Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/908 E. 2019/98 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/908
KARAR NO : 2019/98

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi ve Gelir Paylaşımına ilişkin Protokol akdedildiğini, bu sözleşmelere göre dizinin yurtdışı satışından elde edilecek gelirin taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılacağını ve yurtdışı satışlarının da dava dışı … A.Ş tarafından yapıldığını, adı geçen şirketçe yapılan satışlara istinaden davalı şirketin KDV’si ile birlikte satış tutarını içeren faturayı … AŞ’ye düzenlediğini ve bu faturaya istinaden de sözleşmeye göre temsilci olan … AŞ’nin sadece satış tutarının davalı payı olan %50’si ile KDV tutarının tamamını davalıya ödediğini, geri kalan satış bedelinin %50’sinin müvekkiline ödendiğini, davalı şirketin iflas istemiyle dava açmasından sonra … AŞ’nin, müvekkiline düşen tüm ödemeleri davalı şirkete yapmaya başladığını, davalının iflas davasını kötüniyetle açtığını, zira borca batıklığının tespit edilemediğini, iflas dosyasında muhafaza tedbiri bulunmadığını, davalıya gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, bu nedenle alacağın tahsili için … 37. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek anılan icra dosyasındaki haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tebliğinin yasaya aykırı olduğunu, tebligattan 06.12.2018 tarihinde haberdar olunduğunu, bu nedenle süresi içinde cevap verildiğini, davanın … A.Ş’ye ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkilinin aktif husumetinin olmadığını, zira müvekkili şirketin … 13. ATM’nin … E. Sayılı dosyasında açtığı iflas davasında mahkeme tarafından tedbir kararı verildiğini ve bu kararda, … AŞ tarafından komisyon bedelleri düşüldükten sonra bakiye miktarın üçüncü şahıs … AŞ tarafından aynı şekilde … A.Ş … Şubesindeki hesaplara aktarılmasına, … TV’ye ödemelerin bu hesaptan yapılmasına denildiğini, buna göre tedbir kararında yapılacak ödemenin ne şekilde olacağının açıklandığını, müvekkilinin borç ilişkisinin tarafı olmayıp bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, protokol ve tedbir kararı gereğince borcun müvekkili şirketin borcu olmadığı gibi gelir-gider takibi açısından şirket adına açılan banka hesabına yatırılan paranın da müvekkilinin olmayıp … TV’ye ait olduğunu, bu para üzerinde herhangi bir tasarruf haklarının ve yetkilerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davaya esas icra dosyası, … 13. ATM’nin … E. Sayılı dosyası ve bu dosyada verilen tedbir kararı, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve 30.12.2016 tarihli protokol, sicil kayıtları ve tüm deliller celp edilip incelenmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen dizi yapım sözleşmesi ve gelir paylaşımına ilişkin protokole dayalı olarak alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, 19.11.2014 tarihli sözleşmeye ve 30.12.2016 tarihli protokole dayanmıştır.
19.11.2014 tarihli Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi incelendiğinde; yapımcının davalı şirket, diğer tarafta … A.Ş adı altında davacı şirkettir. Davacı unvan değişikliği ile …. A.Ş adını almıştır. Bu sözleşmeye göre taraflara düşen edimler kararlaştırılmış ve 3. maddesinde sözleşmenin konusu düzenlenmiştir. Sözleşmenin konusunun, ”Dizinin 2014 yılı Kasım ayından itibaren olmak kaydıyla tarafların ortak mutabakatıyla belirlenecek bir tarihte, kanalda veya …’da yayına başlanmak üzere yapımcı tarafından vücuda getirilerek yayına hazır hale getirilmesi ve diziye ilişkin FSEK’ten kaynaklanan mali haklar, komşu ve bağlantılı haklar ve manevi hakların kullanma yetkisinin yapımcı (davalı) tarafından …’a (davacı) tanınmasına ilişkin tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi ve sözleşmenin uygulanması ve yorumundan doğacak uyuşmazlıkların çözüm yollarının düzenlenmesine” ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında, Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi ve 30.12.2016 tarihli protokolün varlığı ve içeriği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
30.12.2016 tarihli protokol, gelir paylaşımına ilişkindir. Protokolün konusu yine 3. maddede tanımlanmıştır ve anılan madde de ”Dizinin yurtdışına lisanslanması, satışının yapılması ve söz konusu lisanslama ve satışlardan elde edilecek gelirlerin tahsili hususunda yapımcı (davalı) tarafından yetkilendirilmiş olan temsilcinin (dava dışı ve sözleşmede temsilci olarak tanımlanan … Yapımcılık Ticaret AŞ) dizinin yurtdışı satışlarından doğan ve 01.12.2016 tarihinden itibaren yapacağı tahsilatlardan elde edeceği bedellerin iş bu protokol uyarınca paylaşılmasına ilişkin hususların düzenlenmesi” olduğu belirtilmiştir.
Davacı taraf, davalı şirketin iflas sürecine girmesinden sonra gelir paylaşımına ilişkin sözleşmeye aykırı davranarak davacıya düşen payları ödemediğini ileri sürmektedir.
Davalı ise, … 13. ATM’nin … E. Sayılı dosyasında verilen tedbir kararı doğrultusunda … A.Ş … Şubesindeki hesaplara … AŞ tarafından komisyon bedeli düşüldükten sonra bakiye miktarın yatırılarak davacıya (… TV) ödemelerin bu hesaptan yapılmasına denildiğini, dolayısıyla ödemelerin yapılmamasında davalının sorumlu olmadığını, davalıya husumetin düşmediğini savunmaktadır.
Dosya içeriğine göre taraflar arasında akdedilen Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi çerçevesinde ”…” isimli dizinin yapımının davalı tarafından gerçekleştirildiği, bu konuda bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın, bu dizinin lisanslama ve yurtdışında satışından elde edilecek gelirin paylaşımına ilişkin 30.12.2016 tarihli protokole göre davacı payına düşen kısmın ödenip ödenmediği konusundan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
30.12.2016 tarihli protokolde dizinin yurtdışına lisanslanması, satışının yapılması ve söz konusu lisanslama ve satışından elde edilecek geliri paylaşımı ile tarafların hak ve yükümlülüklerinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. İhtilaf, gelirin paylaşılmasıyla ilişkili olup, gelirin kaynağı da dizinin yurtdışındaki lisanslama bedeli ve satışına ilişkindir. Bu davada öncelikle protokolde temsilci olarak tanımlanan dava dışı … AŞ tarafından söz konusu dizinin yurtdışında lisanslama ve satışının yapılıp yapılmadığı, lisanstan ve satıştan elde edilen gelirin ne olduğu ve buna göre davacıya ödenmesi gereken bedelin tespiti gerekmektedir.
Davacı taraf, lisanslama ve yurtdışı satışından elde edilecek gelirin %50’sinin kendisine ait olduğunu iddia etmektedir.
556 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 20. Maddesi ve devamı maddelerinde lisans sözleşmesi düzenlenmiştir. Aynı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 71/1. Maddesinde, bu kanun hükmünde kararnamede öngörülen davalarda görevli mahkemenin, ihtisas mahkemesi olan Fikri Sinai Haklar Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. 30.12.2016 tarihli protokole göre, davacıya düşecek payın belirlenmesi için dizinin yurtdışında lisansının verilip verilmediği, satışının yapılıp yapılmadığı, lisans ve satıştan elde edilen gelirin ne olduğu belirlenerek davacının payının ve davacıya düşen bedelin tespiti gerektiği, davacıya düşecek bedelin içinde, dizi satışı ve lisanslama bedelinin bulunduğu, lisans bedelinden kaynaklanan alacağın da dava konusu olduğu açık olduğundan bu ihtilafın ihtisas mahkemesi olan İstanbul Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi zorunludur. Görev hususu, HMK. 114. maddesinde dava şartı olarak sayılmıştır. HMK. 115. maddesinde de mahkemenin görevli olup olmadığının yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtildiğinden, iş bu davaya bakma görevinin mahkememize ait olmaması nedeniyle davanın dava şartı-görev nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın görev yönünden USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın İstanbul Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Dair, davacı vekilleri Av. …, Av. … ile davalı vekili Av. …, ihbar olunan … Anonim Şirketi vekili Av. …’nın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/02/2019

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır