Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/702 E. 2022/663 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/702
KARAR NO : 2022/663

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 01/08/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı … A.Ş. … tarihinde … 6. Noterliğinde … yevmiye numaralı Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi akdettiklerini, sözleşme kapsamında belirlenen satış bedeli olan 1.500.000 ABD Doları’nın tamamı davacı tarafından öngörülen vadelerde ödenmiş ve yükümlülüklerinin tamamını eksiksiz olarak ifa edildiğini, sözleşme madde 3.2 uyarınca, sözleşme imza tarihini takip eden otuz ay sonunda bağımsız bölüm teslim edileceğini, sözleşme ile belirlenen teslim tarihi, 12 Mayıs 2015 olup, taşınmaz halen tamamlanmamış ve müvekkiline teslim edilmediğini, bu haliyle …. 26. İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibinde talep edilen 2017 yılı Nisan ayı ve devamına dair cezai şart alacaklarının satış bedelinin binde beşi oranında hesaplanacağı ve ödenmesi zorunluluğu tartışmadan uzak olduğunu, itirazın haksızlığı noter onaylı sözleşmenin 3.4. Maddesinin incelenmesi ile açıkça ortaya çıkacağını, … 26. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyaya haksız itirazının İ.İ.K. 156 vd. maddeler uyarınca kaldırılması ve davalının iflasına karar verilmesini yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, taraflar arasındaki hukuki ilişki incelendiğinde mevcut gecikmenin mücbir sebep kapsamında olduğunu, usulüne göre alınmış yapı ruhsatına ve satıcının kendisine atfedilebilecek bir kusuru olmamasına rağmen, müvekkili şirket inşaatı bu idari karar nedeniyle durdurmak zorunda kaldığını, mücbir sebebin devam ettiği sürenin inşaatın teslim süresine eklenmesi gerektiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması, davacı alacağının muaccel olmaması, davacının da KDV borcunun bulunması ve alacak borç miktarının teslim sırasında kesilecek fatura ile netleşecek olması, bütün bunların yanı sıra müvekkil şirketin mali tablosu itibariyle iflasını gerektirir bir ekonomik güçlüğün bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
… 26. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası celp edilmiş , tetkikinden ; davacı tarafından davalı aleyhine … 6. Noterliğinde … yevmiye numaralı Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin 3.4 maddesine istinaden 95.113,30 USD cezai şartın tahsili için iflas yoluyla takip başlatılmış olduğu, ödeme emrinin davalıya 18/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş iş bu davanın 1 yıllık süre içinde 01/08/2018 tarihinde ikame edildiği,İflas avansının yatırıldığı, İİK 166. Maddesi uyarınca ilanların yapıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 12/12/2019 tarihli duruşması gereğince tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları, … 9. Tüketici Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası içeriği birlikte incelenerek iflas takibi itibariyle takibe konu edilmiş olan cezai şart alacağının davalıdan istenebilir olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, sözleşme hükümleri de değerlendirilmek suretiyle tespiti için mahkememizce resen seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyeti vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi …, … ve … tarafından sunulan 10/06/2020 tarihli kök raporda özetle, dairelerin içindeki aksesuarların monte edilmediği, asansörlerin şantiye asansörü konumunda olduğu, bina girişlerinin inşa halinde olduğu, inşaatın %90’ın üzerinde bir oranda bitmiş olmasına rağmen oturmanın, normal şartlarda ikamet etmenin sağlıklı görünmediği, bağımsız bölümün teslimi borcu için kesin vade kararlaştırıldığı ve bu sürenin dolduğu, mücbir sebep iddiası dışındaki savunmaların, takip tarihi itibarıyla muaccel olmuş sözleşme cezası alacağının talep edilebilmesini engellemeyeceği ve takibe itirazı haklı kılmayacağı, mücbir sebep iddiası bakımından … 9. Tüketici Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında varılacak sonucun bekletici mesele yapılması hususunun tamamen mahkemenin takdirinde olduğu, mücbir sebep iddiasının kabulü halinde dahi, sözleşmede ceza alacağının doğumu için öngörülen sürenin dolduğu ve iflas takibi tarihi itibariyle cezai şart alacağının davalıdan istenebilir olduğu, bununla birlikte mücbir sebep iddiasının, eldeki dava bakımından tamamen etkisiz olmadığı; bu iddianın kabulü halinde, eldeki dava karara bağlanırken 2017 Nisan ayında on iki (12) günlük değil, sekiz (8) günlük ceza ceza alacağı doğmuş olacağının nazara alınması gerektiği, mücbir sebep iddiasının reddi halinde takibe konu edilen ve tespitlerimiz altında kalan 95.113,30 USD’lik talep ile bağlı olunduğu, mücbir sebep iddiasının kabulü halinde, iflas takibi itibariyle takibe konu edilmiş olan cezai şart alacağının miktarının 94.067,61 USD olacağı, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.4. maddesiyle ilgili, ceza miktarının belirlenmesinde günler bazında kararlaştırılan farklı oranlar ve bunun eldeki uyuşmazlığa etkisi bakımından, mahkemece Sözleşme hükmünün yorumu tarafların irade, talep ve savunmaları nazara alınarak ve mücbir sebep iddiasının akıbeti de gözetilecek 180 günlük gecikmeyi takip eden ilk otuz gün için işbu raporun hazırlanmasında esas alınan oran (%0,5) yerine uygulanması kabul edilirse, yapılması gerekecek hesaplamaların, bilahare heyetimizce yapılabileceği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin 18/06/2020 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereği tarafların yasal süresinde rapora yönelik beyanları alındıktan sonra dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile raporun sonuç kısmında tespit edilen sözleşmesel cezai şartın aynen tahsili halinde davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı veya hangi oranda tahsil edilecek olduğunda davalının sermaye kaybına neden olacağı hususunda ek rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi …, … ve … tarafından sunulan 17/07/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, 27.01.2020 günü yerinde yapılan keşifte dairelerin içindeki aksesuarların monte edilmediği, asansörlerin şantiye asansörü konumunda olduğu, bina girişlerinin inşa halinde olduğunun görüldüğünü, inşaatın %94 oranında bitmiş gözüktüğünü, %94 oranında bitmiş olmasına rağmen oturmak, normal şartlarda ikamet etmek açısından sağlıklı görünmediğini, tespitler kapsamında önceki bilirkişi raporundan ayrılmayı gerektirecek bir durum olmadığı, ancak bu konudaki takdirin mahkemede olduğu, mahkeme talebinin karşılanabilmesi yönünden, davalı şirketin 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin Vergi dairesinden tasdikli Bilanço, Gelir Tablosu gerekmekte olup, değerlendirme mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin 08/10/2020 tarihli duruşmasının ara kararı gereği müzekkere cevapları geldiğinde dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek sözleşmede öngörülen gecikme cezasının davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı konusunda ek rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verildiği ve bilirkişi …, … ve … tarafından sunulan 13/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, tacir sıfatına sahip borçluların, ticari işletmeleriyle ilgili bir borca bağlı olarak kararlaştırdıkları sözleşme cezasının aşırı olduğu gerekçesiyle indirilmesini talep edemeyecekleri, ancak sözleşme cezasının, kişilik haklarına ya da ahlâka aykırılık teşkil ettiği savunmasını ileri sürmelerinin mümkün olduğu, cezai şartın borçlunun iktisaden mahvını mucip olacak derecede ağır ve yüksek olduğu gerekçesiyle ahlaka aykırı sayılabilmesi için, taraflar arasındaki işin değerinin, tarafların ve özellikle borçlunun cezai şartın kabul edildiği tarihteki iktisadi durumunun nazara alınması gerektiği, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu sözleşme ilişkisi kapsamında davacı tarafından yapılmış ödemeler toplamının 1.500.000,00- ABD Doları olduğu, bu bedel üzerinden hesaplanan ceza miktarının üst sınırının 95.113,36- ABD Doları olduğu, davacının 95.113,30 USD’lik talebi ile bağlı olarak bu meblağın takip tarihi itibariyle 411.840,59,-TL’ye baliğ olduğu, taraflarca cezai şartın kararlaştırıldığı sözleşme tarihi olan 12.11.2012 itibariyle ceza miktarının davalının ekonomik mahvına sebep olup olamayacağı incelemesi için söz konusu yıllara ilişkin mali tabloların incelenmesinde fayda olabileceği, Dosyaya sunulan, Davalı şirket Bilançolarının analitik incelemesinde, cezai şartın işlemeye başladığı 2017 yılı ve takibin başlatıldığı 2018 yılı itibarıyla 411.840.59,-TL’lik ödemenin davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağı, 2019 yılı itibariyle de ödemenin yapılması mümkün olmakla beraber ekonomik mahvına sebep olabileceği, mahkemece cezai şartın ahlaka aykırı olduğu kabul edilse dahi, ceza koşulunun tümüyle kesin hükümsüzlük yaptırımına tâbi olması yerine, cezanın indirilmesiyle yetinilebileceği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin 18/03/2021 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereğince dosyanın İTÜ’de görevli 2 inşaat mühendisi 1 mimar öğretim görevlisi bilirkişiye tevdi ile, Sözleşmenin 6. maddesi kapsamında inşaatın durdurulması kararı ile davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunup bulunmadığı, davalının inşaatın başlangıcından önce veya inşaat yapımı aşamasında mevcut yasa, imar planı ve ruhsatlara aykırı bir işleminin bulunup bulunmadığı hususlarının idare mahkemesi dosyası da incelenecek bu konuda rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verilmiş ve …, … ve … tarafından sunulan 16/07/2021 tarihli bilirkişi kök raporda özetle, dava dosyası incelendikten sonra tarafların 12.11.2012 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi imzaladıkları ilgili gayrimenkulün mücbir sebepler dışında imza tarihinden 30 ay sonra teslim edileceği, edilememesi durumunda 180 güne kadar herhangi bir cezai şart olmadan süre uzatım hakkı olduğu görülmediğini, dava konusu gayrimenkulün de içinde bulunduğu yapı için sözleşme tarihinden önce yapı ruhsatı alındığı görüldüğünü, bununla beraber .. Müdürlüğü Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğünün … tarihli yazısı ile siluet çalışması sonuçlandırılana kadar ilgili inşaatın durdurulduğu görüldüğünü, davalı firmanın yapı ruhsatı aldıktan sonra gelişen bu olayı imar uygulaması, olağan her zaman yapılan bir imar çalışması vb. bir konu değildir. Siluet çalışması adı altın yapılan çalışmanın davalı firma tarafından daha önceden bilinerek imalat programları kapsamında göz önüne alınması takdiri yüce mahkemenize ait olmak üzere heyetimiz tarafından olağan hayatın akışına uygun bulunmamış olup, yine takdiri yüce mahkemenize ait olmak üzere heyetimiz tarafından ilgili durdurmanın mücbir bir sebep olduğu değerlendirildiğini, İdare Mahkemesinin 29/5/2015 tarihinde vermiş olduğu iptal kararı incelendiğinde; “Öte yandan, davalı idarenin, Mahkememiz kayıtlarına 30.03.2015 tarihinde giren dilekçesinde; dava konusu işlemin tesis edilmesinden sonra … tarih ve … sayılı davalı idare İmar Müdürlüğünün işlemi ile … tasdik tarihli … ölçekli … Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgesi Uygulama İmar Planında “siluet alanlarına” ilişkin plan paftalarında yapılan incelemede, dava konusu parselin “siluet alanlarında kalmadığının anlaşılması üzerine mevcut yapı ruhsatı doğrultusunda inşai faaliyetlerin devamında sakınca bulunmadığının belirtildiği görülmektedir. ” Bilirkişi Heyeti Raporu ile ilgili mücbir sebebin ortadan kalktığı yine takdiri yüce mahkemenize ait olmak üzere bilirkişi heyeti tarafından değerlendirildiğini, dava dosyası kapsamında yalnız ilgili idare mahkemesinin karar metni bulunduğunu, bu karar öncesinden aynı idare mahkemesinin yürütme durdurma kararı olup olmadığı bilinmediğini, bu hususun kontrol edilmesi ve mahkemece verilen iptal kararı öncesinde bir yürütme durdurma kararı olup olmadığına göre, yürütme durdurma kararı olması halinde yürütme durdurma karar tarihinin, yürütme durdurma kararı yoksa iptal tarihinin göz önüne alınması gerektiğini, ayrıca 21.03.2018 tarihinde düzenlenmiş olan yapı tadilat tutanağı ile ilgili yapının inşa faaliyetin daha bitmediği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin 21/10/2021 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereği dava tarihi itibariyle 32.000 USD asıl alacak nazara alınarak depo emrine esas teşkil edecek alacak miktarının TL cinsinden hesaplanması için dosyanın hesap bilirkişisi …’e tevdiine karar verilmiş ve bilirkişi … tarafından sunulan 05/01/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle, bir sonraki duruşma günü 20.01.2022 itibariyle depo edilebilecek toplam alacak miktarının 536.359,20 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.Her ne kadar duruşma ara kararı gereğince dava tarihi itibariyle rapor tanzim edilmesi istenilmiş ise de, ”dava tarihi” ibaresinin sehven yazıldığı anlaşılmakla takip tarihi itibariyle 32.000 USD asıl alacak nazara alınarak depo emrine esas teşkil edecek alacak miktarının TL cinsinden hesaplanması konusunda rapor tanzim edilmesinin istenilmiş bu kez 12/01/2021 tarihli raporda bir sonraki duruşma günü 20.01.2022 itibariyle depo edilebilecek toplam alacak miktarının 540.323,20 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizin 04/04/2022 tarihli ara kararı gereği Dosyanın bilirkişi …’e tevdi ile bir sonraki duruşma tarihi itibarıyla asıl alacak ve işlemiş faiz miktarının USD cinsinden hesaplanması, vekalet harç ve masrafların TL cinsinden belirtilmesi suretiyle ek rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verilmiş ve bilirkişi … tarafından19/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, Mahkemenin ara kararı uyarınca kapak hesabı sonucunda bir sonraki duruşma günü 28/04/2022 itibariyle depo edilebilecek toplam alacak miktarının 40.245,00 USD ile 91.854,97 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin emsal kararları uyarınca depo emrinin verildiği güne ilişkin kur üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile rapor ve bir sonraki duruşma tarihi itibariyle geçerli kur üzerinden depo emrine esas hesaplama yapılmasının istenilmiş bilirkişi tarafından 20/05/2022 tarihi saat 10.44 te ibraz edilen raporda vekalet ücretinin TL karşılığı alınmadan yanlış hesaplanmış olması sebebi ile bu kez 20/05/2022 tarihi saat 13.52 de ibraz edilen 4.ek raporda duruşma tarihi itibari ile davalı tarafından depo edilmesi gereken borcun 709.994,80 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmış, mahkememizce de bu rapora itibar edilmiştir.
… 9. Tüketici Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının tetkikinden davacının 17/04/2017 tarihinde cezai şart ve mahrum kalınan kira alacağı için belirsiz alacak davası ikame edilmiş olduğu, iş bu davada ise 17/04/2017 tarihinden sonraki cezai şart alacakları ile ilgili olmak üzere 2017 yılı Nisan ayı için 12 günlük, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarının tamamı 2018 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ayları tamamına ilişkin cezai şart alacağının tahsili talep edilmiş olup her iki dosyada talep edilen cezai şart dönemlerinin farklı olması nedeni ile … 9. Tüketici Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talebi reddedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
İİK nun 154. maddesi gereğince iflas yolu ile başlatılan takibe karşı borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, takibin duracağı, alacaklının bu İtirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini isteyebileceği İİK‘nun 156/3. fıkrasında düzenlenmiştir. İflas davası basit yargılama usulüne göre incelenir.Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, mahkemece ilk önce davacı alacaklının İtirazın kaldırılması hakkındaki talebini inceler. Bu İtirazın kaldırılması talebinin incelenmesi, genel haciz yolundaki İtirazın kaldırılması talebinin incelenmesinden ( m.68-70) tamamen farklıdır.Genel haciz yolunda tetkik merciinin incelemesi yalnız belgelere göre ve ilamsız icra kuralları çerçevesinde yapıldığı halde, buradaki ticaret mahkemesinin incelemesi genel hükümlere ( yani HMK ‘daki hükümlere) göre olur. Bu nedenle borçlu, ticaret mahkemesindeki savunması sırasında ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Davalı borçlu, İflas davasına karşı vereceği cevap layihalarında bütün savunma vasıtalarını ileri sürebilir.Ticaret mahkemesi normal bir alacak davasında olduğu gibi, tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borçlunun gerçekten borçlu olup olmadığını araştırır. İflas davasında alacaklı, alacağını ispat bakımından m.68. ‘de olduğu gibi tahdidi olarak sayılmış olan belgelerle bağlı değildir. Alacaklı normal bir alacak davasında olduğu gibi, alacağının varlığını HMK’ya göre mümkün olan her türlü delil ile ispat edebilir. Burada alacaklının alacaklı olup olmadığı maddi hukuk kurallarına göre esastan incelendiğinden ticaret mahkemesi borçlunun İtirazının ya kesin olarak kaldırılmasına veya kesin kaldırma talebinin ( bununla İflas davasının ) reddine karar verir. Burada, borçlunun itirazı esastan karara bağlanmakta ve alacağın esası hakkında hüküm verilmektedir. Bu hüküm normal bir alacak davasında olduğu gibi kesin hüküm oluşturur. Mahkeme, genel hükümlere göre yapacağı inceleme sonucunda, davacının alacağının mevcut olduğunu tespit eder ve borçlunun itiraz ve defilerini yerinde bulmazsa, yani borçlunun borçlu olduğu kanısına varırsa borçlunun İtirazının kesin olarak kaldırılmasına karar verir. Buradaki İtirazın kaldırılması kararı bir ara karardır. ( Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Cilt 3.sayfa ,2672 vd, 1993 baskı ) .Bu nedenle yalnız başına istinaf edilemez .
Somut olayda, taraflar arasında … 6. Noterliğince düzenlenen …tarihli … yevmiye numaralı gayrimenkul satış vadi ve inşaat yapım sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmeye göre davacının satış bedeli olarak 1.500.000 USD+KDV ödeyeceğinin, sözleşmenin 2.7 maddesinde KDV kısmının bağımsız bölümün davacıya teslimi anında tanzim edilecek fatura karşılığında tahakkuk ettirileceğinin, davacıya … ili, … ilçesi, … 37/38 Pafta, 30 Ada, 169 Parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilecek 1. Kule 14. Katta 70 Nolu bağımsız bölümün teslim edileceğinin kararlaştırıldığı ve davacının davalıya 1.500.000 USD ödediği konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, inşaatın durdurulması ve bağımsız bölümün tesliminde gecikilmesinin mücbir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığı, mücbir sebebin hangi tarihte sona erdiği , mücbir sebep etkisi ile inşaatın durdurulduğu sürelerin teslim süresine eklenmesi halinde de davacının talep edebileceği cezai şart bulunup bulunmadığı, takip konusu cezai şart ile davalıdan talep edilebilecek cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı ve itirazın hangi miktar üzerinden kaldırılması gerektiği konularında toplanmıştır.
Taraflar arasında akdedilen … 6. Noterliğince düzenlenen … tarihli … yevmiye numaralı gayrimenkul satış vadi ve inşaat yapım sözleşmesinin
” 3.2. Maddesi: Satıcı bağımsız bölümü 6. maddede düzenlenen mücbir sebepler dışında işbu sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren en geç 30 ayın sonunda anahtar teslimi olarak tamamlayacak ve alıcıya teslim edecektir.
3.4. Maddesi: Satıcı bağımsız bölümün tesliminde 6. maddede düzenlenen mücbir sebepler dışında meydana gelebilecek ve 180 güne kadar olan gecikmelerde herhangi bir gecikme cezası ödemeyecektir. Satıcı 180 günden sonraki 210 güne kadar olan gecikmelerde alıcı tarafından o güne dek yapılmış ödemeler toplamı üzerinden aylık binde bir oranında, 210 günden sonraki gecikmelerde ise alıcı tarafından o güne dek yapılmış ödemeler toplamı üzerinden aylık binde beş oranında alıcıya gecikme cezası ödemeyi kabul ve tahaahhüt etmiştir. Alıcının bu gecikme cezası dışında satıcıdan her ne isim altında olursa olsun başkaca bir talebi olmayacaktır.
6. Maddesi: Mücbir Sebepler
6.1:Savaş, seferberlik, deprem, sel gibi doğal afetler, ülke genelinde oluşan ekonomik dar boğaz nedeniyle hükümet tarafından getirilen kısıtlamalar, tehlikeli salgın hastalıklar, grev, lokavt gibi nedenler ile inşaat işleri için gerekli malzeme veya enerjinin veya personelin sağlanamaması gibi işbu sözleşmenin imzalanması sırasında mevcut olmayan veya öngörülemeyen ve inşaatın yapımına etki eden olağanüstü ve beklenmeyen haller ile satıcının kendi kusurundan kaynaklanmayan nedenler ile resmi merci veya yetkili makamların emir ve yasakları ile bu makamlardan kaynaklanan nedenler sonucu inşaatın durdurulması veya buna ilişkin her türlü yargı kararları işbu sözleşme kapsamında mücbir sebep olarak kabul edilmiştir.
6.2:Satıcı herhangi bir mücbir sebep ile bağımsız bölümün tesliminde gecikmesi halinde bu mücbir sebep süresinin her ne ad altında olursa olsun hiçbir ceza veya tazminat yükümlülüğü altına girmeksizin bağımsız bölümün teslim süresine eklemek hakkında sahiptir. Hava ve rüzgar koşulları nedeni ile projenin inşaatında çalışılamayacağının tevsik edilmesi şartıyla çalışılmayan bugünlerde bağımsız bölümün teslim süresinde ilave edilecek ve satıcı tarafından alıcıya bugünlere ilişkin her ne isim altında olursa olsun hiçbir gecikme cezası veya tazminat ödenmeyecektir. ” şeklinde kararlaştırılmıştır.
12/11/2012 tarihli gayrimenkul satış vadi ve inşaat yapım sözleşmesinin 3.4’te ve 3.2 maddelerinde, belirlenen sürede sözleşme konusu 70 nolu bağımsız bölümün teslim edilmemesi halinde davacının cezai şart talep etme hakkı olduğunun kararlaştırıldığı, bağımsız bölümün teslim tarihinin sözleşmenin düzenlendiği 12/11/2012 tarihine 30 ay eklenmek suretiyle 12/11/2015 tarihi olduğu ancak sözleşmenin 3.4. maddesi kapsamında mücbir sebep meydana gelmesi halinde bu sürelerin teslim süresine eklenmesi gerektiği, davalı şirketin sözleşmenin imzalanmasından sonra inşaata başladığı, inşaata başlandıktan sonra … Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün … tarihli yazısı ile hukuka uygun olarak inşasına devam edilen yapının siluet çalışması sonuçlandırılıncaya kadar seviye tespiti yapılarak tedbiren durdurulmasına karar verildiğinin davalıya bildirildiği, inşaatın sözleşmenin 6.1. maddesi kapsamında resmi makamların emir ve yasakları ile durdurulması halinin gerçekleştiği, davalı şirket tarafından 16/07/2013 tarihli yazı içeriği durdurma kararına karşı iptal davasının açıldığı, … 5. İdare Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında devam eden iptal davası sonuçlanmadan … Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarihli yazısı ile inşaatın durdurulmasına ilişkin geçici tedbir kararının kaldırıldığı, bu karar ile birlikte davalının inşaata kaldığı yerden devam ettiği dolayısıyla inşaatın 16/07/2013-29/12/2014 tarih aralığında mücbir sebeple durdurulmuş olduğu, 16/07/2013-29/12/2014 tarih aralığındaki 531 günlük bu sürenin sözleşmede kararlaştırılan teslim süresine eklenmesi gerektiği ancak … Belediyesinin …tarihli yapı tatil tutanağında belirtilen hususların, davalının inşaat ruhsatına aykırı biçimde inşaat yapılmasından kaynaklandığı bu sebeple 21/03/2018 tarihli yapı tatil tutanağına istinaden inşaatın durdurulmuş olmasının mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceği ve buradaki durma süresinin teslim süresine eklenemeyeceği anlaşılmıştır. Sözleşmede belirlenen teslim süresi 12/05/2015 tarihine mücbir sebep nedeniyle inşaata devam edilemeyen 531 günün eklenmesi gerekmektedir. Cezai şart talep edilebilmesi için 12/05/2015 olarak belirlenen teslim tarihine mücbir sebepten kaynaklanan 531 gün ile birlikte sözleşmenin 3.4. Maddesinde belirtilen 180 günün eklenmesi gerekip davalının bağımsız bölümü teslim edebileceği son tarihin 22/04/2017 tarihi olduğu dosya kapsamı ve bilirkişi raporlarından da anlaşılmıştır. Davacı tarafından takibe konu edilen cezai şart alacağı ise 18/04/2017 tarihinden sonraki cezai şart alacakları ile ilgili olmak üzere Nisan ayı için 12 günlük, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarının tamamı 2018 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ayları tamamına ilişkindir. Davacının 2017 Nisan ayında 12 günlük cezai şart alacağının mücbir sebep nedeniyle yalnız 8 günlük kısmını talep edebileceği, bu suretle davacının ödeme yaptığı çekişmesiz olan 1.500.000 USD üzerinden sözleşmenin 3.4. maddesine göre yapılan hesaplama doğrultusunda toplam 94.067.61 USD cezai şart talep edebileceği ancak talep edilen gecikme cezasının davalının ekonomik mahvına neden olabileceği tespit edilmekle kararlaştırılan cezai şarttan 62.067,61 USD indirim yapılması cihetine gidilmiş davalının … 26. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasına vaki itirazının 32.000 USD asıl alacak yönünden kaldırılmasına karar verilmiş ve 32.000 USD asıl alacak nazara alınarak depo emrine esas teşkil edecek alacak miktarının bir sonraki duruşma tarihi itibari ile TL karşılığının hesaplandığı 20/05/2022 tarihli bilirkişi 4. ek raporda yer alan toplam 709.994,80 TL borcun ödenmesi hususunda davalı vekiline ihtar yapılmış ve verilen 7 günlük sürede borcun ödenmediği anlaşılmakla İİK 158.madde uyarınca davalının iflasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı …ŞİRKETİ’nin İİK 158. maddesi uyarınca İFLASINA, iflasın 30/06/2022 günü saat 16:00’da açılmasına,
Kararın derhal Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
İflas avansının İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
2-Peşin yatırılan 7.033,21 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.952,51 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen harç 80,70 TL, bilirkişi ücreti 8.300,00 TL, posta ve tebligat masrafı 1.866,83 TL olmak üzere toplam 10.247,53 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan (6.000 TL bilirkişi, 58,50 TL posta masrafı olmak üzere 6.058,50 TL) yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/06/2022

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP