Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/974 E. 2021/315 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/974 Esas
KARAR NO : 2021/315

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firmanın müvekkili şirkete muhtelif zamanlarda gönderici olarak taşıttırdığı kargo veya ücret alıcı olarak kabul ettiği kargo bedellerinden oluşan borcunu ödememesi üzerine üzerine alacağın tahsili için … 2. İcra Müdürlüğünün … E. kaydı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, müvekkili şirketin kargo taşıma hizmetini süresinde eksiksiz ve sağlam olarak gerçekleştirdiğini, sözleşmeye ve tarifeye uygun faturalar düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, davalının yasal süre içerisinde faturalara herhangi bir itirazı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davalı itirazının ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete verilen taşıma hizmetinin bir kısmının tam olarak ifa edilmediğini, taraflar arasında cari hesaba ilişkin mutabakat sağlanamadığını, davacı tarafından taşınan bazı ürünlere ilişkin her ne kadar fatura kesilse ve itiraz edilmese de daha sonra tüketici veya ilgili mağaza tarafından iade edilmediğinin ortaya çıktığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamalı üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla fatura alacağı olup olmadığı varsa miktarı, ödeme ile borcun sona erip ermediği buna göre itirazın iptaline karar verilip verilemeyeceği ve % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Deliller toplanmış, … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraflarca ibraz edilen deliller ile toplanılması talep edilen deliller celp edilip incelenmiştir.
… 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, İcra dosyasından takip borçlusu aleyhine, 11/06/2018 tarihinde 21.273,28 TL asıl alacak üzerinden fatura alacağına dayalı ilamsız ödeme emri gönderildiği anlaşıldı. Takip talebi üzerinde takip dayanağı olarak; “ 24/05/2018 tarihli ihtarnamede ekli listedeki fatura alacakları” gösterilmektedir. Takip borçlusunun süresi içinde borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşıldı.
Mahkememizce deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 19/04/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; dava ve icra dosyası ile taraf şirketlere ait ticari defter kayıtlarının tetkiki sonucunda, dosyaya sunulan e-faturaların, davacı şirket tarafından tanzim edilmiş olduğu, muhatabının davalı …Ticaret A.Ş. olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde; davalıdan takip tarihi itibarıyla 21.273,26 TL alacaklı durumda olduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında; davacı şirkete takip tarihi itibarıyla 21.294,99 TL borçlu durumda olduğu, davacı şirket tarafından tanzim edilen e-faturaların davalı şirkete iletilmiş olduğu ve faturaların davalı şirketin ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu, yasal itiraz süresi içerisinde bu faturalara karşı davalı tarafından yapılan herhangi bir itiraza dosya kapsamında rastlanılmadığı, taraflar arasındaki ticari faaliyetin cari hesap ilişkisi çerçevesinde yürütüldüğü, davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalıdan 21.273,28 TL cari hesap alacağını talep edebileceği tespit edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazların değerlendirilmesi için alınan 21.10.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; taraf şirketlerin ticari defter kayıtlannın incelenmesi neticesinde; takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 21.273,28 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ise davacıya 21.294,99 TL borçlu durumda olduğu, kök raporda tespit edilmiş olduğu, buna göre tarafların takip tarihi itibarıyla cari hesap bakiyelerinde (21.294,99 – 21.273,28 —) 21,71 TL farkla mutabık olduğu, takip talebine konu edilen faturaların davalı şirket kabulünde olduğu ve ticari defter kayıtlarına işlenmiş olduğu görülmüş olmakla, davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacıya 21,71 TL tutarında fazla olarak borçlu durumda olduğu tespit edilmiştir. davalı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde ” … taraflar arasındaki; sözleşme 2017 yılının sonunda karşılıklı olarak sona etmiştir. Ancak taraflar arasında cari hesaba ilişkin halen mutabakat sağlanamamıştır.” şeklinde beyanda bulunulmuş ise de, rapora itiraz dilekçesinde ” … tarafların mutabakatı neticesinde 13.12.2017 tarihinde karşılıklı olarak birbirlerini ibra ederek müvekkili şirketçe iade faturası tanzim edilmiş olduğu” beyan edilmiştir. Ancak 13.12.2017 tarihinden sonra davalı şirket tarafından tanzim edildiğinden iade faturasına ilişkin, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında herhangi bir kayda rastlanılmamıştır. Davalı şirket ticari defter kayıtlarında; davalı şirket tarafından tanzim edilen 14.11.2017 tarihli 449,10.-TL tutarlı ve 24.11.2017 tarihli 787,47.- TL tutarlı iade faturalarının davacı şirket cari hesabına borç kaydedilmiş olduğu görülmüştür. Ancak söz konusu fatura kayıtlarına davacı şirket ticari defterlerinde rastlanılmamış olmakla birlikte, taraf şirketlerin cari hesap bakiyelerinde takip tarihi itibarıyla 21,71.-TL farkla mutabık oldukları tespit edilmiştir. Buna göre söz konusu iade faturalarına konu, davacı şirket tarafından tarızim edilen gönderi bedeline ilişkin satış fatura kayıtlarının davalı şirket cari hesabına borç kaydı verilmemiş olduğu anlaşılmakla, davalı şirket tarafından davacıya “eksik gelen kargo” konulu e-posta yazışmaları ile bildirimlerde bulunulmuş olduğu görülmekte ise de, söz konusu eksik kargo tazmin bedeli olarak dava dışı … firması tarafından davacı şirkete faturalar tanzim edilmiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olduğu, davalı tarafından yapılan eksik kargo tanzim bedeli bildirimlerine ilişkin, dava dışı bir firma tarafından davacı şirkete fatura tanzim edilmiş olup bu husustaki davalı talebinin yerinde olmadığı ve kök raporda herhangi bir değişikliğe yer olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Tarafların itiraz ve beyanlarının incelenmesi bakımından dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile alınan Taşıma ve Sigorta Uzmanı …ve Yeminli Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 05/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; taraflar arasında TTK m.89 ve devamı hükümlerine tabi bir yazılı cari hesap sözleşmesi ve bu sözleşmeye göre sürdürülen cari hesap ilişkisi bulunmadığını, davacının alacak iddiasının 25 adet taşıma faturasına dayanan fatura alacağı olduğunu, davalı yanın davacı yanca düzenlenen faturalara itirazı olmadığını, sadece iade fatura düzenleyerek hesaplaşma gerektiren 28.683,80 TL tazminat iddiası ile faturaları ödememek üzere takibe konu ödeme emri içeriği borç ve ferilerine itiraz ettiğinin anlaşıldığını, davacının davalı yana tebliği ve itiraz edilmediği sabit 21.096,87 TL alacak hakkının faturalar ile teyit edildiğini, her ne kadar, alacak mesnedi 176,40 TL bedelli faturaların tebliği sabit değilse de davalı yanın bu faturalara da itirazı bulunmadığı gözetilerek davacının 21.273.28 TL tutarlı toplam 25 adet faturadan alacaklı olduğunu ve bunu takibe konu ettiğinin değerlendirildiğini, davacı ticari defter kayıtlarında 22.576,32 TL alacaklı gözükmesine karşın talebine konu faturalar ve takip dosyası gözetildiğinde, 21.273,28,-TL alacaklı olduğunun değerlendirilmesi gerektiğini, davalı yanın zarar-ziyan kaynaklı tazminat taleplerinin taraflar arasında mutabık olunmadığı sürece tek taraflı iade faturası düzenlenmesinin davalıyı takas mahsup edilebilir bir şekilde likit alacaklı yapmaya yetmeyeceğini, davalı iddialarının yargılamayı gerektirdiği yönünde kanat bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile sonraki tarihte alınan 05/01/2021 tarihli yeni rapor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmeler birbiriyle örtüşmekte olup mahkememizce yerinde bulunduğundan, takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 21.273,28 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ise davacıya 21.294,99 TL borçlu durumda olduğu, kök raporda tespit edilmiş olduğu, buna göre tarafların takip tarihi itibarıyla cari hesap bakiyelerinde (21.294,99 – 21.273,28 —) 21,71 TL farkla mutabık olduğu, takip talebine konu edilen faturaların davalı şirket kabulünde olduğu ve ticari defter kayıtlarına işlenmiş olduğu görülmüş olmakla, davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacıya 21,71 TL tutarında fazla olarak borçlu durumda olduğu tespit edilmiştir. davalı şirket vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde ” … taraflar arasındaki; sözleşme 2017 yılının sonunda karşılıklı olarak sona etmiştir. Ancak taraflar arasında cari hesaba ilişkin halen mutabakat sağlanamamıştır.” şeklinde beyanda bulunulmuş ise de, rapora itiraz dilekçesinde ” … tarafların mutabakatı neticesinde 13.12.2017 tarihinde karşılıklı olarak birbirlerini ibra ederek müvekkili şirketçe iade faturası tanzim edilmiş olduğu” beyan edilmiştir. Ancak 13.12.2017 tarihinden sonra davalı şirket tarafından tanzim edildiğinden iade faturasına ilişkin, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında herhangi bir kayda rastlanılmamıştır. Davalı şirket ticari defter kayıtlarında; davalı şirket tarafından tanzim edilen 14.11.2017 tarihli 449,10.-TL tutarlı ve 24.11.2017 tarihli 787,47- TL tutarlı iade faturalarının davacı şirket cari hesabına borç kaydedilmiş olduğu görülmüştür. Ancak söz konusu fatura kayıtlarına davacı şirket ticari defterlerinde rastlanılmamış olmakla birlikte, taraf şirketlerin cari hesap bakiyelerinde takip tarihi itibarıyla 21,71.-TL farkla mutabık oldukları tespit edilmiştir. Buna göre söz konusu iade faturalarına konu, davacı şirket tarafından tarızim edilen gönderi bedeline ilişkin satış fatura kayıtlarının davalı şirket cari hesabına borç kaydı verilmemiş olduğu anlaşılmakla, davalı şirket tarafından davacıya “eksik gelen kargo” konulu e-posta yazışmaları ile bildirimlerde bulunulmuş olduğu görülmekte ise de, söz konusu eksik kargo tazmin bedeli olarak dava dışı … firması tarafından davacı şirkete faturalar tanzim edilmiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olduğu, davalı tarafından yapılan eksik kargo tanzim bedeli bildirimlerine ilişkin, dava dışı bir firma tarafından davacı şirkete fatura tanzim edilmiş olup bu husustaki davalı talebinin yerinde olmadığı (celbedilen … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına da sunulan iade faturalarından) dosya kapsamından anlaşılmakla tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile sonraki tarihte alınan 05/01/2021 tarihli yeni rapor denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, yukarıda ayrıntılı olarak yazılan gerekçelerle, davacının davasının kabulüne, davalı tarafın … 2.İcra Müd…. Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 21.273,28 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar bakımından devamına, hüküm altına alınan 21.273,28 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talepnamesindeki şart ve koşullarla faiz uygulanmasına, hüküm altına alınan 21.273,28 TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.254,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacının davasının KABULÜNE,
2-)Davalı tarafın … 2.İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 21.273,28 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar bakımından devamına,
3-)Hüküm altına alınan 21.273,28 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talepnamesindeki şart ve koşullarla faiz uygulanmasına,
4-)Hüküm altına alınan 21.273,28 TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.254,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.453,18 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 363,30 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 1.089,88 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan toplam 3.192,00 TL yargılama gideri ile 363,30 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı toplamı 3.591,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 363,30TL
Karar Harcı : 1.453,18 TL
Noksan Harç : 1.089,88 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.300,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.500,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 4.500,00 TL
Posta Giderleri : 192,00 TL