Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/927 E. 2021/187 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/927 Esas
KARAR NO : 2021/187

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Konkordatonun Tasdiki talepli davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tek ortaklı 6.000.000,00 TL sermayeli süt ve süt ürünleri imalatı konusunda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, konkordato başvurusuna dayanak nedenlerin açıklanması suretiyle şirketin borca batık olmadığını, borçlarının konkordatonun tasdiki tarihinden itibaren 6 ay ödemesiz, 24 ay vade ile ödeyecek şekilde vade konkordatosu talep ettiğini, İİK. 285. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesini, takiplerin tedbir yoluyla durdurulmasına, geçici komiser tayinine, … 27. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasından ihtiyati haciz ve yakalama şerhi konularak trafikten men edilen şirket işlerinin devamı için önem arzeden satış ve dağıtım ağında kullanılan … ve … plaka sayılı araçların müvekkili şirkete yediemin olarak teslimine ve diğer araçlarda bulunan yakalama şerhlerinin kaldırılmasına, banka hesaplarına blokaj koyulmamasına, alacağa mahsup edilmemesine, bankalara gelen tedbir haciz ve blokaj taleplerinin geri çevrilmesine, geçici mühlet sonrası kesin mühlet verilmesine ve konkordatonun onaylanmasına ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK. 286 ve devamı hükümlerinden kaynaklanan konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
Konkordato, borçlunun, kanunda öngörülen çoğunluktaki alacaklılar ile yapacağı ve ancak mahkemenin tasdiki ile borçlu ve alacaklılar bakımından (konkordatoya tabi ve ancak borçlu ile anlaşmaya varmayan alacaklılar dahil) bağlayıcı hale gelen bir cebri icra anlaşmadır. Konkordato kurumu, elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve ekonomik durumu bozulan veya bozulma ihtimali olan dürüst borçluları, iflastan korumak (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara: Adalet Yayınları, 2013 s.1443-1444) ve ödeme güçlüğü çeken borçlulara borçlarını yeniden yapılandırarak, işletmelerini iyileştirmelerine olanak sağlamak için ihdas edilmiştir. Konkordato kurumu ile borçluya, alacaklıların çoğunluğu ile anlaşarak borçlarını ödeme ve böylelikle iflastan kurtulma imkanı sağlanmak istenmiştir. Borçlu yapılacak olan anlaşma doğrultusunda borçlarını ödediğinde tüm borçlarından kurtulmuş olur. İsviçre doktrininde, konkordato sürecinde verilen konkordato kesin mühleti borçlunun mali durumunu iyileştirmesinin bir aracı olarak görülmektedir. İsviçre’deki kanun değişikliklerinin bir çoğunda açıkça iyileştirme kavramına yer verilmiştir. Konkordatoda alacaklıların menfaati olmakla birlikte esasen borçlunun menfaati daha ön plandadır. Adi konkordatoda, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda olduğu gibi malvarlığının tasfiyesi değil borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanır.(Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Yasa Çerçevesinde KONKORDATO, İstanbul: Vedat Kitapçılık 2018, s.3 ve6)
Adi konkordato, geçici mühlet, kesin mühlet, konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı ile başlayan tasdik aşamalarından oluşmaktadır.
Geçici mühlet aşamasında; geçici mühlet kararı verilebilmesi için davacının İİK. m. 286 gereği, dava dilekçesi ekinde, konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Mahkemece, bizzat veya bilirkişi marifetiyle yapacağı inceleme neticesinde bu belgelerin tam olduğunun tespit edilmesi halinde İİK. m. 287/1 gereği borçluya derhal üç ay geçici mühlet verilmesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda İİK. m. 287/4 gereği 3 aylık geçici sürenin 2 ay uzatılmasına karar verebilir.
Dosyada İİK. 286. maddesinde yer alan belgelerin eksiksiz sunulduğu anlaşılmakla mahkememizce 17/10/2018 tarihi itibariyle davacı lehine üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş ve geçici komiser heyeti görevlendirilmiştir. Geçici mühlet süresi dolmadan 07/01/2019 tarihi itibari ile ise yasal şartların oluştuğu takdiri ile bir yıllık kesin mühlet kararı verildiği, davacı yararına verilen kesin mühletin 06/01/2020 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği ve komiserler heyetinin görevlerine devam ettiği, 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendinde yer alan ”9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla,bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır.Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.” şeklindeki düzenleme kapsamında kesin mühlet sürecinde, 30.04.2020 tarihli 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 29/04/2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla durma süresinin 15/06/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatıldığı, 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi ve yukarıda zikredilen Cumhurbaşkanı kararı gereğince davacı borçlu yararına verilen altı ay uzatılan kesin mühletin 06/07/2020 tarihinde dolacağı ancak 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi gereğince bu sürenin 22/03/2020 tarihinden 15/06/2020 tarihine kadar durdurulduğu, buna göre, durma tarihi olan 22/03/2020 ile durma tarihinin sona ereceği 15/06/2020 tarihleri (bu tarihler dahil) 86 günlük sürenin mühlete eklenmesi gerektiği, o halde, 6 aylık uzatım süresinin dolacağı 06/07/2020 tarihinden itibaren 86 günlük sürenin eklenmesiyle kesin mühletin sona erme tarihi 30/09/2020 tarihinde kesin mühletin sona ereceği, Mahkememizin 02/09/2020 tarihli konkordato tasdik duruşması tensip tutanağı ile İİK. 304/1. maddesi uyarınca kesin mühlet içinde karar verilmesi zorunlu olduğundan ve kesin mühletin 30/09/2020 tarihi itibariyle dolduğu gözetilerek bilirkişi heyeti raporu ve komiser heyeti görüşüne ilişkin raporun ibraz edilmesi ile ilgili işlemlerin bu sürelerde tamamlanamayacağı anlaşılmakla İİK 304. maddesi kapsamında kesin mühletin uzatılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı aşamasında; komiser heyeti tarafından konkordato kesin mühleti içinde (bir yıl veya uzatılmış altı ay içinde) konkordatoya tabi alacaklıların tespit edilerek alacaklılar toplantısının yapılması ve 7 günlük iltihak süresini takip eden 7 gün içerisinde raporun hazırlanması ve mahkemeye sunulması gerekir.
Bunun için komiser heyetince bilançoda görünen alacaklar tespit edildikten sonra, İİK m.299 kapsamında bilançoda kayıtlı olmayan alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edilmesi ve bu davetin İİK m.288 kapsamında ilan edilmesi, bu kapsamda bildirilen alacaklar bakımından borçlunun beyana daveti ile borçlu tarafından kabul edilmeyen çekişmeli alacaklar bakımından, alacaklının ibraz etmiş olduğu belgeler ile borçlunun defter ve belgeleri incelendikten sonra kendi görüşünü içeren raporu mahkemeye sunması ve İİK. m.302/5 kapsamında çekişmeli alacakların nisaba dahil edilip edilmeyecekleri hususunda mahkemeden karar alması gerekir.
Bu kapsamda komiser heyetince bildirilen çekişmeli alacaklar konusunda karar verilmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılması cihetine gidilmiş, alacağın varlığı konusunda yaptırılan yüzeysel inceleme neticesinde nisaba dahil edilmesi gereken alacak miktarı konusunda (maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek kaydıyla) 10/06/2020 tarihli ara karar oluşturulmuştur.
Komiser heyetinin, alacaklılar toplantısının bitimini takip eden yedi günlük iltihak süresinin (m. 302/7) bitmesini takip eden yedi gün içinde, konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğini ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair kendi görüşünü içeren gerekçeli raporu (m. 302/8) ve dosyayı (m304/1) mahkemeye tevdi etmesi gerekir.
Tasdik aşamasında; komiser heyetinin tasdike ilişkin raporunu sunması ile tasdik yargılaması süreci başlamış olmaktadır. Konkordatonun tasdiki yargılamasını, geçici veya kesin mühlet kararını veren Asliye Ticaret Mahkemesi, konkordato şartlarını içerik olarak incelemek suretiyle konkordato talebinin tasdikine veya reddine karar verir. Bu aşamada mahkemenin yapacağı iş dosyanın kendisine tevdinden önce yapılması gereken işlerin kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek ve İİK. m. 305’te öngörülen konkordato tasdik şartlarının mevcut olup olmadığını tespit etmektir. (Mahmut Coşkun, Konkordato ve İflas, 2. Bası, Ankara: Seçkin, 2018, s. 195; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.355) Bu şartlar kapsamında; teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçecek miktardan fazla olması(m. 305/a), teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (m. 305/b), teklif edilen tutarın m. 302’deki çoğunlukla kabul edilmiş olması (m. 305/c) İİK. m. 206 birinci sıra imtiyazlı alacakların ve komiserin izni ile akdedilmiş borçların kural olarak ödenmiş olması veya teminata bağlanmış olması (m. 305/d), yargılama harç ve giderlerinin depo edilmiş olması (m. 305/e) ve kanunda açıkça yazılı olmasa da konkordato teklifinin dürüstlük kuralına uygun olması gerekir.
Konkordato komiser heyetince, İİK. 302. maddesi uyarınca alacaklılar toplantısının yapıldığı, toplantıyı takip eden 7 günlük iltihak süresinin geçmesinden sonra yine yasa gereği en geç 7 günlük süre içinde nihai raporun dosyaya ibraz edildiği, Konkordato Komiserinin iltihak süresi sonunda sunduğu 27/08/2020 havale tarihli nihai gerekçeli raporunda;
“1.Borçlu şirketin 30.06.2020 itibariyle kaydi değerlere göre düzenlenmiş bilançosunda işletme sermayesinin (-)27.117.047,74TL, özkaynağının ise; 39.498.412,03 TL olduğu, böylece, şirketin kaydi değerlere göre; işletme sermayesi olarak (-) durumda olduğu, özkaynak itibariyle borca batık durumda olmadığı;
2.Borçlu Şirketin 30.06.2020 itibariyle rayiç değerlere göre düzenlenmiş bilançosunda işletme sermayesinin (-)27,117.047,74TL, özkaynağının ise 54.048.674,93 TL olduğu, başka bir ifade ile işletme sermayesi olarak (-) durumda olduğu, özkaynak itibariyle borca batık durumda olmadığı;
3.Borçlu şirketin 30.06.2020 tarihi itibariyle 27.151.346,75 TL borcu bulunduğu, iflas halinde ödeme tutarın 42.880.846,54 TL olduğu, böylece; borçlu şirketin borçlarını tamamını karşıladığı tespit edilmiştir.
4.Konkordatoya tabi olduğu tespit edilen toplam 79 alacaklı ve bu alacaklıların toplam 16.577.477,97 TL alacağı esas alınarak borçlu Şirket lehine kabul beyanında bulunan 54 alacaklı ve bu alacaklıların toplam alacak meblağı 8.470.990,09 TI. itibariyle, asgari alacaklı sayısı TL alacak tutarı bakımından, 16.577.477,97 / 2 = 8.288.738.98 TL bakımından, İİK m. 302/III a bendi ve 305/I c. bendi çerçevesinde, borçlu Şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiği;
5.Borçlu Şirketin iflas etmesi halinde hesaplanan varlıklarının değeri 42.880.846,54 TL olduğu; bu bağlamda, iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek bu tutarın, borçlu Şirketin ödeme teklifinin 16.577.477.97TL’nin üstünde olduğu, iflas halinde konkordatoya tabi alacaklıların %100’ünü karşıladığı, İİK 305/ı a. bendi çerçevesinde, adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlusu iflası halinde alacaklıların alacağını fazlası ile karşıladığı;
6.Borçlu Şirketin para borçlarına dair ödeme teklifinin toplam 16.577.477,97 TL olduğu; borçlunun, nihai kaynakların ise malvarlığı, olası faaliyet geliri ve beklenen haklar toplamı 84.426.415,30TL’den konkordatoya tabi olmayan devlet alacakları, rehinli alacaklar, işçi alacakları, ödenmesine izin verilen küçük alacaklar toplam 13.230.526,32 TL’nin indirilmesi ile 71.195.888,98 TL bulunduğu; İİK in. 305/ı b. bendi çerçevesinde, borçlu Şirketin ödeme teklifi ile borçlu Şirketin kaynaklarının orantılı olduğu;
7.Borçlu Şirketin İİK m. 305/I de bendi çerçevesinde, işçi alacakları için 57.046,14 TL teminat göstermesi gerektiği; borçlu Şirketin doğrudan komiser onayıyla mühlet içinde doğmuş devam eden bir para borcu bulunmadığı;
8.Borçlu Şirketin diğer yargılama giderleri yanında 161.614,67 TL konkordato tasdik harcı yatırması gerektiği,
9.Rehinli alacaklıların borçlunun ödeme tekliflerine olumlu bir cevap vermediği, dolayısıyla konkordatonun sadece adi alacaklılar bakımından uygulanabileceği” yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için m. 305’te öngörülen şartlar kamu düzenine ilişkin olup bu şartların tamamının sağlanması gerekir. Mahkeme her ne kadar komiserin raporu ile bağlı değil ise de konkordatonun tasdiki veya reddi hakkında bir karar verirken komiserin beyanlarını ve kanaatini dikkate alması gerektiğinden eksiklik veya çelişki varsa mahkemenin eksiklik ve çelişkileri tasdik duruşmasından önce gidermesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin lüzumu halinde komiserden ek rapor alması ve bilirkişi incelemesi yaptırması mümkündür. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını da isteyebilir.(m. 305/son)(Kuru, İcra ve İflas Ders,s.510)
Mahkeme, duruşmada komiseri ve itiraz eden alacaklıları dinler. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s.1489; Uyar, Yeni Konkordato, s.120) Ancak alacaklı sayısı çok ve dinlenmeleri uzun sürecek ise alacaklıların yazılı itirazları ile yetinebilir.(Uyar, Yeni Konkordato, s. 120) Mahkeme, komiseri, alacaklıları ve borçluyu dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her halde kesin mühlet içinde konkordato hakkındaki kararını verir.(m.304/1-c.2) (Kuru, İcra ve İflas Ders,s. 509; Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 117) Mahkeme kararını kesin mühlet içinde vermek zorundadır.(Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 355 ve 358)
Mahkememizce, davacı şirketin konkordato teklifinin tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi amacıyla bilirkişi olarak Prof. Dr. …, SMMM …, Prof. Dr. … görevlendirilmiş, 17/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; borçlu şirkete ait taşınmazların … A.Ş.’ye sağlayacağı rehin hakkının 1.700.000,00 TL ile sınırlı olduğu, ancak Komiser Heyetince hazırlanan rehinli alacaklılar listesinde, … A.Ş.’nin rehin kapsamındaki alacağının 2.407.035,00 TL olarak gösterildiği, … A.Ş.’nin rehin kapsamında kalan alacağının belirlenmesiyle ilgili olarak yapılan hatanın düzeltilmesi neticesinde, konkordato nisabına mesnet teşkil eden borçların toplamının 17.284.512,97 TL olarak hesaplandığı, dosya kapsamı incelendiğinde, … A.Ş.’nin konkordatoyu kabul ettiğine dair bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, bu durumda, konkordatoyu kabul edenlerin alacak toplamına eklenmesi gereken bir tutar olmadığı, Komiser Heyetince yapılan hesaplamalara göre, konkordatoyu kabul edenlerin alacakları toplamının 8.470.990,09 TL olduğu, İİK m.302’de öngörülen nisapların sağlanabilmesi için, teklifi kabul edenlerin alacaklarının toplamının 8.642.256,49 TL’den fazla olması gerektiği, Komiser Heyetince hazırlanan gerekçeli raporda konkordatoyu kabul edenlerin alacaklarının toplamı 8.470.990,09 TL olarak belirtildiğine göre, somut olayda konkordato teklifinin kabulü için gerekli çoğunluğun sağlanamadığı ve dolayısıyla konkordatonun tasdiki koşullarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
İİK. 304/1 maddesi yollamasıyla İİK. 288. maddesi uyarınca duruşma gününün ilan edilerek konkordato komiser heyeti adına duruşma gününün bildirir davetiye tebliğ edilmiş ve 30/10/2020 tarihli duruşmada tasdik yargılamasına başlanılmıştır.
Komiser heyetinin tasdike ilişkin raporu ile İİK m.305 kapsamında tasdik koşullarının oluştuğu yönünde rapor verilmiş olmasına rağmen bu rapordan sonra bilirkişi heyetinden alınmış olan 17/09/2020 tarihli bilirkişi raporu ile rehinli alacaklılardan rehni aşıp konkordatoya tabi alacak toplam alacağa eklendiğinde İİK m.302’de öngörülen alacak oranında konkordato projesinin kabul edilmediği yönünde görüş beyan edilmiş olduğundan bu haliyle komiser heyeti raporu ile bilirkişi heyeti raporu arasında giderilmesi gereken bir çelişki oluştuğundan çelişkinin giderilerek dosya kapsamında tasdik koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda komiser heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, komiser heyeti 05/11/2020 tarihli raporu ibraz etmişlerdir.
Komiser heyeti tarafından sunulan 05/11/2020 tarihli tasdik şartlarına dair nihai ek raporda; “Borçlu şirketin İİK 302 gereğince Adi alacakları toplamının 16.577.477,97 TL ve Konkordatoya tabi alacaklı sayısının 79 olduğu, İİK.302/1II (a) göre : 16.577.477,97 / 2 = 8.288.985,00 TL ve 79/2 = 39,50 her iki şart yönünden: Proje Oylamasına katılıp (18) kabul veren veya iltihak süresi içinde (36) kabul yönünde beyanlarda bulunan alacaklı sayısının 54 alacaklı olduğu, İşbu Kabul beyanında bulunan alacaklıların alacak miktarları toplamının 8.470.990,09 TL olduğu, Konkordatoya tabi olduğu tespit edilen toplam 79 alacaklı ve bu alacaklıların toplam 16.577.477,97 TL alacağı esas alınarak borçlu Şirket lehine kabul beyanında bulunan 54 alacaklı ve bu alacaklıların toplam alacak meblağı 8.470.990,09 TL itibariyle, asgari alacaklı sayısı TL alacak tutarı bakımından, 16.577.477,97/2= 8.288.738,98 TL bakımından, İİK m. 302/III a bendi ve 305/c. bendi çerçevesinde, borçlu Şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiği; 2020 yılı Yargı Harçları tarifesi uyarınca, B.II.2.b.aa bendi uyarınca, alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden binde 2.27 harç ödeneceği kararlaştırılmıştır. Tarife doğrudan para alacaklılarına işaret ettiğinden 16.577.477,97 TL üzerinden hesaplanan harç meblağının 37.630.87 TL olduğu” yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Komiser heyeti tarafından sunulan nihai rapor ve 16/09/2020 tarihli ek nihai rapor ile 05/11/2020 tarihli ek nihai raporda tasdik koşullarının bir bütün halinde değerlendirilmemiş olduğu, denetime elverişli olması, borçlu ve alacaklılar tarafından tasdik koşullarının incelenmesi ve komiser heyeti görüşünün denetlenebilmesi ve ek raporlardaki görüşlerin yer aldığı birleştirici bir rapor hazırlanması amacıyla komiser heyetinden yeniden;
-Davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı,
-16/09/2020 tarihli nihai ek raporda rehinli malların paraya çevrilmesi halinde konkordato projesinin uygulanma ihtimalinin bulunmadığı belirtilmekle,
-İİK 292/1-b maddesinde yer alan ve kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren bir durumun mevcut olup olmadığı, bu durumla bağlantılı olarak tasdik koşulları arasında yer alan İİK m.305 1/b maddesinde yer alan orantılılık koşulunun sağlanmaması karşısında tasdik koşullarının oluşmadığının kabul edilip edilmeyeceği hususu ile İİK 305 a,c maddelerindeki koşulların oluşup oluşmadığı hususlarının tespitinden sonra İİK 305 a,b ve c maddelerinde yer alan tasdik koşulları oluşmuş ise ;
-adi ve rehinli alacaklı sayısı ,
-alacak miktarı ve tasdik harcı
-İİK 305/1.d maddesi kapsamında teminat gösterilmesi gereken alacak miktarı (duruşmada işçilik alacağı olduğunu beyan eden alacaklı vekilinin bildirdiği alacak miktarının daha önce belirtilen teminat tutarı hesabında dikkate alınıp alınmadığı da değerlendirilerek) konusunda denetime elverişli şekilde rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, komiser heyeti 20/11/2020 tarihli raporu ibraz etmişlerdir.
Komiser heyeti tarafından sunulan 20/11/2020 tarihli tasdik şartlarına dair nihai 2. ek raporda; “1.Borçlu şirketin 30.06.2020 itibariyle kaydi değerlere göre düzenlenmiş bilançosunda işletme sermayesinin (-)27.117.047,74TL, özkaynağının ise; 39.498.412,03TL olduğu, böylece, şirketin kaydi değerlere göre; özkaynak itibariyle borca batık durumda olmadığı;
2.Borçlu şirketin 30.06.2020 tarihi itibariyle 27.151.346,75 TL borcu bulunduğu, iflas halinde ödeme tutarının 42.880.846,54 TL olduğu, böylece; borçlu şirketin borçlarının tamamını karşıladığı,
3.Konkordatoya tabi olduğu tespit edilen toplam 79 alacaklı ve bu alacakların toplam 16.577.477,97 TL alacağı esas alınarak borçlu Şirket lehine kabul beyanında bulunan 54 alacaklı ve bu alacaklıların toplam alacak meblağı 8.470.990,09 TL itibariyle, asgari alacaklı sayısı ve alacak tutarı bakımından, 16.577.477,97 / 2 = 8.288.738,98 TL bakımından, (sayı itibari ile; kabul eden alacaklıların oranının %68,35; tutar itibariyle kabul eden alacaklıların alacak miktarının %51,09 olduğu) İİK m. 302/III a bendi ve 305/1 c. bendi çerçevesinde, borçlu Şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiği;
4.Borçlu Şirketin iflas etmesi halinde hesaplanan varlıklarının değeri 42.880.846,54 TL olduğu; bu bağlamda, iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek bu tutarın, borçlu Şirketin ödeme teklifinin 16.577.477,97 TL’nin üstünde olduğu, iflas halinde konkordatoya tabi alacaklıların %100’ünü karşıladığı, İİK m. 305/I a. bendi çerçevesinde, adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlusu iflası halinde alacaklıların alacağını fazlası ile karşıladığı;
5.Borçlu Şirketin para borçlarına dair ödeme teklifinin toplam 16.577.477,97 TL olduğu; borçlunun, nihai kaynaklarının ise malvarlığı, olası faaliyet geliri ve beklenen haklar toplamı 84.426.415,30 TL’den konkordatoya tabi olmayan devlet alacakları, rehinli alacaklar, işçi alacakları, ödenmesine izin verilen küçük alacaklar toplamı 13.230.526,32 TL’nin indirilmesi ile 71.195.888,98 TL bulunduğu; ancak; rehinli alacaklılarla yapılan müzakerede rehinli alacaklılar borçlunun ödeme teklifini kabul etmediği için, rehinli alacaklılar açısından konkordatonun uygulanamayacağı, bu durumda, İ.İ.K. 307. Maddede öngörülen rehinli malların satışının 1 yıl süre ile ertelenmesi şartlarının da oluşmaması sebebiyle, rehinli malların satışının yapılması durumunda, konkordatonun uygulanma imkanının kalmayacağı, borçlu şirket yetkilisinin heyetimize sözlü olarak bildirdiği müşteri çekleri ile rehinli alacaklıların faiz alacağının ödendiği konusundaki iddiasına ilişkin heyetimize somut bir belge sunulmadığı, bu hususun Mahkemenin takdirinde olduğu,
6.Borçlu Şirketin İİK m. 305/1-d bendi çerçevesinde, işçi alacakları için 57.046,14 TL teminat göstermesi gerektiği; borçlu Şirketin doğrudan komiser onayıyla mühlet içinde doğmuş devam eden bir para borcu bulunmadığı,
7.Borçlu Şirketin diğer yargılama giderleri yanında 37.630,87 TL konkordato tasdik harcı yatırması gerektiği…” yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 25/01/2021 tarihli ara karar ile komiser heyetinden bu kez , davacının, rehinli taşınmaz ve taşınırların paraya çevrilmesi yoluyla takiple karşı karşıya gelmesi durumunda, taşınır ve taşınmazların muhtemel satış süresi düşünülerek, satış süresine kadar davacının faaliyetlerine devam edip edemeyeceği, satışa kadar faaliyete devam etmesi halinde konkordato kaynağı oluşturup oluşturamayacağı ve neticede projenin uygulama ihtimalinin bulunup bulunmadığı hususlarının yeniden değerlendirilmesi konusunda görüş istendiği, komiser heyetinin 29/01/2021 tarihli raporda ;
“…Rehinli taşınmaz ve taşınır malların paraya çevrilmesi yoluyla takiple karşı karşıya kalınması halinde muhtemel hukuki süreç: Takip ve takip sonrası açılması muhtemel davalar nedeniyle; Kanunda öngörülen bu süreçlerin Rehinli Taşınır malların Satış süreci asgari bir yıldan önce, Taşınmaz malların Satış sürecinin de asgari iki yıldan önce sonuçlanması ( Üretim Yapılan Tesisler için Üç yıl gibi) ve borçlunun rehinli mallarının (Taşınır, taşınmaz niteliğine ve talebe göre) asgari bir yıl ile üç yıldan önce satışının yapılması ihtimali oldukça düşüktür.
Satış Süresine kadar Faaliyetine Devam Edip Edemeyeceği :
Taşınır veya taşınmazların Yasal takip süreci, sonuçlanıncaya kadar söz konusu rehinli mallar borçlunun elinde olacağından Genel anlamda faaliyetine devam etmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.
Ancak rehinli bir kısım taşınırların Yasal takip süresi içinde borçlunun elinden alınıp, yedi emine teslimi ile satış süresinin sonlandırılması (kıymet takdiri, satış ilanı ve akabinde satış vb..) şeklinde gelişebilecek süreçte, FİİLEN ÜRETİMDE Kullanılan bu taşınırlar borçlu elinde olmayacağından Üretim faaliyetini doğrudan etkilemesi söz konusu olacaktır.
Örneğin, Rehinli Alacaklılar arasındaki Yapı ve Kredi Bankasına Rehinli olan ve SÜT TAŞIMA TANKERLERİNİN Takip sürecinde Tedbir Kararı ile borçlunun elinden alınması halinde Faaliyeti doğrudan olumsuz etkileyeceği, bu hususun sektörün özelliği gereğince Süt tedarikinin 3. kişilerden sağlanacak Süt alımları ile aşılabileceği de ihtimal dahlindedir.
Rehinli taşınır ve taşınmazların Şirketin doğrudan Üretim Faaliyetine etkili olup olmadıklarına ilişkin düzenlenen önceki raporlarımızda da belirtildiği üzere:
…bank lehine rehinli taşınmazlar 3. kişilere kirada olduğu, Şirket faaliyetlerini doğrudan doğruya etkilemediği,
… lehine rehinli taşınmazlar şirket faaliyetlerinin doğrudan etkilemeyeceği, ancak bu taşınmazların satış sürecinin de iki yıl kadar uzayabileceği ve süreçte de söz konusu taşınmazların borçlunun elinde kalabileceği,
…bank lehine rehinli olan taşınmazlar Fiilen üretim yapılan tesisler olduğu ve şirket faaliyetlerini doğrudan etkiler durumda olduğu ve bu taşınmazın satış sürecinin ise ÜÇ yıllık bir süreç sonunda sonlanabileceği ve bu süre içinde de tesislerde borçlunun faaliyetini sürdürebileceği,
…bank ve … Bank lehine rehinli olan taşınmazlar Şirketin üretim yaptığı tesislerinin bulunduğu taşınmazın farklı arsa paylı ofis niteliğinde taşınmazlar olduğu, Şirket faaliyetlerini olumsuz etkileyeceği ancak satış sürecinin bu taşınmaz yönünden de 2-3 yıl gibi bir süre alabileceği bu süre içinde de üretim faaliyetlerinin sürdürülebileceği,
Diğer rehinli alacaklılar olan … Bankası lehine rehinli taşınmazların konut ve şirketin perakende satış yaptığı işyeri olduğu, bu taşınmazların satışının da muhtemel yasal sürecinin iki yıla kadar uzayabileceği, bu süre içinde de söz konusu taşımazlar borçlu elinde kalacağı,
… A.Ş lehine rehinli taşıtlar, şirketin fiilen faaliyetlerinde kullanıldığı, doğrudan üretim faaliyetini etkilemediği, kısmen etkili olabileceği, satış sürecinin de asgari bir yıl sürebileceği, Ancak taşıtların tedbiren davalıdan alınması halinde, Maliyetin olumsuz etkisinin olacağı, bu olumsuzluğun ise 3.kişilerden veya farklı kanallardan giderilmesinin yüksek imkan dahilinde olabileceği mütalaa edilmiştir.
Faaliyete Devam Edilmesi halinde Konkordato Kaynağı Yaratması ve Projenin Uygulanma ihtimali:
Bir yıldan fazla bir süreden beri Dünya ve Türkiye’de devam eden COVİD-19 Virüs Salgını nedeniyle tüm sektörlerde olduğu gibi borçlu şirketin faaliyet gösterdiği sektörde de olumsuz etkileri olduğu kabul edilmedir.
Bu dönemde olumsuz etki görülen Sektörler içinde, borçlu şirketin faaliyet gösterdiği Sektörün GIDA SEKTÖRÜ olması nedeniyle nispeten daha az etkilendiğinin kabulü gerekir. Ancak, Süt tedarikinde ve ürün alıcılarına ve nihayetinde tüketicilere ürünlerin ulaştırılmasında, kısaca Üretimden Satışa kadar olan süreçte, özellikle nihai alıcı durumundaki Tüketicilerin önemli ölçüde Gelir kaybı (İşsiz kalınması, işten çıkarılma, vb) yaşamaları gıda tüketimini olumsuz etkilediği ve bunun da üreticileri olumsuz etkilediği sonucunu doğurmaktadır.
Borçlu şirketin de bu süreçte meydana gelen olumsuzluklardan etkilendiği ve gerekli ve yeterli fon oluşturamadığı da bir gerçektir.
Şirketin Ticari defter kayıtlarına göre 30.06.2020 tarihi itibariyle 278.920.03 TL satış elde ettiği, 30.09.2020 tarihi itibariyle ise %27 artışla 353.920.03 TL satış hacmine ulaşabildiği, Ancak geçen süreçte yeterli fon kaynağı yaratılamadığı anlaşılmıştır.
Borçlu şirket revize ettiği son Konkordato projesinin karma konkordato projesi olarak revize edildiğini, projeyle amaçlanan imtiyazsız alacaklara konkordatonun tasdiki sonrası 12 ay ödemesiz dönemden sonra 60 ay eşit taksitlerle garameten ödeneceğini belirtmiştir.
Türkiye’deki halen var olan sıkıntılı dönemin 2021 ve devamında iyileşmelerle atlatılma ihtimallerinin arttığı, gelecek süre içinde de geçmişe göre Şirket faaliyetlerinin olumlu seyirle fon yaratmada daha başarılı olabileceği tahmin edilmekle birlikte, Şirketin finansman anlamında yeni kaynaklara ihtiyaç duyacağı değerlendirilmiştir.
Yeni kaynak girişinin ise, Şirket ortak ve sahiplerinin Şirket sermayesini artırmak suretiyle şirkete yeni fon girişi sağlanması gerektiği değerlendirilmiştir.
Rehinli kıymetlerin Şirketin faaliyetinin devamı için yukarıda açıklanan satış süreçleri nazara alındığında şirket bünyesinde kalacağı bu dönemde şirketin fiili üretimden fon yaratma kabiliyetinin artabileceği, ancak yeterli olmayacağı, yeni fon girişinin ortaklarca sağlanması gerektiği, bunun Konkordato projesinin uygulama ihtimalini güçlendireceği ” yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 04/02/2021 tarihli celse 1 nolu ara kararı gereği komiser heyetinde yer alan Yeminli Mali Müşavirin duruşmadaki beyanı ile 29/01/2021 tarihli raporun 5. sayfasındaki görüşleri farklı olduğundan raporun sonuç kısmında, şirketin fiili üretimden yaratacağı kaynağın yeterli olmayacağının belirtilmesi karşısında duruşma sırasındaki beyanı çelişkili olduğundan bu çelişkinin giderilmesi ve neticede davacı şirketin rehinli malların muhtemel satış süresi içerisinde konkordato kaynağı oluşturup oluşturmayacağının ve nihai projenin uygulanma ihtimalinin bulunup bulunmadığının net bir şekilde ortaya konularak rapor tanzim edilmesi istenilmiş, komiser heyeti 10/02/2021 tarihli raporunda;
“…Konkordatonun adi alacaklılar tarafından kanunda öngörülen çoğunluk tarafından kabul edildiği, borçlunun konkordato revize projesinde, projenin tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 12 aylık ödemesiz dönem öngörüldüğü, daha sonra ise aylık taksitler halinde 60 ay içinde ödeme yapılacağı, 2020 yılında salgın hastalık sebebiyle tüm dünyada ekonomik daralmanın olduğu, ancak aşının bulunması ve uygulanmaya başlamasıyla tüm sektörlerde iyileşmenin başladığı, davacının da bundan olumlu faydalanarak daha fazla fon yaratabileceği, şirketin faaliyet alanı itibariyle daha avantajlı konumda olduğu ve karlılık oranını artırabileceği, konkordato nihai raporlarda görüldüğü üzere; şirketin hem kaydi değerle ve rayiç değer finansal tablolarında her ikisinin de şirket borca batık olmadığı, özvarlığının yeterli düzeyde olduğu, şirket devlete olan tüm borçlarını 7256 sayılı Af Yasası kapsamında 36 ay vadeli olarak yapılandırdığı, bu nedenle kamu borçlarının ödenmesinde de bir avantaj elde edildiği, ayrıca şirketin Gemlik’teki zeytin işletmesi daha aktif faaliyete geçerek daha yüksek seviyede satış sağlanmak suretiyle, konkordato projesinin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için fon oluşturulabileceği, konkordatonun alacaklılar çoğunluğunca kabul edilmesi ve konkordatonun amacı dikkate alındığında konkordatonun tasdikinin uygun olacağı” yönünde görüş ve kanaat belirtmiştir.
Tasdik yargılaması sırasında davacı vekiline, tasdik kararı verilmesi halinde infazda tereddüt oluşmaması amacıyla revize projeyle mutlak suretle bağlı kalınarak konkordatoya tabi adi alacaklar yönünden ödeme planını tablo şeklinde ve genel hatlarıyla özet şekilde ayrıca sunmak üzere süre verilmiş ve sunulan ödeme planının revize proje ile uyumlu olup olmadığı konusunda komiser heyetinden de yeniden görüş alınması cihetine gidilmiş, ödeme planının revize proje ile uyumlu olduğu komiser heyetince de yazılı olarak belirtilmiştir.
Davacı tarafından süresinde tasdik harcının ve teminatın yatırıldığı, mühlet içerisinde ticari faaliyetlerden doğan alacaklar yönünden alacaklılardan muvafakat alındığı anlaşılmıştır.
Konkordato komiser heyetinin 10/02/2021 tarihli ek nihai raporunda belirtildiği üzere konkordatonun tasdikinin uygun olacağı, gıda sektöründe faaliyet gösteren davacı şirketin konkordato projesinin uygulanabilmesi amacıyla kaynak oluşturabileceği, borçlu şirketin konkordato teklifinin (adi) alacaklılar tarafından kabul edildiği, davacı şirkete ait taşınır ve taşınmazların rehnin paraya çevrilmesi suretiyle elden çıkarılmasına kadar geçecek süreçte konkordato kaynağı oluşturabileceği dikkate alınarak adi alacaklılar yönünden İİK 305. Maddesinde sayılan tasdik koşullarının bulunduğu kanaatine varılmakla davacının (adi) konkordatonun tasdiki talebinin kabulüne, koşulları oluşmadığından rehinli malların satışının ertelenmesi ve rehinli alacaklılarla müzakere taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olan … ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK m.305 hükmü uyarınca TASDİKİNE,
Davacının adi konkordatoya tabi olan borçlarının toplamı İİK m.306 kapsamında tenzilat yapılmadan 16.686.567,97-TL olup,
Alacaklılara ilk taksidi 2022 yılı Mart ayının son iş gününden itibaren başlamak üzere 60 aylık süreçte eşit taksitlerle ödenmesine, adi konkordatoya tabi alacaklıların faiz alacaklarından vazgeçmiş sayılmalarına,
İş bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin konkordato tasdikinin 18/03/2021 günü saat 16:45 itibariyle sonuçlarını doğurmasına,
2-İİK m.308/h hükmü uyarınca davacının, rehinli alacaklılarla müzakere ve borçların yeniden yapılandırılması talebinin reddine,
3-Mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının ve tüm mühlet kararlarının tasdik karar tarihi olan 18/03/2021 günü saat 16:45 itibariyle kaldırılmasına,
4-Konkordato komiserlerinin görevlerine 18/03/2021 günü saat 16:45 itibariyle son verilmesine,
5-Mevcut alacak miktarı, alacaklı sayısı ve proje içeriği karşısında İİK m.306 hükmü çerçevesinde tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini alması amacıyla aynı zamanda komiserlik tecrübesi olan İktisat ve Finans uzman …’un kayyım olarak tayin edilmesine,
Kayyım …’a kayyımlık görevi süresi boyunca aylık 3.000,00 TL ücret takdir edilmesine,
Kayyımlık ücretinin her ayın son iş günü itibariyle mahkememiz veznesine ödenmesine ve ücretlerin konkordato talep eden şirket tarafından mahkememiz veznesine depo olunmasına,
6-Kayyımın görevinin 18/03/2021 günü saat 16:45’den itibaren başlamasına,
7-Kayyımın davacı borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca davacının borçlarını ödeme kabiliyetinin muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir, ödeme planına riayet etmemesi halinde ise derhal tasdik kararını veren mahkememize gerekçeli raporunu sunmasına,
8-İİK m.307/f.1 uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışın ertelenmesine talebinin reddine,
9-Telafisi imkansız bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla ve takdiren İİK m.308/b hükmü uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair karar verilmesine yer olmadığına,
10-İİK m.308/b hükmü gereği çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair ara karar oluşturulmadığından çekişmeli alacaklılara dava açmaları için ayrıca süre verilmemesine,
11-İİK m.308/c hükmü uyarınca bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce doğan ve ödeme planında yer alan alacaklar ile komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğuna,
İİK. 206’ncı maddesinin birinci fırkasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 Sayılı Kanun kapsamındaki Amme Alacakları Hakkında adı geçen İİK m.308/c-f.2 hükmünün uygulanmamasına,
12-Konkordato komiserlerinin görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine,
13-Mahkememizce oluşturulan hüküm fıkrasının İİK m.288 hükmü uyarınca ticaret sicili gazetesinde ve Basın – İlan kurumunun resmi portalında ilan olunmasına ve kararın derhal Tapu Müdürlüğüne, Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Vergi Dairesine, Gümrük Ve Posta İdarelerine, …, … Bankalar Birliğine, … Ticaret Odasına, … Sanayi Odasına, …’a, Sermaye Piyasası Kurulu olmak üzere gerekli yerlere ayrı ayrı bildirilmesine,
Dair, konkordato hakkında verilen karara karşı konkordato talep eden borçlu yönünden kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip