %100 fazlasının %60 oranına tekabül ettiği, banka tarafından icra takibinde bu kredi alacağı yönünden %50 oranında faiz istendiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince %50 oranında olacak şekilde takip tarihine kadar ticari krediye işlemiş temerrüd faizinin 53.206,31 TL, nakde dönüşen DBS kredisi yönünden işlemiş temerrüd faizinin 130.532,00 TL, 150,000,00 TL’lik nakde dönüşen teminat mektubu nedeniyle oluşan temerrüd faizinin de 208,33 TL olarak tespit edilmiş olduğu, faizin %5 oranındaki gider vergisinin de 3.171,23 TL olup, takip tarihi itibariyle toplam 2.684.890,10 TL olduğu anlaşılmıştır. Ancak banka tarafından icra takibinde bu kredi yönünden asıl alacak bilirkişi raporunda tespit edildiği şekilde 2.618.292,97 TL olarak talep edilmiş ise de, işlemiş faizin tespit edilenden daha az talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak takip tarihi itibariyle asıl alacağın 2.618.292,97 TL, işlemiş faizin ise talep gibi 60.841,27 TL, faizin %5 oranındaki gider vergisinin ise 3.042,02 TL olduğu, buna göre takip tarihindeki ticari krediden kaynaklanan toplam alacağın 2.682.176,26 TL olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
İcra takibine konu nakdi alacak yönünden kredili mevduat hesabından kaynaklanan asıl alacağın 1.057.410,86 TL, yıllık %24,24 oranından akdi faizin 4,983,93 TL, temerrüd faizinin 5464 sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamında yıllık %30,24 oranında olduğu, bu orandan yapılan hesaplamada, takip tarihine kadar işlemiş temerrüd faizin 14.211,60 TL, faizin gider vergisinin de 959,78 TL olup, takip tarihindeki toplam alacağın 1.077.566,17 TL olduğu, ancak icra takibinde bu kalem alacağın 1.076.626,46 TL olarak istendiği anlaşıldığından, taleple bağlılık ilkesi gereğince yapılan hesaplamada belirlendiği ve takipte istendiği şekilde asıl alacağın 1,057,410,86 TL, işlemiş akdi faiz ve temerrüd faizinin toplam 18.300,58 TL, faizin %5 oranındaki gider vergisinin de 915,02 TL olup, takipteki asıl alacağın 1.076.626,46 TL olduğu kabul edilmiştir.
Şirket kredi kartı yönünden yapılan hesaplamada temerrüd tarihindeki asıl alacağın 9.997,43 TL, yıllık %24,24 oranından hesaplanan akdi faizin 47,12 TL, yıllık %30,24 oranında hesaplanan temerrüd faizinin 134,37 TL, %5 BSMV’nin de 9.07 TL olup takip tarihindeki toplam alacağın 10.187,98 TL olduğu tespit edilmiştir.
İcra takip tarihi itibariyle nakdi alacak olarak talep edilen ticari kredi-DBS ve teminat mektubundan kaynaklanan ticari kredi, kredili mevduat hesabı kredisi ve şirket kredi kartından kaynaklanan toplam alacakların belirlendiği, ancak icra takip tarihi ile dava tarihi arasında banka tarafından borçludan 21/05/2018 tarihinde 520.000,00 TL tahsilatın yapıldığı, davanın 14/06/2018 tarihinde açıldığı, bu tarihten sonrada ikinci ek raporda açıklandığı şekilde, borçlu tarafından 07/08/2018, 28/08/2018 ve 23/10/2018 tarihlerinde toplam 323.880,11 TL ödemenin yapıldığı, ayrıca 15/02/2019 ve 07/03/2019 tarihlerinde de … da ödemelerin yapıldığı anlaşılmıştır. İcra takibiyle dava tarihi arasında yapılan tek bir ödeme olup, bu ödeme 21/05/2018 tarihindeki 520,000,00 TL’lik tahsilattır. Anılan ödemenin tenzili ile banka alacağının belirlenmesi bakımından ikinci ek rapor alınmış ve raporda, 520.000,00 TL’lik tahsilat, ticari krediden kaynaklanan alacaktan tenzil edilmiştir. Bu raporda yapılan hesaplamada bankanın icra takip tarihi itibariyle ticari krediden kaynaklanan toplam alacağının 2.684.890,10 TL olduğu belirtilmiş ve buna göre sonucu varılmışsa da, yukarıda açıklandığı şekilde icra takibinde ticari krediden kaynaklanan alacağın, ihtarname masrafı hariç asıl alacak, işlemiş faiz ve faizin gider vergisi ile birlikte toplam 2.682.176,26 TL olarak talep edildiği görüldüğünden taleple bağlılık ilkesi gereğince takip tarihindeki bu krediden kaynaklanan alacak 2.682.176,26 TL olarak kabul edilip, mahkememizce hesaplama yapılmıştır. Şöyle ki, takip tarihi itibariyle asıl alacak 2.618.292,97 TL olup, icra takip tarihi olan 26/04/2018 ile ödemeninyapıldığı 21/05/2018 tarihinde geçen 25 günlük süre için yıllık %50 oranından olmak üzere 2.618.292,97X 25X 50/36000 ödeme tarihine kadar işlemiş temerrüd faizinin 90.912,95 TL, faizin %5 oranındaki gider vergisinin de 4.545,64 TL olup, faiz ve gider vergisinin toplam 95.458,59 TL olarak belirlendiği, bu miktarın asıl alacakla birlikte toplam tutarının 2.777.634,85 TL olduğu, yapılan ödeme miktarı 520.000,00 TL’nin tenzili ile kalan tutarın 2.257.634,86 TL olarak tespit edildiği, bu miktarın dava tarihi itibariyle asıl alacak olarak dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Dava tarihine kadar işlemiş faizin ise 75,254,49 TL, faizin %5 oranındaki gider vergisinin 3.762,72 TL olup, dava tarihi itibariyle ticari kredi alacağının 2.336.652,07 TL olduğu tespit edilmiştir.
İcra takip tarihi ile dava tarihi arasında başka ödeme olmadığından ve yapılan 520.000,00 TL’lik ödeme ticari krediden tenzil edildiğinden, takip konusu diğer alacaklar yönünden dava tarihi itibariyle herhangi bir hesaplama yapılmasına gerek görülmemiştir.
Dava tarihinden sonra 07/08/2018 tarihinde iki ayrı kalemde 22.000,00 TL ve 63.000,00 TL’lik ödemelerin ayrıca 28/08/2018 tarihinde 160.000,00 TL ve 23/10/2018 tarihinde 78.887,11 TL ki toplam 323.887,11 TL’lik tahsilatın infazda nazara alınması gerektiği kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra … tarafından 15/02/2019 ve 07/03/2019 tarihinde toplam 1.191.966,39 TL miktarında bankaya ödeme yapıldığı anlaşılmışsa da; bankayla … arasında akdedilen kefalet protokolü hükümleri özellikle protokolün 4.3. maddesi uyarınca, … A.Ş.’nin bankaya kefaleti nedeniyle yaptığı ödemeden doğan alacağının krediden yararlanan veya bu krediye kefil olanlardan tahsil etmek yükümlülüğünün bankaya ait olduğunun belirtildiği, 6,5. maddesinde de temerrüd durumunda kanuni takibe ilişkin işlemlerin kredi veren banka tarafından yürütüleceği, yapılan takip neticesinde elde edilen tahsilatlar ve nakde çevrilen teminatların kurum tarafından tazmin edilen miktar oranında kuruma aktarılacağı şeklinde düzenleme yapıldığı görülmekle, bu hükümler çerçevesinde artık … A.Ş. tarafından yapılan ödemelerin davalının borcundan tenzil edilemeyeceği kabul edilmiştir.
Gayri nakdi alacak bakımından yapılan değerlendirmede de; taraflar arasındaki sözleşmenin 23. maddesinde müteselsil kefilin gayri nakdi alacağın deposundan sorumlu olduğunun açıkça düzenlendiği görülmüştür. Buna göre müteselsil kefil olan davalıdan bankanın gayri nakdi alacağın deposunu isteyebileceği sonucuna varılmış ve bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen 20 adet çek yaprağının bulunduğu, çek yasası uyarınca, bankanın hamile ödemekle yükümlü olduğu tutarın deposunu talep edebileceği, her bir çek yaprağı yönünden sorumluluk bedeli olan 1.600,00 TL üzerinden yapılan hesaplamada 20 adet çek yaprağı için deposu gereken toplam tutarın 32.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
İcra takibinde DBS riskinden kaynaklanan 19.960,84 TL gayri nakdi alacak olarak istenmiş ise de, icra takibinden sonra 30/04/2018 tarihinde bu bedel banka tarafından tazmin edildiğinden depo kararı verilmeyip ödeme tarihinden itibaren davalının nakden tazmin etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalının 22/02/2016 tarihli 5.000.000,00 TL limitli kredi sözleşmesinde aynı limitle müteselsil kefil olduğu, banka tarafından kullandırılan kredilerin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle müteselsil kefil olan davalının asıl borçlunun borcu ve temerrüdünün sonuçlarından kendi kefalet limiti dahilinde sorumlu bulunduğu, icra takibi ile dava tarihi arasında 520.000,00 TL’lik tahsilatın olduğu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle alacağın belirlenmesi gerektiği, bu doğrultuda yapılan hesaplamada, ödemenin icra takibinde ticari kredi olarak talep edilen alacaktan tenzil edildiği ve bu krediden kaynaklanan alacağın dava tarihi itibariyle belirlendiği, anılan alacağın dava tarihi itibariyle toplam 2.336.652,07 TL olduğu, bu miktarın 2.257.634,86 TL asıl, 75.254,49 TL işlemiş faiz, 3.762,72 TL faizin %5 oranındaki gider vergisi olduğunun anlaşıldığı, başkaca indirilecek tutar bulunmadığından kredili mevduat hesabından kaynaklanan kredi alacağı ile şirket kredi kartından kaynaklanan alacakların takip tarihi itibariyle tespit edildiği, icra takip tarihi itibariyle kredili mevduat hesabı kredisinden kaynaklanan asıl alacağın 1.057.410,86 TL, işlemiş akdi ve temerrüd faizinin 18.300,58 TL, 915,02 TL faizin %5 oranındaki gider vergisi olmak üzere 1.076.626,46 TL, şirket kredi kartından kaynaklanan alacağın da 9.997,43 TL asıl, 181,49 TL işlemiş faiz, 9.07 TL %5 BSMV ki toplam 10.187,99 TL olup, bankanın 3 ayrı krediden kaynaklanan ve takipte 3 ayrı kalem olarak istenen nakdi alacağının toplam 3.325,043,15 TL asıl, 93.736,56 TL işlemiş faiz, 4.486,81 TL %5 BSMV olmak üzere 3.423.466,92 TL miktarında olup, davalının icra dosyasındaki itirazının bu miktar üzerinden iptaline, ticari krediden kaynaklanan asıl alacak 2.257.634,86 TL’ye dava tarihinden itibaren yıllık %50 oranında temerrüd faizi, kredili mevduat hesabından kaynaklanan asıl alacak 1.057.410,86 TL’ye icra takip tarihinden itibaren yıllık %30,24 oranında, aynı şekilde şirket kredi kartından kaynaklanan 9.997,43 TL asıl alacağa da yıllık %30,24 oranında ve 5464 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca belirlenen değişen oranlardaki gecikme faiz oranın ve faizin %5 oranındaki gider vergisinin uygulanmasına, gayri nakdi alacak olarak 32.000,00 TL çek yaprağı bedelinin bankanın faiz getirmeyen bir hesabına depo edilmesine, gayri nakdi olan 19.960,84 TL’nin takipten sonra bankaca tazmin edildiği anlaşıldığından, tazmin tarihi 30/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek %50 oranındaki temerrüd faiziyle birlikte davalıdan nakden tazminini teminen takibin devamına karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. İcra takibinde talep edilen ihtarname masrafı bedeli bildirilmediğinden bu alacağın kabulü mümkün görülmemiştir.
Alacağın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanıp likit olması ve davalının itirazının haksız olması nedeniyle kabul edilen nakdi alacağın %20’si oranındaki 684.693,30 TL icra inkar tazminatının alınarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve dava tarihinden sonra borçlu tarafından yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına ilişkin davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
… 10. İcra Dairesinin … E. ve … 5. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyaları ile ve kendi aralarında tahsilde tekerrür etmemek üzere;
Davalının … 30. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasındaki itirazının;
Nakdi alacak yönünden;
A) Ticari kredi, rotatif kredi ve BBS kredisi için;
2.257.634,86 TL asıl, 75.254,49 TL işlemiş faiz, 3.762,72 TL %5 oranında BSMV olmak üzere toplam 2.336.652,07 TL,
B) TKMH için;
1.057.410,86 TL asıl, 18.300,58 TL işlemiş faiz, 915,02 TL faizin %5’i oranındaki gider vergisi olmak üzere toplam 1.076.626,46 TL,
Şirket kredi kartı alacağı için;
9.997,43 TL asıl, 181,49 TL işlemiş faiz, 9,07 TL faizin %5’i oranındaki gider vergisi ki toplam 10.187,99 TL olmak üzere,
3.325.043,15 TL asıl, 93.736,56 TL işlemiş faiz, 4.486,81 TL %5 oranında BSMV’ki toplam 3.423.466,92 TL için İPTALİNE,
Asıl alacağın 2.257.634,86 TL’sine dava tarihinden itibaren yıllık %50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve faizin %5’i oranındaki gider vergisinin,
Asıl alacağın 1.057.410,86 TL’sine takip tarihinden itibaren yıllık %30,24 oranında ve 5464 Sayılı Yasanın 26. Maddesi uyarınca tespit edilecek gecikme faiz oranlarının ve faizin %5’i oranındaki gider vergisinin,
Asıl alacağın 9.997,43 TL’sine de yine takip tarihinden itibaren yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve 5464 Sayılı Yasanın 26. Maddesi uyarınca tespit edilecek gecikme faiz oranlarının ve faizin %5’i oranındaki gider vergisinin uygulanmasına,
Gayrinakdi alacak yönünden;
19.960,84 TL gayrinakdi alacağın takipten sonra davadan önce tazmin edildiği anlaşıldığından 19.960,84 TL’nin tazmin tarihi 30.04.2018 tarihinden itibaren yıllık %50 oranındaki temerrüt faiziyle birlikte davalından nakden tazminine,
32.000,00 TL çek yaprağı bedelinin davalı bankanın … Şubesinde faiz getirmeyen bir hesabında davalı tarafından depo edilmesini teminen takibin devamına,
Kabul edilen nakdi alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının (684.693,30 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazla istemin REDDİNE,
Dava tarihinden sonra 07.08.2018tairhinde 85.000,00 TL, 28.08.2018 tarihinde 160.000,00 TL, 23.10.2018 tarihinde 78.887,11 TL ki toplam 323.887,11 TL’lik ödemelerin infazda nazara alınmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanan 233.857,03 TL nispi karar harcı ile kabul edilen gayrinakdi alacak yönünden hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcı toplamı 233.911,43 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (iş bu davanın tefrik edildiği mahkememizin … Esas sayılı davada verilen kararda “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 41.829,09 TL harçtan mahsubu ille bakiye 41.793,19 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,” karar verilmiş ve verilen karar kesinleşmiş olmakla, bu nedenle işbu kararda peşin yatan harcın mahsubu yapılmamıştır.)
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen nakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanan 122.859,67 TL nispi vekalet ücreti ile kabul edilen gayrinakdi alacak yönünden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücreti toplamı 126.259,67 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen nakdi alacak miktarı üzerinden hesaplanan 13.341,21 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.710,50 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.662,49 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2020

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır