Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/675 E. 2022/774 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/675
KARAR NO : 2022/774

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında bavul satımı ve bunun pazarlanmasına ilişkin sözlü anlaşma bulunduğu, davalının bavul üretimi yaptığı, müvekkilin ondan aldığı bavulları sattığı, aynı zamanda davalının ürettiği bavulların pazarlama ve reklamasyon çalışmalarının da müvekkil tarafından yapıldığı, arada oluşan ilişkinin sağladığı güven ile davalı tarafın sezon dışı dönemde nakit akışını sağlayabilmek namına müvekkilden göndereceği mallara istinaden ön ödeme (avans) olarak ekte listesi verilen vadeli çekler aldığı, işbu çeklerin ödenmesi için davalı tarafın makul zaman öncesinde mal teslimi yapacağı ve bu malların satımından çek bedellerinin ödeneceği, müvekkilin, davalının ürettiği malların reklamasyonunu da yaptığı, ortada yürüyen ilişkinin devamlılığına olan güveninden ötürü çekleri düzenlediği, ancak davalının müvekkilin çeklerinin vadelerini hiçe sayarak mal gönderimlerini yapmadığı, çeklerin bedelsiz kaldığı, reklamasyon çalışmaları neticesinde müvekkilin emeği karşılıksız ve kazanacağı kârdan da mahrum kaldığı, cari mutabakatını dahi sağlayamayan müvekkilin işinin yürüyemeyecek noktaya geldiği, müvekkiline verilen iskontolu birim fiyat altında da satış yapan davalının müvekkilin pazarda ki varlığını da tehdit altına aldığı, hem mal yollamadığı hem de müvekkilin devam ettirmeye çalıştığı ticaretini imkansızlaştırdığı ve kazanacağı kârdan da mahruni bıraktığı, mal göndermemesine rağmen temel fatura ibaresi ile mali mühürlü e-fatura kesip gönderen davalı tarafın mevzuat gereğince kestiği faturaların iade edildiği, irsaliyesi olmadan kesilen e-faturalar temel fatura ibareli olduğundan sistem üzerinden derhal iadelerinin gerçekleştirildiği, … numaralı 08.05.2018 tarihli “TEMEL FATURA” ibareli e-fatura, neticesinde mal teslimi yapılmadığı ve irsaliye düzenlenmediği, … numaralı 16.05.2018 tarihli “TEMEL FATURA” ibareli e-faturada bildirilen 500 kalem malın 300 adedinin fatura içeriğinde bildirilen ürün ile aynı olmaması sebebi ile indesinin yapıldığı, 23.05.2018 tarihinde … numaralı iade fatura kesildiği. aynı şekilde kalan 200 ürünün de tesliminin hiç yapılmadığı ortada ne irsaliye ne de teslimin mevcut olmadığı, … numaralı 06.06.2018 tarihli “TEMEL FATURA” ibareli e- faturanın, mal teslimi yapılmaması ve irsaliyesiz olması sebebi ile iade edildiği, 06.06.2018 tarihli … numaralı iade fatura kesildiği, müvekkilin hem cari ilişkide alacaklı olduğu hem de davalının mal göndermemesi ve teslim etmemesi nedeni ile avans olarak verdiği çeklerin bedelsiz kaldığı, müvekkilin cari alacağının dava tarihi itibariyle 117.121,4S TL olduğu, Müvekkil tarafından muhatap bankaya, çeklerin ödenmesinden çekindiğine dair ihtarname ve davalıya verilen çekleri iade etmesi yönünde ihtarname keşide edildiği, T.T.K ve yerleşmiş içtihat kararları gereği anılan çeklerin ödeme aracı olma vasfını yitirdiği, ödeme havalesi olarak dahi anlam ifade etmez hale geldiği, Müvekkilin mal teslimi alacaklısı olduğu, teslim aldığı mal karşılığı yapması gereken ödeme dışında kendisinden bir ödeme alınmasının hem yasaya hem de ticari teamüle aykırı olduğu, Davalının mal teslimi borcunu yerine getirmediği, avans niteliğini haiz çeklerin ödeme gücünün ortadan kalktığı, kendi borcunu yerine getirmeyen davalının çek bedellerini istemesinin hem yasaya hem de ticari teamüle aykırı olduğu, İhtara karşı sessiz kalan ve İadeyi gerçekleştirmeyen davalıya huzurda görülen davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, Açıklanan nedenler ile; davalıya bir borcun bulunmadığı ve alacağımız olması nedeniyle ekli listede dökümü yapılar çeklerin bedelsiz bulunduğunun ve ibraz süresi geçmemiş olanlar yönünden cayıldığının tespiti, çeklerin iptali ve müvekkile iadesine, Cari hesap alacağı olan 117.121,45 TL sının davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsili ile müvekkile verilmesine, davalının edimini ifa etmemesi nedeni ile mahrum kalınan kardan zarar belli olmadığından şimdilik 1.000.00 TL sının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı taraf, cari hesap alacağı olan 117.121,45 TL’nin müvekkilden ticari faizi ile birlikte tahsilini ve şimdilik 1.000,00 TL’nin ticari kar ve itibar sebebiyle müvekkilden tahsilini talep ettiğini, davacı eda davası (ticari sözleşmeden kaynaklanan alacak davası) açmış olsa idi, eda davası sonunda verilecek hükmün tespite ilişkin bölümü ile bu dava sonucunda verilecek tespit hükmünün aynı olacağı, kesin hüküm etkisi bakımından da hiçbir fark bulunmayacağı açık olup, dava dilekçesindeki istem sonucunun, açılacak eda davası ile elde edilmesi mümkün olduğundan, davacının bu tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dolayısıyla davacının, taraflara ait olan faturalar, ticari defter kayıtları, BA-BS kayıtları ile miktarı belirlenebilir alacak iddiasının karşılanması istemiyle eda davası açma olanağı varken, tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından iş bu davanın usulden reddi gerektiğini, tarafların arasında oluşan “güven ortamına” atıf yapmış ve bu güven ortamı sebebiyle bir kısım çekleri, mal teslimi öncesinde ön ödeme olarak müvekkile verdiğini belirttiğini, müvekkili firma, davacının değindiği “güven ortamı” sebebiyle bugün bu davanın tarafı durumuna geldiğini, davacı taraf, yeni kurduğu şahıs firması ile bankalara müracaat etmiş ve çek karnesi almış, bu çekleri piyasada henüz kullanmadığından dolayı da çeklerin ödenip ödenmedikleri hakkında piyasada herhangi bir istihbarat bilgi oluşamamış ve bu sebeple de davacının çekleri piyasada ticari dolaşım açısından pek tercih edilmediğini, bu duruma rağmen müvekkili firma, taraflar arasında oluşmuş bulunan güven ortamı nedeniyle mallarını davacıya göndermiş ve yine söz konusu güven ortamından dolayı da bir kısım mallarının teslimi anında firma temsilcisine “teslim irsaliyesi” imzalatmadığını, davacı taraf iş bu dava ile teslim aldığı ancak teslim irsaliyesi imzalamadığı malları almadığını iddia etmek suretiyle müvekkilin güvenini kötüye kullanamaya çalıştığını, davacı tarafın, müvekkili tarafından kendisine kesilip gönderilen e-faturaların derhal iade edildiğini söylese de bu şekilde iade edilmiş fatura sayısı sadece 2 tanedir ve bu iade işleminde taraflar mutabık kaldıklarını, diğer faturalar ise teslim irsaliyelerinde eksiklikler olsa dahi söz konusu malların tamamının teslimatlarının yapılmış olunması neticesinde davacı tarafından itiraz edilmeksizin kabul edildiğini, davacı, kötü niyetli olarak teslim aldığı ancak irsali fişi düzenlenmemiş olunan malların tamamını almadığını iddia ettiğini, davacı tarafın …, …, …, … İnternet siteleri üzerinden müvekkilden teslim almış olduğu ürünleri pazarladığını, bu hususta ilgili internet sitelerine müzekkere yazılmasını ve 01 Kasım2017 tarihinden itibaren davacı tarafın satışa sunduğu ürünlerin stok dökümlerinin ve satışı gerçekleşen ürünlerin neler olduğunun ve adetlerinin sorulmasını talep ettiklerini, taraflara ait vergi dairesi kayıtlarının talep edilmesini, BA-BS’ lerin bilirkişi marifetiyle incelenmesini, davacı taraf ile müvekkil firmanın karşılıklı ticari ilişkileri muhasebe esas usullerine uygun bir şekilde müvekkil firma tarafından kayıt altına alındığını, söz konusu incelemelerin yapılması neticesinde davacının iddialarının asılsız olduğu tespit edilebileceğini belirterek öncelikle görev itirazının kabulünü, bu talebimiz uygun görülmez ise tensip zaptının 9.maddesinde davacı tarafa ihtar edilmiş olunan hususlarla ilgili olarak davacı tarafın süresi içerisinde beyanda bulunmaması ve eksik olan harcı süresinde ve tam olarak yatırmamış olması sebebiyle davanın açılmamış kabul edilmesini, bu talebimiz uygun görülmez ise, açıklanan sebeplerle ve resen göz önüne alınacak nedenlerle davanın reddini, haksız ithamlarda bulunan davacının dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını savunmuştur.
Davacı vekili 20.08.2018 havale tarihli harç tamamlama dilekçesinde özetle, müvekkilinin delil listemizde bildirilen vadeli çekleri keşide ettiğini, çeklerin toplam bedelinin 665.000,00 -TL olduğunu, davalıya ve muhatap bankaya 10/07/2018 tarihinde gönderilen ihtarnameden evvel ki vadeli çekler müvekkil tarafından ödendiğini, anılan çeklere ilişkin liste aşağıdadır.
VADESİ ÇEK NO HESAP NO VERİLEN FİRMA TUTAR
17.03.2018 … … … 40.000,00
21.04.2018 … … … 40.000,00
12.05.2018 … … … 40.000,00
16.06.2018 … … …. 40.000,00
16.06.2018 … … … 28.500,00
30.06.2018 … … … 40.000,00
30.06.2018 … … …. 28.500,00

İhtar tarihinden sonra gelen vadeli çekler müvekkili tarafından ödenmediğini, zira çek bedelleri karşılığı mal teslimi borçlusu olan davalı taraf ifasını yerine getirmediğini, dava dilekçesinde ayrıntısı ile bildirilen sebepler ile birlikte davalının eksik ve hatalı mal teslimi sebebi ile müvekkilin 117.121,45-TL cari alacağı doğduğunu, işbu halde vadesi ihtarnamemizin keşide tarihinden sonrasına rastlayan ve aşağıda listesi verilen çeklerin bedellerinin toplamı(408.000,00-TL)kadar mal teslimi alacağımız bulunmakla; borçlu olmadığının tespitinin talep edildiğini,
VADESİ ÇEK NO HESAP NO VERİLEN FİRMA TUTAR
14.07.2018 … … …. 60.000,00
21.07.2018 … … …. 60.000,00
28.07.2018 … … …. 60.000,00
14.08.2018 … … …. 60.000,00
18.08.2018 … … …. 60.000,00
01.09.2018 … … …. 45.000,00
01.09.2018 … … …. 8.000,00
15.09.2018 … … …. 5.000,00
29.09.2018 … … …. 50.000,00

Malları teslim etmeyen davalı taraf müvekkilinin ticaretine zarar vermiş; teslim edilmeyen mallar sebebi ile kazanç sağlayamayan müvekkilinin çekleri vadesinde ödeyememiş, ticari kar ve itibar kaybına uğradığını, işbu halde dava değerimizi toplam 526.121,45-TL olarak bildirdiğimizi, sehven eksik olarak yatırılan 2.017,22-TL peşin harca ek olarak toplam müdeabbih üzerinden hesaplanan harç miktarını tamamlayacaklarını belirterek cari hesap alacağımız olan 117.121,45 TL sının davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline verilmesine, ikinci tabloda verilen çekler toplamı 408.000,00-TL kadar borçlu bulunmadığının, çeklerin bedelsiz bulunduğunun ve ibraz süresi geçmemiş olanlar yönünden cayıldığının tespiti ve iptali ile müvekkiline iadesine, mevcut halde belirsiz olan ve şimdilik 1.000,00-TL olarak bildirilen ticari kar ve itibar kaybı sebebi ile müvekkilinin uğradığı zararın tespiti ve ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, dava süresince müvekkilinin daha fazla zarar etmemesi namına…bank … şube kodlu … şubesinde bulunan … hesap numaralı çek hesabına çeklerin ödenmemesi yönünde tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 12.12.2019 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı ile tarafların ticari defter ve kayıtları birlikte incelenmek suretiyle dava konusu çeklerin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının cari hesaptan dava tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, bunun dışında davacının iddiası doğrultusunda dava konusu olan çeklerden borçlu bulunup bulunulmadığı hususunda inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verildiği ve tarafların ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemeleri üzerine mali müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 25.11.2020 tarihli raporda özetle, tarafların ticari defterlerini ibraz etmemeleri sebebiyle, iş bu raporumuzun dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler kapsamında hazırlandığı, davalı tarafından kesilen (dava dilekçesi eki olarak sunulan) 619.435,00 TL tutarındaki faturalardan, davacı tarafından iade faturası olarak kestiği faturaların tenzil edilmesi sonrasında NET olarak kesilen fatura tutarının 489.935,00TL olduğu, Davacının ödediğini beyan ettiği çekler toplamının 217.000,00TL olduğu fakat bir adet çek ödemesi için davalı çalışanı tarafından 40.000,00TL EFT yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, ödenen çek tutarlarından yapılan EFT tutarı olan 40.000.00TL’nin tenzil edilmesi halinde davacı tarafından yapıları net ödeme tutarının 177.000,00TL düzeyine ineceği, kesilen net fatura tutarı olan 489.935,00TL’den, yapılan net ödeme tutarı olan 177.000,00TL’nin düşülmesi durumunda davalı tarafından kesilen faturaların 312,935,00TL tutarındaki kısmının ödenmemiş olacağı, ancak söz konusu borç/alacak miktarının tarafların incelemeye ticari defter ve kayıtlarını sunmaması sebebi ile ticari defterleri kapsamında tespitinin yapılamadığı, ödenmemiş olan 312.935.00 TI tutarındaki faturalara karşılık davalı tarafından takibe konu edilen çek tutarlarının 300.000.00T1 olduğu, Davacı tarafından keşide edildiği beyan edilen fakat icra takibine konu edilmeyen rapor içeriğinde detayları gösterilen 168.000,00 TL toplam tutarlı 5 adet çekin karşılıksız olarak işlem gördüğünün ilgili bankadan gelen yazıdan anlaşıldığı yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizin 21.01.2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile BA ve BS formaları incelenerek varsa teslim alındığı resmi kuruma bildirilen faturalar yönünden davacının dava tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı ve dava konusu edilen çekler yönünden menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığının değerlendirilerek ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş bilirkişi … tarafından sunulan 07.09.2021 tarihli ek bilirkişi raporda özetle, dosya kapsamına sunulan bilgi/belgeler karşılaştırılmadan önce kısaca bilgi vermek gerekir ise; Ba kısaltması (bildirim alacak); Mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim için kullanılır. Bs kısaltması (bildirim satacak); Mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim için kullanılır. Aylık dönemler halinde bağlı olunan Vergi Dairesine beyan edilir. Açıklamadan da anlaşılacağı üzere BA/BS beyanları tarafların birbirlerine düzenledikleri faturaların adet ve tutar bakımından bildirilmesinden ibarettir. Bildirim detayında fatura tarih no v.s. bilgileri yer almamaktadır. Ayrıca cari hesap ilintisine konu borç/alacak ilişkisini içermez. Özetle BA/BS beyanları ile; Dönemsel olarak (aylık) tarafların karşılıklı kesilen faturaların toplam adet ve tutarını tespit etmek mümkündür. Yukarıda her iki tarafa ait BA/BS kayıtlarının yer aldığı, Davacı taraf Vergi Dairesince 2017-2018 yıllarına ait kayıtlar gönderilmişken, Davalı taraf Vergi dairesince 2018 yılının 5. Ve 6. aylarına ait kayıtlar gönderildiğinden beyan edilen faturalar bakımından aynı dönemler söz konusu olmadığından eksik ve yanıltıcı karşılaştırma söz konusu olacaktır. Ancak yukarıdaki tabloda yer alan davacı BS kayıtları ile davalı BA kayıtlarının birbirini teyit ettiği görülmekle birlikte, tersi BA/BS kayıtları dönemlerin eksikliği sebebi ile karşılaştırma yapılamadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, alım-satım sözleşmesine istinaden avans olarak keşide edilen çekler nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti, eksik ve hatalı ürün teslimi nedeni ile alacağın tahsili ve davalının edimini ifa etmemesi sebebi ile mahrum kalınan kârın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde , sözleşme konusu ürünlerin davacıya teslim edildiğini, davacının teslim aldığı malları internet sitelerinde satışa sunduğunu, teslim edilen ürünler karşılığı alınan çeklerin karşılıksız çıktığını iddia etmiştir.
Kural olarak herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, kendisine ispat yükü düşmeyen diğer tarafın onun iddiasının aksini ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş sayılır.
Uygulamada genel geçer ifadelerle, somut vakıalara dayanmadan dava açmanın önüne geçmek amacıyla HMK’de yeni bir düzenleme yapılmış ve 194. maddenin 1. fıkrasında “Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise somutlaştırma yükünün delillerle ilişkisi ortaya konulmuş ve tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmek zorunda oldukları düzenlenmiştir (HMK m. 194/2). Somutlaştırma yükümlülüğü gösterilen veya sunulan delilin hangi konunun ispatı için belirtildiğinin bildirilmesidir. İspat konusu olmayan bir delilin sunulması ya da gösterilmesinin hiçbir önemi bulunmamaktadır.
TBK. 207. maddesinde, ”Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
TBK 207/2 maddesinde asıl olanın peşin satış olduğu düzenlenmiştir. Menfi tespit istemine konu çekler yönünden çeklerin avans olarak verildiği, çek bedeli kadar malın teslim alınmadığını ispat külfeti bunu iddia eden davacıya ait olup bu iddiaların yazılı delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı ise savunmasında, çeklerin avans olarak verildiğini ancak malların teslim edildiğini iddia ettiğinden dava konusu …bank … Sitesi Şubesine ait 14/07/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 21/07/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 28/07/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 14/08/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 18/08/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 01/09/2018 keşide tarihli … seri nolu 45.000,00 TL tutarlı, 01/09/2018 keşide tarihli … seri nolu 8.000,00 TL tutarlı, 15/09/2018 keşide tarihli … seri nolu 5.000,00 TL tutarlı, 29/09/2018 keşide tarihli 1019249 seri nolu 50.000,00 TL tutarlı toplam 9 adet çek bedeli kadar ürünün davacıya teslim edildiğine ilişkin iddianın ispat külfeti davalıya geçmiş olup davalı, 9 adet / 408.000,00 TL tutarlı çeklere karşılık gelen ürünlerin davacıya teslim edildiğini ispat edememiştir.
Davacının diğer iddiasına konu olan ve açık hesaba dayanan alacak talebinin; hatalı ve eksik ürün tesliminden kaynaklandığı belirtildiğinden davacıya fatura ile teslim edilen ürünlerin, eksik ya da hatalı olduğunu ispat külfeti davacıya ait olup davacı teslim edilen ürünlerin eksik ya da ayıplı olduğunu ispat edememiş, hatırlatılmasına rağmen yemin deliline de başvurmamıştır.
Davacının alacak miktarının hesaplanması için dosya mali müşavir bilirkişiye teslim edilmiş, 21/01/2020 günü saat 13:30’da tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılacağı hususu davacı vekili ile davalı vekiline ayrı ayrı ihtar edilmiş, tarafların inceleme gün ve saatinde herhangi bir mazeret sunmadıkları gibi defterlerini de bilirkişi incelemesi için hazır etmedikleri, bilirkişinin dosya kapsamına göre rapor tanzim ettiği, tarafların delil listesinde dayandıkları BA/BS formlarının celbinden sonra düzenlenen ek raporda da belirtildiği üzere bildirim ekinde fatura detayı yer almadığından yalnız BA/BS formalarının alacağın tespiti ve ispatı için yeterli olmayacağı kanaatine varılmış ve karşılıklı BS/BA formlarının celbi cihetine gidilmemiştir.
Bu itibarla, ispat külfetini üzerine alan davalı 9 adet / 408.000,00 TL tutarlı çeklere karşılık gelen ürünlerin davacıya teslim edildiğini ispat edemediğinden dava konusu çekler nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davacının açık hesaptan kaynaklanan ve ispat edilemeyen alacak talebi ile somutlaştırılmayan kâr mahrumiyet talebi yönünden ise davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-…bank … Sitesi Şubesine ait 14/07/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 21/07/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 28/07/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 14/08/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 18/08/2018 keşide tarihli … seri nolu 60.000,00 TL tutarlı, 01/09/2018 keşide tarihli … seri nolu 45.000,00 TL tutarlı, 01/09/2018 keşide tarihli … seri nolu 8.000,00 TL tutarlı, 15/09/2018 keşide tarihli … seri nolu 5.000,00 TL tutarlı, 29/09/2018 keşide tarihli … seri nolu 50.000,00 TL tutarlı çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının fazlaya ilişin taleplerinin reddine,
Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin (koşulları oluşmadığından) reddine,
2-Hüküm tarihinde tahsili gereken harç 27.870,48 TL olduğundan peşin alınan 2.017,22 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 6.967,62 TL’nin mahsubu ile bakiye 18.885,64 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen harçlar toplamı 8.984,84 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 258,75 TL posta ve tebligat masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.058,75 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 1.596,53 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 60.120,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 18.718,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/09/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …