Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/821 E. 2018/1273 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1045
KARAR NO : 2018/1274

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/09/2014
KARAR TARİHİ : 13/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.04.2010 tarihli ”Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine İlişkin Sözleşme”ye istinaden 2011 yılı Mayıs ayı sonuna kadar davalı şirketten elektrik satın aldığını, sözleşme süresince davalı tarafından kesilen tüm faturaları düzenli ve gecikmeksizin ödediğini, müvekkili tarafından ödenen bu faturalar incelendiğinde 2011 yılı başından 31.05.2011 tarihine kadar, fiili elektrik tüketimi ve kanunen tahsili mümkün olan diğer kalemler dışında ”Kayıp Bedeli” adı altında bir tutarın daha faturalara yansıtılarak tahsil edildiğinin anlaşıldığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarihli 2013/7-2454 E. 2014/679 sayılı kararıyla kayıp veya kaçak bedeli altında tahsil edilen tutarların ödeyene iadesi gerektiğine hükmettiğini, davalının 2011 yılı başından Mayıs ayı sonuna kadar müvekkilinden tahsil ettiği bedelin 591.717,63 TL olduğunu ve her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren 181.858,38 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğunu, toplam 773.577,01 TL olan bu alacağını tahsil amacıyla … 28. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalıya karşı yapılan takibe karşı haksız itiraz edildiğini ileri sürerek anılan icra dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin HMK 119/c maddesindeki unsurları taşımadığını, öncelikle bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 4/2.maddesinde ve kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten EPDK’nın sorumlu olduğunun ifade edildiğini perakende ve dağıtım lisansı sahibi elektrik dağıtım şirketlerinin tarifelerine ilişkin hususların, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve bu kanun doğrultusunda çıkarılan muhtelif yönetmelik ve tebliğ ve genelgelerde düzenlendiğini müvekkili tarafından bu mevzuat çerçevesinde kayıp kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini ve bu işlemler dolayısıyla hiçbir bedel elde etmeyip tüm kayıp kaçak bedelini kendi mal varlığına katmaksızın Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği ve Tarifelere ilişkin Tebliğler uyarınca davacı şirketin 3 aboneliği için … A.Ş’ye 5 aboneliği için … A.Ş’ye bunun dışında 1’er abonelikleri için … Elektrik Dağıtım, … Elektrik Dağıtım, … Dağıtım A.Ş’ye aktarıldığını, müvekkilinin dağıtım şirketi statüsünde olmayıp toptan satış lisansına sahip tüzel kişi olduğununu buna göre dağıtım sisteminde yaşanan teknik kayıpların önlenmesinin kendisinden beklenemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmede EPDK tarafından yayınlanacak yasal düzenlemeler ile bu düzenlemelere göre … Enerji tarafından gerçekleştirilecek işlemler ve taleplere uymayı davacının peşinen kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin gerçekleştirdiği işlemlerin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu ve düzenlenen faturaları hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödenmesinden sonra fatura içinde bedeli tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin iadesinin istenmesinin mümkün olmadığını, faiz ve icra inkar tazminatı isteminin de haksız bulunduğunu belirterek davanın reddine ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline ve dilekçe içeriğinde adları belirtilen dağıtım şirketlerine davanın ihbar edilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Mahkememizce iş bu dosyadan yapılan yargılama sonucunda 2014/1260 E. 2016/156 K. sayılı 10.03.2016 tarihli kararla, davanın kısmen kabulüne ve davalının icra dosyasındaki itirazının 590.716,63 TL için iptaline karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 11.09.2018 tarihli kararıyla ”……….Ne var ki, uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve dava konusu bedelin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedel maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,
Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedel ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.
2-) Bozma nedenine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir………” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozularak gönderilmiş, bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma kararın da işaret edildiği üzere;
6446 sayılı yasayı değiştiren 6719 sayılı kanun 04/06/2016 tarihinde kabul edilmiş ve yargılama sırasında 17/06/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 6719 sayılı yasanın 21.maddesi ile değişik 17/1.maddesinde, “Bu kanun kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması önerilen tarifeler, ilgili tüzel kişi tarafından kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanır ve onaylanmak üzere kurula sunulur. Kurul mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize edilmesini ister veya gerekmesi halinde resen revize ederek onaylar. İlgili tüzel kişiler kurul tarafından onaylanan tarifelere uymakla yükümlüdür. ” denilmiş,
17/3.maddesinde, “Onaylanan tarifeler içinde söz konusu tüzel kişinin tarife konusu faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedelleri dışında piyasa faaliyetleriyle ilgili doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsur yer almaz. İletim ek ücreti bu hükmün istisnasını oluşturur.” şeklinde düzenleme yapılmış,
17/6.maddesinde, kurulca düzenlemeye tabi tarife türleri şunlardır, denilerek, maddede; bağlantı, iletim, toptan satış, dağıtım, perakende satış, piyasa işletim, son kaynak tedarik tarifeleri tek tek sıralı bentlerde ayrı ayrı açıklanmıştır.
Anılan düzenleme incelendiğinde, dağıtım bedeli, kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma, iletim bedellerinin maliyet bedeli içerisinde bulunduğu ifade edilmiştir. 17/ç bendinde; dağıtım sistemi harcaması, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme bağlama hizmet maliyet, sayaç okuma maliyet, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyeti yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerin dağıtım tarifesini oluşturacağının açıklandığı görülmektedir.
6719 sayılı kanunun 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen Geçici 20.maddede, ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesinde, elektrik enerjisi dağıtım şirketlerinin elektrik faturalarına yansıtacakları bedellerin, tarifelerin ne şekilde hazırlanacağı ve bu tarifelerin içerdiği unsurların ne olacağı açıkça hüküm altına alınmış ve dava konusu yapılan tüm bedellerin maliyet bedeli olduğu ve tarifeler içinde yer alması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, yargılama sırasında yürürlüğe giren kanun ile dava konusu bedellerin yasal düzenleme içine alındığı kabul edilmelidir. Başka bir deyişle, daha önceden EPDK kararlarına ve tebliğe dayalı olarak yapılan tahsilatların kanuni düzenlemeye konu edildiği ve dayanağının yasal hale getirildiği görülmektedir.
Kanunun geçici 20. maddesinde de, geçmişe etkili bir düzenleme yapılarak kurul kararlarına uygun bir şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleriyle ilgili açılmış olan davalar hakkında da 17.maddenin uygulanması gerektiğine işaret edilmiş ve daha önce yapılan tahsilatlar da kanun kapsamına alınarak dayanağının yasa olduğu belirtilmiş başka bir deyişle, davanın açılmasından 3 gün sonra kabul edilen ve 15 gün sonra yürürlüğe giren kanunun geçici 20.maddesindeki düzenleme çerçevesinde geriye doğru etkili hale getirilerek iş bu davanın açıldığı tarih itibarıyla dava konusu bedellerin yasal hale getirildiği görülmektedir.
6446 sayılı yasada yapılan bu değişiklikler göz önüne alındığında huzurdaki davaya konu edilen ve haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen bedellerin artık yasal hale getirildiği ve davalıdan istenmesinin mümkün bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Kanunun 6719 sayılı yasanın 21.maddesi ile değişik 17/10.maddesinde; ” kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleriyle mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimiyle sınırlıdır.” denilmektedir. Buna göre, mahkemelerce sadece elektrik enerjisi dağıtım şirketleri tarafından yapılan tahsilatların EPDK tarafından çıkarılan tarifelere uygun olup olmadığı araştırmasının yapılabileceği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle 6446 sayılı kanunun 17. maddesinin 6719 sayılı kanunun 21. maddesiyle değiştirilerek, dava konusu olan tüm bedellerin maliyet bedeli olarak yasal düzenlemeye konu edildiği, aynı kanunun geçici 20. maddesi ile daha evvelden açılmış olan davalarda da 17. madde hükümlerinin uygulanmasının gerektiği işaret edildiği, kanunun 17/06/2016 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla bu yasal düzenlemeler çerçevesinde davanın konusunun kalmadığı kabul edilmiştir.
Nitekim Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2017/2534 E. – 2017/3956 K.sayılı 28/03/2017 tarihli kararıyla, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasal değişikliğin davanın konusunun kalmadığı neticesini doğuracağı ifade edilmektedir, davanın açıldığı tarih itibarıyla haklı durumunda bulunan davacı tarafın yargılama sırasında meydana gelen mevzuat değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi nedeniyle yargılama giderinden sorumlu tutulması mümkün değildir, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm yargılama sırasında yürürlüğe giren yasal değişikliğin sonucu olduğundan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline ancak,davacı yararına maktu vekalet ücretinin (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/2534 E. – 2017/3956 K. sayılı 28/03/2017 tarihli kararı) takdirine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
6446 Sayılı Yasada yapılan değişiklik nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 9.343,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.307,10 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.045,00 TL yargılama gideri ile 35,90 TL karar harcı, 25,20 TL başvuru harcı toplamı 2.106,10 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı … Enerji vekili Av. … ve ihbar olunan … vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/12/2018

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 9.343,00 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Bakiye Harç : 9.307,10 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.155,00 TL

Davalı Delil Avansı
Yatırılan Avans : 220,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.500,00 TL
Posta Giderleri : 545,00 TL