Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/87 E. 2018/197 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/87
KARAR NO : 2018/197

DAVA : BEDEL İADESİ (Elektrik Aboneliği Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 05/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Bedel İadesi (Elektrik Aboneliği Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça müvekkillerinden farklı dönem ve faturalarda kayıp kaçak bedeli haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, faturalardan da anlaşılacağı üzere bir kısım faturalarda gösterilmediğini,yine bir kısım faturalarda kayıp kaçak tutarların kaydırılması sebebiyle müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin tam olarak tespiti bu aşamada mümkün olmadığı, ancak davalı şirketlerin kayıtlarının mahkemeye gönderilmesi ve bu kayıtların bilirkişi incelemesinde geçirilmesinden sonra bu bedelin tesbit edilebeliceğini, bu nedenleiş bu davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, müvekkil şirketin İstanbul’da bulunan fabrikasında elektrik enerjisi, davalı şirketlerle akdettiği abonelik sözleşmesi uyarınca faturalardan da görüleceği üzere davalı şirketten satın aldığını, 2011-2014 yılları arasında 1 numaralı davalı şirketten 01.01.2014 tarihinden itibaren de bu şirketin tüm haklarını devralan 2 numaralı şirketten satın aldığını, elektrik dağıtım şirketleri ise, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun tebliğine dayanarak, 01/01/2011 tarifinden itibaren, abonelerinden, elektrik tüketim bedeline ilaveten “kayıp-kaçak bedeli” ve/veya “kayıp bedeliş” adı altında ve toplam fatura bedelinin yaklaşık |%10 oranına tekabüleden bir tutarı tüketiciden tahsil ettiğini, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla, davalı tarafından 01.01.2011 tarihinden bu yana kayıp kaçak bedeli olarak müvekkilinden tahsil edilen tutarın dava tarihi itibarı ile her faturanın ayrı ayrı ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek avans faizi ve dava tarihinden itibaren de her bir ödemeye işletilecek yasal faiz ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında:
Dava ve ıslah Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … Vekili Davasında:
Mahkememize hitaben verdiği cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduğunu, davacı tarafın geriye dönük 10 yıllık ödemelrinin iadesinin istediğini, 6098 sayılı B.K. madde 82. ye göre sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkını 2 ve 10 yıllık dönemler geçmekle zaman aşımına uğradığını, ayrıca huzurdaki davanın muhatabının Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu olduğunu, müvekkil şirket EPDK mevzuatı ve kurul kararları gereği tesbit edilen tarifeye göre faturaları tahakkuk ettirdiğini, müvekkil şirketin dava konusu uyuşmazlık nedeni ile sorumsuz olduğunu, davanın EPDK ya karşı idari yargıda açılması gerektiğini, davacının ödediği fatura bedellerini belli olduğu için davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, kayıp kaçak miktarı dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı gösterdiğini, kayıp kaçak tahakkukları mevzuat ve içtihatlara uygun olap haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı …A.Ş. Vekili Davasında:
Mahkememize hitaben verdiği cevap dilekçesi ile özetle; Öncelikle zamanaşımı,husumet ve yargı yeri itirazında bulunduğunu kayıp kaçak tahakkuklarının mevzuat ve içtihatlara uygun olap haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Toplanan Deliller:
Taraflarca ibraz edilen deliller incelenmiştir.
EPDK ya yazılan müzekkere ile iadesi talep edilen döneme ilişkin elektrik faturalarının düzenlenmesine esas tarife birim fiyatları ve kararların birer örneği celp edilip incelenmiştir. Dava konusu bedel iadesine konu elektrik faturaları celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddialarının değerlendirilmesi,davalı tarafça tahsil edilen bedellerin tespiti hesaplanması açısından dosyamız Bilirkişi heyetine tevdii edilmiş,düzenlenen bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli görülmüştür.
Mahkememizce 24/05/2016 Tarihinde verilen karar temyiz edilmiş olmakla ; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/16037 Esas-2017/15958Karar sayılı ilamı ile ”..karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. ” gerekçesi Mahkememiz kararı bozulmuş, mahkememizce yasaya ve usule uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Hernekadar davacı taraf özetle Davalı tarafın elektrik faturaları ile tahsil ettiği kayıp kaçak bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de; Dava da uygulanacak olan yasanın 6446 Sayılı Enerji Piyasası Kanunu olduğu, davacı tarafın dava konusu taleplerine ilişkin olarak yapılacak incelemede 6446 Sayılı Enerji Piyasası Kanunun 17.md sinin göz önünde bulundurulmasının gerektiği Kanun maddesinin 04/06/2016 Tarihinde 6719 Sayılı Kanun ile değiştirilerek 17/06/2016 Tarihinde yürürlüğe girdiği görülmüştür.
6446 Sayılı Enerji Piyasası Kanunun 17.md sinde Elektrik enerjisi dağıtım şirketlerinin elektrik faturalarına yansıtacakları bedellerin tarifelerinin ne şekilde hazırlanacağı hususu düzenlenmiştir.6446 Sayılı Kanunun 17.md/6F Kurulca düzenlenecek tarife türleri belirlenmiştir. Bunlar ” Bağlantı tarifesi , İletim tarifesi, Toptan satış tarifesi, Dağıtım tarifeleri, Perakende satış tarifeleri: Piyasa işletim tarifesi ve Son kaynak tedarik tarifesi” dir .
Davacı tarafın dava dilekçesinde yer alan Talep konularının bu tarifeler uyarınca düzenlenmesinin hüküm altına alındığı görülmektedir. Davacı taraf hernekadar 6446 Sayılı Kanunun 17.md değişikliğin yürürlüğe girmesinden önceki döneme ilişkin olarak talepte bulunmuş, davasını da kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesinden önce açmış ise de; 6446 Sayılı Kanunun Geçici 20.md açıkça belirtildiği üzere ”Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmü karşısında, görülmekte olan davada 6446 Sayılı Kanunun 17.md sinin uygulanacağı hususu kesindir.
Sunulu Nedenlerle; 6446 Sayılı Kanunun 17.md.sinin 04/06/2016 tarihi itibariyle 6719 Sayılı Kanunun 21.md ile değiştiği, kanunun 17/06/2017 Tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği ve aynı kanun ile Geçici 20.md.sinin yürürlüğe konulduğu, bu maddeler uyarınca davalı tarafça dava konusu olan çeşitli adlar altında talep ve tahsil edilen bedellerin tahsilinin yasal hale getirildiği, 6446 Sayılı Kanunun Geçici 20.maddesi uyarınca açılmış olan davalar hakkında 17.nci madde hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği anlaşılmakla; Davacı Tarafın Davasının reddi yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Kanun değişikliği öncesinde davacının dava dilekçesinde talep ettiği bedellerin; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 Tarih 2013/7-2454 Esas-2014/679 Karar sayılı ilamı ile de belirtildiği üzere ”EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmediği” gerekçesi ile iadesi yönünde Mahkememizce karar tesisi yoluna gidilmekteydi, davacı tarafın dava açtığı tarihten sonra kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği anlaşılmakla davacı tarafın davasının reddine karar verilmiş olmakla birlikte Hak ve adalet anlayışı içinde davacı tarafın dava açtığı tarih itibariyle haklılığı göz önünde bulundurularak davalı taraf lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacı tarafın davasının REDDİNE;
2-)Davacı tarafça yatırılan 564,20.TL.Peşin harçtan 35,90.TL.karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 528,30.TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine;
3-)Davalı tarafça yatırılan bakiye karar ve ilam harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde kendisine iadesine;
4-)Taraf vekilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına;
5-)Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin Taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememiz dosyasından verilen karar daha önce yargıtay incelemesinde geçmiş olmakla;ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile TEMYİZ YOLU açık olmak üzere davalılar vekilinin yüzüne karşı verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 05/03/2018

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)