Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/682 E. 2021/898 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/682 Esas
KARAR NO : 2021/898 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/04/2016 tarihinde müvekkili …’ın içinde yolcu ve …’nin sürücüsü olduğu … plakalı araç ile sürücüsü … olan … plakalı araçların çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle HMK m.107 anlamında bedensel zarar miktarının tespiti ile şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 500,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 06/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı … için 15.000,0 TL ve … için ise 15.000,00 TL manevi tazminatın 06/04/20106 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işleten ve sürücüden tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle zaman aşımı def’ini ileri sürdüklerini, davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine müracaat edilmediğini, delillerin süresinde dosyaya sunulmadığını, kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 17/12/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, poliçede belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, maluliyete ilişkin maddi tazmanit talebi hakkında kanuna ve Yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiği, müterafik kusur durumu göz önünde bulundurulması gerektiğini, hesaplanan tazminattan hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, tazminat hesaplaması aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartlarına çerçevesinde yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketi temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın her üç alacak kalemi için de belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, önce sigortacıya başvurulmaksızın dava açılmış olması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinin HMK m.119’a aykırılık teşkil ettiğini, be nedenle davacıya bir haftalık kesin süre verilmesi gerektiğini, davacı tarafın talebinin zamanaşımına uğradığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, davacıların objektif net kazançlarının tespit edilmesi gerektiğini, ekonomik geleceğin sarsılmasının mevcut olmadığını, davacıya SGK tarafından talepleri bakımından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve yapılmış ise ödemelerin talebe mahsup edilmesi gerektiğini, ceza muhakemesi sonucunda tespit edilecek kusurluluk oranı huzurdaki yargılamayı etkileyeceği için söz konusu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, soruşturma evresinde alınmış bilirkişi raporu medeni hukuk yargılamasında hükme esas alınamayacağını, ihtiyati tedbir talebinin hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine, bu kabul görmediği takdirde esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 Sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 06/04/2016 tarihinde müvekkili …’ın içinde yolcu ve …’nin sürücüsü olduğu … plakalı araç ile sürücüsü … olan … plakalı araçların çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle HMK m.107 anlamında bedensel zarar miktarının tespiti ile şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 500,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 06/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı … için 15.000,0 TL ve … için ise 15.000,00 TL manevi tazminatın 06/04/20106 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işleten ve sürücüden tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davcının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Bilirkişi Öğr. Üyesi Adli Tıp Dairesi eski uzmanı …’ndan alınan 06/03/2019 tarihli kusur bilirkişi raporu ile; … plakalı araç sürücüsü …’un %100 oranında kusurlu olduğu ve davacılar … ve …’nin kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan …tarih – … sayılı sayılı rapor ile; davacı …’nin daimi maluliyetinin söz konusu olmadığı ve ayrıca herhangi bir iyileşme süresinin de tespit edilmemiş olduğu görülmektedir.
Davacı …’ın dava dosyasına celp edilen tedavi evraklarının incelenmesinde, 23/10/2019 tarihli tomografi raporunda bu davacının şüpheli yer kaplayan herhangi bir lezyona salip olmadığı tespit edilmiştir. Keza bu davacıya ulaşılarak maluliyet raporu alınması yönünde birçok kez taraflara süre verilmiş olmasına rağmen davacı vekili müvekkillerine ulaşamadığından bu kişi bakımından ayrıca bir maluliyet raporu da alınamamıştır.
15/12/2021 tarihli duruşmada davacı vekili maluliyetin tespit edilmediğine yönelik bir itirazı olmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınmış olan kusur bilirkişi raporu ile vaki kazada %100 kusurun … plakalı araç sürücüsü …’a ait olduğu tespit edilmiş ise de davacı …’ın maluliyetini ve yaralanma nedeniyle iyileşme süresini ispat edememesi ve ATK raporu ile diğer davacı …’nin ise maluliyetinin olmadığının tespit edilmiş olması karşısında subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 105,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 46,59 TL harcın davacıya iadesine,
Davalılar … ve … Sigorta Şirketi lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar … ve … Sigorta Şirketi’ne verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/12/2021

Katip

Hakim

Harç/ Masraf Dökümü
Maddi Tazminat:
Peşin Harç : 105,89 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Bakiye Harç : 46,59 TL
Manevi Tazminat:
Karar Harcı : 59,30 TL
Noksan Harç : 59,30 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 935,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 332,00 TL