Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/601 E. 2018/718 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/601
KARAR NO : 2018/718

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İİK. 142. maddesi)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İİK. 142. maddesi) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 10. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte borçluya ait … ili … ilçesi, 280 ada, 1 parsel, 1 nolu bağımsız bölümün 1.411.000,00 TL bedelle 17/06/2013 tarihiyle satılarak paraya çevrildiğini, aynı taşınmaz kaydına müvekkilinin alacaklı olduğu … 6.icra müdürlüğünün … E sayılı dosyasından da 14/08/2002 tarihinde haciz uygulandığını, müvekkilince de haczedilen bu taşınmazın davalılar tarafından da haczedildiğini satış bedelinin tüm alacaklıların alacağını karşılamaya yetmediğinden … 10. İcra Müdürlüğü tarafından garame usulü ile sıra ve derece kararı hazırlandığını ve kararın tüm alacaklılara tebliğ edildiğini, müvekkiline sıra cetvelinin 27/06/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, sıra cetvelinin hatalı olduğunu davalı … … ve davalı … Dairesince 17/06/2013 tarihi itibariyle 1.265.000 TL ve 3.189.962,20 TL olarak bildirilen amme alacaklarından dolayı borçlu …’in borcunun şirketteki sermaye oranı olan 100.000,00 TL ile sınırlandırılarak, taşınmaz satış bedelinden dosyada kalan tutarın amme alacağı tutarı 100.000.00 TL kabul edilerek garameye girmesi gerektiğini oysa icra müdürlüğü tarafından şirketin vergi ve sigorta borcu nedeniyle kanuni temsilcisi olmayan şirket ortağı …’in %10 hisse oranında sorumlu tutulması gerekirken tamamından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirterek borçlu …’in borcunun şirketteki sermaye tutarı olan 100.000.00 TL ile sınırlandırılarak, taşınmaz satış bedelinden dosyada kalan tutarın amme alacağı tutarının 100.000.00 TL kabul edilip garame yoluyla paylaştırılması, davalılara fazladan düşen payın müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE /
Dava, İİK. 142. maddeye dayalı olarak hacizde sıra cetveline itiraz davasıdır.
Davacı taraf, … 10. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında İ.İ.K. 140. maddesi uyarınca yapılan sıra cetvelini doğru olmadığını, davalıların amme alacaklarından borçlu şirket ortağı Ulvi Bülent Biber’in 100.000.00 TL’sinden sorumlu olacak şekilde sıra cetveli düzenlenmesi gerektiğini bu nedenle sıra cetvelinin iptali ile yeniden düzenlenecek sıra cetvelinde önceki sıra cetveline göre fazladan ortaya çıkacak payın kendisine ödenmesini talep etmektedir.
Sıra cetveli İİK. 140. maddesi çerçevesinde düzenlenmiş olup İİK. 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraza ilişkin bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İİK 142. maddesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarının, itiraz alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp yalnız sıraya dair ise şikayet yoluyla icra mahkemesinde görülmesi gerekir.
Somut olayda davacı taraf, davalı olarak gösterilen … ve Vergi Dairesinin alacak miktarına her hangi bir itirazda bulunmamaktadır.
Dava konusu sıra cetveli incelendiğinde, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonucu satılan taşınmazın satış bedelinden öncelikle ipotek alacaklısının bedeli ödendiği, geri kalan miktar diğer alacaklıların alacağını karşılamadığından kalan bu paranın garame yoluyla paylaştırılması yoluna gidildiği anlaşılmıştır. Davacı bankanın alacağının ilk sırada yazılı olduğu, davalı … Müdürlüğünün ikinci sırada, diğer davalı … dairesinin ise üçüncü sırada kayıtlı olduğu ve gelen yazı cevaplarına göre alacak miktarları gözetilerek garame suretiyle paylaştırma yapıldığı tespit edilmiştir.
İcra müdürlüğünce derece kararı yapılmadan önce davalıların alacak miktarları ilgili kurumlardan sorulmuş ve gelen cevabi yazıda …nün satış tarihi itibarıyla 1.265.000,00 TL, vergi dairesinin ise 3.189.962,20 TL olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalılarca icra dosya borçlusu şirketin borcundan dolayı şirket ortağı …’e ait taşınmaz üzere şirketten alacaklı olduğu miktar üzerinden haciz konulduğu da bildirilmiştir. Davacı tarafın itirazı tam da bu noktada olup, haczin konulduğu taşınmaz malikini …’in, borçlu … Ltd. Şti’nin yetkili temsilcisi olmayıp sadece ortağı olduğu ve şirketteki ortaklık payının 100.000 TL sermaye ile sınırlı bulunduğu, 6183 sayılı yasa uyarınca şirketin borcundan dolayı şirket temsilcisi olmayan ortağın sorumluluğunun şirketteki sermaye miktarıyla sınırlı olduğunun açık olduğu, buna göre derece kararı yapılırken şirkle ortağı …’e ait taşınmaz üzerindeki haczin 100.000 TL ile sınırlandırılmasının zorunlu olduğu ve buna göre her iki davalının garameye giren alacağının saptanmasında 100.000 TL’nin baz alınması gerektiği bu şekilde yapılacak sıra cetvelinde birinci sırada olan davacı alacağına ayrılacak payın daha fazla olacağı ileri sürülerek sıra cetvelinin iptali ile yeniden düzenlenmesi istenmektedir.
Yapılan açıklamalar ve davacının iddiasına göre, dava konusu yapılan sıra cetvelinde davalıların alacak miktarına her hangi bir itirazın bulunmadığı, alacağın muvazaalı olduğu başka bir deyişle gerçek bir alacak olmadığına ilişkin bulunmadığı davalıların alacağının esasına ve miktarına itiraz olması halinde dahi ticari nitelikte bulunmayan bu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, davacının itirazının sadece sıra cetvelinin düzenlenmesinde garamede esas alınması gereken miktarın doğru olmadığına ilişkin bulunduğu bu iddia doğrultusunda İİK 142/son maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurulması gerektiği, davanın şikayet yoluyla icra hukuk mahkemesinde çözümlenecek bir dava olduğu dolayısıyla mahkememizin görev alanına girmediği sonucuna varılmıştır.
HMK 114. Maddesinde; Mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceğinin açıklandığı anlaşılmakla, işbu davanın mahkememizin görev alanında bulunmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın dava şartı-görev yönünden usulden REDDİNE,
Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/07/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 0,00 TL
Karar Harcı : 0,00 TL
Noksan Harç : 0,00 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 265,00 TL