Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/808 E. 2019/1004 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/808 Esas
KARAR NO : 2019/1004

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın sigorta şirketinden olan alacak hakkıın müvekkiline temlik edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, davalı şirkete sigortalı …’ın malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 05.06.2018 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarparak hesaplanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün dosya kapsamındaki maddi hasarlı tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … plalı aracın 01.12.2017/2018 vade tarihli … nolu ZMMS ile davalıya sigortalı olduğunu, davalının hasarın tamamından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde hasarın tespiti amacıyla ekspertiz atandığını ve aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 22.801,06 TL tespit edildiğini, yapılan ekspertize rağmen davalının tamir bedelinin ödemekten imtina ettiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde hasarın tamamından sorumu olduğu gibi KDV tutarının da tamamından sorumlu olduğunu, davalı ZMMS şirketinin KTK’nın 85.maddesinde düzenlenen araç işleteninin hukuki sorumluluğunu üstlendiğini, sigortalı aracın 3.kişiye verdiği maddi zararı poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere karşılamakla yükümlü olduğunu, sigorta şirketi 3.kişinin uğradığı gerçek zarardan sorumlu olduğunu, sigortacı ZMMS sözleşmesinden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan aracın onarımı yapılsın ya da yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun ya da olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yi de zarar göre ödemek zorunda olduğunu, bu nedenle mahkemece tespit edilen zararın KDV ilave onarıma ilişkin olmadığı vs. gerekçelerle KDV hariç tazminata hükmedilmesinin de doğru olmadığını, somut olaydaı müvekkilinin aracının müvekkilinin anlaşmalı olmadığı B.O.’de 12.669,00 TL karşılığında tamir ettirmiş olup buna ilişkin faturaların mevcut olduğunu, davalı nezdinde düzenlenen ekspertiz raporunda parça bedelinden 2.097,00 TL iskonto yapılarak hasar tespit edildiğini, servis yetkilisinin parça tedariki ve parça tedarik iskontosunu kabul etmediğini, ancak parça iskontosunun sistem tarafından otomatik olarak uygulandığının belirtildiğini, davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servislerin arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanmasının davacı sigortalıyı bağlamayacağını, müvekkilinin aracını kendi imkanları ile bir başka serviste tamir ettirdiğini, bu servis tarafından iskonto yapılmadığını, zararının tespitinin gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağını, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporunun alınmak zorunda kalındığı ve bu rapor için 354,00 TL ekspertiz ücretinin ödendiğini, 2918 sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ile ZMMS Genel Şartları’nın B.2.maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlendiğini, davalı sigorta şirketine hasar bedelinin temlik alan taraflarına ödenmesi için 19.07.2018 tarihinde başvuru yapılmışsa da işbu davanın açıldığı güne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının 29.07.2018 tarihinde temerrüde düştüğünü, …’in davalı sigorta şirketinden alacağını, alacağın temliki yoluyla … Hizmetleri San. Ve Tic. Ltd.Şti.’ye devrettiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle taraflara arasındaki hasar bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edecekleri miktarın bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinden sonra alacak miktarının belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.750,00 TL hasar bedeli ile 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temrrüd tarihi olan 29.07.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda yapılmakta olan yargılamada müvekkil nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın karıştığı kaza sebebiyle araçta oluşan değer kaybının talep edildiğini, davacının davası 4.750,00 TL hasar bedeli ve 250,00 TL ekspertiz ücreti üzerinden belirsiz alacak davası olarak açtığını, belirsiz alacak davasının gerek doktrinde gerekse Yargıtay tarafından belirtildiği üzere istisnai bir dava türü olduğunu, dolayısıyla her eda davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, aksi takdirde eda davalarının işlevini yitireceğini ve belirsiz alacak davasının kanunda düzenleme amacına aykırı sonuçlar ortaya çıkacağını, işbu başvuruda başvuran aracından müvekkili şirketin sigortalısı olan araç ile kazası sonucu meydana gelen değer kaybı ve hasar bedeli zararını talep ettiğini, başvuru hakkında hüküm oluşturulması için gerçek zararın belirlenmesi hususunun öncelikle çözümlenmesi gerektiğini, davanın açıldığı anda dava konusu kılınan alacak tutarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin davacıdan beklenmeyecek bir nitelik taşıyıp taşımadığının tayininde davacının somut olayın koşulları ve özellikleri gözetilerek doğruluk ve güven kuralı çerçvesinde dürüst makul ve orta derecede zeka sahibi bir insanın göstermesi gereken tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen alacak tutarını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin mümkün olup olmadığı hususunun esas alınması gerektiğini, yani alacağın miktarının davanın açıldığı tarihte tam ve kesin olarak tespit edilebilmesinin objektifleştirilmiş dikkat ve özen çerçevesinde davacı alacaklıdan gerçekten beklenilmemesi gerektiğini… 05.06.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili şirketin kusur oranı tespit edildikten sonra ancak bu oranda olmak kaydıyla sorumlu olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesinin önem taşıdığını, çünkü sigortanın bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle 3.kişilere ait mal veya bedeni zararda ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil 3.kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesinin esas olduğunu, davacı tarafça yaptırılan eksper incelemelerini kabul etmediklerini ve eksper ücretlerine ilişkin talebinin reddini talep ettiklerini, meydana gelen hasarlar ve bu hasarların tespiti amacıyla atanacak eskperlerin atama işlemlerinin ”Sigorta Eksperleri Yönetmeliği” ve 26.04.2013 tarihli ”Motorlu Araç Sigortaları Hasar İhbarlarının Yapılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Genelge” (2013/7) sayılı motorlu araç sigortaları hasar ihbarlarının yapılması ve değerlendirilmesi prosedürüne ilişkin genelge uyarınca şikayetçinin haklarının çıkarıldığını… müvekkili şirket tarafın gecikme olmaksızın derhal eksper görevlendirilmesine rağmen şikayetçi tarafının ikinci bir eksper atanması yapılmasının keyfi uygulamanın göstergesi olduğunu, tamamen davacının keyfi uygulaması sonucu gereksiz yere atanan ekspern ücretinin ”makul gider” olarak kabul edilmesinin de hiçbir hukuk kuralının himaye etmeyeceğini, ayrıca gereksiz yere atanan eksperin maliyetinin sigorta poliçesinin ödenmesi prim ödeyen diğer sigortalıların da primlerine getirecek ilave yük nedeniyle hakkaniyetle bağdaşmayacağı taraflarınca düşünüldüğünü, bu nedenle talep edilen ekspertiz ücretinin TKK’nın 1426.maddesinde belirtilen ”makul gider” olarak değerlendirilebilir nitelikte olmadığını, yukarıda belirtilen davacının iddialarını dayandırdığı eksper raporuna ve bu rapor için talep edilen eksper ücretini kabul etmediğini, buna ilişkin istemin reddini talep ettiklerini, söz konusu kaza neticesinde davacının aracında oluştuğunu iddia ettiği değer kaybı bedelinin ilgili yasal mevzuatta cari olan ilkeler ışığında belirlenmiş olması gerektiğini, komisyon nezdinde de daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi açısından dosyanın bağımsız ve tarafsız bir bilirkişi gönderilip nesnel ve bilimsel veriler çerçevesinde bir değer kaybı alınmasını talep ettiklerini, davacı yan lehine hükmolunacak tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiklerini, başvurucunun bu talebinin de mesnetsiz olduğunu, zira faiz talebinin ön koşulunun başvuranın muaccel hale gelen bir alacağa sahip olması ve bu alacak nedeniyle müvekkili şirket BK.md.101. Ve devamı uyarınca temerrüde düşürdüğünü, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecekse dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsili davasıdır.
Davacı, 05/06/2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasına karışan ve Davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile Dava dışı …’e ait olduğu belirtilen … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu, … plakalı araç sahibi …’nin aracında meydana geldiğini, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin tespiti ile şimdilik 4.750-TL hasar bedelinin yasal faizi ile birlikte temerrüt tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden tahsiline hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelini tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Dosya içerisinde örneği bulunan … poliçe numaralı ZMSS (Trafik) poliçesi ile davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu 01.12.2017/2018 tarihleri arası araç başına maddi hasarı 36.000,00 TL sigorta bedeli ile sigorta güvencesine almış olduğu davaya sebep trafik kazası 05/06/2018 tarihinde meydana geldiğinden rizikonun sigorta güvencesinde kaldığı görülmektedir.
Dosya içerisinde örneği bulunan Hasarın Tazmini Ve Alacağın Temliki sözleşmesi’nden … plakalı araç işleteni …’nin 24/04/2018 tarihinde meydana gelen kazadan dolayı … plakalı araçta oluşan hasardan kaynaklanan alacağını davacı şirkete temlik ettiği görülmektedir.
Hasar/Kusur Tespit Uzmanı Makine Mühendisi … ve Aktüer /Hesap Bilirkişi Sigorta Poliçe Uzmanı …’dan alınan 10/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; vaki kazada … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu ve … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, … plakalı araçta toplam 23.739,74-TL hasar meydana geldiği, 12.366,08-TL nin davalı sigorta şirketince ödenmesi nedeniyle 11.373,66-TL bakiye hasar bedelinden, hasarın sigorta güvencesinde olduğu ve davalı şirketinin 29/07/2018 tarihinde temerrüte düştüğü tespit edilmiştir.
Davacı vekili 07/08/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile hasar bedelinden kaynaklanan alacağını 6.623,66-TL arttırılarak 11.373,66-TL’nin 29/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davanın kabulü ile 11.373,66-TL’nin 29/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
24/04/2018 tarihli trafik kazası sonucu … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar nedeniyle, tespit olunan 11.373,66-TL bakiye hasar bedelini temerrüt tarihi olan 29/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 776,93 TL nispi karar harcından 35,90 TL peşin hariç ile 114,00 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 627,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.505,00 TL yargılama gideri ile peşin yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı ve 5,20 TL vekalet harcı 114,00 ıslah harcı, 250,00 TL ekspertiz ücreti toplamı 1.946,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansının tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı..25/12/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 35,90 TL
Karar Harcı : 776,93 TL
Islah Harcı : 114,00 TL
Noksan Harç : 627,03 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.505,00TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.400,00 TL
Posta Giderleri : 105,00 TL