Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/937 E. 2019/4 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/937
KARAR NO : 2019/4

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 10/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tek ortaklı 1.000.000,00 TL sermayeli, kimyevi maddelerin imalatı, ithalatı, alım ve satımı ile iştigal eden bir şirket olduğunu belirterek konkordato başvurusuna dayanak nedenlerin açıklanması suretiyle şirketin borca batık olmadığı, diğer müvekkilinin de şirketin ortağı olup, şirketin bir kısım borçlarına kefil olması nedeniyle borçlarının bulunduğunu, şirket ile ortağı olan gerçek kişinin ön projesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, ortak proje sunulduğunu, konkordatoya tabi alacaklılarla 5 yıllık vade ve %30 tenzilat konusunda anlaşma suretiyle konkordatonun tasdik tarihinden başlayarak 3’er ay taksitlerle borcun ödeneceğini, hem vade hem de tenzilat konkordatosu isteminde bulunduklarını belirterek İİK. 285. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesini, gerekirse 2 ay daha uzatılmasına, geçici komiser tayinine, takiplerin tedbir yoluyla durdurulmasına, rehinli takiplerde muhafaza ve satışın önlenmesine, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, şirketin ve ortağın keşide ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesine, hesaplardaki mevcut blokajların kaldırılmasına, alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin ve 3. kişilere verilen teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin engellenmesine, şirketin ve ortağının malları üzerindeki hacizler baki kalmak suretiyle muhafaza işleminin kaldırılarak yediemin olarak şirkete teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Mahkememizce İİK 286.maddesinde belirtilen belgelerin dava dilekçesi ekinde bulunduğu tespit edilmekle davacılar yararına 16/10/2018 tarihli kararla ve bu tarihten başlayacak şekilde 3 ay geçici mühlet verilmiş ve geçici konkordato komiseri atanmıştır.
Geçici komiserin 16/10/2018 tarihli tutanakla göreve başladığı tespit edilmiştir.
İİK 287.maddesi çerçevesinde komiser tarafından toplantılar yapılarak buna ilişkin tutanaklar düzenlenmiş, ayrıca 23/10/2018 tarihli ön rapor, 14/11/2018 tarihli ve 17/12/2018 tarihli ara raporlar ibraz edilmiş ve en son 08/01/2019 tarihli nihai raporun düzenlenerek sunulduğu anlaşılmıştır.
Geçici komiser tarafından İİK 287.maddesi kapsamında düzenlenen 08/01/2019 tarihli nihai raporda, şirketin ön projesi ve ekinde bulunan 31/08/2018 tarihli gelir tablosu ile mühletin verildiği 16/10/2018 tarihi ve en son 31/12/2018 tarihi itibariyle düzenlenen gelir tablolarının karşılaştırıldığı, mühlet öncesi dönemde toplam 7.172.650,81 TL satış gerçekleşirken mühlet sonrasında 2.257.783,24 TL net satış gerçekleştirdiği, bu tutarın 1.903.958,35 TL’sinin stokların tamamının aniden satışı ile doğduğu, bu miktar tenzil edildiğinde mühlet içindeki satış tutarının 353.815,01 TL, mühletten önce aylık ortalama net satışları 744.565,00 TL iken mühletin içinde aylık ortalama 139.667,76 TL net satış gerçekleştirdiği, 31/08/2018 tarihi itibariyle zarar 664.388,91 TL iken bu zararın artarak devam ettiği ve 31/12/2018 tarihi itibariyle toplam zararının 739.356,93 TL’ye ulaştığı, başvuru bilançosunda aktifinde 1.903.958,35 TL’lik ürünün bulunmasına rağmen mühlet tarihinden sonra düzenlenen 24/10/2018 tarihli tutanakla stokların yerinin bildirilmesinin istendiği, ancak bu stokların hali hazırda olmadığının ve satışının yapıldığının belirtildiği, ödemesinin ise 2018 yılı sonundan başlayacak şekilde 2024 yıllarının değişik aylarına çekler verilmek suretiyle ödendiğinin ifade edildiği, ortağın şirkete borcunun mühlet tarihinden sonra artış gösterdiği, rayiç değer bilançosuna göre şirketin borca batık olduğu, projede öngörülen nakit girişinin sağlayamadığı, ayrıca alacaklarından tahsilat yapılacağını öngörmüş ise de bunu da gerçekleştiremediği, konkordato ön projesinde 2019 yılında 310.250,00 kar 500.000,00 TL nakit girişinin, gelir tablosunda da 624.195,00 TL kar öngörüldüğü, ancak şirketin geçmiş yıllar performansı ile 2018 yılındaki performansı ve geçici mühletteki faaliyeti değerlendirildiğinde bu öngörünün gerçekleşmesinin olanaklı olmadığı, davacı gerçek kişinin şirketin borçlarına kefil olup ayrı bir proje sunmadığı, şirketle ortak projelerinin olduğunu belirttiği ve bu borçlunun borcu nasıl ödeyeceği yönünde bir kaynağı bildirmediği, sadece şirketin elde edeceği gelirle veya performansla borcun ödeneceğini beyan ettiği, dolayısıyla davacı şirketin konkordato projesinin başarıya ulaşma imkanının olmadığı, şirketin tek ortağı ve yöneticisi olan davacı gerçek kişinin de ayrı bir proje sunmadığı, şirketin projesine dayandığı açıklanmıştır.
Dava İİK 285. maddesi ve devamı maddelerince açılan konkordato isteminin tasdikine ilişkindir.
Davacı şirketin 31/08/2018 tarihli bilanço ve verilere dayalı olarak düzenlediği konkordato ön projesinde; konkordatoya tabi borçların 5 yıllık vadede ve %30 tenzilatla, konkordatonun tasdiki tarihinden itibaren başlayarak 3’er aylık taksitlerle ödemeyi teklif ettiği anlaşılmaktadır.
Borcun, şirketin faaliyetleri sonucu elde edeceği gelir, nakit girişi ile ödeneceği öngörülmüştür. Bu doğrultuda sunulan nakit akım tablosunda 2018 yılı için 155.210,00 TL zarar öngörüldüğü, ancak şirketin kaydi değerlerle zararının 738.864,76 TL olup, rayiç değere göre değerlendirme yapıldığında 3.045,184,28 TL zararda olduğu, proforma gelir tablosunda öngörülen zararın ise 664.389,00 TL miktarında bulunduğu, gerçekleşen zararın öngörülen zarardan çok fazla olduğu, şirkete 2018 yılı itibariyle 450.000,00 nakit girişinin olacağının belirtilmesine rağmen bu şekilde bir para girişinin bulunmadığı, ayrıca şirketin 225.850,00 TL miktarında alacak tahsilatı yapılma ihtimali olduğu öngörülmesine rağmen hiç alacak tahsil edilemediği gibi bu alacakların tahsil kabiliyetlerinin dahi olmadığı, proforma tablolarda 2019 yılı için 500.000,00 TL nakit girişi ve 310.250,00 TL kar elde edileceğinin ifade edildiği, gelir tablosunda ise karın 624.195,00 TL olarak öngörüldüğü, ancak şirketin önceki yıllardaki karlılık durumu, 2018 yılındaki faaliyetleri ve geçici mühlet içindeki performansı dikkate alındığında 2019 yılı için hedeflenen karlılığın ya da nakit girişin veya gelirin elde edilme imkanın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Geçici komiser tarafından düzenlenen rayiç değer bilançosunda şirketin hem başvuru bilançosuna göre hem de mühlet tarihi içinde olan 31/12/2018 tarihi itibariyle borca batık olduğu belirlenmiştir. Şirketin demirbaşları dışında aktifinde kayıtlı hiçbir mal varlığı bulunmamaktadır. 31/12/2018 tarihi itibariyle 2.157.010,49 TL tutarında borca batık olup, şirketin elinde vadesi 5 yıla yayılan çekler ve bankadaki 72.510,36 TL dışında bir varlığının veya alacağının da olmadığı, borç miktarının ise 4.960,192,21 TL miktarında olduğu görülmektedir.
Her ne kadar davacı tarafından gerçek mal varlığı bilançosunun usulüne uygun olarak düzenlenmediği taşınmazların değerinin komiser tarafından belirlenmesinin mümkün olmayıp uzmanlık gerektirdiği ve marka değerinin hiç hesaba katılmadığı ileri sürülmüş ise de, şirkete ait taşınmaz bulunmadığı gibi tescilli bir markasının da olmadığı, davacının kendisi tarafından bildirilen ve bilançoda yer alan 500.000,00 TL marka değeri olduğu kabul edildiğinde dahi bu kez borca batıklığın 1.657.010,49 TL olduğu tespit edildiğinden davacının bu yöndeki beyanına itibar edilmesi mümkün görülmemiştir.
Davacı şirketin konkordato başvurusunda ibraz ettiği 31/08/2018 tarihli rayiç değer bilançosunda maddi duran varlıklar arasında yer alan 62.500,00 TL değerinde taşıtları olduğunu bildirdiği, ancak davanın açıldığı tarih itibariyle bu taşıtları sattığı, başka bir deyişle mal varlığından çıkardığı, ancak buna rağmen dava dilekçesinde ve beyanlarında bu konuda hiçbir açıklama yapmadığı, ayrıca bilançoda stoklarının olduğunun belirtilmesine rağmen geçici mühletin verilmesiyle birlikte göreve başlayan komiser tarafından yapılan incelemede, stokların şirket merkezinde olmadığı, şirketin deposunun da bulunmadığı, nerede olduğunun ilk etapta da bildirilmediği sonrasında satıldığının beyan edildiği ve satışa ilişkin 26/10/2018 tarihli faturanın sunulduğu görülmektedir. Geçici mühletin verilmesinden itibaren artık şirketin faaliyetinin komiserin nezaretinde gerçekleştirileceği, ancak davacı şirket tarafından komisere bu konuda yeterli bilginin verilmediği, mühlet içinde satışın yapıldığının belirtildiği ve ödemenin faturayla ilişikli olup olmadığı tespit edilemeyen 1,2 ve 3 yıl vadeli muhtelif çekler karşılığında alındığının ifade edildiği anlaşılmıştır.
TMK’nun 2. maddesine göre, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu gibi, bir hakkında açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunamaz. Konkordato başvurusunda bulunanın dürüst borçlu olarak hareket etmesi zorunlu olup, aksi durumun TMK 2.maddesi çerçevesinde hukuki koruma sağlayamayacağı, yukarıda izah edildiği üzere davacı şirket tarafından gerçekleştirilen bu eylem ve işlemlerin TMK’nın 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.
İİK 287.maddesinde geçici mühlet düzenlenmiştir ve geçici mühlet süresi içinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının incelenmesi neticesinde olumlu bir kanaate varılması halinde kesin mühlet aşamasına geçilebilecektir. Aksi durumda kesin mühlet verilmesi mümkün olmadığı gibi, İİK 287/5. maddesi yollamasıyla geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacak olan İİK 292/1-b maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşılamayacağının anlaşılması halinde iflasa tabi borçlu bakımından iflas kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Geçici komiser tarafından düzenlenen nihai rapor, dosyaya sunulan belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirket yönünden konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün görülmediği, esasında İİK 292.maddesi uyarınca konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmaması halinin karşılığının, iflas olduğu, başka bir deyişle İİK 292.maddesinde borca batıklığın aranmadığı ancak şirketin gerçek mal varlığı bilançosuna göre borca batık olduğu da ayrıca tespit edilmiş olduğundan davacı şirket hakkındaki geçici mühletin kaldırılarak, İİK 292.maddesi çerçevesinde iflasına karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı …’a davacı şirketin tek ortağı ve müdürüdür. Borçlarının, şirketin borçlarına kefaletinden ve kendi şahsi kredilerinden kaynaklanığı tespit edilmiştir.
Şirket ortağı olan davacının dava dilekçesi ekinde ve sonrasında şirketten bağımsız olarak konkordato ön projesinin bulunmadığı, dava dilekçesi ve ekli belgelerde, ortağın ön projesiyle şirketin ön projesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğine işaret edildiği, davacıya ait … İli, … İlçesi, … İli, … İlçesinde 2 ayrı taşınmazın olduğu, ayrıca … İlçesinde yine 2 taşınmazda 1/3 hisse sahibi olduğu, Beşiktaş’ta bulunan taşınmaz üzerinde şahsi borcu için ipoteğin bulunduğu, davacı tarafından ayrı bir konkordato ön projesi sunulmadığı gibi bu taşınmazların satışından elde edilecek bedelin de kaynak olarak belirtilmediği, şirketin işleri ile iştigal edip başkada bir işinin bulunmadığı ve şirketin projesinin başarıya ulaşması durumunda ortak olan davacının da borçlarını ödeyebileceği , ayrıca projenin sunulmaması ve şirketin de başarıya ulaşması imkanının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı … tarafından açılan konkordato talebine ilişkin davanın da reddi ile lehine verilen geçici mühletin kaldırılması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı … yararına verilen GEÇİCİ MÜHLETİN KALDIRILMASINA,
Davacının konkordato talebinin REDDİNE,
Geçici mühlet kararıyla verilen tüm TEDBİRLERİN KALDIRILMASINA,
Geçici komiserin görevine sona verilmesine,
İİK. 288/son maddesi uyarınca geçici mühletin kaldırıldığı ve komiserlerin görevlerine son verildiği, ayrıca tüm tedbirlerinde kaldırıldığı hususunun ilgili kurumlara bildirilmesine ve bu hususun İİK. 288. maddesindeki usulle İLANINA,
Davacı şirket yararına verilen GEÇİCİ MÜHLETİN KALDIRILMASINA,
Davacı şirketin konkordato talebinin REDDİNE,
Geçici mühlet kararıyla verilen tüm TEDBİRLERİN KALDIRILMASINA,
Geçici komiserin görevine son verilmesine,
… Ticaret Sicilinin … nosunda kayıtlı H… adresinde kurulu … LİMİTED ŞİRKETİ’nin İİK. 292. Maddesi uyarınca İFLASINA,
İflasın 10.01.2019 tarihi saat 14:24 itibariyle AÇILMASINA,
İflas kararının derhal iflas müdürlüğüne BİLDİRİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/01/2019

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 44,40 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Noksan Harç : 8,50 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 28.196,00 TL
İflas Avansı : 15.000,00 TL

Yargılama gideri detayları
Komiser Ücreti : 11.333,00 TL
Basın İlan Gideri: 743,40 TL
Posta Gideri : 8,70 TL