Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/931 E. 2020/347 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/931
KARAR NO : 2020/347

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18.000.000,00 TL sermayeli tek ortaklı şirket olduğunu belirterek konkordato başvurusuna dayanak nedenlerin açıklanması suretiyle şirketin borca batık olmadığı, borçlarının konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak 4 yıllık sürede 3’er aylık taksitlerle garameten ödeyecek şekilde vade konkordatosu talep ettiğini ifade etmek suretiyle İİK. 285. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesini, takiplerin tedbir yoluyla durdurulmasına, 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine, geçici komiser tayinine, takiplerin durdurulmasına, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde muhafaza ve satışın durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, şirketin keşide ettiği çeklere karşılıksız kaşesi vurulmasının önlenmesine, şirket hesaplarında mevcut blokajların kaldırılmasına, mühlet ve tedbir öncesinde gönderilen ve müstakbel alacakların da haczini içeren haciz müzekkereleri ya da haciz ihbarnamelerinin mühlet içinde uygulanmamasına, mühlet kararından sonra hesaplara gelecek muhtemel paraların ve şirket lehine doğacak alacakların şirkete ödenmesine, geçici mühlet kararı ile birlikte mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin önlenmesine, mühlet boyunca şirket tarafından 3. kişilere verilen teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin engellenmesine, konkordato projesinin gerçekleştirilebilmesi için zorunluluk arzettiğinden, şirket malları üzerindeki mevcut muhafaza işlemlerinin hacizler baki kalmak kaydıyla kaldırılarak şirkete yediemin olarak teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK. 286 ve devamı hükümlerinden kaynaklanan konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
Adi Konkordato 2004 sayılı İİK. m. 285-309/ı arasında düzenlenmiştir.
Konkordato, borçlunun, kanunda öngörülen çoğunluktaki alacaklılar ile yapacağı ve ancak mahkemenin tasdiki ile borçlu ve alacaklılar bakımından (konkordatoya tabi ve ancak borçlu ile anlaşmaya varmayan alacaklılar dahil) bağlayıcı hale gelen bir cebri icra anlaşmadır. Konkordato kurumu, elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve ekonomik durumu bozulan veya bozulma ihtimali olan dürüst borçluları, iflastan korumak (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara: Adalet Yayınları, 2013 s.1443-1444) ve ödeme güçlüğü çeken borçlulara borçlarını yeniden yapılandırarak, işletmelerini iyileştirmelerine olanak sağlamak için ihdas edilmiştir. Konkordato kurumu ile borçluya, alacaklıların çoğunluğu ile anlaşarak borçlarını ödeme ve böylelikle iflastan kurtulma imkanı sağlanmak istenmiştir. Borçlu yapılacak olan anlaşma doğrultusunda borçlarını ödediğinde tüm borçlarından kurtulmuş olur. İsviçre doktrininde, konkordato sürecinde verilen konkordato kesin mühleti borçlunun mali durumunu iyileştirmesinin bir aracı olarak görülmektedir. İsviçre’deki kanun değişikliklerinin bir çoğunda açıkça iyileştirme kavramına yer verilmiştir. Konkordatoda alacaklıların menfaati olmakla birlikte esasen borçlunun menfaati daha ön plandadır. Adi konkordatoda, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda olduğu gibi malvarlığının tasfiyesi değil borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanır.(Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Yasa Çerçevesinde KONKORDATO, İstanbul: Vedat Kitapçılık 2018, s.3 ve6)
Konkordatonun tasdiki yargılaması bir dava olmayıp, HMK. m. 382/2-7’de öngörülen çekişmesiz bir yargı işlemidir. (Hakan Pekcanıtez/ Oğuz Atalay/Meral Sungurtekin Özkan/ Muhammed Özekes, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 6. Bası, İstanbul: Onikilevha, 2019 s.498; Kuru, İcra ve İflas El Kitabı, s.1487) Ancak alacaklılar itiraz etmişler ise yargılama sonunda verilen karar çekişmeli yargı kararına dönüşür.(Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.506) Çekişmesiz yargı işlerinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulü uygulanır ve re’sen araştırma ilkesi geçerlidir.( Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılımış İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 3. Baskı, Ankara: Yetkin Yayınları, 2019, s. 509) Ancak tasdik şartlarının oluşmama riski borçlu üzerinde olduğundan borçlu da şartların oluştuğunu ispat edebilir.(Pekcanıtez/Ataley/ Sungurtekin Özkan/Özekes, s.498)
Adi konkordato, geçici mühlet, kesin mühlet, konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı ile başlayan tasdik aşamalarından oluşmaktadır.
Geçici mühlet aşamasında; geçici mühlet kararı verilebilmesi için davacının İİK. m. 286 gereği, dava dilekçesi ekinde, konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Mahkemece, bizzat veya bilirkişi marifetiyle yapacağı inceleme neticesinde bu belgelerin tam olduğunun tespit edilmesi halinde İİK. m. 287/1 gereği borçluya derhal üç ay geçici mühlet verilmesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda İİK. m. 287/4 gereği 3 aylık geçici sürenin 2 ay uzatılmasına karar verebilir.
Dosyada İİK. 286. maddesinde yer alan belgelerin eksiksiz sunulduğu anlaşılmakla mahkememizce 16/10/2018 tarihi itibariyle davacı lehine üç ay süre ile geçici mühlet kararının verilmiş ve komiser heyetinin görevlendirilmiştir.
Konkordato geçici komiser heyetinin 24.12.2018 tarihli raporunda özetle, şirketin konkordato ön projesindeki borç ödeme kaynakları ve bu doğrultuda sunduğu proforma tabloları ve şirketin geçici mühlet içinde tespit edilen faaliyetlerine göre şirketin projede hedeflediği ciro ve satışları yakaladığı, tahsilde çek ve senetlerinin bulunduğu, bunların tahsil edilmesi ve gayrimenkul satışı ve makine satışından elde edilecek gelirle ve işletme faaliyetinden gelen kazançla borcu ödeyebilecek durumda olduğu, şirketin özkaynaklarının yeterli olup borca batık bulunmadığı, sadece işletme sermayesinin yetersizliği nedeniyle darboğaza girdiği, 2018 yılı projelerinin %80’inin bitme aşamasında bulunduğu, büyük montanlı proje tekliflerinin alındığı, 2019 yılı içinde projelerin gerçekleştirilerek üretilen makinelerin satışını yapılacağı, ayrıca yurtdışından 1.500.000,00 EURO değerinde sipariş alındığı, bir kısım borçlularla mutabakat sağlandığı, şirketin geçici mühlet içindeki performansı dikkate alındığında konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunup borçların tamamının ödenebileceği kanaatinin hasıl olduğunun açıklanması üzerine mahkememizce 08.01.2019 tarihi itibari ile bir yıllık kesin mühlet kararı verildiği, kesin mühlet süresi içinde davacı vekilinin 25.11.2019 havale tarihli dilekçesi ile kesin mühletin 08.01.2020 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 ay veya mahkemenin takdirinde 6 ay süre ile uzatılmasını talep ettiği, talep hakkında komiser heyetince sunulun görüşte; çekişmeli alacaklara ilişkin raporun yeni verilmiş olması, bunlar hakkında henüz karar verilmemiş olması, çekişmeli alacaklarla ilgili karar verildikten sonra ilanın yayımlanması, alacaklılar toplantısı yapıldıktan sonra yedi günlük iltihak süresi ve yedi günlük nihai raporun sunulması süreleri de dikkate alındığında kesin mühletin uzatılması isteminin yerinde bulunduğunun belirtilmesi üzerine 08/01/2019 tarihinde verilen 1 yıllık kesin mühletin, 06/01/2020 tarihinden itibaren 6 ay uzatılmasına karar vermek gerekmiştir.
Yargılama sırasında yürürlüğe giren 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendinde yer alan ”9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla,bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır.Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.” şeklindeki düzenleme kapsamında kesin mühlet sürecinde, 30.04.2020 tarihli 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 29.04.2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla durma süresinin 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatıldığı, 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi ve yukarıda zikredilen Cumhurbaşkanı kararı gereğince 22.03.2020 tarihi ile davacı borçlu yararına verilen 1 yıl kesin mühletin 6 ay uzatım süresinin 06.07.2020 tarihinde dolacağı ancak 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi gereğince bu sürenin 22.03.2020 (dahil) tarihinden 15.06.2020 (dahil) tarihine kadar durdurulduğu, buna göre, durma tarihi olan 22.03.2020 ile durma süresinin son günü olan 15.06.2020 tarihleri (bu tarihler dahil) arasında geçen 86 günlük sürenin mühletin sona ereceği 06.07.2020 tarihinden itibaren eklenmesi gerektiğinden 06.07.2020 tarihinden itibaren 86 günlük sürenin eklenmesi neticesinde 30.09.2020 tarihinde kesin mühletin sona ereceği anlaşılmıştır.
Mahkememizce , konkordato talep eden davacı yönünden sunulan proje dikkate alındığında İİK m.292’de belirtilen şartların oluşup oluşmadığının tek tek irdelenmesi,öncelikle davacı şirket açısından mevcut mali tablolar, davacı şirketin mevcut dönen ve duran varlıkları,stoklar,fiilen davacı şirketlerin borca batık olup olmadığını tespit etmeye yarayacak tüm aktif ve pasiflerin rayiç değerleri üzerinde bizzat inceleme yapılması,ancak güncel fiili batıklığın tespiti amacıyla gerektiği takdirde bu konuda gerekli bilirkişi atamalarını yapmaları, bu şekilde fiili ve güncel rayiç durumun tespiti ile davacı şirketlerin borca batık olup olmadığı,batık ise hangi tutarda batık olduğu hususlarının fiili ve güncel olarak tespitinin araştırılması,bu tespite esas tüm dayanak rapor ve benzeri kayıtların raporda açıkça belirtilmesi,özellikle ön projede ön görülen zamanlarda ve öngörülen satış ve kar amaçlarına ulaşıp ulaşmamasının güncel olarak mümkün olup olmadığı,bu çerçevede finansman giderleri ve borç stoku kalemlerinde dava açıldığından itibaren sürekli olarak olumsuz yönde bir artış olup olmadığı,olumsuz yönde bir artış var ise bu artışın finansal ve muhasebesel oranları dikkate alındığında “davacı borçlu şirketlerin konkordato talebinin başarıya ulaşamayacağının ” açıkça anlaşılır olup olmadığının güncel olarak irdelenmesi amacıyla İİK m.290/f.2 hükmü uyarınca konkordato komiser heyeti görevlendirilmiştir.
Ayrıca Konkordato Komiserinin Niteliklerini ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmeliğin 11/2. maddesi gereğince alacaklılar kurulunun oluşturulması gerektiğinden ve en az 3 alacaklı sınıfının bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının 250’yi veya alacak miktarının 100.000.000,00 TL’yi aşması halinde alacaklılar kurulunun oluşturulmasının zorunlu olduğundan alacaklılar kurulu oluşturulmasına karar vermek gerektiği anlaşılmış, bu kapsamda davacının borçlu olduğu kişilerin sayısı 250’nin üzerinde olduğu gibi borç miktarı da 100.000.000,00 TL’nin üzerinde ve 155.490.449,18 TL olduğu, en az 3 alacaklı sınıfının bulunduğu da tespit edilmiştir. Yönetmeliğin 11/1. maddesinde de, hukuki nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer alacaklıların aynı alacaklı sınıfında yer alacağı ve rehinli alacaklıların, rehin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları bakımından ayrı bir sınıf olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Davacıdan alacaklı olanlar, rehin, rehin dışında banka kredilerinden kaynaklanan alacaklar, ticari ilişki, personel ve kamu alacaklıları olarak sınıflandırılmış ve 5 gurup halinde belirlenen bu alacaklılar yönünden Yönetmeliğin 10. ve 11. maddeleri çerçevesinde 5 kişilik bir alacaklılar kurulunun oluşturulması yoluna gidilmiş ve en büyük rehin alacaklısının … A.Ş, rehinli olmayan banka alacaklarından yine en büyük alacaklı olan … A.Ş, ticari ilişki sebebiyle alacaklı olanlardan … A.Ş, kamu alacakları nedeniyle… alacakları nedeniyle en büyük alacaklı …’ın bu kurulda yer alması gerektiği uygun görülmüş ve bu şekilde alacaklılar kurulu oluşturulmasına karar verilmiştir.
Konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı aşamasında; komiser heyeti tarafından konkordato kesin mühleti içinde (bir yıl veya uzatılmış altı ay içinde) konkordatoya tabi alacaklıların tespit edilerek alacaklılar toplantısının yapılması ve 7 günlük iltihak süresini takip eden 7 gün içerisinde raporun hazırlanması ve mahkemeye sunulması gerekir.
Bunun için komiser heyetince bilançoda görünen alacaklar tespit edildikten sonra, İİK m.299 kapsamında bilançoda kayıtlı olmayan alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edilmesi ve bu davetin İİK m.288 kapsamında ilan edilmesi, bu kapsamda bildirilen alacaklar bakımından borçlunun beyana daveti ile borçlu tarafından kabul edilmeyen çekişmeli alacaklar bakımından, alacaklının ibraz etmiş olduğu belgeler ile borçlunun defter ve belgeleri incelendikten sonra kendi görüşünü içeren raporu mahkemeye sunması ve İİK. m.302/5 kapsamında çekişmeli alacakların nisaba dahil edilip edilmeyecekleri hususunda mahkemeden karar alması gerekir.
Bu kapsamda komiser heyetince bildirilen çekişmeli alacaklar konusunda karar verilmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılması cihetine gidilmiş, alacağın varlığı konusunda yaptırılan yüzeysel inceleme neticesinde nisaba dahil edilmesi gereken alacak miktarı konusunda (maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek kaydıyla ) 17.02.2020 tarihli ara karar oluşturulmuştur.
Komiser heyetinin, alacaklılar toplantısının bitimini takip eden yedi günlük iltihak süresinin (m. 302/7) bitmesini takip eden yedi gün içinde, konkordatoya ilişkin bütün belgeleri (Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.354) konkordato projesinin kabul edilip edilmediğini ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair kendi görüşünü içeren gerekçeli raporu (m. 302/8) ve dosyayı (m304/1) mahkemeye tevdi etmesi gerekir. (Av. Talih Uyar, Yeni Konkordato, Yeni Konkordato Hukukumuzun Temelleri, Ankara 2019, s.119) Konkordato teklifi kabul edilmesine rağmen, komiserin kanaati olumsuz olsa bile hatta konkordato teklifi alacaklılar kurulunda kabul edilmemiş olsa bile komiserin dosyayı, evrakları ve raporunu m. 302/8’de öngörülen süre içinde mahkemeye tevdi etmesi gerekir. (Selçuk Öztek/Ali Cem Budak/Müjgan Tunç Yücel/Serdar Kale/Bilgehan Yeşilova, Editör: Selçuk Öztk, Yeni Konkordato Hukuku 7101 Sayılı Kanunla Değişik İcra ve İflas kanunun m. 285-309 Şerhi, Ankara: Adalet Yayınevi, 2018 s.354;Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1486) Komiser heyetinin dosyayı ve tasdike ilişkin raporunu her hal ve şartta borçluya verilen 1 yıl ve eğer bu uzatılmış ise 6 aylık kesin mühlet içinde mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Aksi halde mahkemenin tasdik yargılamasında esasa girmeden konkordato tasdik talebinin reddine karar vermesi gerekir. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1486)
Bu kapsamda komiser heyetince 16.07.2020 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısından sonraki 7 günlük iltihak süresini de takip eden 7 gün içinde düzenlenen 20.08.2020 tarihli tasdike ilişkin nihai raporun İİK m.302/7’de öngörülen süre içerisinde ibraz edilmiş olduğu dikkate alınarak tasdik yargılamasına başlandığı, komiser heyetinin tasdik şartlarına dair 20.08.2020 tarihinde sunulan nihai raporda özetle; konkordatoya tabi olduğu tespit edilen toplam 440 alacaklı ve alacaklıların 80.802.663,44 TL alacağı esas alınarak borçlu şirket lehine kabul beyanında bulunan 17 alacaklı ve bu alacaklıların toplam alacak meblağının 5.955.879,69 TL itibariyle asgari alacaklı sayısı ve alacak tutarı bakımından aranılan çoğunluk sağlanamadığından İİK. m. 302 fıkra 3/a bendi çerçevesinde borçlu şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmediğinin, konkordatonun tasdik imkanının görülmediğinin ve borçlu şirketin 30.06.2020 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre düzenlenen rayiç değer bilançosuna göre -28.473.527,62 TL borca batık durumda olduğu, kaydi değer bilançosu dikkate alındığında 16.977.000,00 TL zarar düşüldüğünde -11.496.527,62 TL olarak rayiç değer bilançosuna göre borca batık durumda olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Tasdik aşamasında; komiser heyetinin tasdike ilişkin raporunu sunması ile tasdik yargılaması süreci başlamış olmaktadır. Konkordatonun tasdiki yargılamasını, geçici veya kesin mühlet kararını veren Asliye Ticaret Mahkemesi, konkordato şartlarını içerik olarak incelemek suretiyle konkordato talebinin tasdikine veya reddine karar verir. Bu aşamada mahkemenin yapacağı iş dosyanın kendisine tevdiinden önce yapılması gereken işlerin kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek ve İİK. m. 305’te öngörülen konkordato tasdik şartlarının mevcut olup olmadığını tespit etmektir. (Mahmut Coşkun, Konkordato ve İflas, 2. Bası, Ankara: Seçkin, 2018, s. 195; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.355) Bu şartlar kapsamında; teklif edilen tutarın borçlunun iflasında alacaklıların eline geçecek miktardan fazla olması(m. 305/a), teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (m. 305/b), teklif edilen tutarın m. 302’deki çoğunlukla kabul edilmiş olması (m. 305/c) İİK. m. 206 birinci sıra imtiyazlı alacakların ve komiserin izni ile akdedilmiş borçların kural olarak ödemiş olması veya teminata bağlanmış olması (m. 305/d), yargılama harç ve giderlerinin depo edilmiş olması (m. 305/e) ve kanunda açıkça yazılı olmasa da konkordato teklifinin dürüstlük kuralına uygun olması gerekir.
Konkordatonun tasdiki için m. 305’te öngörülen şartlar kamu düzenine ilişkin olup (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı, s. 1490) bu şartların kümülatif olarak mevcut olması gerekir. Mahkeme konkordato şartlarının oluşup oluşmadığını komiserin raporunu esas alarak belirler. Ancak mahkeme komiser raporu ile bağlı değildir. (Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 131)
Konkordatonun tasdiki veya reddi kararı duruşmada verilmesi gereken bir karar olduğundan (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1487) mahkemenin duruşma gününe kadar konkordato komiserinin raporunu ve konkordato dosyasını ve eki evrakları inceleyerek konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığını tespit etmesi gerekir. Mahkeme her ne kadar komiserin rapor ile bağlı değil ise de konkordatonun tasdiki veya reddi hakkında bir karar verirken komiserin beyanlarını ve kanaatini dikkate alması gerektiğinden eksiklik veya çelişki varsa mahkemenin eksiklik ve çelişkileri duruşmadan önce gidermesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin lüzumu halinde komiserden ek rapor alması ve bilirkişi incelemesi yaptırması mümkündür. (Uyar, Yeni Konkordato, s. 120; Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.480; Coşkun, Konkordato,s. 195) Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. (19. HD. 25.5.2006 tarih 2006/3031 E. ve 2006/5573 K.) Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.(m. 305/son)(Kuru, İcra ve İflas Ders,s.510)
Mahkeme, duruşmada komiseri ve itiraz eden alacaklıları dinler. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s.1489; Uyar, Yeni Konkordato, s.120) Ancak alacaklı sayısı çok ve dinlenmeleri uzun sürecek ise alacaklıların yazılı itirazları ile yetinebilir.(Uyar, Yeni Konkordato, s. 120) Mahkeme, komiseri, alacaklıları ve borçluyu dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her halde kesin mühlet içinde konkordato hakkındaki kararını verir.(m.304/1-c.2) (Kuru, İcra ve İflas Ders,s. 509; Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 117) Mahkeme kararını kesin mühlet içinde vermek zorundadır.(Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 355 ve 358) Yargıtay uygulaması da aynı yöndedir. (23. HD. 26.02.2018 tarih 2015/8667 E. ve 2018/547 K.)
Ancak kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceğinin anlaşılması ve gerekli görülmesi halinde, mahkeme, komiserden gerekçeli bir rapor almak suretiyle, kesin mühleti uzatabilir ve karar vermeyi en fazla altı ay erteleyebilir. (m.304/2) Ancak bu altı ayı hiçbir şekilde uzatamaz.(Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, İcra İflas Ders, s.498; Öztek/Budak/Yücel/ Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 356) Mahkeme kesin mühlet içinde veya m. 304/2 kapsamında uzatılan altı ay içinde karar veremediğinde konkordato talebini red etmelidir. (Uyar, Yeni Konkordato, s.119; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.356)
Mahkememizce komiser heyeti tarafından sunulan tasdik raporunun da değerlendirilerek resen borca batıklık konusunda inceleme yaptırılması gerektiğinden 21.08.2020 tarihli ara kararı ile dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine ve TTK. 376. maddesi kapsamında davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı ve yeniden tasdik koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda rapor tanzim edilmesi istenilmiş, mali müşavir bilirkişi 02.09.2020 tarihli raporunda tasdik koşullarının oluşmadığı ve davacı şirketin borca batık durumda olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirir rapor sunduğu tespit edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun m.292/f.1 hükmü iflasa tâbi borçlu hakkında verilen geçici veya kesin mühletin hangi şartlarda kaldırılarak iflasının açılacağını dört bent halinde düzenlemektedir. Buna göre:
“a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse” borçlunun iflasına re’sen karar verilebilecektir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 292’nci maddesinin birinci fıkrası, madde gerekçesinde de belirtildiği gibi borçlunun mali durumunun düzeltilmesinin mümkün olup olmadığı veya tasdikin sağlanıp sağlanamayacağı noktaları dikkate alınarak yorumlanmalıdır. Öğretide de benimsendiği gibi işletmenin devamına izin verilmesi önemli ve hissedilir ölçüde aktifleri azaltıyor ve/veya pasifleri arttırıyorsa ve bu durum konkordato süreci içinde geri dönüşü mümkün olmayan bir varlık-borç dengesizliğine yol açma ihtimalini gösteriyorsa iflas açılmalıdır. (Budak/Tunç Yücel, Öztek-Yeni Konkordato Hukuku,2018,Ankara,m.292, no.8)
Konkordato komiser heyetinin ayrıntılı raporlarında belirttikleri üzere davacı şirketin dayanmış oldukları projenin gerçekleşemeyeceği, konkordatonun tasdik koşullarının oluşmadığı ve şirketin borca batık durumda olduğu anlaşılmaktadır.
Bu haliyle davacı şirket yönünden konkordatonun başarı şansının bulunmadığı, borçlunun mal varlığının korunması açısından iflasın açılmasında bu yönüyle yarar bulunduğu konkordato komiser heyetinin raporlarından anlaşılmaktadır.
Yapılan açıklamalar karşısında, davacı … ŞİRKETİ (ticaret sicil no:…) tarafından ileri sürülen konkordato talebinin reddine ve borca batık durumda olduğu tespit edilen davacı şirketin iflasına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-a) Davacının konkordatonun tasdiki talebinin reddine,
Davacı … ŞİRKETİ (ticaret sicil no:…) hakkında mahkememizce 16.10.2018 günü saat 10:30’dan geçerli olmak üzere verilen geçici mühletin, 08.01.2019 tarihi saat 14:19’dan itibaren verilen kesin mühletin, 06.01.2020 tarihinde verilen 6 ay uzatma kararının ve tüm tedbirlerin 17/09/2020 günü saat 16:58 itibariyle tümden kaldırılmasına,
17/09/2020 günü saat 16:58 itibariyle konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine; hak edilen ücretin komiserlere görev süresi ile orantılı olarak ödenmesine,
Konkordato komiserlerinin görevine son verildiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine,
b)Davacı … ŞİRKETİ (ticaret sicil no:…) İFLASINA,
17/09/2020 günü saat 16:58 itibariyle, … ŞİRKETİ’nin iflasın açılmasına,
Kararın derhal İstanbul Nöbetçi İflas Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
İflas kararının, iflas müdürlüğü tarafından İİK m.166 hükmü çerçevesinde ilan olunmasına,
Davacı şirket tarafından depo edilen iflas avansının İstanbul İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
c)Davacının konkordato talebinin red olunduğunun, geçici ve kesin mühletlerin tümünün kaldırıldığının, konkordato komiserlerinin görevlerine son verildiğinin daha önce ilan yapılan ticaret sicil gazetesi ile Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan olunmasına ve daha önce bildirimde bulunulan ilgili yerlere derhal bildirimde bulunulmasına,
2-Bu dava nedeniyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL’den mahsubu ile kalan 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve hazır bulunan alacaklı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/09/2020

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP