Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/905 E. 2023/126 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/905 Esas
KARAR NO : 2023/126

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu ve desteği …’ın 23/05/2011 tarihinde sürücüsü olduğu … plakalı araç ile yaptığı trafik kazasında vefat ettiğini, müteveffa destek …’ın vefatından sonra annesi …’ın da vefat ettiğini, geride destek yoksun kalan tek babası davacı …’ın kaldığını, yerleşik Yargıtay içtihat ve ilamları doğrultusunda müteveffa …’ın destek pay oranının sağ olan tek ebeveyn davacı baba …’a eklenmesini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile esas itibari destekten yoksun kalan 3.kişi olan bağlantılı olarak baba sıfatı da bulunan müvekkili için 6.000,00 TL belirsiz alacak destekten yoksun kalma zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte … Hesabından tazmin ve tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, 6704 sayılı kanunun 4.maddesine göre davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, öte yandan … Hesabı tarafından davacıya tazminat ödemesi yapıldığı takdirde davacının zarara sebebiyet veren müteveffanın mirasçısı olmasından bahisle yapılan ödeme oranında … Hesabı tarafından kendisine rücu edileceğini, bu nedenle müteveffanın kusuru oranında davacının alacaklı borçlu sıfatı da birleştiğini, kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen araç sürücüsü ve işletenine davanın ihbarını talep ettiklerini, yargılamaya konu tazminat talebinin hukuki dayanağı sözleşmeden değil kanundan kaynaklanmakta olduğunu, davacının üçüncü kişi sıfatına haiz olması mümkün olmadığından müvekkilinden tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, müvekkili tarafından davacıya tazminat ödemesi yapıldığı takdirde davacının zarara sebebiyet veren müteveffanın mirasçısı olmasından bahisle yapılan ödeme oranında müvekkili tarafından kendisine rücu edileceğini, bu nedenle müteveffanın kusuru oranında davacının alacaklı borçlu sıfatlarının da birleştiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespiti adli tıp vasıtasıyla yapılması gerektiği, davaya konu destekten yoksu kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, … Hesabının sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyası (UYAP üzerinden).
2-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden celbedilen … plakalı araca ait poliçe ve hasar verileri.
3-Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporu.
4-Aktüer bilirkişi raporu.
5-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma sebebine dayanan maddi tazminat davasıdır.
Dosyaya celp edilen soruşturma dosyası ve tutanaklara göre davacının desteği ve oğlu …’ın sevk ve idaresi altındaki … plakalı motosiklet ile dava dışı …’ün sevk ve idaresi altındaki … plaka numaralı araçların çarpışması sonucunda 23.05.2011 tarihinde ölümlü trafik kazası meydana geldiği, davacının oğlu ve desteği …’ın kaza nedeniyle vefat ettiği anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen soruşturma dosyasının incelenmesinde, davaya dayanak trafik kazasında kazaya karışan dava dışı araç sürücüsü …’ün kusurunun bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılarak tanzim edilen tutanaklar, davacının aile nüfus kaydı dosya arasına alınmış, davaya dayanak trafik kazasında kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 14.07.2021 tarihli rapora göre davacının desteğinin kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacının eşi ve desteğinin annesinin kaza tarihi itibariyle hayatta olduğu, bilahare vefat ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davaya dayanak trafik kazasında davacının desteği tam kusurlu olarak Mahkememizce kabul edilse de, kaza tarihi itibariyle davacının ölenin desteğinden yararlanan 3. Kişi oldukları Mahkememizce kanaat getirilerek, davacının davalıdan talep edebileceği destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat miktarının tespiti için aktüer bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Dosyaya sunulan bila tarihli kök rapora göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının 108.556,40 TL olduğu bildirilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine aynı bilirkişiden itirazları karşılar mahiyette ek rapor alınmıştır.
Dosyaya sunulan 04.10.2022 ibraz tarihli ek raporda bilirkişi kök raporundaki görüşü baki kalmak kaydıyla emsal Yargıtay kararına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının 214.508,79 TL olduğunu, poliçe limitinin ise 200.000,00 TL olduğunu, dolayısıyla davacının davalıdan taşlep edebileceği tazminat miktarının 200.000,00 TL olduğunu bildirmiştir.
“Pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.” ( Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/6494 Esas 2022/10601 Karar)
Somut olayda davacının eşi ve desteğin annesinin destekten çıkması ile emsal Yargıtay kararlarına da uygun olarak, payının davacıya aktarılması gerektiği anlaşılmakla, bilirkişi ek raporun dosya içeriğine uygun, taraf ve ve Mahkemem denetimine elverişli olması sebebiyle Mahkememizce ek rapora itibar edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi ek raporu doğrultusunda davasının ıslah etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, celp edilen soruşturma dosyası, ve tüm dosya kapsamına göre, kaza tarihi itibariyle davacının desteğe karşı 3. Kişi olduğu, bu nedenle destekten yoksun kalman edeniyle tazminat talep etme hakkının bulunduğu, Mahkememizce itibar edilen ek raporda hesaplanan maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği konusunda kanaat oluştuğundan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
Davacının davasının KABULÜNE,
1-200.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 13.662,00 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 35,90 TL harç ve 662,61 TL ıslah harcı toplamı 698,51 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 12.963,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 31.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan toplam 2.290,55 TL yargılama gideri, 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 662,61 TL ıslah harcı ve 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.030,16‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 35,90 TL
Islah Harcı : 662,61 TL
Karar Harcı : 13.662,00 TL
Noksan Harç : 12.963,49‬ TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.760,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 1.090,55 TL