Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/130 E. 2023/61 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/130
KARAR NO : 2023/61

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin … ili … ilçesinde … Bayi kodu ile 2004 yılından beri … nolu bayisi olarak çalıştığını, bu süreçte bir çok kez davalı tarafından sözleşmeler imzalatıldığını ancak bir örneğinin müvekkiline verilmediğini, taraflar arasında yapılan sözleşme ile müvekkiline ödenmesi gereken hakkedişlerinden ceza kesintilerinin söz konusu olduğunu, kesilen fatura toplamı 799.151,63 TL iken ceza toplamının 252.155,46 TL olduğunu, söz konusu ceza kesintilerine ilişkin davalı tarafından açıklama yapılmadığını, açıklama yapılması hakkında davalıya 08.01.2016 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davacı tarafından bayilik sözleşmesinin 04.05.2016 tarihinden itibaren tek taraflı olarak feshedildiğini, davalı nezdinde davacı tarafından sunulu 50,00 TL tutarında teminat mektubu ve 20,00 TL tutarında nakit para teminatı olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı tarafından yapılan kesintilerin belirlenmesi ve kesinti anından itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili tarafından yatırılan nakit ve mektup teminatların taraflarına iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sözleşmenin 32. Maddesi gereğince taraflar arasında doğabilecek tüm uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının talep ettiği 252.155,46 TL alacak miktarının hangi yıllara ait olduğunun belirtilmediğini, davanın hukuki yokluğundan reddi gerektiğini, dava dilekçesinde maddi vaktalar ve talep sonucunun açıkça belirli olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında …Satış Başkanlığı tarafından belirlenen prim uygulama esasları çerçevesinde davacıya primlerin ödendiğini ve primlere ilişkin kesintilerin belirlenen esaslar çerçevesinde yapıldığını, sözleşmenin iki nüsha olarak düzenlendiğini ve birer suretinin taraflara verildiğini, sözleşmenin 5.maddesi ile düzenlenen işlemlerin sözleşmeye uygun olarak yürütüldüğünü, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… A.Ş.’den gelen … A.Ş. İle … arasında imzalanan … bayi kodlu sözleşme örneği,
2-… Vergi Dairesinden gelen …nın 2016 yılı gelir vergisi beyannamesi,
3-… 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
4-Bilirkişi raporu,
5-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinden doğan alacak davasıdır.
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi uyarınca 2004 yılından beri davalının bayiliğini yapılan davacının alacaklarından davalı tarafından prim ve ceza kesintisi yapıldığını ileri sürerek, tespit edilecek prim ve kesinti yapılan alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas …Karar sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ve bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Dosyaya sunulan mali müşavir bilirkişisi tarafından tanzim edilen 16.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği, sahibi lehine delil niteliğini haiz olduğu, davalı tarafından davacıya düzenlenen ceza fatura bedellerinin davacının defter kayıtlarında tespit edilemediği, davacı tarafından davacının ödediğini ileri sürdüğü ceza faturalarına ilişkin dosyayabir belge sunulamadığı bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan mali müşavir, bilgisayar mühendisi ve borçlar hukuku uzmanı bilirkişilerinden oluşan bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 06.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 31. Maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerin kesin delil olarak kabul edildiği taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin davacı tarafından keşide edilen … 4. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği, davalı şirket ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde, davacı tarafından tanzim edilen prim faturası alacaklarının ve bu faturalara istinaden davacıya yapılan ödemelerin kayıtlı olduğu, davacı adına tanzim edilen ceza ve prim iadesi faturalarının davacı cari hesabına borç kaydedilmiş olduğu, söz konusu ceza ve prim iadesi fatura tutarlarının davacının prim alacağından mahsup edilerek davacıya ödeme yapılmış olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, sözleşmenin devamı sırasında ileri sürdüğü prim ve ceza kesintilerine davacı tarafından itiraz edilmediği, davacı tarafından davalıya tebliğ edilen 08.01.2016 tarihli ihtarname ile yapılan kesintilerin davalıdan talep edildiği ve kesintilerin sözleşmenin fesih sebebi olarak ileri sürüldüğü, davacının 2004 yılından başlamak üzere esasen hak etmiş olduğu fon prim ve hasılatlarından davalı tarafından değişik tarihlerde yapmış olduğu kesintilerin haksız olduğu yönündeki iddiası karşısında; davalının, sözleşme gereğince ödemesi gereken davacı alacağını, tek taraflı iradeyle mahsup işlemini gerçekleştirip faturaya bağlayarak bu faturaları davacıya tebliğe göndermiş olduğu, davacının da kabulünde olan bu faturalara yönelik bir itirazda bulunulmadığı, uygulamanın bu şekilde devam ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesini 23. Maddesinde yer alan düzenleme karşısında tek taraflı kesinti yapma hakkı olduğu, bu kapsamda yapılan kesintilerin, davacının ticari defterlerinde tespit edilemese de davacının kabulünde olduğu, bu faturalara TTK’nın 21/2.madesinde öngörüle süre içinde faturalara itiraz edilmeyerek benimsendiği anlaşılmakla davacının davasının sübut yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 35,90 TL ve 1.195,50 TL yatırılan tamamlama harcı toplamı 1.231,4‬0 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.051,5‬0 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/02/2023

KATİP …
¸e-imzalıdır

HAKİM …
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 179,90 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Noksan Harç : 144,00 TL
Tamamlama
Harcı : 1.195,50 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 4.659,50 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.900,00 TL
Posta Giderleri : 759,50 TL