Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/831 E. 2021/464 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/831 Esas
KARAR NO : 2021/464

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı …’ya 06/06/2018 tarihli 500.000,00 TL bedelli … Bankası A.Ş. … Şubesine ait Çek Seri No: … seri no’lu çek verildiğini, bu çeki önce babası …’ya ciro ederek devrettiğini, … ise diğer davalı …’a ciro ederek devrettiğini, iş bu çekin süresinde ödenmemesi üzerine … tarafından müvekkili hakkında … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla Kambiyo Senetleriyle haciz takibine dayalı olarak 552.434,93 TL üzerinden alacak takibine ve haciz işlemlerine başlanıldığına, müvekkilin böyle bir borcu olmadığı halde kambiyo senetlerine dayalı bir takip olduğundan ödeme emrine itiraz edilemediğini, çekin var olduğunu fakat belirtilen 500.000,00 TL borcun mevcut olmadığını, bu çek ile ilgili temel alacak mevcut olmadığından davalı …’nın sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olacağını, “daimi defi” haklarını kullanacaklarını, diğer davalı ve hamil durumundaki …’ın davalı … ile diğer davalı … arasında bu çekin ciro edilmesine yönelik aralarında bir borç ilişkinin bulunmadığını, …’ın … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yaptığı haciz işlemlerinin sadece müvekkili şirkete yönelik olduğunu, diğer borçlular … ile … hakkında herhangi bir haciz işleminin yapılmamış olduğunu, gayrimenkul ve menkul haciz ile banka hesaplarına haciz gönderilmediğini, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takiplerinin durdurulması için ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden 06.06.2018 tarihli 500.000,00 TL bedelli … Bankası A.Ş. … Şubesine ait Çek Seri No: … seri no’lu çek ile ilgili müvekkili şirketin bir borcu olmadığının tespitini, çekin iptalini, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilgilin takibin iptalini, davalı yanın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesi ve yine yargılama giderlerinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçelerinde özetle; çekin kambiyo senedi olduğunu ve mücerretlik ilkesine tabi olduğunu, davacı tarafın çekteki imzasını kabul ettiğini, icra takibi başladıktan üç ay sonra iş bu davayı açtığını, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; takip davasından beri üç ay geçmiş olduğunu, davacı şirketin içi boşaltılmış olup hiçbir mal varlığının olmadığını, paravan şirket olan … Ticaret Limited Şirketi’nde 19/07/2018 tarihinde esas dosyasından alınan talimat ile …17. İcra Müdürlüğü’nün …talimat sayılı dosyası ile haciz işlemi yapıldığını ve mallar için istihkak iddiasında bulunulduğunu, haciz adresinde borçlu şirketin eski ortakları olan … ve … ile karşılaşıldığını, 3. Şahıs…şirketinin tek ortağı ve yetkilisi olarak gösterilen …’ın ise borçlu şirketin sahibi …’ın oğlu, … ve …’ ın kardeşi olduğunu, 3. şahıs … şirketinin kuruluş adresinin davacı şirketin bilinen adresi ile aynı olduğunu, tarafları esas icra müdürlüğünden İİK m. 97 gereğince takibin devamına resen karar verilmek üzere dosyanın icra hakimliğine gönderilmesinin talep edildiğini, müdürlükçe taleplerinin kabul edildiğini, … 8. İcra Hukuk Mahkemesine dosya gönderildiğini ve 05.09.2018 tarih, …E-… numaralı takibin devamına kararı verildiğini, davaya konu icra takibinden hiçbir sonuç alınamadığı, davacı şirketin üzerine hiçbir mal varlığı olmadığını, icra dosyasından hiçbir tahsilat sağlanamadığını, davacının HMK m.84’ de belirtilen “ödeme güçlüğü içinde bulunduğu” sebebiyle davacının, muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminat göstermesini, davanın reddini, kötü niyetle hakaret eden davacının, dava değerinin %20’ sinden az olmamak üzere tazminat ödemesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
… 6. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası celp edilmiş tetkikinde 500.000,00 TL tutarlı çek alacağı, 934.93 TL işlemiş faiz, 50.000,00 TL karşılıksız çek tazminatı alacağı, 1.500TL komisyon alacağı olmak üzere toplam 552.434,93 TL için 06.06.2018 keşide tarihi … seri nolu …Bankası A.Ş. … Şubesi’ ne ait 500.000,00 TL çeke dayalı Kambiyo Senetlerine Özgü takip yapılmış olduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları birlikte incelenmek suretiyle dava konusu çekin defterlerde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, taraf defterlerine göre davacı ile davalı … arasındaki ilişkinin ne olduğu ve bu çekin verilmesine dayanak ticari ilişkiyle ilgili defterlerde bir kaydın bulunup bulunmadığı konusunda mahkememizce resen seçilecek muhasip bir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş mali müşavir bilirkişi 30/04/2019 tarihli raporunda “… Davacı tarafından, incelemeye sunulan yukarıda dökümü yapılan 2016-2018 mali dönemine ilişkin ticari defterlerinin, ait olduğu yılda yürürlükte olan TTK ve VUK hükümlerine göre tutulduğu, yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu görülmüş olmakla; delile dayanan taraf lehine delil niteliğinde olup olmadığının takdiri hususunda değerlendirme Sayın Mahkemede olduğu,
Sayın Mahkemenin inceleme ara kararı gereği, dava konusu 06.06.2018 tarihli 500.000,00 TL bedelli … Bankası A.Ş. … Şubesine ait Çek Seri No: … seri no’lu çeke ilişkin davacı taraf ticari defter kayıtlarında yapılan incelemesinde; Çeki düzenleyen yetkilinin davacı şirket tarafından davalı … adına keşide edildiği, söz konusu çek silsilesi … ve … ile devam ettiği ve 13.06.2018 tarihinde … Bankası A.Ş. tarafından karşılıksız kaşesi ile çekin 498.400,00TL lik kısmının karşılıksız olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın incelemeye ibraz edilen 2016-2018 yıllarına ait ticari defterlerinde, davalı …’ya ait herhangi bir yer almadığı,,
Diğer taraftan davacı şirketin Defter-i Kebir hesaplarında, 103 Verilen çekler hesabı üzerinde yapılan incelemesinde dava konusu çek kaydının yer almadığı,
Yine davacı şirket ticari defter kayıtlarında, açılış-kapanış fişlerinin incelemesinde söz konusu çekin veya davalı …’ya ait herhangi bir kayıt yer almadığı tespit edilmiş olmakla, söz konusu ticari defter kayıtları üzerinden alınan örneklerinin rapor ekinde sunulduğu, (Ek-1)
Dava ve takip konusu yapılan çekin davacı taraf ticari defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir.
2. Davalı …’ nın incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığından, tarafımdan davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığı,
V. SONUÇ:
Nihai takdir Sayın Mahkemenizde olmak üzere, dava dosyası, eki dosyalar ile davacı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede edinilen bilgiler neticesinde;
Davacı tarafından, incelemeye sunulan yukarıda dökümü yapılan 2016-2018 mali dönemine ilişkin ticari defterlerinin, ait olduğu yılda yürürlükte olan TTK ve VUK hükümlerine göre tutulduğu, yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu görülmüş olmakla; delile dayanan taraf lehine delil niteliğinde olup olmadığının takdiri hususunda değerlendirme Sayın Mahkemede olduğu, dava ve takip konusu yapılan çekin davacı taraf ticari defter kayıtlarında yer almadığı tespit edildiği, davalı tarafların incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, tarafımdan davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığı…” yönünde tespit ve görüşlere yer vermiştir.
Davacı vekilince dava konusu olayla ilgili savcılık soruşturmasının devam ettiği ve İstanbul C. Başsavcılığının 2019/13963 sayılı soruşturma dosyasının olduğu belirtilmiş ise de, bu dosyanın dava konusuyla ilgili olmayıp tehdit suçu ile ilgili olduğu, dava konusu çeklerle ilgili soruşturma dosyasının Anadolu’da devam ettiği ve yetkisizlikle İstanbul C. Başsavcılığına gönderildiğinin beyan edildiği anlaşılmakla … C. Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının celbine karar verilmiş tetkikinden müştekinin …ve …olduğu, şüphelilerin …, … olduğu, soruşturmaya konu suçun dolandırıcılık, yağma ve tehdit suçlarından oluştuğu, ancak C. Savcılığı tarafından 22.11.2019 tarih … K. Sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına yönelik karar verildiği, müştekiler tarafından bu karara itiraz edildiği,… 12. Sulh Ceza Hakimliğine yazılan müzekkereye ikmalen cevap verildiği ve … CBS’ … sayılı soruşturma dosyasında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz sonucu, itirazın reddine dair 28/02/2020 tarihli kesin nitelikteki (değişik iş 2019/5931) karar örneğinin gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, İİK. 72. Maddesi kapsamında icra takibine konu çekin temel ilişkiye dayanmadığı, bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
Kural olarak çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilmektedir. Çekin ödeme dışında başka bir amaçla verildiği iddiasının davacı tarafça (HMK’nın 200. maddesi gözetilerek) ispatlanması gerekmektedir.
Davacı taraf; çekin temel borç ilişkisi bulunmamasına rağmen keşide edildiğini iddia etmiş, dava dilekçesinde delil olarak icra dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık ve yemin delillerine dayanmıştır. Davalılar … ve … soruşturma dosyasındaki ifadelerinde dava dışı … ve … a mal temin ettiklerini ve elden bir miktar para verdiklerini, borçlara karışılık çek ve senet aldıklarını iddia etmişlerdir.
Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda dava ve takip konusu yapılan çekin davacı taraf ticari defter kayıtlarında yer almadığı, davalıların ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
Davacı şirket hisse sahiplerinden … ve dava dışı… tarafından iş bu dava konusu çekin de aralarında bulunduğu çek ve senetlerin zorla düzenlettirildiği iddiasıyla başlatılan soruşturma neticesinde davalılar … ve … hakkında tehdit ve dolandırıcılık suçlamaları ile ilgili takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, alacağın dayanağını teşkil eden kambiyo senedinin (çekin) hukuksal niteliğini irdelemekte yarar vardır.
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine dayanır.
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir ‘gayeye’ ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye, bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan bu ilişki “kambiyo ilişkisi” olarak anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü”nde bulunmuş olur.
Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Bu genel açıklamadan sonra, hemen belirtmelidir ki, bu aşamada, menfi tespit konulu eldeki davada, ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72.maddesi gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında, borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m.6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde:
Davacı , kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istediğine göre, konunun hem kambiyo hem de ispat hukuku açısından ele alınıp, değerlendirilmesi gerekir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201.maddesi gereğince; yazılı bir belgeye (senede) bağlanmış olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen hususların tanıkla ispatlanması mümkün değildir.
Somut olayda, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gereklidir.
Davacı davaya konu çeklerin temel bir borç ilişkisi bulunmamasına rağmen düzenlendiğini ve …ya teslim edildiğini, diğer davalıların çeki kötü niyetle iktisap ettiklerini ileri sürerek iş bu davayı açmıştır. Davalılar cevap dilekçelerinde davanın mücerretlik ilkesi gereği reddine karar verilmesini talep etmiş, bununla birlikte davalılardan … ve …, soruşturma dosyasındaki ifadelerinde dava dışı …ve … a mal temin ettiklerini ve elden bir miktar para verdiklerini, borçlara karşılık çek ve senet aldıklarını iddia etmişlerdir.
6100 sayılı HMK’nun 201.maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın senetle ispatı gerekmektedir. Davacı tarafından düzenlenen çeklerin, temel bir borç ilişkisine dayanmadan keşide edildiği iddiasının, yazılı delil ile ispat edilmesinin zorunlu olduğu, bilirkişi raporu ,soruşturma dosyasında yer alan ifade tutanakları ve dosya kapsamından dava ve takip konusu çekin asıl /temel borç ilişkisi bulunmamasına rağmen keşide edildiği iddiasının davacı tarafından yazılı delil ile ispat edilemediği, davacının yemin deliline dayandığı , yemin teklif edilen davalıların yemini eda ettiği , yine davalılar … ile davalı …’ın çeki kötü niyetle veya ağır kusurla iktisap ettikleri hususu ispat edilemediği anlaşılmakla davacının sübut bulmayan davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalıların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Peşin yatırılan 8.538,75 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 59,30 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 8.479,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 42.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davalı … vekilinin ve davalı … ve …’nın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/06/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …